DW Türkçe’de Alexandra von Nahmen’in haberinden aktarıyoruz;
ABD Başkanı Donald Trump’ın 20 Ocak’ta göreve başlamasından bu yana Avrupa’nın savunma harcamalarını artırması en önemli taleplerinden biri oldu.
Söz konusu hedef, özellikle de Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’nın da desteğini açıklamasının ardından neredeyse tüm NATO ülkeleri tarafından desteklenen bir noktaya geldi. 24-25 Haziran’da Lahey’de yapılacak NATO Zirvesi öncesinde müttefikler savunma harcamalarını ciddi oranda artırma konusunda uzlaştı.
Diplomatlar, zirve öncesi Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemindeki ilk NATO zirvesi öncesinde üye ülkelerin 2035 yılına kadar savunma harcamalarını Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH) yüzde 5’ine çıkarılması konusunda mutabakata vardıklarını duyurdu.
Uzlaşmaya göre üyeler, GSYİH’lerinin yüzde 3,5’ini savunmaya, yüzde 1,5’ini de savunma ile ilintili altyapı yatırımlarına harcayacak.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Pazartesi günü Lahey’de yaptığı açıklamada, yüzde 5 uzlaşmasının “iddialı, tarihi ve geleceği güvence altına almak için temel” olduğunu söyledi.
G7’den çıkarılan dersler
NATO’da görev yapan yetkililer, söz konusu hedefin Trump’a bir zafer elde ettiği hissi vermek ve aynı zamanda “ittifakta denge kurmakla” ilgili olduğunu söylüyor. Üst düzey bir diplomatın ifadesiyle, eğer bu hedefe ulaşılabilirse, zirve büyük bir başarı olarak değerlendirilecek.
Ancak sağı solu belli olmayan Trump’ın zirveyi erken terk etmesi senaryosu, bazı NATO müttefikleri için büyük bir endişe kaynağı. Söz konusu senaryonun her ne pahasına olursa olsun önlenmesi hedefleniyor.
Geçmişte NATO’da görev yapan Jamie Shea, “Umarım Trump, Kanada’daki son G7 zirvesinde yaptığı gibi bu zirveden de erken ayrılmaz” dedi.
Trump’ın zirvede bulunmasının taşıdığı öneme vurgu yapan Shea, “Trump’ın şu anda NATO’nun yaptığı tüm iyi şeyleri görmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bunlar sadece Avrupa’nın değil, Amerika’nın güvenliği için de önemli” diyor.
Yüzde 5 hedefi dönüm noktası olabilir
NATO müttefiklerinin her birinin Gayri Safi Yurt İçi Hasılalarının (GSYİH) yüzde 5’ini savunmaya ayırma hedefi iddialı bulunuyor. Hâlihazırda NATO müttefikleri, bütçelerinin yüzde 2’sini savunmaya ayırmayı taahhüt etmiş durumda ve bu hedefe ulaşamayan müttefikler de mevcut.
Dolayısıyla Trump’ın gündeme getirdiği ve kısa süre içerisinde normalleşen yüzde 5 hedefi, Avrupa toplumlarını kökten bir biçimde dönüştürme potansiyelini bünyesinde barındırıyor. NATO şemsiyesinin sağladığı güvenlik hissiyle onlarca yıldır önceliğini sosyal adalet ve ekonomik istikrar olarak belirleyen Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, bundan böyle askeri gücünü artırmaya ve ABD’den daha bağımsız bir hâle gelmeye odaklanabilir. Dolayısıyla söz konusu zirve, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu NATO müttefiklerinin yurttaşlarının yaşamını doğrudan ilgilendiriyor.
Rusya nasıl caydırılabilir?
Genel Sekreter Rutte’ye, sosyal harcamaların kesilmesine karşı olan AB vatandaşlarına bu planını nasıl açıklayacağı sorulduğunda şu yanıtı verdi:
“Bunu yapmadığımız takdirde 4-5 yıl içerisinde gerçekten tehdit altında olacağız ve o zaman Rusça kursuna yazılmanız ya da Yeni Zelanda’ya gitmeniz gerekecek.”
Rutte’nin önerisi, pastayı ikiye bölmek ve GSYİH’in yüzde 3,5’lik kısmını doğrudan savunma ihtiyaçlarına, yüzde 1,5’ini ise güvenlikle bağlantılı yatırımlara ayırmak. Bu yatırımlar arasında, ağır silah taşıyabilecek daha geniş yollar ve köprüler inşa edilmesi, siber güvenlik, hibrit saldırılara karşı önlemler, sivil koruma ve Ukrayna’ya yardımlar da yer alıyor.
NATO’da görev yapan diplomatlar, üyelerin hâlihazırda mevcut olan altyapı harcamalarını da yüzde 3,5’in içine katmaya çalışacaklarını söylüyor. Diplomatlar öte yandan, yüzde 1,5’lik hedefin tanımında şimdiden uzlaşılmış olmasının bile büyük bir başarı olduğunu vurguluyor.
