Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) çalışan ebe ve hemşireler de geçen ay yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’yle haksızlık ve zorbalığa uğradıkları gerekçesiyle iki gündür seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu kez ebe ve hemşireler, “Sesimizi duyar var mı?” diye haykırıyor.
Seslerini Sağlık Bakanlığına duyurmaya çalışan ebe ve hemşireler, “Bakanlığımızın, varlığımızdan şüphe ettirecek kadar bizi yok saymasını kabul etmiyoruz!” diyor. Yaklaşık 24 bin ebe ve hemşire, yaklaşık 26 bin 600 aile hekimiyle birlikte ASM’lerde görev yapıyor.
15 tabip odası, dernek, federasyon, sendika, birlik temsilcisi ebe, hemşire, hekim Ankara İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplandı. Ortak bildiriyi Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu’ndan (ASEF) Canan Şahin okudu.
Profesyonel bir meslek olan ebe ve hemşirelerin adının bile anılmadığı sistemde “eleman” ya da “çalışan” denilerek küçümsenmeyi reddettiklerini belirten Şahin, “Bakanlığımızın, varlığımızdan şüphe ettirecek kadar bizi yok saymasını kabul etmiyoruz!” dedi.
‘Bu gemi yürümez’
Sağlık Bakanlığı’nın haksızlığına, hukuksuzluğuna asla boyun eğmeyeceklerini ifade eden Şahin şöyle devam etti:
“Mesleki onurumuzu hiçe saymanıza, mesleki görevlerimizi tanımlamayarak her yeni günde belirsizlik ve kaygı ile başlamamıza sebep olmanıza, pür dikkat çalışmamız gerekirken emeğimizi işimize değil kaygılara boğmanıza, her felakette aklınıza gelen ilk birimler olmamıza rağmen iş mali hesaplara gelince aklınızın kırıntısında bile olamamıza rağmen vazgeçmiyoruz!”
Görev tanımımız dışında kalan ve yapılması mümkün olmayan işlerin faturasının ebe ve hemşirelere kesilmesiyle alenen kölelik sistemi kurulduğunu ve köle olarak kendilerinin seçildiğini söyleyen Şahin,
“Bu gemi yürümez. Enflasyon farkını vermek şurada dursun hak ettiğimiz kök maaştan bile kesinti yapan aile hekimliği zulüm yönetmeliğine isyan ediyoruz” dedi.
Ekip bilincini yok etmeye çalıştığınız sistemlere inat ayrışmayacağımızı hekim, ebe ve hemşireler olarak omuz omuza mücadelemizi sürdüreceğimizi buradan Ankara sağlık meslek örgütleri platformu olarak sağlık bakanlığına bir kez daha duyuruyoruz.
Maliye Bakanı Şimşek’e de seslendiler: Yönetmelik maliyet artışına yol açar
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önündeki eylemse dün yapıldı. İstanbul Tabip Odası ile beş sendika, dernek, federasyonun daha destek verdiği eylemde, söz konusu yönetmeliğin ASM ebe ve hemşirelerini yok ettiğini söylendi.
Birgül Zeytun isimli hemşire, “Susturulmaya çalışıyoruz ama artık susmak istemiyoruz. Çok seviyorum işimi. Ama ben artık çok yoruldum” şeklinde konuştu. İSAHED Genel Başkanı Vildan Aydın ise, “Biz köle değiliz, ebeyiz, hemşireyiz. Haksız, hukukuz, çalışma yasasına aykırı bir şekilde kesilen ücretlerimizin iadesi için bugün dilekçe vermeye geldik. Bir daha geldiğimizde istifalarımızı vermek için geleceğiz. Ebesiz, hemşiresiz kalacaksınız” dedi.
Türkiye Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu’ndan Hilal Saltık tarafından okunan ortak bildiride, yönetmeliğin hem vatandaşa hem çalışana eziyet ettiği söylendi. Yönetmeliğin geri çekilmesi isteyen ebe hemşireler sadece Memişoğlu’na değil, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e de seslendiler:
“Dünyanın hiçbir yerinde olmayan altı ayda bir zorunlu hasta takibiyle asıl işimiz olan koruyucu sağlık hizmeti aksayacak. Sağlıklı bireylerin gerekmediği ve istemediği halde doktor kontrolüne zorlanmasıyla kaynak israfı ve iş kaybı oluşacak. Sağlık harcamalarında gereksiz artış yaşanacak.”
‘Bizi parayla terbiye edemezsiniz’
Yönetmelik ve kanun taslağının ne halka ne hekimlere ne de ebe ve hemşirelere fayda sağlamadığı, ayrıca ASM’ lerin ticarileştirilmesinin önünü açacağı bildirildi.
Memişoğlu’nun “ebe-hemşire” diyemeyip, “eleman” demesine kızan ebe ve hemşireler bildirilerinde şöyle devam etti:
“Biz sigmalı formüllere yapmadığımız işlere göre değil verdiğimiz hizmete emeğe ve özveriye göre eşit işe eşit ve emekliliğe yansıyan tek kalemde ödeme istiyoruz. ASM’ lerde omuz omuza türlü imkansızlıklarla, mücadele ettiğimiz ekip arkadaşlarımızla farklı ücretler ödeyerek iş barışımızı bozmanıza müsaade etmiyoruz. Bakanlığa sesleniyoruz para ile terbiye edemezsiniz.”
Ebe ve hemşireler alandaki sorunları şöyle sıraladı:
*Yıllardır aile planlaması malzemesi temin edilemiyor (Sağlık Bakanlığı ASM’lere vermiyor). Doğum kontrol hapı, aylık iğne, üç aylık iğne, rahim için araç, kondom yok. Buna rağmen bizlere baskı yaparak, tutanak tutarak, 15-49 yaş kadın izlemi yapılması isteniyor.
*Aylardır aşı dolaplarımız boş, aşımız yok. Bakanlık aylardır aşı temini ve lojistiğini sağlayamıyor. Aşıyı temin edemeyenler, lojistiğini de sağlamayıp tane hesabı verdikleri aşıyı görev yerlerimizi bırakıp gidip bizim almamızı talep ediyor.
‘Artık çok yorulduk‘
- Bizden hastalık yönetimini yapmamızı isteniyor. Ancak hastalarımıza kanser taramaları için randevu bulamadığımız KETEM’ler çoğaltılmıyor.
- Biz artık çok yorulduk. Olmayanı oldurmaya, yetmeyen yitirmeye çalışmaktan yorulduk. Bakanlığın istedim oldu, yaptım oldu politikalarından yıldık, yorulduk. Kamu binası olmayan, dükkandan bozma, güneş ışığı bile almayan yerlerde çalışmaya çalışmaktan yorulduk. Olmayan aşıyı yapamadığımız için savunma vermekten yorulduk. Olmayan malzemeyle aile planlaması hizmete vermeye çabalamaktan yorulduk. Bulunamayan randevu ile kanser taraması yapmaya çalışmaktan yorulduk.