Doların yükselmesi Kapalıçarşı esnafını vurdu. Dolar üzerinden ticaret yapan ve kira ödeyen esnaf: En kötü günlerimizi yaşıyoruz
Kapalıçarşı’da bir döviz bürosunda çalışan Muhammed Kurt, sadece turistlerin dolar bozdurduğunu, bozdurulan doların da çok büyük miktarlarda olmadığını belirtti. İki yıldır bu işi yaptığını söyleyen Kurt, “Şu an durum hiç iyi değil, iyiye de gitmiyor” dedi.
‘Ülke aile şirketine döndü’
Bir başka döviz bürosu çalışanı Tayfun Toprak ise ekonominin büyük bir belirsizlik içinde olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Doların daha böyle gideceği aşikâr. Berat Albayrak da ümit vadetmiyor. Kendi seçmeni ‘Albayrak ekonomi okudu’ diyerek umutlanmaya çalışıyor, ama önemli olan okumuşluk değil. Birkaç tecrübeli insan vardı. Onlar da yok artık. Zaten aile şirketine dönmüş durumda.”
Döviz kurundaki hareketliliğe de dikkat çeken Toprak, “Bir ara çok fazla yükseldiğinde bazı döviz büroları gösterge tabelalarının ışıklarını kapattı” diye konuştu.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürdüğünü, yatırımcıların Türkiye ekonomisine güvenmediğini dile getiren Toprak, “Parasına ne olacağını kestiremiyor ki yatırımcılar. İnsanlar çok yüksek fiyatlı mallarını satıyor, dolara çeviriyor. Türkiye piyasasından çekiliyorlar. Böyle bir paranın çıkması ekonomimizi olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.
‘En kötü zamanlarımız’
Doların yükselmesiyle artan pamuk fiyatları, tekstilcileri de etkiliyor. Hammaddesi yüzde 100 pamuk olan ürünler satan Serdar İnan, dolar kurundaki yükselişin kendilerini nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı: “İplikçi 3 liraya aldığını şimdi 5 liraya alıyor. Kumaşı dokuyan adama 8’e sattığını 12’ye verecek. Biz 15’e sattığımızı 20 liraya satacağız. Şu an yüzde 25-30 zam yapmamız gerekirdi ama yapmadık. Zaten iş yok. Turist yok. Kârdan feragat ederek aynı fiyatı söylemeye devam ediyoruz.”
Bu işi 35 yıldır yapan İnan, “En kötü zamanlarımız desem yeridir. Ben artık vakit geçirmeye geliyorum. Bu saatten sonra kendim için bir endişem yok. Ama çocuklarımız ve gençlerimiz için endişe duyuyorum. Biz de zor zamanlar geçirdik ama şu anda gençlerin işi bizimkinden on kat daha zor” şeklinde konuştu.
İnan, ülke ekonomisindeki gidişatı ise şu sözlerle eleştirdi: “Üretici bir toplum değiliz. Tamamen tüketici bir toplumuz. Yeni bakanımızın maliye konusundaki bilgisine güvenmiyorum. Bundan önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’ydı. Enerji hakkında bilgisi varsa orada kalsaydı. Maliyeyi biliyorsa niye zamanında maliyeye gelmedi? Türkiye’nin puanını düşük verecekler. Önümüz karanlık. Yıllık 77 milyar dolar dış ticaret açığımız var. Tamamen ithal mallarla nereye kadar gidebiliriz?”
Kiramız iki yılda 1500 lira oynadı
Küçük bir şal dükkânında çalışan Mustafa Savuklu ise kirayı dolar üzerinden ödedikleri için sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. İki yıldır burada çalıştığını söyleyen Savuklu, “İlk buraya girmemden bu yana kiramız 1500 TL oynadı. Dolar ve altın üzerinden kira ödememiz bizi de ürünlerimizi de çok olumsuz etkiliyor” dedi.
Altına eskisi kadar rağbet yok
Eskiden altına talebin daha fazla olduğunu söyleyen Çelikzincir, “Zevk ve tercih altından yanaydı. Ekonomi çok iyi olduğundan değil, merak vardı. Şimdi parası olan tatil, ev, araba gibi lüks tüketime para harcıyor” dedi.
Bir başka kuyumcu Kazım Olcan da turistin eskisi kadar gelmemesinden şikâyetçi. Önceden Amerika ve Avrupa’dan çok fazla turist geldiğini belirten Olcan, “Eskiden daha güzel işler yapardık. Şimdi de turist var ama ucuz turist. Arap turist Türkiye için yeterli değil” diye konuştu.
