Aladağ’da yurt yangınında ailelerin şikayetçi olmasını avukatlar engellemiş.
Adana’nın Aladağ ilçesinde bulunan Süleymancılar’a ait özel bir kız öğrenci yurdunda 29 Kasım’da yaşanan yangın faciasında biri eğitmen 11 kız öğrenci yaşamını yitirirken, 24 kişi ise yaralandı. Yangın faciasına ilişkin ise Kozan Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında yangın faciasında ihmalleri olduğu gerekçesiyle aralarında yurt müdürü Cumali Genç ve Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur’un da yer aldığı 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 14 kişiden 7’si adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, aralarında yurt müdürü Cumali Genç ve Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur’un bulunduğu 7 kişi ise ihmal suçlamasıyla tutuklandı.
‘DENETİMSİZLİK VE İHMAL’
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yaptığı denetim raporunda yangın merdiveniyle ilgili herhangi bir sorunun tespit edilemediği belirtilmiş, yurdun müdürü Cumali Genç ise yurtta tüm önlemleri aldığını savunarak itfaiye merdiveninin kısa kaldığını savcılıkta ifade vermişti. Genç, yurtta o gün yangın tüpünün olmadığını belirterek, “Belediye tarafından da herhangi bir denetleme yapılmadı” söyleyerek yangın faciasının ihmal ve denetimsizlikten geldiğini gözler önüne sürdü. Bilirkişi ön raporunda ise yangın merdivenin PVC olduğunu ve kapı kolunun olmadığını, ayrıca elektrik tesisatının ise eski olduğunu açıklamıştı.
‘YANGIN MERDİVENİ PVC VE KAPI KOLU YOK’
İtfaiye ise raporunda, “Birinci ve ikinci kat koridorlarından yangın merdivenine çıkış kapılarının, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 50. maddesinin (b) fıkrası gereği ‘İç koridora açılan kapıların yangına karşı en az 30 dakika dayanıklı olması ve kendiliğinden kapatan düzenekleriyle donatılması gerekir’ denilmesine rağmen, PVC plastik kapı olduğu ve bu kapıların ısınmadan dolayı yanarak genleşip açılmadığı değerlendirilmektedir. Ayrıca kapı üzerinde anahtar bulunmadığı tespit edildi” denildi.
‘OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ’
Yangın faciasına ilişkin soruşturmayı Yunus Güncü ve Şerife Ayak adlı savcıların yürüttüğünü söyleyen Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, iki savcının yangın faciasında yaşamını yitiren 9 çocuğun ailesiyle görüştüğünü hatırlattı. Facia ile ilgili ikinci kez inceleme yapıldığını ve ülke genelinde yaşanan olumsuz durumlardan dolayı duruma müdahil olamadıklarını söyleyen Küçük, ancak yargı sürecini yakından takip ettiklerini kaydetti. Küçük, öğrenci yurdunda yaşanan yangın faciasında yaşamını yitiren 9 kız çocuğunun ailesi ile faciada yaralanan bir ailenin savcılığa vermiş oldukları ifadelerde sorumlulardan şikayetçi olduğunu anlattı.
‘FACİADA İHMALER ZİNCİRİ VAR’
Soruşturma kapsamında henüz 2 çocuğun ifadesinin alınmadığını ifade eden Küçük, Adana Barosu olarak soruşturmanın her aşamasını takip edeceklerini ve yurt faciasında ihmalleri olan kişi ve kurumlar hakkında yasal işlem yapılması hususunun takipçisi olacaklarını kaydetti. Küçük, yangın faciasının ihmaller zinciri olduğunu ve soruşturma aşamasında da yaralıların ifadelerinde yanlış yönlendirmeler yapılmaya çalışıldığını aktardı. Çocuk ve ailelerin ifadelerinin etkilenmeye çalışıldığına yönelik savcılık tutanağı olduğunu söyleyen Küçük, “Bu dosyayı sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.
