Son günlerde ülke geleceği adına kaygı taşıyanlar, BİM-ŞOK-A101 gibi market zincirlerine kadar uzanan saldırıların arkasında ne olduğunu anlamaya çalışıyor.
Medyadaki propagandadan etkilenen halk marketlere baskı oluşturacak düzeyde taşkınlığa itildi.
-MİT’in servis ettiği bilgileri aktaran iktidarın basın sözcüsü gazetecilerin hep birlikte baskı yapmasından ve,
-Onlara arka çıkan mafyanın tehditlerinden korkan perakendeciler, kendi dernek başkanlarını istifaya zorladı.
-Ama fikir üretenler, iktidara çok yakın olduğu bilinen market sahiplerinin suçlanmasına ihtiyatla yaklaştı.
Provokasyona hazırlanan halk dışında, kimse bu olayın topluma fayda amacı taşıdığına ihtimal vermiyor.
-Partililer yapılan yanlış ama ‘Reis yapıyorsa bir bildiği vardır’ diyerek ses çıkaramıyor.
-Aydınlar acaba bu oyunun arkasından ne çapanoğlu çıkacak diye merakla bekliyor.
Bu türden endişe ifade eden birçok karışık düşünce havada uçuşuyor.
Olaylar bir turnusol kâğıdı gibi iktidarın ruh dünyasının dıştan nasıl anlaşıldığını yansıtıyor.
Muhalif medyada sağlıklı düşünenleri ürpertecek cinsten yorumlar yer aldı.
Kimileri siyasilerin şapkadan hangi tavşanı çıkaracağını görmeden karar vermemeyi seçti.
İktidarın yeni kutuplaşma bahaneleri üzerinden gücünü sürdürme yolları aradığını düşünenler oldu.
-Kimine göre iktidar ekonomideki başarısızlığını yeni bir günah keçisi üzerine yıkıp asıl sorunları gözden kaçırıyor.
-Mafya ve siyasi ortakları, marketleri ele geçirip uyuşturucu vb. yollarla kazandıkları paraları aklamayı planlıyor.
-Seçimlerde başarısız olurlarsa iktidardan gitmemek için yapacakları eylemelerin provasını yapıyor…
Şer odaklarıyla iş birliği yapmış bir yönetici gurubunun 20 yıllık iktidarı döneminde fikrini açıklamaktan korkmayanlar üzerinde oluşturduğu kanaat bu. En önemlisi de yaşanan olaylar karşısında az çok düşünce sağlığını koruyanların mevcut yönetim hakkında bu kadar karanlık senaryoları yapabileceğine inanıyor olması.
Temel Karamollaoğlu’nun ifade ettiği gibi, seçim kaybetmemek ve iktidardan gitmemek için her türlü kötülüğü işleme ihtimali olan bir suç örgütüne artık aydın kesimlerin hiç güven duymadığı, göstermelik her olayın arkasında mutlaka bir bit yeniği aradığı ve şerrinden korunmaya çalıştığı ortaya çıktı.
Geçmişte sağduyusu ve kul hakkına saygısı ile bilinen Anadolu insanının bütün temiz duygu ve düşüncelerini yıkıp onları insanlık dışı vahşet işleyecek hale getirerek menfaat temin etme planı yapanlar olmuştu.
-Osmanlının son döneminde halkı Ermenilere karşı kışkırttı ve komşu ve dostlara birbirinin mallını yağmalattılar.
-70-80 arası sağ sol çatışmalarıyla toplumu birbirine kırdırıp bezdirdikten sonra kurtarıcı rolüyle iktidara geldiler.
Tarihin karanlık sayfalarına gömüldüğünü sandığımız, olumlu hiçbir şey üretmenden toplumu kutuplaştırıp halkı birbirine kırdırarak güç kazanmaya çalışan ilkesiz yönetim anlayışının güncel versiyonları devreye girdi. Bugünküler de güçlerini korumanın yolunun bütün dayanışmaları yok etmekten geçtiğine inanıyor, kendileri dışında her birlikteliği dağıtmak için yalan söylüyor, sahte göstermelik olaylar kurguluyor, toplum içine ayrılık tohumları ekerek varlıklarını sürdürme yönetimde rekabeti ortadan kaldırıp ülkeyi ele geçirme planı yapıyorlar.
Halkı birbirine düşürerek çaresiz bırakan ve kendilerine mecbur edenlerin yaptığı gibi bugünün yöneticileri de iktidarlarının devamı için toplumu birbirine kırdırmaktan kaçınmıyor.
Uzun süreden beri Kürt-Türk kavgasını körükleyip o bölgeleri yerle bir etti halkın geçim kaynağını elinden aldılar.
Kürtlerin dayanışmasını kırmak için yaptıkları insanlık dışı zulmü Hizmet gönüllülerine doğru genişlettiler.
-Dünyaya adını duyuracak projelere imza atan üniversite, okul ve dershaneleri kapattı, çalışanları ve kurucuları teröre destekle suçlayıp halkın beğenisini kazanmış kurumları yok ettiler.
-Etik ilkeler çerçevesinde yayın yapan ülkenin en saygın medya organlarını kapattı basın mensuplarını tutukladılar
-Kaynaklarını toplum yararına kullanmaya alıştırılmış fedakâr zenginleri, yaptıkları hayır ve hasenattan dolayı suçladı ve mallarını yağmaladılar.
-Dünya genelinde birçok faydalı hizmete vesile olmuş gönüllü kuruluşları kapattı, iyilik damarlarını kestiler.
-Güvenlik dahil tüm devlet birimlerini ıslah için çaba harcayan görevlileri attı, yerine suçluları doldurdular.
