İzmir’de 2019’da hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nca (HSK) soruşturma başlatılan Eski İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Okan Bato, yasal geliri ile örtüşmeyen 8.1 milyon lirayı izah edemedi.
Soruşturma konusu, f… borsası merkezinde haksız mal edindiği iddialarıydı.
İzmir’deki başsavcılık görevinden alınan Bato, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’ne savcı olarak gönderilmiş, adli yargılama devam ederken, Antalya’dan da Erzincan’a savcı olarak tayin edilmişti. Bu göreve başlamayan Bato, emekli olmayı tercih etmişti.
Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin geçen 10 Ekim’de verdiği kararı T24’ten Tolga Şardan yazdı.
Şardan’ın yazısından aktarıyoruz:
”Yargıtay 7. Ceza Dairesi heyeti, 10 Ekim’deki toplantısında Bato’yu haksız mal edindiği iddialarının kanıtlanması gerekçesiyle 3,5 yıl hapis ile 40 bin lira adli para cezasına çarptırdı. Ancak aynı heyet; söz konusu cezayı, “cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası olumsuz lehine takdiri indirim nedeni” kabul etti.
Sonuç olarak, Bato’ya haksız mal edindiği gerekçesiyle 2 yıl 11 ay hapis cezası ve 33 bin 333 lira adli para cezasına çarptırdı.
Heyet, verilen ceza çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, cezanın ertelenmesine, başkaca indirim ve artırım yapılmasına yer olmadığına karar verdi. Ayrıca, yurttaşlık haklarından yoksun bırakılmasının yanı sıra yargılama sırasında Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nce üzerine şerh konulan ve Bato’ya ait İzmir Karşıyaka ile Çeşme’de birer ev ve İzmir Bayraklı’da bir ofis için zoralım kararı verildi.
Verilen tüm kararlara yönelik Bato’nun Yargıtay Genel Kurulu’nda itiraz hakkı var, elbette.
Savcı Bey’in izah edemediği mal varlığı
Peki Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin kararı nasıl oluştu?
Dosya içinde HSK’dan gelen mal varlığı araştırma raporu mevcut. Özetle, eski mal bildirimleri ile HSK müfettişine sunduğu mal bildirimi kapsamında yasal geliri ile örtüşmeyen 8.1 milyon lirayı izah edemedi.
Kararda; şöyle denildi:
(…) Bato ile ailesinin mal varlıklarının, mal bildirimle ilgili mevzuata uygun hareket edilmediği, sanığın mal varlığında gerçekleşen tasarruf edilebilir miktarın yaklaşık 10 katı tutarındaki artışın miras yoluyla intikal ettiğinin, kıymetli maden varsa bunların miktar ve değerinin, veraseten intikal eden başka bir taşınır varsa aynı bu şekilde taşınırların değerinin ortaya konulması gerektiği halde, sanık tarafından herhangi bir somut veri sunulmadığı, bu nedenle sanığın yaptığı harcamalardaki artışların sosyal yaşantısı bakımından geliriyle uygun olmadığı ve atılı suçun sübuta erdil gözetilerek, sanığın eylemine uyan 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’na aykırılık suçundan dolayı aynı kanunun 13. maddesi uyarınca suç tarihlerinde tespit edilen mal varlığındaki artışın, tasarruf edilebilir rakamın 10 katından fazla oluşu, suçun işlendiği yer ve zaman, sanığın güttüğü amaç ve saik ile kastının yoğunluğu gibi hususlar dikkate alınarak takdiren ve teşdiden (şiddetlendirme, kuvvetlendirme, miktarını, gücünü artırma, Y.N.) alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle sanığın mahkumiyeti cihetine gidilmiştir. (…)”