11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında uzunca bir süredir soğuk rüzgârlar estiği kamuoyu önündeki tartışmalardan da biliniyor.
24 Haziran seçimlerinde Erdoğan’ın karşısına aday olarak çıkma planı tam mutabakat sağlanamamasından dolayı gerçekleşmeyen Gül’ün Marmara Grubu Vakfı tarafından düzenlenen 22. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ndeki, popülizm üzerinden otoriter liderlere yönelik eleştirisi gündem oldu.
Ekonoomi Zirvesinde yaptığı konuşmada hedefi Recep Tayyip Erdoğan mıydı?” diye soruyor. Gül’ün başkanlık rejimine karşı olduğunu hatırlatan yazar, “Bu konuşmasındaki sözlerinin “kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” deyimi ile AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı da hedef aldığını sizler de benim gibi algılamışsınızdır” görüşünü dile getiriyor ve “31 Mart sonrası Türk siyasetine yeni bir siyasi oluşumun gelmekte olduğunun açık bir sinyalidir Gül’ün açıklamaları” ifadesini kullanıyor.
Yeni parti kurma hazırlığı içinde olduğu ileri sürülen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan belki yarın belki yarından da yakın ne mesajlar geleceğini düşündüğünü aktaran yazar, Gül’ün konuşmasında dikkat çeken cümleleri yorumlayarak şöyle alıntılıyor:
Gül: Bugün gördüğümüz popülizm, otoriter yönetim şeklinde ortaya çıkıyor.
Yorumum: Türkiye’de popülizm ve otoriter yönetim vardır. AKP lideri Erdoğan’ın her konuşması popülizm örneğidir.
Gül: İktidardakiler popülizm yaparsa çok daha tehlikeli olur. Çünkü söylemle uygulama birleştiği anda bunun neticeleri gerçekten büyük sıkıntılar getirir ve toplumlara çok büyük zararlar verir.
Yorumum: Türkiye’de iktidarın popülizm yapması topluma büyük sıkıntılar yaşatmıyor mu? Yaşatıyor. Topluma büyük zarar vermiyor mu? Veriyor.
Gül: Popülizmin sürdürülebilirliği söz konusu değil. Popülist olanlar, halka sadece balık verirler ancak ‘balık nasıl tutulur’ öğretmezler. Bir gün balık bittiğinde de o zaman felaketler ortaya çıkar.
Yorumum: 16 yıldır Türkiye’yi yöneten AKP iktidarı halka sadece sosyal yardımlar adı altında, kömür, yiyecek ve giyecek yardımı yapıyorlar ama onları üretmeye teşvik etmiyorlar.
Gül: Adaletin, tarafsız ve bağımsız bir şekilde dağıtılmasını, kamudaki şeffaflığı, hesap verebilirliği, hür basını; bütün bunları hedef alıyorlar. Bütün bunlar, popülizmin ilerlediği ülkelerde görülüyor.
Yorumum: Adalet’in tarafsız ve bağımsız dağıtılmadığı, kamuda şeffaflığın olmadığı ve hür basın olmadığı çok açık ve net bir tablodur ülkemizde.
Gül’ün, ekonomik popülizm örneğini Venezuela’dan verdiğini hatırlatan Uğurluoğlu, “Ülkemizde de hukuk, kuvvetler ayrılığı, şeffaflık ve hesap verilebilirlik sorunu çok açık ve net şekilde ortadadır. Tarım da kendi kendine yeten bir ülke olmaktan uzaklaşan Türkiye geleneksel tarım ürünlerini dahi ithal ediyor” olarak yorumlanabileceğini kaydediyor.