Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

İsmail S. Gülümser’in yazısı: Toplumları çürüten tembellik ve yüzeysellik

'Bugün topluma faydalı olmak isteyen her bireyin projeler geliştirip cehalet-taklit-bağnazlık-tembellik-heyecan yoksunluğu gibi hastalıkları ortadan kaldırmak için çaba harcaması şarttır.'

by Ömer yazar
October 27, 2022
İsmail S. Gülümser’in yazısı: Toplumları çürüten tembellik ve yüzeysellik
5.1k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Eski düşünürlerden biri toplumların gelişmeye kapalı hale gelmesini iki önemli yanlışa bağlar.

-Üretme heyecanını yok eden tembellik,

-Detaylarla uğraşmanın zahmet ve meşakkatinden kaçma sonucu ortaya çıkan yüzeysellik.

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

BM korumasındaki aile Avrupa’ya geçerken Ruanda’da yakalanıp Türkiye’ye deport edildi

BM korumasındaki aile Avrupa’ya geçerken Ruanda’da yakalanıp Türkiye’ye deport edildi

June 1, 2025
5k
Maçka’daki şenlikte “cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması; bir tutuklama, bir adli kontrol

Maçka’daki şenlikte “cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması; bir tutuklama, bir adli kontrol

June 1, 2025
5.1k

Yaşadığımız coğrafyada geri kalmışlık sadece bu sebeplere bağlı olmasa da, çok önemli rol oynadığı muhakkak.

Bediüzzaman insanlardaki heyecan yoksunluğunu “dunhimmetlik” hedefsizlik ile açıklar.

web

Durağanlığı tercih edenlerin arttığı ülkelerde dönemin gerekleri yerine getirilemeyeceği için ilerleme yavaşlar.

Bu durumdakilerde, kurulu düzeni değiştirme inancı zayıfladığı için mevcutla yetinme eğilimi artar.

Bugün İslam coğrafyası şanlı geçmişinden uzak bir görüntü veriyor. Çevremizde milyonlarca ilgi çekici olay akıp giderken ölümsüz eserler bırakan atalarımızın merak hissiyle ulaştığı ufku yakalama şansı ortadan kalkıyor. Yüz yıllar önce başarılmış şeyler öylece beklerken kimse üzerine yeni bir şey koyma gayreti göstermiyor. Dünyevi güç adına her imkâna sahip olanlar kaynakları insanlığın geleceğini aydınlatacak projelerde kullanacağı yerde,  devlet kasasını ceplerine indirmenin hesabıyla oturup kalkıyor.  Gelişmiş ülkelerde yapılan araştırmaları sadece master, doktora tezleri hazırlanırken kullanılıyor, onlardan yeni çıkarımlar yapma ütopya gibi görünüyor. 

Yaşadığı döneme damgasını vurmuş insanlar incelenirken bile o gününü şartları içinde yapılan önerilere takılıp kalanlar aynı şeyleri motomot taklitle topluma aktararak faydalı olacağını zannediyor. Dinin sabit bazı hükümleri dışında her yaklaşımın yeniden ele alınması gerektiğini görmezden geldikleri için, bugünün dünyasının önünü aydınlatacak teklifler sunamıyorlar. Bazıları ise geçmişin sağlam değerlerini yok sayıp batıdakini taklit öneriyor. Her şeye üstünkörü bakanların olduğu yerde kimse hiçbir şeyi araştırma, yanlışları düzeltip ülkeyi kalkınma yolunda ilerletmek için çaba harcamıyor. Her gün propagandasını yaptıkları dinin gereklerini bile öğrenmeden, yapılan yönlendirmelere boyun eğip ülkenin uçuruma yuvarlanmasını seyrediyorlar. Kur’an ve hadis kaynaklarına sathi gözlükle bakan bir camia, onların içindeki günümüze ışık tutacak cevherleri arayıp bulma gereği duymuyor, tarihi hikâye anlatır gibi aktarıp değersiz bir meta haline getiriyor. Sadece ibadet adabıyla halkı oyalamakla yetinen din adamları, çöküşte sorumlulukları olduğunu unutup önlerine konan siyasi içerikli hutbelerle toplum mühendisliğine aracılık ediyor.

En aklı başında gibi görünen insanlar bile sığ tartışmalara kapıldığı zaman inandığı değerleri yitirmeye başlıyor. Senaryolarla cazip görüntü içinde sunulan düzmece haberlerle toplum meşgul edilip oradan oraya savruluyor. Olayların arka planını araştırmaya eğilimini yok ettikleri bir toplum içinde bulunduğu dünyanın problemlerini inceleme ihtiyacı duymuyor. 

