“Erdoğan kendisinden sonra gelecek hükümete tam anlamıyla çökmüş bir devlet, yerle bir olmuş bir dış politika, kutuplara ayrılmış bir toplum ve sıfırı tüketmiş bir ekonomi bırakacak.
Tr724’ten İlker Doğan’ın haberine göre AKP rejimi, iktidara geldiği 2002’den bu yana en zor günlerini yaşıyor. Yolsuzluk ve rüşvetin ayyuka çıktığı 17/25 Aralık’ta bile bu kadar zorlanmamıştı. Ülke her anlanma yangın yerine dönmüş durumda. Ekonomiden sağlığa, yargıdan emniyete, insan haklarından özgürlüklere her konuda bir yıkım var. Erken seçim olur mu bilmiyoruz. Olursa ve kaybederse Erdoğan bırakıp gider mi, emin değiliz.
Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Erdoğan gittiğinde geride bütün kurum ve kuruluşlarıyla çökmüş bir devlet, enkaz haline gelmiş bir ekonomi ve bölünmüş, birbirine düşman edilmiş bir toplum bırakacak.
‘Vurdumduymaz’ tavrı ve kibri nedeniyle hiç bir başarısızlığı kabul etmemesi kamuoyunda iktidara karşı öfkeyi daha da artırıyor. 28 Temmuz’da başlayan ve hızla yayılan orman yangınları da öfkenin katlanmasına neden oldu. Türkiye günlerdir alevlere teslim olmuş durumda.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yangınları yaşanırken, THK’nın geçtiğimiz yıla kadar ‘göreve hazır olan’ yangın söndürme uçaklarının ise hangarda çürümeye terk edildiği artık sır değil. Binlerce hektarlık ormanlık alan 7 günde küle döndü. Yüzlerce ev yandı, hayvan telef oldu. İnsanlar evlerinden, aşlarından oldu.
ÖFKE BÜYÜYOR
İktidara karşı öfke büyüyor. Önceki gün #TayyipErdoğanİstifa etiketiyle 800 bin civarında paylaşım yapıldı. Dün açılan ‘TAMAM’ etiketiyle yapılan paylaşım sayısı ise saatler içinde 600 bine dayandı. Halkın sabrı taşmış durumda.
Erdoğan’ın bu şartlarda seçime gitme ihtimali yok. Halk çok öfkeli. Ancak diyelim ki seçim oldu ve Erdoğan kaybetti. Koltuğunu öylece bırakıp gider mi kimse bilmiyor. Ancak bilinen bir gerçek var ki; Erdoğan kendisinden sonra gelecek hükümete tam anlamıyla çökmüş bir devlet, yerle bir olmuş bir dış politika, kutuplara ayrılmış bir toplum ve sıfırı tüketmiş bir ekonomi bırakacak.
Peki nedir bu sorunlar?
AFGANLARIN KONTROLSÜZ GİRİŞİ SÜRÜYOR
Ülke kontrolsüz bir şekilde sığınmacı akınına uğruyor. Taliban korkusuyla ülkelerini terk etmek zorunda kalan Afganlar, hergün İran sınırından 200-300 kişilik gruplar halinde kaçak yollardan Türkiye’ye giriyor. İktidar, sorunla yüzleşmek yerine ‘görmemezlikten’ geliyor. Sorunun varlığını inkar ediyor. Resmi rakamlara göre Türkiye’deki Afgan sığınmacı sayısı 220 bin civarında. Ancak bugün sayının 500 bine yaklaştığı tahmin ediliyor.
EKONOMİ BATTI
Türkiye’nin tek sorunu Afganlar ya da Suriyeliler de değil… Ekonomi batık durumda. TÜİK’in önceki gün açıkladığı Temmuz ayı enflasyon rakamlarına göre bile yıllık enflasyon yüzde 18,95! ÜFE ise yüzde 44,92! ÜFE ile TÜFE arasındaki fak yaklaşık 26 puan! Bu rakam, enflasyonun önümüzdeki bir kaç ay boyunca artmaya devam edeceğini gösteriyor.
Enflasyon Araştırma Grubu’nun (EnaGrup) Temmuz 2021’e ilişkin verilerine göre ise Ocak-Temmuz 2021 dönemi enflasyon oranı yüzde 25.14 olarak gerçekleşti. EnaGrup’un verileri yıllık enflasyonun yüzde 37 civarında gelebileceğini gösteriyor. Özetle enflasyon, Türkiye’nin işsizlik ve yoksullukla birlikte en önemli sorunu olarak karşımızda duruyor.
