Analiz / Doç. Dr. Osman Tek
Tarih boyunca, insanlığı homojenleştirme ve “saflaştırma” idealleri, hem fiziksel hem de düşünsel düzeyde büyük trajedilere yol açmıştır. Ari ulus ideali, belirli bir biyolojik üstünlüğü dayatırken; ari düşünce ideali ise “tek doğru” veya “saf düşünce” anlayışıyla farklı fikirleri ve inançları hatta aynı inancın farklı yorumlarını dahi tehdit olarak görmüştür. Öjenik* politikalar ve ari düşünceler bağlamında yapılan insanlık dışı uygulamaların ortaya koyduğu rakamlar utanç vericidir.
1. Öjenik Politikalar ve Ari Ulus İdeali
Öjeni, insan ırkının genetik kalitesini artırma amacı güden bir ideolojidir. Tarih boyunca öjenik politikalar, bireylerin zorla kısırlaştırılması, ötenazi programları ve soykırım gibi insanlık dışı uygulamalarla gerçekleştirilmiştir.
ABD: 20. yüzyılın başlarında öjenik yasalar doğrultusunda 60 bin kişi zorunlu olarak kısırlaştırılmıştır. Hedef alınan gruplar arasında zihinsel engelliler, ruhsal hastalar ve belirli etnik gruplar vardı.
İsveç: 1935-1975 yılları arasında yaklaşık 63 bin kişi zorla kısırlaştırılmıştır.
Kanada: 1928-1972 yılları arasında, Alberta ve British Columbia eyaletlerinde yaklaşık 3 bin kişi kısırlaştırılmıştır.
Norveç: Yaklaşık 2 bin 500 kişi zorla kısırlaştırılmıştır.
Japonya: 1948-1996 yılları arasında yürürlükte kalan “Eugenic Protection Law” kapsamında 16 bin 500 kişi kısırlaştırılmıştır.
Nazi Almanyasında, 1933-1945 yılları arasında, “Genetik Sağlık Yasası” kapsamında 400 bin kişi zorunlu olarak kısırlaştırılmıştır.
T4 Ötenazi Programı bağlamında zihinsel ve fiziksel engelli yaklaşık 200 bin kişi öldürülmüştür.
Toplama kamplarında yaklaşık 6 milyon Yahudi, 500 bin Roman, 275 bin engelli birey ve diğer etnik-dini gruplar öldürülmüştür.
Günümüzde, öjenik düşünceler doğrudan devlet politikası olmasa da genetik tarama ve embriyo seçimi yöntemleriyle tartışılmaktadır. Örneğin, Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) işlemleri sadece ABD’de yılda 25 binden fazla gerçekleştirilmektedir.
Ari düşünce/ideoloji oluşturma, ari ırk oluşturmanın değişik bir versiyonudur. Ari ulus oluşturma politikaları sistematik şekilde insan bedenine yapılan fiziksel bir saldırı olduğundan gizlenmesi imkansızdır. Ari fikir politikaları, çok daha sinsi ve asırlar boyu toplumun zihninde kendisini gizleyebilir. Ari düşünceye sahip olanlar, toplumu siyah ve beyaz; dost ve düşman olmak üzere ikiye böler. Bu yönüyle çatışmacıdırlar ve hiçbir şekilde insanlığa barış getirmezler.
Ari Düşüncenin Tehlikeleri
• İdeolojik Polarizasyon: Ari düşünce, toplumda kutuplaşmayı artırır ve farklı fikirlerin bir arada yaşamasına engel olur.
• Barışın İmkansızlığı: Bu ideoloji, uzlaşmayı reddeder ve çatışmayı kaçınılmaz hale getirir. Toplumu “biz” ve “onlar” olarak ayırır.
• Zihinsel Baskı: Ari düşünce, insanları tek bir düşünce biçimini kabul etmeye zorlar ve alternatif fikirlere düşmanlık besler. Tarihte, saf/ari ulus yaratma politikaları, yüz binlerce insanı yok ettiği gibi ari düşünce politikaları da benzer facialara neden olmuştur:
• Giordano Bruno (1548-1600): Evrenin sonsuz olduğunu ve yıldızların da gezegenlere sahip olabileceğini savunduğu için yakılarak idam edilmiştir.
• Jan Hus (1372-1415): Katolik Kilisesi’ne yönelik reform talepleri nedeniyle kazığa bağlanarak yakılmıştır.
Modern Zamanlarda
• Sovyetler Birliği: Farklı siyasi görüşlere sahip milyonlarca insan, “devrim düşmanı” ilan edilerek Sibirya kamplarına gönderilmiş veya idam edilmiştir.
• Nazi Almanyası: Rejime karşı çıkan entelektüeller, gazeteciler ve sanatçılar öldürülmüş veya sürgün edilmiştir.
Yakın Tarihte İran: 1979 devriminden sonra, “dine hakaret” veya farklı ideolojilere sahip olma gerekçesiyle yüzlerce muhalif idam edilmiştir.
Son dönemde Türkiye’de fikirlerinden dolayı hapsedilen veya cezalandırılan gazeteciler, akademisyenler ve yazarlar bu kapsamda değerlendirilebilir. İslamın hoşgörüsünden mahrum bir zihniyet ülkeyi hapishaneye çevirmiştir.
Tarih boyunca farklılıkları tehdit olarak gören ideolojiler, insanlığa büyük zararlar vermiştir. İnsanlar sadece fiziksel değil, düşünsel olarak da çeşitlidir ve bu çeşitlilik insanlığın zenginliğidir.
Ari ulus ve Ari düşünce idealleri, hem fiziksel hem de düşünsel düzeyde insanlığın çeşitliliğine saldıran baskıcı ideolojilerdir. Ari ulus oluşturma politikaları somut ve açık bir şekilde uygulanır, ancak Ari fikir politikaları sinsidir ve toplumun zihinlerinde gizlice kök salabilir. Bu ideolojiler, çatışma ve ayrımcılığı teşvik ederek barışı imkansız kılar. Ancak insanlık tarihindeki ilerlemeler, farklılıkları kucaklamak ve çeşitliliği kabul etmekle mümkün olmuştur. Bu nedenle, bu tür baskıcı ideolojilere karşı durmak, gelecekte benzer trajedilerin yaşanmasını önlemek açısından hayati önem taşımaktadır.
……
*Öjenik politikalar: Öjenik, modern anlamıyla ilk olarak Sir Francis Galton tarafından formüle edilmiş, sağlıksız ceninleri ayırıp sağlıklı ceninler yetiştirmenin yollarını arayan, bilimselliği tartışmalı bir toplumsal akım veya toplumsal felsefedir. Öjenik, Galton’un iyi doğan anlamında eski Yunancadan ürettiği bir kelimedir.