Hayatını toplum için feda edebilecek durumda yüzbinlerce insanın yıllardan beri yapageldiği bütün olumlu alışkanlıklarını ve dünyanın geleceğini aydınlatacak projeleri için kurdukları dayanışma ağlarını yıkmaya çalıştılar.
-Her alanda başarılı hizmetleriyle toplumun takdirini kazanmış bir hizmeti şeytanlaştırıp yağmaladılar.
-Medya gücüyle halkı kandırdıktan sonra mafya gruplarıyla iş birliği içinde ülkenin varlıklarını soyuyorlar.
Hasılı, Türkiye din adına yola çıktıktan sonra suç örgütleriyle birlikte ülke yönetimini ele geçirmiş bir şebekenin elinde adım adım tüm değerlerini kaybedecek yola girdi.
İnsanları hiç suçları olmadığı halde tutukladı, sonra da onları aklanma karşılığı şantajla köşeye sıkıştırıp yıllarca birlikte hizmet ettiği yol arkadaşlarını ihbar etmeye, yakın çevresine işlenmemiş suçlar isnat etmeye zorladılar. Çok büyük bir bölümü bu türden ahlak dışı teklifi kabul etmediği için işini kaybetti, yıllardan beri hayatını mahkeme koridorlarında hapishane köşelerinde geçirmek zorunda kaldı. Birçoğu toplumun en seçkin birimlerinde görev yapmış binlerce insanın mesleğini yapma fırsatı elinden alındı, evine yiyecek götürmek için kimsenin tenezzül etmediği işleri yapmaya mecbur edildi.
Yurt içinde ve yurt dışında ülkenin yüz akı haline gelmiş, her yıl bir milyona yakın ailenin çocuğunu teslim ettiği eğitim kurumlarını kendi varlıkları için tehdit olarak gören bu şebeke, Türkiye dahil dünyanın her yerinde yıllarca emek sonucu kazanılmış itibarı yok etmek için olanca gücüyle çaba harcıyor.
Yaklaşık 10 yıldan beri süren kirletme kampanyalarıyla insanların birbirleri hakkındaki olumlu düşünceleri yıkıp aralarındaki dayanışmaları kaldırmaya çalışıyorlar. Kimine itirafçı ya da gizli tanık adı altında sahte ifadelerle suç uydurdular. İnsanlar arasındaki güven duyularını zedeleyecek ifadeleri dolaşıma soktu, kişilerin birbiri hakkında zan oluşturup birlikteliğe zarar vermeyi hedeflediler.
Bazıları karalama kampanyalarının artan baskısına dayanamadı,
Önlerine gelen ağır sınavda çizgisini korumakta zorlananlar oldu.
-Kirli şebekelerin ürettiği yalan bilgilere,
-Önlerine konan şantaj tekliflerine
-Kurtarmak için yapılan vaatlere inanıp yanlışa meyledenlerle karşılaşıldı.
En faydalı hizmetler yürütülürken iş üretme heyecanıyla yapılmış küçük kusurlara takılanlar,
-Hiç bilmediği birimler hakkında ortaya atılan yalanların peşine düşüp sorgulanmasını isteyenler,
-Herkesin gözü önündeki büyük sonuçları küçültmeye çalışan devrin zorbalarına inanıp elini gevşetenler görüldü.
-Düzmece senaryolarla en başarılı çalışmaları kirletmeyi düşünenlerin,
-Hiçbir şey üretmeden başkasına ait olanları gasp ederek mesafe almayı planlayanların bu çirkin oyunu uzun süre devam ettirmeleri imkânsız.
Suyun önünde sürüklenen kütükler gibi yalpalayıp duranların keşke deyip nedamet edeceği bu günler uzak değil.
-Tiyatro sona erdiğinde bir şekilde rol almış olanlar, aldatıldıklarını fark edince uyanacaklar.
-Kirli insanlara kanıp keşke bu güzel hizmetler hakkında tereddüt üretenlerin yanında yer almasaydık diyecekler.
-Bazıları kendileri aldandığı gibi başkalarının yanıltılmasına vesile olmalarından dolayı pişmanlık duyacaklar.
Üstelik dünyayı put haline getirmiş insanların dini suistimal ederek yaptıkları kötülükler ve yıkımlar sadece muhalif gördüklerine zarar vermedi tüm toplumda iyilik ve güzellik adına ne varsa hepsini alıp götürdü.
Yaptıkları tahribat çok büyük bunun kendi dönemleriyle sınırlı olacağını zannedenler yanlıyor.
-Para ve güce mağlup oldu, temsilcisi olduklarını iddia ettikleri değerleri bir paspas gibi yere serdiler.
-Halkın inanmış insanlar olan güven duygusunu tamamen yıktılar.
-Dindarların en az diğerleri kadar belki onlardan çok daha fazla kötülüğe bulaşabileceğini kör gözler soktular.
-Tarih ve insanların hafızalarına bugün yaşanmış çirkinlikler kazındı.
Bundan sonra uzun süre bu görüntüler insanların midesini bulandırmaya devam edecek.
-İyilik ve güzellik vaat eden her düşünceye toplumlar kuşkuyla bakacak.
Acaba bugünün iktidarının yaptığı gibi dinle aldatıp, elimizdekini almaya çalışan hırsızlar mı diye düşünecek ve dinle karşılarına çıkan hiç kimseye kolay kolay güvenmeyecek öne çıkmasını istemeyecekler.
Gelecek nesiller yıllar boyu bunları tahribatını temizlemek için çok büyük emek harcamak zorunda kalacak.
*Fethullah Gülen Hocaefendi’nin “hizmetten.com” sitesindeki konuşmasından faydalanılmıştır.
İsmail S. Gülümser