Maraş depremlerine memleketi Hatay’da yakalanan ve depremin ilk günlerinde yaptığı yardım çağrılarıyla gündem olan eski milli futbolcu Gökhan Zan, İletişim Başkan Yardımcısı için ‘hakkımı helal etmiyorum’ ifadeleri hakkında sosyal medyada linç edildi.
Gökhan Zan, sosyal medya hesabından kendisine yapılan saldırılar nedeniyle bir açıklama yayınladı.
Halk TV yayınından sonra İletişim Başkanlığından arandığını ve kendilerine yardımcı olacağını ifade ettiğini belirten Zan açıklamasında, “Hiçbir sorunla ilgilenmedi. Bir gün iki gün… bir hafta geçti. Sonra benim cenazelerim 8 kişi. Defnedeceğim, defnedemiyorum. Kepçeye ihtiyacım var yarım saat içinde geleceğini söyledi, ilgileneceğini söyledi. Akşam saat 6’dan gece 12’ye kadar 6 saat, zifiri karanlık” ifadelerini kullandı.
Zan, “Değerli arkadaşlar biraz insanda vicdan olur. Farklı bir algıyla eski konuştuklarımı, şimdi söylediklerimi kıyaslayanlar… Tabi ki helal etmiyorum iletişim başkanı yardımcısına” diyerek sözlerini yineledi.
Kendisine mesaj atarak ailesine küfür eden kişiye de seslenen Zan, “Biz burada kıyameti yaşamış insanız neyin muhasebesini yapıyorsunuz? Biz cehennemi yaşadık, ailelerimizi, şehirlerimizi, ruhumuzu kaybettik. Biz her şeyimizi kaybettik. Bari bugün biraz insanlık” diye konuştu.
Zan’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:
“Bugün Halk TV’de katıldığım bir programa gösterdiğiniz ilgiden dolayı çok teşekkür ediyorum. Benim için önemli olan deprem bölgesinin sesini duyurabilmekti. Lakin kötü niyetli gruplar benim daha önce katıldığım bir programı keserek, cımbızlayarak algı yaratmak istiyorlar. İşin aslı İletişim Başkanlığı’ndan Çağatay beni aradı, çağrımıza cevap verdi. O zaman kendisine telefonla teşekkür etmiştim.
Ben de daha sonra katıldığım bir programda sözlerine inandığım için, devletin kurumunda çalışan bir arkadaşımız olduğu için inandım. İnanmak zorundaydım. Çünkü devletin kurumundaki birinin size yardım edeceğini söylemesi size umut veriyor. Koordinasyon eksikliği nedeniyle kimseyi bulamıyordunuz. Bir muhatap bulunca doğal olarak mutlu oluyorsunuz umutlanıyorsunuz.
Hiçbir sorunla ilgilenmedi. Bir gün iki gün… bir hafta geçti. Sonra benim cenazelerim 8 kişi. defnedeceğim, defnedemiyorum. Kepçeye ihtiyacım var yarım saat içinde geleceğini söyledi, ilgileneceğini söyledi. Akşam saat 6’dan gece 12’ye kadar 6 saat, zifiri karanlık.
Arabanın ışıklarıyla aydınlatmaya çalıştık. Fakat bir umutla bekledik kimse gelmedi, biz cenazelerimizi aldık tekrar enkaz yerine geri götürdük, orada sabaha kadar bekledik, ertesi gün kendi imkanlarımızla defnettik. Tabi insanın onuruyla gururuyla oynanınca, insanın zoruna gidiyor arkadaşlar.
Deprem bölgesindeki yaraları sarmak istiyoruz. Asla kimseyle polemiğe girmeyeceğim. Bizim dilimiz iletişim dili, bizim dilimiz kavga dili değil. Değerli arkadaşlar biraz insanda vicdan olur. Farklı bir algıyla eski konuştuklarımı, şimdi söylediklerimi kıyaslayanlar… Tabi ki helal etmiyorum iletişim başkanı yardımcısına.
Bana mesaj atan aileme ve engelli kardeşime küfreden o arkadaşa sesleniyorum. Benim annemin babamın kimlik numarasından bilgilerimi bularak bu yazışmaları bulacağını söyledi. O troll arkadaşa söylüyorum mesajları yayınla ama seslileri de yayınla. Biz burada kıyameti yaşamış insanız neyin muhasebesini yapıyorsunuz? Biz cehennemi yaşadık, ailelerimizi, şehirlerimizi, ruhumuzu kaybettik. Biz her şeyimizi kaybettik. Bari bugün biraz insanlık.”