Medya ve iletişim araçlarının bu kadar yaygın olduğu bir dönemde gelişmiş ülkeler her konuyu en ince ayrıntısına kadar araştırıp önümüze koyarken, olaylara yüzeysel yaklaşanlar çok zaruri ihtiyaçlarını bile öğrenip araştırma gereği hissetmiyor. Geniş bir kesim güvenilir olup olmadığına bakmadan sadece medyadan ve sosyal medyadan toplum mühendisliği için görevlendirilmiş yazar ve trollerden öğrendiği kirli bilgilerle yetiniyor.

Detaylı çalışmayı engelleyen haber ve videoların birçoğu sahte suni güncel tartışmalarla kalabalıkları yanlış bir istikamete sürüklediğinin farkında değil. Hâlbuki değişimin çok hızlı olduğu günümüzde, geride kalanlar başkasına uydu olmaktan kurtulamaz. Eğer bir toplum heyecan yoksunu hale gelmişse hayatın her alanında çürüme kendini gösterir.

Tembelliği hayat tarzı haline getirenlerin çoğunlukta olduğu bir yerde ekonomi-kültür-bilim hep birlikte tükenip kaybolur. Etrafında dönen dolapların perde arkasını araştırıp itiraz edeceklerin varlığı kolayca yönlendirmek isteyenleri rahatsız eder. Mutlu bir azınlığın geniş kesimleri köle gibi gördüğü bu ortamda, vatandaşlar ümidini kaybeder önlerine konan projelerin parçası olurlar.

-Osmanlı’nın son döneminden itibaren toplumun önemli bir kesimi, gücü ele geçirmiş despot yönetimlerin dayatmaları karşısında yanlışa dur deme cesareti gösterememiş, çaresizlik içinde olayları seyrederken ülke ırkçılık cereyanlarının ve gruplaşmaların yıkıcı tesiri altında parçalanmıştır.

-70’li yıllarda gasp ettikleri gücü bırakmak istemeyen bir azınlık, toplumu bölüp parçalayarak birbirine düşürmüş, yıllarca süren ölümlü kavgalara zemin hazırlamıştır. Halk olaylar karşısında yanlışı değiştirme azmini kaybettiğinden acz içinde beklemiş, kimse planlanan oyunu bozacak adım atamamıştır.

-80 ve 2000’li yılların başında bütün toplum kesimlerini ülkenin gelişmesine katkıya davet eden iktidarlar çok önemli kalkınma hamleleri gerçekleştirdi, her alandı yıldızı parlayan, İslam âlemi için model bir ülke oldu.

-2010’dan sonra elde ettikleri güçle başı dönen yeni yönetim, bencilliklerinin esaretine girdi, kendi gizli ajandalarını gerçekleştirmek için el birliği ile inşa edilmiş bütün olumlu hizmetleri yıkmaya koyuldular.

“Kimseye acımayacaksınız, acırsanız acınacak hale gelirsiniz” telkinlerine kapılan yandaşlar, insani değerleri terk etti, masum vatandaşlara karşı girişilen acımasız bir savaşın (zulüm ve gaspın)  parçası oldular. 

 Kötülüğün hayat biçimi olduğu bir partide içten çürüme ve yozlaşma her yeri kapladı.

-Akıncı ve ülkücü gençler, küfür ve hakaretlerle muhalifleri susturan ahlak düşkünü trollere dönüştü.

-Günaha kapalı partililerden, her türlü hırsızlık ve yolsuzluğa bulaşmış karakter zaafı olan yağmacılar türedi.

-Mağdurların yanında olması gerekenler, zalimlerin yanında yer alıp her çeşit zulme aracılık ettiler.

İçinde bulundukları zaman diliminin gereklerine uymayı uzun ve zahmetli bir iş olduğunu sananlar, kısa yoldan istedikleri sonucu elde etmek için toplumun tüm varlıklarını üzerlerine geçirme yarışına girdi.

Ülkeye çağ atlatma hayaliyle başladıkları halde son yüz yılın tüm kazanımlarını harcayıp tükettiler.

-Demokrasi nimetlerini tatmış bir toplumu, geçmişin şiddet ve baskı rejimlerinin katmerlisini yaşattılar.

-Hukukun üstünlüğünün az çok hayata geçirildiği bir toplumda, hak ve adalet kavramlarını yok ettiler.

-Görev sınırlarını öğrenmeye başlamış güvenlik birimlerinde, eski zorbalıkları geri getirdiler.

-Medyadan iş dünyasına kadar her yeri yağmaladı, harami bir yağma düzeni kurdular.

Şer odaklarıyla ortak kurdukları keyfi idarede menfaat devşirirken ülke her alanda geriledi.

-Artan milli gelir düştü ve halk giderek fakirleşti.