‘AVUKATLAR ŞİKAYETİN ÖNÜNDE ENGEL OLDU’
“Aladağ’da yaralı çocukların ailelerinin çoğunluğunun şikayetçi olmamasının temel sebebi çocuklarının okuması için yurtlar dışında bir seçeneklerinin olmamasıdır” diyen Adana Barosu avukatlarından ve çocukların ifade işlemlerine katılan Av. Cemre Topal, “Çocukların bu yurda kayıt yapılmasına ikna eden kamu görevlisi ve esasen yurt yöneticileri tarafından çağıran avukatların da çocukların şikayetçi olmamasına ilişkin yönlendirici etkisi ile şikayetçi olamamışlardır. Ancak bir çocuğun babası bu durumdan da şikayetçi olmak üzere sorumluların cezalandırılmasını istemiştir” dedi.
Topal, çocuklarını kaybeden ailelerin şikayet konusunda kararlı olduğunu ve tüm sorumluların cezalandırılmasını istediğini kaydetti. Topal, “Davanın çok uzamadan önümüzdeki günlerde açılabileceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Aladağ’da yurt yangınında ailelerin şikayetçi olmasını avukatlar engellemiş.
Adana’nın Aladağ ilçesinde bulunan Süleymancılar’a ait özel bir kız öğrenci yurdunda 29 Kasım’da yaşanan yangın faciasında biri eğitmen 11 kız öğrenci yaşamını yitirirken, 24 kişi ise yaralandı. Yangın faciasına ilişkin ise Kozan Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında yangın faciasında ihmalleri olduğu gerekçesiyle aralarında yurt müdürü Cumali Genç ve Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur’un da yer aldığı 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 14 kişiden 7’si adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, aralarında yurt müdürü Cumali Genç ve Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur’un bulunduğu 7 kişi ise ihmal suçlamasıyla tutuklandı.
‘DENETİMSİZLİK VE İHMAL’
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yaptığı denetim raporunda yangın merdiveniyle ilgili herhangi bir sorunun tespit edilemediği belirtilmiş, yurdun müdürü Cumali Genç ise yurtta tüm önlemleri aldığını savunarak itfaiye merdiveninin kısa kaldığını savcılıkta ifade vermişti. Genç, yurtta o gün yangın tüpünün olmadığını belirterek, “Belediye tarafından da herhangi bir denetleme yapılmadı” söyleyerek yangın faciasının ihmal ve denetimsizlikten geldiğini gözler önüne sürdü. Bilirkişi ön raporunda ise yangın merdivenin PVC olduğunu ve kapı kolunun olmadığını, ayrıca elektrik tesisatının ise eski olduğunu açıklamıştı.
‘YANGIN MERDİVENİ PVC VE KAPI KOLU YOK’
İtfaiye ise raporunda, “Birinci ve ikinci kat koridorlarından yangın merdivenine çıkış kapılarının, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 50. maddesinin (b) fıkrası gereği ‘İç koridora açılan kapıların yangına karşı en az 30 dakika dayanıklı olması ve kendiliğinden kapatan düzenekleriyle donatılması gerekir’ denilmesine rağmen, PVC plastik kapı olduğu ve bu kapıların ısınmadan dolayı yanarak genleşip açılmadığı değerlendirilmektedir. Ayrıca kapı üzerinde anahtar bulunmadığı tespit edildi” denildi.
‘OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ’
Yangın faciasına ilişkin soruşturmayı Yunus Güncü ve Şerife Ayak adlı savcıların yürüttüğünü söyleyen Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, iki savcının yangın faciasında yaşamını yitiren 9 çocuğun ailesiyle görüştüğünü hatırlattı. Facia ile ilgili ikinci kez inceleme yapıldığını ve ülke genelinde yaşanan olumsuz durumlardan dolayı duruma müdahil olamadıklarını söyleyen Küçük, ancak yargı sürecini yakından takip ettiklerini kaydetti. Küçük, öğrenci yurdunda yaşanan yangın faciasında yaşamını yitiren 9 kız çocuğunun ailesi ile faciada yaralanan bir ailenin savcılığa vermiş oldukları ifadelerde sorumlulardan şikayetçi olduğunu anlattı.
