Lana Harun, 2023 yazında sınıfının en iyileri arasında yer alarak lise diplomasını aldığında, Gazze’de hayat nispeten normal seyrinde ilerliyordu. Harun, ünlü El Ezher Üniversitesi’ne bağlı olan Gazze’deki İngilizce tercümanlık bölümüne kaydını yaptırmıştı.
Harun, DW’ye gönderdiği sesli mesajda, “Gerçekten çok çalıştım ve hayal ettiğim şeyi başardım. Filistin’deki en başarılı öğrencilerden biriydim. Çok gurur duyuyordum” diyor.
Ancak Avrupa Birliği (AB), ABD ve diğer Batılı ülkeler tarafından terör örgütü olarak kabul edilen Hamas’ın, 7 Ekim 2023’te İsrail’in güneyine saldırmasının ardından savaş patlak verdi. İsrail’in açıklamalarına göre Hamas’ın saldırısında yaklaşık bin 200 kişi öldü ve 250 dolayında kişi rehin alındı. Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre ise İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik misilleme operasyonlarında 41 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Gazze Şeridi’nin büyük bölümü harabe haline geldi.
Yok edilen umutlar
Harun’un umutları ve hayalleri de Gazze’deki diğer pek çok genç gibi paramparça oldu. Son on bir ayda Lana Harun ve ailesi önce Refah’a göç etti, sonra tekrar Gazze’ye döndü. Harun, “Fakülte şimdi harabe halinde; hayallerim de öyle” sözleriyle hem bölgedeki durumu hem de duygularını ifade etmeye çalışıyor.
Yıkımdan dolayı Gazze Şeridi’ndeki gençler için ciddi sonuçlar söz konusu. 2020 yılında bölge nüfusunun ortalama yaşı sadece 18’di. Yani Gazze Şeridi, dünyanın en genç nüfuslarından birine sahipti. Her 10 kişiden dördü 14 yaş ve altındaydı.
Gazze’de neredeyse tüm okullar hasar gördü
Bölgedeki pek çok ülkede yeni eğitim ve öğretim yılı Eylül ayında başladı. Ancak Gazze Şeridi’nde hemen hemen tüm okullar hasar gördüğü için, burada örgün eğitim henüz mümkün değil.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’na (UNICEF) göre, Gazze’de en az 45 bin birinci sınıf öğrencisi halihazırda okula gidemiyor. Eğitimden mahrum kalan okul çağındaki Gazzeli çocukların toplam sayısı ise 625 bin dolayında.
UNICEF ve Save the Children (Çocukları Koruyun) örgütü öncülüğündeki yardım kuruluşlarından oluşan bir araştırma grubu olan Küresel Eğitim Kümesi’nin uydu görüntüleri ve analizlerine göre, Gazze Şeridi’ndeki okulların neredeyse tamamı hasar görmüş durumda. Derslerin yeniden başlayabilmesi için okulların en az yüzde 84’ünün ya yeniden inşa edilmesi ya da kapsamlı bir şekilde onarılması gerekiyor.
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), okullarının çoğunu acil durum barınaklarına dönüştürdü. UNRWA şefi Philippe Lazzarini Eylül ayı başında X’te şu paylaşımı yapmıştı: “Bu barınaklar umutsuzluk, açlık, hastalık ve ölüm yerleri haline geldi. Bu acımasız savaş yüzünden tüm çocuklar, bir eğitim yılı daha kaybetti. Harap olmuş bir ülkenin enkazındaki çocuklar okula gitmedikçe, kayıp bir nesil olma riskleri de artıyor. Bu da gelecekte kızgınlık ve aşırıcılığın mayasını oluşturacak.”
Eğitim kurumları da hedef alındı
Sadece Temmuz ayında, acil durum sığınakları olarak hizmet veren UNRWA okullarına yönelik 21 saldırı kaydedildi. Yardım kuruluşunun Eylül ayında yayınladığı bir rapora göre, savaşın başlamasından bu yana UNRWA okullarının en az yüzde 70’i saldırıya uğradı.
Yüksek öğretim sektöründe de durum daha iyi değil: Ramallah’taki Filistin Eğitim Bakanlığı’na göre, Gazze’de şu ana kadar 30’dan fazla üniversite binası yıkıldı, 20’si de ağır hasar gördü.
