Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, KHK ile kapatılan Zaman Gazetesi eski Yazı İşleri Müdürü Ali Odabaşı’nın aralarında bulunduğu gazetecilerin haksız yere tutuklandığına hükmetti. Kararla, Türkiye 8 yıldır cezaevinde olan ve infazını tamamladığı halde keyfi olarak tahliye edilmeyen Odabaşı’ya ve diğer gazetecilere tazminat ödemeye mahkum edildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yi Gülen hareketine yönelik açılan davalarda gazeteciler de dahil olmak üzere birçok kişinin haksız yere tutuklanması nedeniyle bir kez daha mahkûm etti. 14 Ekim 2025 tarihinde açıklanan kararda, Türkiye’nin 231 başvurucunun haklarını ihlal ettiği tespit edildi.
Kararda, gazeteciler Bayram Kaya, Emre Soncan ve Vahit Yazgan ile birlikte zaman gazetesi yazı işleri müdürü avukat Ali Odabaşı da yer aldı. Odabaşı, infazını tamamlamış olmasına rağmen cezaevi yönetiminin keyfi uygulaması nedeniyle denetimli serbestlik hakkından yararlandırılmayarak tahliye edilmedi. Odabaşı, 8 yıldır Sincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tek kişilik hücrede tutuluyor.
Sağlık Durumu Ciddi
Cezaevi Gözlem Kurulu, “İyi halli sayılmadığı” gerekçesiyle denetimli serbestlik ve şartlı tahliye haklarını engelledi.
Odabaşı, cezaevinde kaldığı süre boyunca 4 ameliyat geçirdi, şu anda beşinci ameliyatı olması gerektiği bildiriliyor. Eşi, yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek için DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na mektup yazmış ve “artık dayanacak gücü kalmadı” diyerek kamuoyuna seslenmişti.
AİHM, “Çetin ve Diğerleri” (137 başvurucu) ile “Budak ve Diğerleri” (94 başvurucu) davalarında, başvurucuların hukuka aykırı şekilde tutuklandıklarına hükmetti. Mahkeme, Çetin davasındaki her başvurucuya 3.000 Euro, Budak davasındaki her başvurucuya ise 5.000 Euro tazminat ödenmesine karar verdi.
Bu karar doğrultusunda Türkiye, toplamda 881.000 Euro (yaklaşık 43 milyon 938 bin Türk Lirası) tazminat ödeyecek. Bu miktar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının vergileriyle karşılanacak.
AİHM’nin bu kararı, Türkiye’deki yargı süreçlerinin uluslararası hukuk standartlarıyla uymadığını bir kez daha gösterdi.
AİHS Madde 5 – Özgürlük ve Güvenlik Hakkı
AİHM, gazeteci Ali Odabaşı ve diğer başvurucuların keyfi ve hukuka aykırı şekilde tutuklandığına hükmederek, Türkiye’nin 5. maddeyi ihlal ettiğine karar vermiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesi şu temel hakları güvence altına alır.
Bu maddeye göre:
- Herkes özgürlük ve güvenlik hakkına sahiptir. Kimse keyfi olarak özgürlüğünden yoksun bırakılamaz. Tutuklama veya hapis gibi durumlar sadece belirli yasal koşullar altında mümkündür.
- Tutuklanan kişiye, neden tutuklandığı ve kendisine yöneltilen suçlamalar derhal bildirilmelidir.
- Tutuklanan kişi, makul bir süre içinde bir yargıç önüne çıkarılmalı ve yargılanana kadar serbest bırakılma hakkına sahip olmalıdır.
- Tutukluluğun yasallığına itiraz etme ve bu konuda hızlı bir karar alma hakkı vardır.
- Bu maddeye aykırı olarak özgürlüğünden yoksun bırakılan herkes, tazminat talep etme hakkına sahiptir.
Bu Kararlar Neden Önemli?
Hukukçu Ufuk Yeşil’e göre, AİHM’in bugün açıkladığı Budak ve diğerleri/Türkiye ile Çetin ve diğerleri/Türkiye başvurularında hak ihlali kararı verdiği 231 kişiyle birlikte, 15 Temmuz sonrası haksız şekilde tutuklandıklarına karar verilen kişi sayısı 3.734’e yükseldi. Bu kararlar, sadece tazminat miktarının az olduğu ve ihlal sonrası kimsenin işine yaramayan ihlaller olarak görülmemesi gerekiyor.
Yeşil’in değerlendirmesinin bir bölümü şöyle: “Bu kararlar, 9 yıldır işlenen ve insanlığa karşı suç kapsamında ileride yapılacak soruşturma ve kovuşturmaların en önemli delilleridir. Zira, bu kararlar haksız tutuklulukla ilgili olsalar da, AİHM, insanların asgari 6 yıl 3 ay cezalandırılmasına gerekçe yapılan hususların, aslında tutuklanma için makul şüphe sebebi dahi olmadığını 3.734 kez söylediği ve söylemeye devam edeceği hukuk garabetidir.
Ayrıca, yaşanan hukuksuzluğun boyutunu göstermesi adına Yalçınkaya benzeri 4.800 dosyanın bu ay içinde hükümete bildirilmiş olması çok önemlidir. Bu bildirimle birlikte, önümüzdeki bir kaç yıl içinde 7. madde ihlali çıkacak dosya sayısı şimdiden 10 bin olmuştur. Peki 7. madde ihlali nedir, neden önemlidir ve neden AİHM 64 yıllık tarihinde bu maddeden sadece 63 kez ihlal vermiştir?…
“AİHM-BM karar veriyor da ne oluyor, kime faydası var. Yine bildiklerini okuyorlar” gibi düşüncelere kapılmadan, tüm hak ihlaller uluslararası mercilere taşınmalı ve bu zulümler kayda geçirilmelidir. İlerde bu kararların ne işe yaradığını ve faydasını hep birlikte göreceğiz!”