‘FACİADA İHMALER ZİNCİRİ VAR’
Soruşturma kapsamında henüz 2 çocuğun ifadesinin alınmadığını ifade eden Küçük, Adana Barosu olarak soruşturmanın her aşamasını takip edeceklerini ve yurt faciasında ihmalleri olan kişi ve kurumlar hakkında yasal işlem yapılması hususunun takipçisi olacaklarını kaydetti. Küçük, yangın faciasının ihmaller zinciri olduğunu ve soruşturma aşamasında da yaralıların ifadelerinde yanlış yönlendirmeler yapılmaya çalışıldığını aktardı. Çocuk ve ailelerin ifadelerinin etkilenmeye çalışıldığına yönelik savcılık tutanağı olduğunu söyleyen Küçük, “Bu dosyayı sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.
‘AVUKATLAR ŞİKAYETİN ÖNÜNDE ENGEL OLDU’
“Aladağ’da yaralı çocukların ailelerinin çoğunluğunun şikayetçi olmamasının temel sebebi çocuklarının okuması için yurtlar dışında bir seçeneklerinin olmamasıdır” diyen Adana Barosu avukatlarından ve çocukların ifade işlemlerine katılan Av. Cemre Topal, “Çocukların bu yurda kayıt yapılmasına ikna eden kamu görevlisi ve esasen yurt yöneticileri tarafından çağıran avukatların da çocukların şikayetçi olmamasına ilişkin yönlendirici etkisi ile şikayetçi olamamışlardır. Ancak bir çocuğun babası bu durumdan da şikayetçi olmak üzere sorumluların cezalandırılmasını istemiştir” dedi.
Topal, çocuklarını kaybeden ailelerin şikayet konusunda kararlı olduğunu ve tüm sorumluların cezalandırılmasını istediğini kaydetti. Topal, “Davanın çok uzamadan önümüzdeki günlerde açılabileceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Aladağ’da yurt yangınında ailelerin şikayetçi olmasını avukatlar engellemiş.
Adana’nın Aladağ ilçesinde bulunan Süleymancılar’a ait özel bir kız öğrenci yurdunda 29 Kasım’da yaşanan yangın faciasında biri eğitmen 11 kız öğrenci yaşamını yitirirken, 24 kişi ise yaralandı. Yangın faciasına ilişkin ise Kozan Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında yangın faciasında ihmalleri olduğu gerekçesiyle aralarında yurt müdürü Cumali Genç ve Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur’un da yer aldığı 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 14 kişiden 7’si adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, aralarında yurt müdürü Cumali Genç ve Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur’un bulunduğu 7 kişi ise ihmal suçlamasıyla tutuklandı.
‘DENETİMSİZLİK VE İHMAL’
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yaptığı denetim raporunda yangın merdiveniyle ilgili herhangi bir sorunun tespit edilemediği belirtilmiş, yurdun müdürü Cumali Genç ise yurtta tüm önlemleri aldığını savunarak itfaiye merdiveninin kısa kaldığını savcılıkta ifade vermişti. Genç, yurtta o gün yangın tüpünün olmadığını belirterek, “Belediye tarafından da herhangi bir denetleme yapılmadı” söyleyerek yangın faciasının ihmal ve denetimsizlikten geldiğini gözler önüne sürdü. Bilirkişi ön raporunda ise yangın merdivenin PVC olduğunu ve kapı kolunun olmadığını, ayrıca elektrik tesisatının ise eski olduğunu açıklamıştı.
‘YANGIN MERDİVENİ PVC VE KAPI KOLU YOK’
İtfaiye ise raporunda, “Birinci ve ikinci kat koridorlarından yangın merdivenine çıkış kapılarının, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 50. maddesinin (b) fıkrası gereği ‘İç koridora açılan kapıların yangına karşı en az 30 dakika dayanıklı olması ve kendiliğinden kapatan düzenekleriyle donatılması gerekir’ denilmesine rağmen, PVC plastik kapı olduğu ve bu kapıların ısınmadan dolayı yanarak genleşip açılmadığı değerlendirilmektedir. Ayrıca kapı üzerinde anahtar bulunmadığı tespit edildi” denildi.