Pek çok gözlemci İsrail’i, eğitim kurumlarına kasıtlı olarak saldırmakla suçluyor. Nisan ayında Birleşmiş Milletler (BM) adına görev yapan eğitim uzmanları yaptıkları açıklamada, “Filistin eğitim sistemini kapsamlı bir şekilde yok etmeye yönelik kasıtlı çabalar olup olmadığı sorgulanabilir ‘skolastikid’ bir eylemdir” ifadesini kullandı. Uzmanlar, saldırıların “Filistin toplumunun temellerini yıkmayı amaçlayan sistematik bir şiddet sarmalı oluşturduğunu” da kaydetti.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), DW’ye yaptığı açıklamada, “Yalnızca askerî gereklilik temelinde ve uluslararası hukuka sıkı sıkıya bağlı olarak hareket ettiğini” söyledi. İsrail ordusu, sivillere zarar vermekten kaçınmaya çalıştığını savunmakla birlikte şu vurguyu da yaptı: “Ancak Hamas’ın, askerî tesislerini hukuka aykırı bir şekilde yoğun nüfuslu sivil alanların içine, altına ve yakınına yerleştirdiği ve sivil altyapıyı terör amacıyla alaycı bir şekilde kullandığını da hatırlatmak gerekiyor. Hamas’ın özellikle okulları ve UNRWA tesislerini askerî faaliyetleri için kullandığı, buralarda komuta merkezleri kurduğu, buralardan İsrail ordusuna saldırılar düzenlediği ve buralarda rehineler tuttuğu, şüphe götürmez bir şekilde belgelenmiştir.”
Gazze’yi yöneten Hamas ise savaşçılarını sivil tesislerde sakladığına dair iddiaları, mütemadiyen ve kesin bir dille reddediyor.
Savaş travması devam ediyor
Çatışmalar yakın zamanda son bulacak gibi görünmüyor. Ancak net olan bir şey var: Uzmanlara göre, Gazze’deki çocuk ve gençlerin çoğu önümüzdeki yıllar boyunca psikolojik ve psikososyal desteğe ihtiyaç duyacak. Bu durum onların öğrenme becerilerini de etkileyecek. Bazı yardım kuruluşları ve özel girişimler, okul çocuklarını desteklemek için gayri resmî öğrenme programları başlatmış olsa da bunlar düzenli derslerin yerini tutmuyor.
Yaz başında, İsrail işgali altındaki Batı Şeria’daki bazı üniversiteler, Gazze’deki öğrencilerin en azından kısmen de olsa eğitimlerine devam edebilmeleri için sanal dersler vermeye başladı.
Birçoğu zaten birkaç kez yerlerinden edilmiş, akrabalarını ve evlerini kaybetmiş, aileleri ve arkadaşları Gazze’nin dört bir yanına dağılmış durumda. BM’ye göre savaş, toplam 2,3 milyon insanın en az 1,9 milyonunu mülteci haline getirdi.
Yıkımın ortasında eğitim
İnternet üzerinden eğitime katılan öğrenciler, teknik altyapının yetersizliği nedeniyle, oturum süresince birkaç kez çevrimdışı oluyor, Gazze’de internet bağlantısı sıklıkla kesiliyor. Han Yunus’da çadırların arasındaki Fatma, video görüşmesi aracılığıyla bize, sabit internetin olduğu bir yer bulmakta ve cihazını şarj etmekte zorlandığını belirtiyor ve ekliyor: “Şu anda yaşadıklarımızı nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Ama bu dersleri takip etmek benim için çok önemli.”
Bilişim öğrencisi Abdullah Baraka ise çoğu zaman konsantre olmakta zorlandığını söylüyor: “Her gün saatlerce su ve yiyecek aramak zorunda kalıyorum. En son ders çalışmak istediğimde, ailemin ve arkadaşlarımın olduğu bir bölge için tahliye emri vardı. Ama internetleri olmadığı ve telefon bağlantıları çok kötü olduğu için onlara ulaşana kadar aklım hep oradaydı. Bu zihinsel olarak insanı gerçekten çok yıpratıyor.”
Gazze Şeridi büyük ölçüde harabeye dönmüş olsa da Yunus, eğitimini mutlaka bitirmek istiyor: “Sadece bir iş bulmayı hedefliyorum, tercihen yapay zekâ alanında. İnsanca yaşamak ve kendime bir kariyer inşa etmek istiyorum.”
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE