Birol Erdem, savunmasında, ‘Yargıtay ve Danıştay’daki tüm paralel yapı mensuplarının listelerini çıkararak, aralarında Adalet Bakanı ve başbakanın da bulunduğu en az 10 yetkili makama ilettiğini söylüyor. Yargı mensuplarını ‘fişlemekle’ de kalmıyor; bu insanların nasıl görevden uzaklaştırılacaklarına dair de ‘notlar’ ilettiğini anlatıyor.
Bilal Erdem’in listeyi ‘elden’ teslim ettiği isimlerden biri de MİT Müsteşarı Hakan Fidan. Bunu bizzat ifadesinde söylüyor. Listeyi alan Hakan Fidan, Erdem’den, ‘fişleme listesini internet ortamında yayınlamasını’ istiyor. Ancak Erdem, “Benim böyle bir imkanım yok, sosyal medya kullanmıyorum.” cevabı veriyor. Ancak listeler bir kaç gün sonra ‘internete’ düşüyor!
Peki bu nasıl oluyor?
MİT’in kontrolünde bir sosyal medya hesabı ve internet sitesi açılıyor ve fişleme listesi işte bu hesaptan ve internet sitesi üzerinden yayınlanıyor. Maksat hasıl olduktan sonra da söz konusu hesap ve internet sitesi kapatılıyor. Devletin istihbarat birimi, ‘insanlık suçu’ işliyor.
Dr. Gökhan Güneş’in konuyla ilgili sıralı paylaşımları şöyle:
FİŞLEMELERİN BU ZAMANA KADARKİ EN ÜST SEVİYEDE İTİRAFI!
Birazdan paylaşacağım görsellerde, bu zamana kadar fişlemelerin nasıl yapıldığının en üst seviyede itirafını, bu işin nasıl örgütlü ve sistematik yapıldığını ve bu itirafları Yargıtay kararına yazmak suretiyle bizzat hakimlerin nasıl resmi belge haline getirdiklerini okuyacaksınız.
İfadelerin sahibi tahmin edeceğiniz üzere Birol Erdem’dir. Erdem, kendisini kurtarabilmek için suç ortaklarının hepsini ifşa etmiş ve ilerde yazılacak iddianamelerin delilini resmi belge haline getirmiştir.
İşin ilginci, kendileri de hakim olan Yargıtay üyeleri bu ifadeleri karara yazmakta hiç bir beis görmemişlerdir. Görsellerden de anlaşılacağı üzere, fişlemeler 2013’ten itibaren başlamış ve yargıda fişlenmedikleri kimse kalmamıştır.
Bunu yaparken de bizzat MİT’ten yardım almışlar ve yapılan fişlemeleri servis etme işi de bizzat MİT’e düşmüştür.
Peki, Erdem’in ve suç ortaklarının fişlemelerini MİT hangi hesaplar ve internet sitesi aracılığıyla duyurmuştur? Erdem’in “verdiğim sıra ve sayıyla internette yayınlandığını” söylediği Twitter adresi “@orgutuihbaret”dir.
Bu adres, B. Erdem ve suç ortaklarının yaptığı fişlemeleri Yargıtay ceza ve hukuk dairelerinde çalışan üyelerin isimleri ve çalıştıkları dairelerin numara sırasını bile değiştirmeden paylaşmıştır. Fişlemeler yargının tamamında yapıldığı için MİT, birkaç gün sonra Danıştay üyelerinin isimlerini paylaşmıştır.
Tabi MİT, bunu sadece Twitter da yapmamış, bu iş için http://furkanhaber.com adlı siteyi kurmuş ve Twitter’da yaptığı paylaşımları internet sitesi üzerinden de duyurmuştur. Bu twit hesabı ve internet sitesi üzerinden manipülasyon yapılıp amaç hasıl olduktan sonra da hesap askıya aldırılmış, haber sitesi de kapatılmıştır.
Yani devletin en önemli kurumları insanlığa karşı suça dönüşen bu fişlemeleri örgütlü, sistematik ve yayın şekilde yapmışlardır.
Hatta, tamamen MİT’e teslim olan bu hakim görünümlü fişleme aparatları “yargının sorunlarını” bile MİT ile konuşmuşlardır. Tabi ki insan, MİT’in çözeceği yargının sorunu ne olabilir sorusunu sormadan edememektedir. Bu itirafla birlikte, HSYK seçim döneminde çok aktif olan ve benzer fişlemeleri paylaşan @kuscusencer hesabının kimin kontrolünde olduğu ve HSYK seçim döneminde hakim ve savcılara kaimlerin baskı yaptığı da net bir şekilde anlaşılmıştır.
Tarihe geçecek bu fişleme itirafları; özel hayatın gizliliğini ihlal, görevi kötüye kullanma, masumiyet karinesini ihlal, hakimlik ve savcılık tarafsızlığı ve bağımsızlığı ilkesini çiğneme ve birçok temel hak ihlali anlamına gelirken, aynı zamanda insanlığa karşı işlenen suçların da itirafı olmuştur.
Zira insanlığa karşı suç, belli bir sivil kesimi bir aidiyet, grup ya da sınıflandırma yaparak her çeşit temel haktan mahrum etmektir. Fişlemeler sadece yukarıdaki temel hak ve hürriyetlerin ihlaline sebebiyet vermemiş, bu fişlemeler ile 5 binden fazla kişi meslekten çıkarılmış, terörist ilan edilmiş, tutuklanmış, hapiste ve yollarda ölmüş, öldürülmüş, mal varlığına el konulmuş, işkence ve kötü muamele görmüş, sağlık ve sosyal haklardan ailecek mahrum edilmiştir.
Bu suçun failleri bizzat resmi belge olan Yargıtay kararında yazılıdır. İşledikleri suçların cezasını elbet hukuk önünde bir gün vereceklerdir.