‘OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ’
Yangın faciasına ilişkin soruşturmayı Yunus Güncü ve Şerife Ayak adlı savcıların yürüttüğünü söyleyen Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, iki savcının yangın faciasında yaşamını yitiren 9 çocuğun ailesiyle görüştüğünü hatırlattı. Facia ile ilgili ikinci kez inceleme yapıldığını ve ülke genelinde yaşanan olumsuz durumlardan dolayı duruma müdahil olamadıklarını söyleyen Küçük, ancak yargı sürecini yakından takip ettiklerini kaydetti. Küçük, öğrenci yurdunda yaşanan yangın faciasında yaşamını yitiren 9 kız çocuğunun ailesi ile faciada yaralanan bir ailenin savcılığa vermiş oldukları ifadelerde sorumlulardan şikayetçi olduğunu anlattı.
‘FACİADA İHMALER ZİNCİRİ VAR’
Soruşturma kapsamında henüz 2 çocuğun ifadesinin alınmadığını ifade eden Küçük, Adana Barosu olarak soruşturmanın her aşamasını takip edeceklerini ve yurt faciasında ihmalleri olan kişi ve kurumlar hakkında yasal işlem yapılması hususunun takipçisi olacaklarını kaydetti. Küçük, yangın faciasının ihmaller zinciri olduğunu ve soruşturma aşamasında da yaralıların ifadelerinde yanlış yönlendirmeler yapılmaya çalışıldığını aktardı. Çocuk ve ailelerin ifadelerinin etkilenmeye çalışıldığına yönelik savcılık tutanağı olduğunu söyleyen Küçük, “Bu dosyayı sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.
‘AVUKATLAR ŞİKAYETİN ÖNÜNDE ENGEL OLDU’
“Aladağ’da yaralı çocukların ailelerinin çoğunluğunun şikayetçi olmamasının temel sebebi çocuklarının okuması için yurtlar dışında bir seçeneklerinin olmamasıdır” diyen Adana Barosu avukatlarından ve çocukların ifade işlemlerine katılan Av. Cemre Topal, “Çocukların bu yurda kayıt yapılmasına ikna eden kamu görevlisi ve esasen yurt yöneticileri tarafından çağıran avukatların da çocukların şikayetçi olmamasına ilişkin yönlendirici etkisi ile şikayetçi olamamışlardır. Ancak bir çocuğun babası bu durumdan da şikayetçi olmak üzere sorumluların cezalandırılmasını istemiştir” dedi.
Topal, çocuklarını kaybeden ailelerin şikayet konusunda kararlı olduğunu ve tüm sorumluların cezalandırılmasını istediğini kaydetti. Topal, “Davanın çok uzamadan önümüzdeki günlerde açılabileceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Aladağ’da yurt yangınında ailelerin şikayetçi olmasını avukatlar engellemiş.
Adana’nın Aladağ ilçesinde bulunan Süleymancılar’a ait özel bir kız öğrenci yurdunda 29 Kasım’da yaşanan yangın faciasında biri eğitmen 11 kız öğrenci yaşamını yitirirken, 24 kişi ise yaralandı. Yangın faciasına ilişkin ise Kozan Cumhuriyet Savcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında yangın faciasında ihmalleri olduğu gerekçesiyle aralarında yurt müdürü Cumali Genç ve Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur’un da yer aldığı 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 14 kişiden 7’si adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken, aralarında yurt müdürü Cumali Genç ve Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur’un bulunduğu 7 kişi ise ihmal suçlamasıyla tutuklandı.