İŞSİZLİK SORUNU DEVASA BOYUTTA
TÜİK’in verilerine göre Mayıs 2021 ayında geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 27,4 oldu. İşsiz sayısı 9,7 milyon kişi. İstihdam edilenlerin sayısı 2021 yılı Mayıs ayında 27 milyon 844 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 43,8 oldu.
Türkiye ile hemen hemen aynı nüfusa sahip Almanya’da istihdam edilenlerin sayısı 45 milyon civarında! İstihdam oranı yaklaşık yüzde 75. İşsiz sayısı 2,9 milyon kişi. İşsizlik oranı yüzde 6 seviyelerinde…
TOPLUM AKLINI TAMAMEN YİTİRDİ
AKP rejiminin ülkeye yaptığı en büyük kötülük milleti kutuplaştırması oldu. Hiç kimsenin birbirine tahammülü yok. Rejimin ‘ötekileştiren’ dili ve tavrı nedeniyle ırkçılık da arttı. Daha geçtiğimiz hafta Konya’da Kürt bir aile faşist bir saldırı sonucu katledildi. Aynı aileden 7 kişi silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Geçtiğimiz aylarda Sakarya’da da benzer bir saldırı yaşanmış ve Kürt bir aile yine kendilerine ‘Ülkücü’ diyen faşistlerin saldırısına uğramıştı.
Bir uzman çavuşun tecavüz ettiği Kürt kızının intihar etmesine sevinenler oldu Türkiye’de…
PANDEMİDE YALAN RÜZGARI
AKP pandemi sürecinde de sınıfta kaldı. Ülkenin sağlık bakanı Fahrettin Koca, aylarca milletin gözünün içine baka baka yalan söyledi. Aylar sonra gerçek rakamlar açıklandı. Salgının başında maske satışı yasaklandı, bedava dağıtılacağı söylendi. Ancak rejim, 2 adet maskeyi bile dağıtamadı. Sonunda o da serbest bırakıldı.
AŞISI OLAN BİR VİRÜS NEDENİYLE BİNLERCE İNSAN ÖLDÜ!
Aşı tedariki konusunda ülke Çin’e mahkum edildi. Uzmanların uyarılarına rağmen inatla aşı çeşitliliğine gidilmedi. Vaadedilen aşıların gelmesi aylarca gecikti. Bu arada binlerce insan aşısı olan bir virüs nedeniyle öldü. Aylar sonra Biontech’le anlaşma imzalandı. Vaka sayıları düşmeye başladı fakat 1 Temmuz’da yeni normalleşme süreci başladı. Yasaklar kontrolsüzce kaldırıldı. 5 binin altına düşen vaka sayısının 25 bine çıkması sadece 4 hafta sürdü! Aşılama hızı da yavaşlamış durumda.
KHK’LILARIN HAKKI NASIL VERİLECEK?
Devletin bütün birimleri çökertildi. Hukuksuz KHK’larla 140 bine yakın insan işinden edildi. Erdoğan’dan sonra gelecek hükümetin en önemli sorunlarından biri KHK’lılar olacak. Erdoğan’ın ‘keyfi’ kararlarının bedelini, 85 milyon insan tazminat olarak ödeyecek!
YARGI MİLİTAN AKP’LİLERE TESLİM
AKP’li binlerce avukat hakim ve savcı yapıldı. Buna ilişkin dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le Erdoğan arasında geçen konuşma internete sızdırılmıştı. Yargı, Doğu Perinçek’in ifadesiyle ‘siyasetin köpeği’ haline getirildi. Bugün Türkiye’de iktidara rağmen bir yargı kararının çıkması mümkün değil.
Emniyet, rejim yanlısı ‘milislerle’ dolduruldu. Erdoğan, ‘bekçi’ adı altında kendisine özel ‘paralel’ bir ordu kurdu. Devlet memuru olmak için girilen KPSS sınavından 90-95 alanlar bile ‘mülakatta’ eleniyor. Yüzlerce örneği var. Artık önemli olan liyakat değil, AKP’li ya da MHP’li bir ‘tanıdığınızın’ olması…
SONRAKİ HÜKÜMETİN İŞİ ZOR
Erdoğan’dan sonra gelecek olan hükümetin işi gerçekten zor. MB’nın kasası tam takır, işsiz sayısı 10 milyona dayanmış, gerçek enflasyon oranı en iyi ihtimalle yüzde 30’un üzerinde ve yoksulluk kalıcı hale gelmiş.