-Yolsuzlukla mücadele vaadini unutan yöneticiler soyguna ortak olunca, devlet kara listeye alındı.

-Yasaklara karşı mücadeleyle parlayan yıldız söndü, yüzlerce yeni yasakla her yer karanlığa gömüldü.

Ülke demokrasi-kara para aklama-gelir dağılım-adalet dâhil birçok konuda dünya sonuncusu haline geldi. Gelişmiş dünyaya ayak uydurma aşamasına gelmiş bir ülke gitti, yerini despotik yönetimlerin olduğu Rusya-Çin Kuzey Kore-Venezüella’yı özenen, onlarla kendine koruma kalkanı oluşturmaya çalışan bir anlayış hâkim oldu.

Olayları yüzeysel değerlendiren yazarçizerlerin olduğu yerde, MİT bilgiye erişim kaynaklarını ele geçirip vatandaşları manipülatif haberlerle toplum mühendisliği yaparak yönlendiriyor, hayalleri gerçek gibi sunuyor.

-Yaşanan mali krizin görünmesini engellemek için Avrupa’da raflar boş yalanıyla toplumu kandırıyor.

-İş umudu kaybolan genç beyinler yurt dışına kaçarken, işsizlik yok diyerek itirazları bastırıyor.

-Suriye olmadı, Yunanistan’la savaş çıkarıp ölüm ve hamaset üzerinden halkı etraflarına toplamayı planlıyor.

-Lüks ve debdebe içinde bir hayat sürerken, toplumdan yiyecekleri kısma, aza kanaat bekliyorlar.

Uzun vadede işe yaraması mümkün olmayan eski komünizmden kalma yöntemlerle, halkı ucuz market zincirleriyle kuyruğa dizip yaşanan krizi saklamayı düşünüyorlar.  Üniversite yönetimlerinin bile partililerce paylaşıldığı bir ortamda basından eğitime kadar tüm bilgi kaynakları kısır çekişmelerin aparatı haline geliyor.

Pansuman tedavilerle yetinen bizim gibi ülkelerde kalıcı olumlu faaliyetler sürdürmek zordur. Toplumu harekete geçirecek bir anlayışa sahip olmayanların yönetimi üstelendiği bir yerde, kimse kılını kıpırdatma gereği duymuyor, geniş kesimler tembelliği tercih edip her şeyi yöneticilere bırakıyor. Heyecanın olmadığı yerde herkes mevcutla yetiniyor, kimse yaptığı hizmetleri genişletip detaylandırma zahmetine katlanmıyor, uyuşukluk dalga dalga yayılıyor. Olayları irdeleme ihtiyacının kaybolduğu bir ortamda güç sahipleri toplumu kolayca istedikleri istikamette sürüklüyor.

Kendilerini yenileme, bugünün ihtiyaç ve beklentilerinin ne olduğunu öğrenme gereği duymadıkları için eskide kalmış köhne yöntemlerle yol gösterebileceklerini zannediyorlar. Güncellikten uzak karanlık yaklaşımlarla gözleyenlerin tepkisini çekiyorlar. Olumlu bir hizmet üretmeden başkalarının yaptığı faaliyet, toplantı ve konserleri engelleyerek topluma yön verebileceklerini sanacak kadar sığ düşüncedeler.

Bugün topluma faydalı olmak isteyen her bireyin projeler geliştirip cehalet-taklit-bağnazlık-tembellik-heyecan yoksunluğu gibi hastalıkları ortadan kaldırmak için çaba harcaması şarttır. 

Geleceğimize ışık tutacak olanlar ufku geniş, yaşadıkları dönemin şartlarını doğru okuyan;

-Kulaktan dolma bilgilere kanmayan, medyanın cazibesine takılıp kalmayan,  

-Taklitle yetinmeyip, ilim ve fikir sahasında okuyup araştırarak ciddi kafa yoran entelektüel birikim kazanan, 

-Öğrendiklerinden yeni analiz sentezler yapan ve gerçeğe ulaşmaya onları topluma yön verecek şekilde kullanmaya çalışanlar ancak önümüzü aydınlatabilir. Bu yapılmazsa ülke her dönem bir başka zorbanın sultası altında kıvranır, toplumu kolay gütmek isteyenler onların özellikle cahil kalmasından yana tavır alır.

Günümüz aydınlarının ilk hedefi toplumdaki heyecanı öldüren, tembellik ve yüzeysellikten kurtarma olmalı.

*Fethullah Gülen Hocaefendi’nin “herkül.org” sitesindeki yazısından faydalanılmıştır.