Doların yükselmesi Kapalıçarşı esnafını vurdu. Dolar üzerinden ticaret yapan ve kira ödeyen esnaf: En kötü günlerimizi yaşıyoruz
Kapalıçarşı’da bir döviz bürosunda çalışan Muhammed Kurt, sadece turistlerin dolar bozdurduğunu, bozdurulan doların da çok büyük miktarlarda olmadığını belirtti. İki yıldır bu işi yaptığını söyleyen Kurt, “Şu an durum hiç iyi değil, iyiye de gitmiyor” dedi.
‘Ülke aile şirketine döndü’
Bir başka döviz bürosu çalışanı Tayfun Toprak ise ekonominin büyük bir belirsizlik içinde olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Doların daha böyle gideceği aşikâr. Berat Albayrak da ümit vadetmiyor. Kendi seçmeni ‘Albayrak ekonomi okudu’ diyerek umutlanmaya çalışıyor, ama önemli olan okumuşluk değil. Birkaç tecrübeli insan vardı. Onlar da yok artık. Zaten aile şirketine dönmüş durumda.”
Döviz kurundaki hareketliliğe de dikkat çeken Toprak, “Bir ara çok fazla yükseldiğinde bazı döviz büroları gösterge tabelalarının ışıklarını kapattı” diye konuştu.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürdüğünü, yatırımcıların Türkiye ekonomisine güvenmediğini dile getiren Toprak, “Parasına ne olacağını kestiremiyor ki yatırımcılar. İnsanlar çok yüksek fiyatlı mallarını satıyor, dolara çeviriyor. Türkiye piyasasından çekiliyorlar. Böyle bir paranın çıkması ekonomimizi olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.
‘En kötü zamanlarımız’
Doların yükselmesiyle artan pamuk fiyatları, tekstilcileri de etkiliyor. Hammaddesi yüzde 100 pamuk olan ürünler satan Serdar İnan, dolar kurundaki yükselişin kendilerini nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı: “İplikçi 3 liraya aldığını şimdi 5 liraya alıyor. Kumaşı dokuyan adama 8’e sattığını 12’ye verecek. Biz 15’e sattığımızı 20 liraya satacağız. Şu an yüzde 25-30 zam yapmamız gerekirdi ama yapmadık. Zaten iş yok. Turist yok. Kârdan feragat ederek aynı fiyatı söylemeye devam ediyoruz.”
Bu işi 35 yıldır yapan İnan, “En kötü zamanlarımız desem yeridir. Ben artık vakit geçirmeye geliyorum. Bu saatten sonra kendim için bir endişem yok. Ama çocuklarımız ve gençlerimiz için endişe duyuyorum. Biz de zor zamanlar geçirdik ama şu anda gençlerin işi bizimkinden on kat daha zor” şeklinde konuştu.
İnan, ülke ekonomisindeki gidişatı ise şu sözlerle eleştirdi: “Üretici bir toplum değiliz. Tamamen tüketici bir toplumuz. Yeni bakanımızın maliye konusundaki bilgisine güvenmiyorum. Bundan önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’ydı. Enerji hakkında bilgisi varsa orada kalsaydı. Maliyeyi biliyorsa niye zamanında maliyeye gelmedi? Türkiye’nin puanını düşük verecekler. Önümüz karanlık. Yıllık 77 milyar dolar dış ticaret açığımız var. Tamamen ithal mallarla nereye kadar gidebiliriz?”
Kiramız iki yılda 1500 lira oynadı
Küçük bir şal dükkânında çalışan Mustafa Savuklu ise kirayı dolar üzerinden ödedikleri için sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. İki yıldır burada çalıştığını söyleyen Savuklu, “İlk buraya girmemden bu yana kiramız 1500 TL oynadı. Dolar ve altın üzerinden kira ödememiz bizi de ürünlerimizi de çok olumsuz etkiliyor” dedi.
Altına eskisi kadar rağbet yok
Eskiden altına talebin daha fazla olduğunu söyleyen Çelikzincir, “Zevk ve tercih altından yanaydı. Ekonomi çok iyi olduğundan değil, merak vardı. Şimdi parası olan tatil, ev, araba gibi lüks tüketime para harcıyor” dedi.
Bir başka kuyumcu Kazım Olcan da turistin eskisi kadar gelmemesinden şikâyetçi. Önceden Amerika ve Avrupa’dan çok fazla turist geldiğini belirten Olcan, “Eskiden daha güzel işler yapardık. Şimdi de turist var ama ucuz turist. Arap turist Türkiye için yeterli değil” diye konuştu.
