Batı’yla ters düşmenin, ABD ile savaş ilan etmenin faturası Türkiye’ye pahalıya mal oluyor. Günden güne kötüleşen tabloda vatandaşın cebi yanmaya devam ediyor.
16 yıllık AKP iktidarının sonunda ekonomi çatırdamaya başlarken kriz her alana yayılıyor. Evrensel yazarı Mustafa Yalçıner, “AKP kendi ellerini temizliyor; izlediği ekonomi politikalarda bir yanlışlık olmadığını iddia ediyor. Kapitalizmde de sorun yok, krizin başka bir şeyin değil, ama kapitalizmin doğal bir sonucu olduğunu da gizliyor” görüşünü savunuyor.
Türkiye’nin daha düne kadar ABD ile sıkı bir stratejik müttefik olduğunu hatırlataan yazar, “Almanya ve Hollanda ile de krizdeydi ilişkiler. Şimdi toparlanmaya çalışılıyor. Yeniden AB lafları uçuşuyor ortalıkta. Onlar Türkiye’yi zorda yakalamışken, ilişkileri, çıkarları ve işlerine uygunlaştırmaya çalışıyorlar oysa” yorumunu yapıyor.
Otomotivden konutlara satışlarda ciddi oranlarda düşüklük söz konusu. Ve zam üstüne zam…
Devlet suya, gaza, elektriğe, petrole, ulaşıma zam yapıyor ancak sonra fahiş fiyat açıkladı diye esnafa çıkışıyor.
Krizden çıkış yolu ise Erdoğan’ın dudaklarından dökülüyor: “Bu da geçer ya hu…”
“Oysa enflasyon rekor üstüne rekor kırıyor! Son rakamlar ancak dehşet sözcüğüyle anılabilir türden. Yıllık 17.90!” diyen yazar, “Aylık ortalama artış, yüzde 2.3. Ancak halkın en çok tükettiği zaruri mallardan ev eşyasıyla ulaşım yüzde 4.5 artmış. Konutta 4’e yakın. Yani ortalamanın neredeyse iki katı! Siz elektrik ve benzine yapılan zamlardan hesaplayın. Yani? Yanisi o ki, ekonomide vahim bir tabloyla karşı karşıyayız ve vehamet katsayısı artıkça artıyor!” ifadesini kullanıyor.
Yalçıner’e göre bunlar daha iyi günlerimiz… “Kriz sürecine girdik girmesine. Belirti ve unsurları biriktikçe birikiyor” diyen yazar, “Açıkça görünüyor ki, bugün dünden kötü, yarın bugünden kötü olacak. Tam bir ekonomik çöküntü yaşanmadan toparlanılamayacak” görüşünü savunuyor ve ekliyor:
“Ancak henüz dört başı mamur bir krize yuvarlanmış değiliz. Dip noktasından uzağız. Henüz resesyon denen çöküntüyü yaşamıyoruz. Ancak gidişat o yöne. Daha kötü günlere hazır olmalıyız.”