Seçimlerden sonra yediden yetmişe her şeye gelen zamlar vatandaşın belini bükerken, ekonominin konuşulmasının önüne geçmek için ortaya atılan “yapay gündemler” de dikkat çekiyor. Son yapay gündemler ise resmi tatil gününün değiştirilmesi, yasaklanmayan bir konuşma ve Ali Erbaş’ın geçmiş ‘günaydın’ mesajı…
Ekonomik kriz derinleştikçe bütçeden aldığı aslan payıyla dikkat çeken Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı kaynaklı ‘yapay gündemler’ de kamuoyunu meşgul etmeye devam ediyor.
Kronos’tan Yavuz Genç’in hazırladığı haberine göre, Türkiye, tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Hükümet vergileri arttırırken, akaryakıttan gıdaya, temizlik ürünlerinden yaşam ürünlerine kadar neredeyse her gün yeni zamlar açıklanıyor. Zamların ve vergi artışlarının duyurulduğu Resmi Gazete’ye bile zam geldi.
Zamlarla beli bükülen vatandaş ise özellikle son günlerde sıkça ortaya çıkan “sokak röportajları” aracılığıyla hayat pahalılığına adeta isyan ediyor. Sokakta mikrofon tutulan her vatandaşın ekonomiden şikayetçi olduğu günlerde, gündemi değiştirmek için oluşturulan “yapay tartışmalar” da dikkat çekiyor.
14 mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinden önce olduğu konunun din, 28 Şubat ve “laiklik” etrafında oluşması da gözlerden kaçmıyor.
Tartışmalar Diyanet İşleri Başkanlığı’nın mesai saatlerinin Cuma namazına göre ayarlanması gerektiği yönündeki hutbesiyle başladı.
ÖNCE 28 ŞUBAT SOSLU “ENGELLEME” İDDİASI
Yapay gündemlerin ilki İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni birincilikle bitiren Muhammet Emin Ay’ın törende 28 Şubat içerikli konuşmasına içeriği nedeniyle dekanlığın izin vermediği iddiası oldu. Konuya ilişkin inceleme başlatılırken, sadece Ay’a değil, diğer bölüm birincilerine de “süre kısıtlaması” nedeniyle konuşma yaptırılmadığı ortaya çıktı. Ay’ın yaptığı açıklama etrafında dönen tartışmalar “28 Şubat” ve “hakkı yenen dindar genç” ekseninde sürüyor.
SONRA AKTROLLERİN “CUMA TATİLİ” MESAİSİ
İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesi mezunu Muhammet Emin Ay’a konuşma yaptırılmadığı iddiası tartışılmaya devam ederken, bu kez aralarında AKP’li oldukları bilinen sosyal medya trollerinden yeni bir hamle geldi. Hemen hemen hepsi benzer içeriklerle bir anda “Müslüman ülkesinde hafta tatili Cuma günü olsun” demeye başladı. Nefret içerikli paylaşımlarıyla dikkat çeken Misvak, YouTube yayıncısı Mert Armağan gibi isimlerin ön ayak olmasıyla konu sosyal medyanın bir numaralı gündemleri arasına girdi.
ŞİMDİ DE ALİ ERBAŞ’IN “GÜNAYDIN” DEMEYİN MESAJI…
Dünden beri de en çok konuşulan konu ise Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a atfedilen “Günaydın yerine ‘Essalamü aleyna ve ala ibadillahissalihin’ demek gerekiyor” şeklindeki ifade oldu. Hazır 28 Şubat ve “Cuma tatili” tartışılırken, bu “günaydın” meselesi de tartışmaların tuzu biberi oldu. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın “Günaydın” demek suretiyle Ali Erbaş’a had bildirdiği ortamda, hafızalar bu tartışmanının 2 yıl önce de, tıpkı bugünkü aynı cümlelerle yapıldığını hatırladı. 2021 yılında da benzer bir tartışma yaşanmış, Ali Erbaş, eski bir yazısındaki ifadesi nedeniyle uzun uzadıya açıklama bile yapmıştı. Erbaş, kendisinin de “günaydın” dediğini açıklamıştı.
PROPAGANDA MAKİNESİ “YALANLARKEN”…
Muhalif görünen ancak ne sabit bir internet siteleri olan, ne de sahipleri belli olan “haber” hesaplarının köpürttüğü gündemler, ekonomik krizin yangın yerine çevirdiği ülkede kabak gibi ortada aslında. Hemen hemen her olaydan sonra İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin sanki tüm o isimsiz hesaplardan, troll ağından bağımsız gibi “yalanlama” telaşına düşmesi de dikkat çekiyor.
Saray’ın propaganda makinesinin 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerindeki “sahte içerik”, “sahte video”, “yapay gündem”, “suni tartışma” performanslarını düşününce, bugünlerde peş peşe patlak veren bu “gündemlerin” bağımsız olduğunu düşünmek zor…