Belki de en zoru, yıllardır ekilen nefret tohumlarıyla kutuplara ayrılmış olan toplumu yeniden barıştırmak olacak…
“Erdoğan kendisinden sonra gelecek hükümete tam anlamıyla çökmüş bir devlet, yerle bir olmuş bir dış politika, kutuplara ayrılmış bir toplum ve sıfırı tüketmiş bir ekonomi bırakacak.
Tr724’ten İlker Doğan’ın haberine göre AKP rejimi, iktidara geldiği 2002’den bu yana en zor günlerini yaşıyor. Yolsuzluk ve rüşvetin ayyuka çıktığı 17/25 Aralık’ta bile bu kadar zorlanmamıştı. Ülke her anlanma yangın yerine dönmüş durumda. Ekonomiden sağlığa, yargıdan emniyete, insan haklarından özgürlüklere her konuda bir yıkım var. Erken seçim olur mu bilmiyoruz. Olursa ve kaybederse Erdoğan bırakıp gider mi, emin değiliz.
Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Erdoğan gittiğinde geride bütün kurum ve kuruluşlarıyla çökmüş bir devlet, enkaz haline gelmiş bir ekonomi ve bölünmüş, birbirine düşman edilmiş bir toplum bırakacak.
‘Vurdumduymaz’ tavrı ve kibri nedeniyle hiç bir başarısızlığı kabul etmemesi kamuoyunda iktidara karşı öfkeyi daha da artırıyor. 28 Temmuz’da başlayan ve hızla yayılan orman yangınları da öfkenin katlanmasına neden oldu. Türkiye günlerdir alevlere teslim olmuş durumda.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yangınları yaşanırken, THK’nın geçtiğimiz yıla kadar ‘göreve hazır olan’ yangın söndürme uçaklarının ise hangarda çürümeye terk edildiği artık sır değil. Binlerce hektarlık ormanlık alan 7 günde küle döndü. Yüzlerce ev yandı, hayvan telef oldu. İnsanlar evlerinden, aşlarından oldu.
ÖFKE BÜYÜYOR
İktidara karşı öfke büyüyor. Önceki gün #TayyipErdoğanİstifa etiketiyle 800 bin civarında paylaşım yapıldı. Dün açılan ‘TAMAM’ etiketiyle yapılan paylaşım sayısı ise saatler içinde 600 bine dayandı. Halkın sabrı taşmış durumda.
Erdoğan’ın bu şartlarda seçime gitme ihtimali yok. Halk çok öfkeli. Ancak diyelim ki seçim oldu ve Erdoğan kaybetti. Koltuğunu öylece bırakıp gider mi kimse bilmiyor. Ancak bilinen bir gerçek var ki; Erdoğan kendisinden sonra gelecek hükümete tam anlamıyla çökmüş bir devlet, yerle bir olmuş bir dış politika, kutuplara ayrılmış bir toplum ve sıfırı tüketmiş bir ekonomi bırakacak.
Peki nedir bu sorunlar?
AFGANLARIN KONTROLSÜZ GİRİŞİ SÜRÜYOR
Ülke kontrolsüz bir şekilde sığınmacı akınına uğruyor. Taliban korkusuyla ülkelerini terk etmek zorunda kalan Afganlar, hergün İran sınırından 200-300 kişilik gruplar halinde kaçak yollardan Türkiye’ye giriyor. İktidar, sorunla yüzleşmek yerine ‘görmemezlikten’ geliyor. Sorunun varlığını inkar ediyor. Resmi rakamlara göre Türkiye’deki Afgan sığınmacı sayısı 220 bin civarında. Ancak bugün sayının 500 bine yaklaştığı tahmin ediliyor.
EKONOMİ BATTI
Türkiye’nin tek sorunu Afganlar ya da Suriyeliler de değil… Ekonomi batık durumda. TÜİK’in önceki gün açıkladığı Temmuz ayı enflasyon rakamlarına göre bile yıllık enflasyon yüzde 18,95! ÜFE ise yüzde 44,92! ÜFE ile TÜFE arasındaki fak yaklaşık 26 puan! Bu rakam, enflasyonun önümüzdeki bir kaç ay boyunca artmaya devam edeceğini gösteriyor.
Enflasyon Araştırma Grubu’nun (EnaGrup) Temmuz 2021’e ilişkin verilerine göre ise Ocak-Temmuz 2021 dönemi enflasyon oranı yüzde 25.14 olarak gerçekleşti. EnaGrup’un verileri yıllık enflasyonun yüzde 37 civarında gelebileceğini gösteriyor. Özetle enflasyon, Türkiye’nin işsizlik ve yoksullukla birlikte en önemli sorunu olarak karşımızda duruyor.
