Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin MYK toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu. Bakırhan, PKK’nın silahlı mücadeleyi sonlandırması ve örgütsel yapısını feshetmesi kararına ilişkin konuştu.
DEM PARTİ’DEN İLK DEĞERLENDİRME
Bakırhan, “Kongre Türkiye’ye hayırlı olsun. Artık Kürt sorununu çözmek için demokratik bir Türkiye inşa etmek için herhangi bir gerekçe kalmadı” ifadelerini kullandı. Bu sürecin barışla tamamlanmasını temenni etti.
Doğan: “Bu Süreç Teslimiyet Değil, Demokratik Toplum İnşa Sürecidir”
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan da partisinin MYK toplantısı sürerken yaptığı açıklamada, bu kararın yeni bir sayfa açtığını ve demokratik çözümün önünü açtığını dile getirdi. Doğan, “Bu sadece bir fesih kararı değil, herkesi demokratik değişime davet eden yeni bir inşa süreci” dedi. Meclis’i bu sürecin en önemli adresi olarak işaret eden Doğan, barışın artık bir düş değil, somut bir gerçeklik olduğunu söyledi.
BULDAN’DAN UMUTLU MESAJ
DEM Parti Van Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan, PKK’nin silah bırakma ve fesih kararına ilişkin Mezopotamya Ajansı’na açıklamalarda bulundu.
Kararı, ‘tarihi bir gelişme’ olarak değerlendiren Buldan, “Türkiye’de devam eden çatışmalı sürecin sona ermesi, aynı zamanda demokratikleşmenin de devreye girmesi anlamına geliyor” diye konuştu.
Buldan ayrıca, PKK’nin kararı ve son gelişmelerle ilgili bugün yaklaşık sekiz buçuk yıldır tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edeceğini ve ardından sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yapacağını paylaştı.
‘NEDİR BU YENİ AŞAMA?’
Buldan, yeni bir aşamaya geçildiğini söyledi ve şunları kaydetti: “Nedir bu yeni aşama? Elbette ki Türkiye’nin demokratikleşmesidir. Kürt halkının yıllardır sürdürdüğü bu mücadele, artık hiç gecikmeden Türkiye’nin demokratikleşmesini sağlamalı ve barışla taçlandırılmalıdır. Bu dönemde yoldaki dikenleri temizlemek, engelleri ortadan kaldırmak gerekiyor.
Şu anda yapmamız gereken tek şey bunun mücadelesini vermektir. Çünkü taraflar artık kararını vermiştir. PKK kararını vermiş ve yeni bir aşamaya geçmiştir. Bu aşamada herkesin üzerine farklı sorumluluklar ve görevler düşüyor. Bu görevleri ve sorumlulukları hepimizin yerine getirmesi gerekiyor.”
‘ÖCALAN’IN BÜYÜK ROL OYNAYACAK’
Buldan, PKK’nin sonuç bildirgesinde yer alan “Kararın pratikleşmesi Abdullah Öcalan’ın süreci yürütmesi, siyasi ve hukuki zemin gerektirir” ifadesine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
“Sayın Öcalan’ın tabii ki de devrede olması gerekiyor. Çünkü demokratik siyaseti dizayn etmekte Sayın Öcalan’ın büyük bir rolü olacak. O yüzden görüşmelerin devam etmesi, Sayın Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi, İmralı Adası’na farklı kesimlerin gitmesi, Sayın Öcalan ile barışın konuşulması gerekiyor.”
MECLİS’İ İŞARET ETTİ
TBMM’nin süreçteki rolüne işaret eden Buldan, “Tabii ki de Meclis devreye girmeli. Bu konuda Meclis’in üzerine düşen büyük sorumluluklar var” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazı yasaların, bazı kanunların çıkması ve yasalarda bazı değişiklerin yapılması… Demokratikleşme anlamında söylüyorum. Çünkü Türkiye’de büyük hukuksuzluklar var. Çok büyük adaletsizlikler yaşandı. Her anlamıyla yaşandı. Hem Kürt halkına, hem de demokrat kesime, muhalif kesime, emekçilere, siyasetçilere. Bütün bunların iyileştirilmesi gerekiyor. Bunun için de parlamentonun devreye girmesi gerekiyor. Bu konuda umutsuz değilim elbette ancak biraz zamana ihtiyacımız var. Çok kısa bir süre içinde bence artık herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli.”
‘DEMOKRATİKLEŞME İÇİN TOPLUMUN TAMAMINA İHTİYAÇ VAR’
Buldan, toplumun demokratikleşme sürecine katkı sunması gerektiğini belirterek şunları kaydetti: “Bu sürecin yaşanmasında en çok rolü olan toplumun kendisidir. Şimdi bu saatten sonra da en azından bir kez daha rolünü oynaması lazım. Hem demokratikleşme açısından hem de barışın taçlanması meselesinde. Toplumsallaşma alanında bütün kesimlerin, Türk’ünden Kürt’üne, Alevi’sinden Sünni’sine, kadınından gencine ve erkeğine kadar herkesin bu sürecin içerisinde olması gerekiyor.
Çünkü bu mesele sadece Kürt halkını ve DEM Parti’yi bağlayan bir mesele değil. Tüm Türkiye’yi kapsayan, bağlayan bir mesele. Onun için toplumun tamamına ihtiyaç var.”
Pervin Buldan, 3 Mayıs’ta yaşamını yitiren TBMM Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’i anarak, “Çok büyük emeği var, çok büyük katkısı var. Keşke bugünleri görseydi. Yattığı yerde huzurla yatsın, hayalleri gerçekleşiyor” diye kaydetti.