İsmail S. Gülümser / AktffHaber

Tags: İsmail S. Gülümsertembelliktoplumyüzeysellik
ShareTweet
Previous Post

Gazetecileri Koruma Komitesi’nden AKP rejimi ve yandaş medyaya uyarı: Sürgündeki gazetecilerin adreslerini yayınlamayı durdurun

Next Post

Fincancı’nın ifade sürecini takip etmek isteyen TTB üyeleri darp edildi

İLGİLİHABERLER

BM korumasındaki aile Avrupa’ya geçerken Ruanda’da yakalanıp Türkiye’ye deport edildi
DÜNYA

BM korumasındaki aile Avrupa’ya geçerken Ruanda’da yakalanıp Türkiye’ye deport edildi

June 1, 2025
5k
Maçka’daki şenlikte “cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması; bir tutuklama, bir adli kontrol
GENEL

Maçka’daki şenlikte “cumhurbaşkanına hakaret” suçlaması; bir tutuklama, bir adli kontrol

June 1, 2025
5.1k
Almanya’da kıskandıran market alışverişi: Bir günlük kazancıyla aldıkları ağızları açık bıraktı
Manşet

Almanya’da kıskandıran market alışverişi: Bir günlük kazancıyla aldıkları ağızları açık bıraktı

June 1, 2025
5.1k
Ankara Adliyesi’nde skandal: Savcının şifresiyle dosya kapatmışlar
GENEL

Ankara Adliyesi’nde skandal: Savcının şifresiyle dosya kapatmışlar

June 1, 2025
5k
‘Türkiye Yüzyılı’nda dev işsizlik dalgası: Gerçek oran yüzde 32’yi aştı
EKONOMİ

‘Türkiye Yüzyılı’nda dev işsizlik dalgası: Gerçek oran yüzde 32’yi aştı

June 1, 2025
5k
Cezaevinde en az 4 bin 291 çocuk var
GENEL

Cezaevinde en az 4 bin 291 çocuk var

June 1, 2025
5k
Daha Fazla Haber
130 yıllık dev gözlük şirketi iflas etti

130 yıllık dev gözlük şirketi iflas etti

June 1, 2025
5.1k
Japonya’da Z kuşağı neden daha az çalışmak istiyor?

Japonya’da Z kuşağı neden daha az çalışmak istiyor?

June 1, 2025
5k
Gündelik hayattaki şiddetten çocuklar nasıl etkileniyor?

Gündelik hayattaki şiddetten çocuklar nasıl etkileniyor?

June 1, 2025
5k
Belediye çalışanı çocuğa tacizden tutuklandı

Belediye çalışanı çocuğa tacizden tutuklandı

June 1, 2025
5k
Başsavcı vekiline ‘hukuku tanımıyorsun’ diyen işçiye tutuklama

Başsavcı vekiline ‘hukuku tanımıyorsun’ diyen işçiye tutuklama

June 1, 2025
5k
PSG şampiyon oldu, Fransa’da sokaklar karıştı

PSG şampiyon oldu, Fransa’da sokaklar karıştı

June 1, 2025
5k
Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde “Balya balya para bulunduğu” denerek yayımlanan görüntülerin doğru olmadığı ortaya çıktı

Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde “Balya balya para bulunduğu” denerek yayımlanan görüntülerin doğru olmadığı ortaya çıktı

June 1, 2025
5k
4.5 yılda 866 bin iş yeri kapandı

4.5 yılda 866 bin iş yeri kapandı

June 1, 2025
5k
‘Bakan Tunç’un kardeşi ByLock kullanıcısı’ diyen avukat tutuklandı

‘Bakan Tunç’un kardeşi ByLock kullanıcısı’ diyen avukat tutuklandı

June 1, 2025
5k
Rusya’nın Bryansk Bölgesi’nde köprü çöktü: 7 kişi ölü, 66 kişi yaralandı

Rusya’nın Bryansk Bölgesi’nde köprü çöktü: 7 kişi ölü, 66 kişi yaralandı

June 1, 2025
5k
Prof. Dr. Naci Görür uyardı: Marmara’da her an deprem olma olasılığı yüzde 47

Prof. Dr. Naci Görür uyardı: Marmara’da her an deprem olma olasılığı yüzde 47

June 1, 2025
5k
Marmaray’da yumruk atan kişi tutuklandı

Marmaray’da yumruk atan kişi tutuklandı

May 31, 2025
5.1k
Fenerbahçelilerden ‘istifa’ yürüyüşü

Fenerbahçelilerden ‘istifa’ yürüyüşü

May 31, 2025
5k
AKIA ve bağlı 5 şirket konkordato ilan etti

AKIA ve bağlı 5 şirket konkordato ilan etti

May 31, 2025
5.1k
Deprem bölgesinde mücbir sebep hali uzatıldı

Deprem bölgesinde mücbir sebep hali uzatıldı

May 31, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.