Doların yükselmesi Kapalıçarşı esnafını vurdu. Dolar üzerinden ticaret yapan ve kira ödeyen esnaf: En kötü günlerimizi yaşıyoruz
Kapalıçarşı’da bir döviz bürosunda çalışan Muhammed Kurt, sadece turistlerin dolar bozdurduğunu, bozdurulan doların da çok büyük miktarlarda olmadığını belirtti. İki yıldır bu işi yaptığını söyleyen Kurt, “Şu an durum hiç iyi değil, iyiye de gitmiyor” dedi.
‘Ülke aile şirketine döndü’
Bir başka döviz bürosu çalışanı Tayfun Toprak ise ekonominin büyük bir belirsizlik içinde olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Doların daha böyle gideceği aşikâr. Berat Albayrak da ümit vadetmiyor. Kendi seçmeni ‘Albayrak ekonomi okudu’ diyerek umutlanmaya çalışıyor, ama önemli olan okumuşluk değil. Birkaç tecrübeli insan vardı. Onlar da yok artık. Zaten aile şirketine dönmüş durumda.”
Döviz kurundaki hareketliliğe de dikkat çeken Toprak, “Bir ara çok fazla yükseldiğinde bazı döviz büroları gösterge tabelalarının ışıklarını kapattı” diye konuştu.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürdüğünü, yatırımcıların Türkiye ekonomisine güvenmediğini dile getiren Toprak, “Parasına ne olacağını kestiremiyor ki yatırımcılar. İnsanlar çok yüksek fiyatlı mallarını satıyor, dolara çeviriyor. Türkiye piyasasından çekiliyorlar. Böyle bir paranın çıkması ekonomimizi olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.
‘En kötü zamanlarımız’
Doların yükselmesiyle artan pamuk fiyatları, tekstilcileri de etkiliyor. Hammaddesi yüzde 100 pamuk olan ürünler satan Serdar İnan, dolar kurundaki yükselişin kendilerini nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı: “İplikçi 3 liraya aldığını şimdi 5 liraya alıyor. Kumaşı dokuyan adama 8’e sattığını 12’ye verecek. Biz 15’e sattığımızı 20 liraya satacağız. Şu an yüzde 25-30 zam yapmamız gerekirdi ama yapmadık. Zaten iş yok. Turist yok. Kârdan feragat ederek aynı fiyatı söylemeye devam ediyoruz.”
Bu işi 35 yıldır yapan İnan, “En kötü zamanlarımız desem yeridir. Ben artık vakit geçirmeye geliyorum. Bu saatten sonra kendim için bir endişem yok. Ama çocuklarımız ve gençlerimiz için endişe duyuyorum. Biz de zor zamanlar geçirdik ama şu anda gençlerin işi bizimkinden on kat daha zor” şeklinde konuştu.
İnan, ülke ekonomisindeki gidişatı ise şu sözlerle eleştirdi: “Üretici bir toplum değiliz. Tamamen tüketici bir toplumuz. Yeni bakanımızın maliye konusundaki bilgisine güvenmiyorum. Bundan önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’ydı. Enerji hakkında bilgisi varsa orada kalsaydı. Maliyeyi biliyorsa niye zamanında maliyeye gelmedi? Türkiye’nin puanını düşük verecekler. Önümüz karanlık. Yıllık 77 milyar dolar dış ticaret açığımız var. Tamamen ithal mallarla nereye kadar gidebiliriz?”
Kiramız iki yılda 1500 lira oynadı
Küçük bir şal dükkânında çalışan Mustafa Savuklu ise kirayı dolar üzerinden ödedikleri için sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. İki yıldır burada çalıştığını söyleyen Savuklu, “İlk buraya girmemden bu yana kiramız 1500 TL oynadı. Dolar ve altın üzerinden kira ödememiz bizi de ürünlerimizi de çok olumsuz etkiliyor” dedi.
Altına eskisi kadar rağbet yok
Eskiden altına talebin daha fazla olduğunu söyleyen Çelikzincir, “Zevk ve tercih altından yanaydı. Ekonomi çok iyi olduğundan değil, merak vardı. Şimdi parası olan tatil, ev, araba gibi lüks tüketime para harcıyor” dedi.
Bir başka kuyumcu Kazım Olcan da turistin eskisi kadar gelmemesinden şikâyetçi. Önceden Amerika ve Avrupa’dan çok fazla turist geldiğini belirten Olcan, “Eskiden daha güzel işler yapardık. Şimdi de turist var ama ucuz turist. Arap turist Türkiye için yeterli değil” diye konuştu.