İspanya muafiyet istiyor
Asıl zorluk ise çekirdek askeri harcamalar için öngörülen yüzde 3,5 hedefi konusunda tüm müttefikleri ikna etmekte yatıyor.
İttifak içinde en düşük savunma harcamasına sahip ülke olan İspanya, bir istisna talep ediyor. İtalya’nın da aralarında bulunduğu diğer bazı ülkeler ise, bu hedefe ulaşmak için öngörülen yedi yıldan daha uzun bir zamana ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. Öte yandan birçok müttefik savunmaya daha fazla para harcamaya hazır ancak Rutte’nin önerdiği yıllık kontrol mekanizması gibi planlara bağlı kalmayı reddediyorlar.
Litvanya’nın eski Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, “Sonuçta mesele NATO’nun güvenilirliği” diye konuşuyor. “İttifak doğru yolda ilerliyor” ifadelerini kullanan Landsbergis, öte yandan NATO’nun doğu kanadındaki birçok temsilci gibi, verilen yeni harcama sözünün ciddiyetle yerine getirilmemesi konusunda uyarıda bulunuyor: “Ya zirve güzel geçsin diye kararlar alınıyor ama sonra hiçbir şey olmuyorsa?”
Ukrayna için hayal kırıklığı kapıda mı?
Tüm bunlara ek olarak, birçok Avrupalı Ukrayna konusunda kayda değer bir ilerleme beklentisi olmamasından memnuniyetsizlik duyuyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy zirveye davet edilmiş olsa da Ukrayna’nın NATO’ya katılma hedeflerinin zirvede ön plana çıkması beklenmiyor.
Zirve sonunda yayımlanacak bildirgede, Ukrayna’nın NATO hedeflerinin net bir şekilde vurgulanması ihtimali, neredeyse sıfır. Jamie Shea, şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Özellikle ABD bu konunun arka planda kalmasını istiyor… Bu yüzden Ukrayna açısından oldukça hayal kırıklığı yaratacak bir NATO zirvesi olacak.”
NATO kaynaklarına göre, nihai bildiride Rusya’nın bir tehdit olarak tanımlandığı birkaç cümle yer alacak ancak yeni ve sert bir söylem olmayacak. Bunun nedeni, ABD’nin Rusya ve Ukrayna’yı müzakere masasına oturtma çabaları.
Her şey Rusya ile ilgili
Almanya merkezli German Marshall Fund düşünce kuruluşundan NATO uzmanı Kristine Berzina, büyük resmi görmenin önemine vurgu yapıyor.
“Bazen küçük açıklamalara, bildirgedeki bazı paragraflara fazla takılıyoruz” diyen Berzina, önem taşıyan asıl meselenin, “NATO’nun güçlü bir siyasi ittifak olması ve masadaki liderlerin birbirine güven duyması” olduğunu belirtiyor.
Berzina’ya göre zirveden çıkabilecek en güçlü mesaj da bu olacak:
“Tabii ki her şey Rusya ile ilgili. Alınacak yeni ve iddialı adımlar hakkında konuşmak, Rusya’ya gönderilen bir sinyal.”
Trump’ı memnun etme planı
Ayrıca sonuç bildirgesinin “kısa ve net” olması bekleniyor. Bir diplomatın yaptığı değerlendirmeye göre, zirvenin de kısa tutulacak olmasının nedeni, Trump’ın uzun konuşmalardan ve çok taraflı organizasyonlardan hoşlanmıyor oluşu.
ABD basınına yansıyan haberlere göre, Ortadoğu’daki çatışmalar daha da tırmandığı takdirde Trump’ın Lahey’e hiç gitmeme ihtimali bulunuyor. Ancak Brüksel’deki NATO merkezinde görev yapan diplomatlar, şu anda Trump’ın gelmeyeceğine dair bir ibare olmadığını söylüyor.
Peki bu NATO zirvesi sadece Trump’ı memnun etmek için mi düzenleniyor? Zirve programı, Hollanda kralıyla akşam yemeği, ülkede golf oynama daveti ve yüksek harcama taahhütleri gibi detaylarla tam da bu izlenimi veriyor.
NATO zirvesinin nihayetinde “Avrupalılar için” yapıldığını ifade eden deneyimli diplomat Jamie Shea, zirvenin hedeflerini “GSYİH’in yüzde 5’inin savunmaya ayrılması, Rusya’nın caydırılması, Avrupa’yı ve NATO vatandaşlarını güvende tutmak ve geceleri huzur içinde uyumalarını sağlamak” olarak sıralıyor ve ekliyor:
“Ama şu da bir gerçek: Bu yüzde 5 kararı alınırsa, Trump Washington’a mutlu bir şekilde dönecektir.”