İsrail ile İran arasında tırmanan gerilim, 12 günlük yoğun çatışmalara yol açtı. Her iki taraf da askeri üsleri, enerji altyapılarını ve sivil yerleşim alanlarını hedef aldı. Özellikle hava saldırılarının yoğunlaştığı bu süreçte, can kayıplarının büyük çoğunluğu sivil halktan oluşuyor.
İSRAİL: ENTEGRE HAVA SAVUNMASI YÜZLERCE FÜZEYİ ÖNLEDİ
İsrail’in acil müdahale servisi Magen David Adom (MDA), İran’dan gelen füze ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarında şu ana kadar 28 vatandaşın yaşamını yitirdiğini, 918 kişinin de yaralandığını açıkladı. Yaralılardan 17’sinin durumunun ağır olduğu belirtilirken, 400’den fazla kişi de saldırıların psikolojik etkisi nedeniyle destek aldı.
İsrail Savunma Bakanlığı ise “Iron Dome” başta olmak üzere entegre hava savunma sistemlerinin yüzlerce roketi havada imha ettiğini duyurdu. Ancak bazı saldırıların kritik altyapılara ve şehir merkezlerine isabet ettiği bildirildi.
İRAN: AĞIR BİR BEDEL ÖDEDİK, SALDIRILAR MİSLİYLE KARŞILIK BULACAK
İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Kermanpur’un açıklamasına göre, İsrail’in farklı şehirleri hedef alan hava saldırılarında en az 610 kişi hayatını kaybetti, 4 bin 746 kişi ise yaralandı. Yaralılar arasında çok sayıda kadın ve çocuk bulunuyor. Ülke genelinde onlarca hastane alarm durumuna geçti.
İran Devrim Muhafızları’na yakın kaynaklar, ölenler arasında sivil kayıpların yanı sıra askerî personel, enerji tesislerinde çalışan mühendisler ve gazeteciler olduğunu duyurdu.
GÖLGE SAVAŞIN AÇIK ÇATIŞMAYA EVRİLME RİSKİ
Uzmanlar, 12 gün süren bu çatışma dönemini İsrail ve İran arasında uzun yıllardır süren “gölge savaş”ın ilk açık çatışması olarak değerlendiriyor. Her iki taraf da doğrudan birbirini hedef alırken, vekil güçler üzerinden yürütülen operasyonlar da eş zamanlı olarak arttı. Özellikle Lübnan’daki Hizbullah ve Irak’taki Şii milislerin çatışmalara dahil olabileceği yönündeki gelişmeler, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltiyor.
ULUSLARARASI TEPKİLER: YENİ BİR BÖLGESEL SAVAŞ KAPIDA
ABD, Almanya, Fransa ve Rusya başta olmak üzere birçok ülke, taraflara “acil ateşkes” ve “diplomatik çözüm” çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise olağanüstü toplantı çağrısı yaptı. Ancak tarafların açıklamaları, gerilimin kısa vadede sona ermeyeceğine işaret ediyor.
TÜRKİYE NE DİYOR?
Ankara’dan yapılan açıklamada, bölgede daha fazla kan dökülmemesi çağrısında bulunularak, “Tüm tarafları sağduyuya ve diplomatik çözüm arayışına davet ediyoruz” denildi. Türkiye, olası müzakere masası için arabuluculuk teklifi sunmaya hazır olduğunu da belirtti.