İŞSİZLİK SORUNU DEVASA BOYUTTA
TÜİK’in verilerine göre Mayıs 2021 ayında geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 27,4 oldu. İşsiz sayısı 9,7 milyon kişi. İstihdam edilenlerin sayısı 2021 yılı Mayıs ayında 27 milyon 844 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 43,8 oldu.
Türkiye ile hemen hemen aynı nüfusa sahip Almanya’da istihdam edilenlerin sayısı 45 milyon civarında! İstihdam oranı yaklaşık yüzde 75. İşsiz sayısı 2,9 milyon kişi. İşsizlik oranı yüzde 6 seviyelerinde…
TOPLUM AKLINI TAMAMEN YİTİRDİ
AKP rejiminin ülkeye yaptığı en büyük kötülük milleti kutuplaştırması oldu. Hiç kimsenin birbirine tahammülü yok. Rejimin ‘ötekileştiren’ dili ve tavrı nedeniyle ırkçılık da arttı. Daha geçtiğimiz hafta Konya’da Kürt bir aile faşist bir saldırı sonucu katledildi. Aynı aileden 7 kişi silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Geçtiğimiz aylarda Sakarya’da da benzer bir saldırı yaşanmış ve Kürt bir aile yine kendilerine ‘Ülkücü’ diyen faşistlerin saldırısına uğramıştı.
Bir uzman çavuşun tecavüz ettiği Kürt kızının intihar etmesine sevinenler oldu Türkiye’de…
PANDEMİDE YALAN RÜZGARI
AKP pandemi sürecinde de sınıfta kaldı. Ülkenin sağlık bakanı Fahrettin Koca, aylarca milletin gözünün içine baka baka yalan söyledi. Aylar sonra gerçek rakamlar açıklandı. Salgının başında maske satışı yasaklandı, bedava dağıtılacağı söylendi. Ancak rejim, 2 adet maskeyi bile dağıtamadı. Sonunda o da serbest bırakıldı.
AŞISI OLAN BİR VİRÜS NEDENİYLE BİNLERCE İNSAN ÖLDÜ!
Aşı tedariki konusunda ülke Çin’e mahkum edildi. Uzmanların uyarılarına rağmen inatla aşı çeşitliliğine gidilmedi. Vaadedilen aşıların gelmesi aylarca gecikti. Bu arada binlerce insan aşısı olan bir virüs nedeniyle öldü. Aylar sonra Biontech’le anlaşma imzalandı. Vaka sayıları düşmeye başladı fakat 1 Temmuz’da yeni normalleşme süreci başladı. Yasaklar kontrolsüzce kaldırıldı. 5 binin altına düşen vaka sayısının 25 bine çıkması sadece 4 hafta sürdü! Aşılama hızı da yavaşlamış durumda.
KHK’LILARIN HAKKI NASIL VERİLECEK?
Devletin bütün birimleri çökertildi. Hukuksuz KHK’larla 140 bine yakın insan işinden edildi. Erdoğan’dan sonra gelecek hükümetin en önemli sorunlarından biri KHK’lılar olacak. Erdoğan’ın ‘keyfi’ kararlarının bedelini, 85 milyon insan tazminat olarak ödeyecek!
YARGI MİLİTAN AKP’LİLERE TESLİM
AKP’li binlerce avukat hakim ve savcı yapıldı. Buna ilişkin dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le Erdoğan arasında geçen konuşma internete sızdırılmıştı. Yargı, Doğu Perinçek’in ifadesiyle ‘siyasetin köpeği’ haline getirildi. Bugün Türkiye’de iktidara rağmen bir yargı kararının çıkması mümkün değil.
Emniyet, rejim yanlısı ‘milislerle’ dolduruldu. Erdoğan, ‘bekçi’ adı altında kendisine özel ‘paralel’ bir ordu kurdu. Devlet memuru olmak için girilen KPSS sınavından 90-95 alanlar bile ‘mülakatta’ eleniyor. Yüzlerce örneği var. Artık önemli olan liyakat değil, AKP’li ya da MHP’li bir ‘tanıdığınızın’ olması…
SONRAKİ HÜKÜMETİN İŞİ ZOR
Erdoğan’dan sonra gelecek olan hükümetin işi gerçekten zor. MB’nın kasası tam takır, işsiz sayısı 10 milyona dayanmış, gerçek enflasyon oranı en iyi ihtimalle yüzde 30’un üzerinde ve yoksulluk kalıcı hale gelmiş.
Belki de en zoru, yıllardır ekilen nefret tohumlarıyla kutuplara ayrılmış olan toplumu yeniden barıştırmak olacak…