Doların yükselmesi Kapalıçarşı esnafını vurdu. Dolar üzerinden ticaret yapan ve kira ödeyen esnaf: En kötü günlerimizi yaşıyoruz
Kapalıçarşı’da bir döviz bürosunda çalışan Muhammed Kurt, sadece turistlerin dolar bozdurduğunu, bozdurulan doların da çok büyük miktarlarda olmadığını belirtti. İki yıldır bu işi yaptığını söyleyen Kurt, “Şu an durum hiç iyi değil, iyiye de gitmiyor” dedi.
‘Ülke aile şirketine döndü’
Bir başka döviz bürosu çalışanı Tayfun Toprak ise ekonominin büyük bir belirsizlik içinde olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı: “Doların daha böyle gideceği aşikâr. Berat Albayrak da ümit vadetmiyor. Kendi seçmeni ‘Albayrak ekonomi okudu’ diyerek umutlanmaya çalışıyor, ama önemli olan okumuşluk değil. Birkaç tecrübeli insan vardı. Onlar da yok artık. Zaten aile şirketine dönmüş durumda.”
Döviz kurundaki hareketliliğe de dikkat çeken Toprak, “Bir ara çok fazla yükseldiğinde bazı döviz büroları gösterge tabelalarının ışıklarını kapattı” diye konuştu.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürdüğünü, yatırımcıların Türkiye ekonomisine güvenmediğini dile getiren Toprak, “Parasına ne olacağını kestiremiyor ki yatırımcılar. İnsanlar çok yüksek fiyatlı mallarını satıyor, dolara çeviriyor. Türkiye piyasasından çekiliyorlar. Böyle bir paranın çıkması ekonomimizi olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.
‘En kötü zamanlarımız’
Doların yükselmesiyle artan pamuk fiyatları, tekstilcileri de etkiliyor. Hammaddesi yüzde 100 pamuk olan ürünler satan Serdar İnan, dolar kurundaki yükselişin kendilerini nasıl etkilediğini şu sözlerle anlattı: “İplikçi 3 liraya aldığını şimdi 5 liraya alıyor. Kumaşı dokuyan adama 8’e sattığını 12’ye verecek. Biz 15’e sattığımızı 20 liraya satacağız. Şu an yüzde 25-30 zam yapmamız gerekirdi ama yapmadık. Zaten iş yok. Turist yok. Kârdan feragat ederek aynı fiyatı söylemeye devam ediyoruz.”
Bu işi 35 yıldır yapan İnan, “En kötü zamanlarımız desem yeridir. Ben artık vakit geçirmeye geliyorum. Bu saatten sonra kendim için bir endişem yok. Ama çocuklarımız ve gençlerimiz için endişe duyuyorum. Biz de zor zamanlar geçirdik ama şu anda gençlerin işi bizimkinden on kat daha zor” şeklinde konuştu.
İnan, ülke ekonomisindeki gidişatı ise şu sözlerle eleştirdi: “Üretici bir toplum değiliz. Tamamen tüketici bir toplumuz. Yeni bakanımızın maliye konusundaki bilgisine güvenmiyorum. Bundan önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’ydı. Enerji hakkında bilgisi varsa orada kalsaydı. Maliyeyi biliyorsa niye zamanında maliyeye gelmedi? Türkiye’nin puanını düşük verecekler. Önümüz karanlık. Yıllık 77 milyar dolar dış ticaret açığımız var. Tamamen ithal mallarla nereye kadar gidebiliriz?”
Kiramız iki yılda 1500 lira oynadı
Küçük bir şal dükkânında çalışan Mustafa Savuklu ise kirayı dolar üzerinden ödedikleri için sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. İki yıldır burada çalıştığını söyleyen Savuklu, “İlk buraya girmemden bu yana kiramız 1500 TL oynadı. Dolar ve altın üzerinden kira ödememiz bizi de ürünlerimizi de çok olumsuz etkiliyor” dedi.
Altına eskisi kadar rağbet yok
Eskiden altına talebin daha fazla olduğunu söyleyen Çelikzincir, “Zevk ve tercih altından yanaydı. Ekonomi çok iyi olduğundan değil, merak vardı. Şimdi parası olan tatil, ev, araba gibi lüks tüketime para harcıyor” dedi.
Bir başka kuyumcu Kazım Olcan da turistin eskisi kadar gelmemesinden şikâyetçi. Önceden Amerika ve Avrupa’dan çok fazla turist geldiğini belirten Olcan, “Eskiden daha güzel işler yapardık. Şimdi de turist var ama ucuz turist. Arap turist Türkiye için yeterli değil” diye konuştu.