‘DENETİMSİZLİK VE İHMAL’
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yaptığı denetim raporunda yangın merdiveniyle ilgili herhangi bir sorunun tespit edilemediği belirtilmiş, yurdun müdürü Cumali Genç ise yurtta tüm önlemleri aldığını savunarak itfaiye merdiveninin kısa kaldığını savcılıkta ifade vermişti. Genç, yurtta o gün yangın tüpünün olmadığını belirterek, “Belediye tarafından da herhangi bir denetleme yapılmadı” söyleyerek yangın faciasının ihmal ve denetimsizlikten geldiğini gözler önüne sürdü. Bilirkişi ön raporunda ise yangın merdivenin PVC olduğunu ve kapı kolunun olmadığını, ayrıca elektrik tesisatının ise eski olduğunu açıklamıştı.
‘YANGIN MERDİVENİ PVC VE KAPI KOLU YOK’
İtfaiye ise raporunda, “Birinci ve ikinci kat koridorlarından yangın merdivenine çıkış kapılarının, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmeliği’nin 50. maddesinin (b) fıkrası gereği ‘İç koridora açılan kapıların yangına karşı en az 30 dakika dayanıklı olması ve kendiliğinden kapatan düzenekleriyle donatılması gerekir’ denilmesine rağmen, PVC plastik kapı olduğu ve bu kapıların ısınmadan dolayı yanarak genleşip açılmadığı değerlendirilmektedir. Ayrıca kapı üzerinde anahtar bulunmadığı tespit edildi” denildi.
‘OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ’
Yangın faciasına ilişkin soruşturmayı Yunus Güncü ve Şerife Ayak adlı savcıların yürüttüğünü söyleyen Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, iki savcının yangın faciasında yaşamını yitiren 9 çocuğun ailesiyle görüştüğünü hatırlattı. Facia ile ilgili ikinci kez inceleme yapıldığını ve ülke genelinde yaşanan olumsuz durumlardan dolayı duruma müdahil olamadıklarını söyleyen Küçük, ancak yargı sürecini yakından takip ettiklerini kaydetti. Küçük, öğrenci yurdunda yaşanan yangın faciasında yaşamını yitiren 9 kız çocuğunun ailesi ile faciada yaralanan bir ailenin savcılığa vermiş oldukları ifadelerde sorumlulardan şikayetçi olduğunu anlattı.
‘FACİADA İHMALER ZİNCİRİ VAR’
Soruşturma kapsamında henüz 2 çocuğun ifadesinin alınmadığını ifade eden Küçük, Adana Barosu olarak soruşturmanın her aşamasını takip edeceklerini ve yurt faciasında ihmalleri olan kişi ve kurumlar hakkında yasal işlem yapılması hususunun takipçisi olacaklarını kaydetti. Küçük, yangın faciasının ihmaller zinciri olduğunu ve soruşturma aşamasında da yaralıların ifadelerinde yanlış yönlendirmeler yapılmaya çalışıldığını aktardı. Çocuk ve ailelerin ifadelerinin etkilenmeye çalışıldığına yönelik savcılık tutanağı olduğunu söyleyen Küçük, “Bu dosyayı sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.
‘AVUKATLAR ŞİKAYETİN ÖNÜNDE ENGEL OLDU’
“Aladağ’da yaralı çocukların ailelerinin çoğunluğunun şikayetçi olmamasının temel sebebi çocuklarının okuması için yurtlar dışında bir seçeneklerinin olmamasıdır” diyen Adana Barosu avukatlarından ve çocukların ifade işlemlerine katılan Av. Cemre Topal, “Çocukların bu yurda kayıt yapılmasına ikna eden kamu görevlisi ve esasen yurt yöneticileri tarafından çağıran avukatların da çocukların şikayetçi olmamasına ilişkin yönlendirici etkisi ile şikayetçi olamamışlardır. Ancak bir çocuğun babası bu durumdan da şikayetçi olmak üzere sorumluların cezalandırılmasını istemiştir” dedi.
Topal, çocuklarını kaybeden ailelerin şikayet konusunda kararlı olduğunu ve tüm sorumluların cezalandırılmasını istediğini kaydetti. Topal, “Davanın çok uzamadan önümüzdeki günlerde açılabileceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.