AKP’nin şaibeli 15 Temmuz Darbe Girişimi’nde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde sivillerin katlettiği insanlardan dolayı yargılanmamaları için getirdiği kanun maddesi iptal talebiyle CHP tarafından AYM’ye taşındı.
Daha sonra AYM önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Erkek, “Darbe teşebbüsüne karşı direnme hakkını kullanan her vatandaşımız masumdur ve bu doğal bir haktır. Bunun dışında darbe teşebbüsü sırasında darbeyle hiçbir illiyet bağı olmayan, eline silah dahi almamış masum erlerin masum insanların linç edildiğini de maalesef gördük. Bu eylemlerin soruşturulması da hukuk devletinin bir gereğidir. Ayrıca anayasa mahkemesinde iptalini istediğimiz bu düzenlemede ileride ciddi sorunlar çıkartabilecek muğlak düzenlemeler var” dedi.
‘BASTIRMAK, KAVRAMI SOYUTTUR’
Darbe teşebbüsü ve terör eyleminin hukuken farklı şeyler olduğunu ifade eden Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Darbe teşebbüsü 15 Temmuz gecesi yaşanmış, bastırılmış ve tamamlanmıştır. Cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni değiştirmek, parlamentoyu ve hükümeti devirmeye çalışmak darbe teşebbüsüdür. Terör eylemi ise her zaman karşılaşabileceğimiz ve terörle mücadele kanununda tanımlanan eylemlerdir. Siz, ‘15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemler’ derseniz, yarın temel hak ve özgürlükleri için sokağa çıkan insanları birileri bastırabilir. Bastırmak kavramı soyuttur.”
‘BU DÜZENLEME HUKUK DEVLETLERİNDE KABUL EDİLEMEZ’
Hukuk devleti için mücadele vermek zorunda olduklarını belirten Erkek, “Hukuk devleti olmazsanız korku devleti olursunuz. Yarın belki de vatandaşları meydanlarda karşı karşıya getirirsiniz. Temel hak ve özgürlüklerin korunması için toplumun direnme hakkı vardır. Terör eylemlerini demokrasi dışındaki eylemleri bastırma görevi de devletin güvenlik güçlerine aittir. Bu düzenleme hukuk devletlerinde kabul edilemez. Bu düzenleme ileride ilkel bir anarşi ortamına sebebiyet verebilir” diye konuştu.
‘İTTİFAK YASASI İÇİNDE AYRICA BAŞVURUDA BULUNULACAK’
İttifak yasasıyla ilgili de ayrıca Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunacaklarını belirten Erkek, “Bu teklif, teklif sahipleri tarafından kamuoyundan, milletin gözünden kaçırılarak, kabul edildi. İttifak teklifinin içerisinde, seçim güvenliği ile ilgili, temsilde adalet ile ilgili, eşitlikle ilgili, açıkça anayasaya aykırılık teşkil eden hükümler mevcut. Bunları anayasa mahkemesine götüreceğiz” dedi.
AKP’nin şaibeli 15 Temmuz Darbe Girişimi’nde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde sivillerin katlettiği insanlardan dolayı yargılanmamaları için getirdiği kanun maddesi iptal talebiyle CHP tarafından AYM’ye taşındı.
Daha sonra AYM önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Erkek, “Darbe teşebbüsüne karşı direnme hakkını kullanan her vatandaşımız masumdur ve bu doğal bir haktır. Bunun dışında darbe teşebbüsü sırasında darbeyle hiçbir illiyet bağı olmayan, eline silah dahi almamış masum erlerin masum insanların linç edildiğini de maalesef gördük. Bu eylemlerin soruşturulması da hukuk devletinin bir gereğidir. Ayrıca anayasa mahkemesinde iptalini istediğimiz bu düzenlemede ileride ciddi sorunlar çıkartabilecek muğlak düzenlemeler var” dedi.
‘BASTIRMAK, KAVRAMI SOYUTTUR’
Darbe teşebbüsü ve terör eyleminin hukuken farklı şeyler olduğunu ifade eden Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Darbe teşebbüsü 15 Temmuz gecesi yaşanmış, bastırılmış ve tamamlanmıştır. Cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni değiştirmek, parlamentoyu ve hükümeti devirmeye çalışmak darbe teşebbüsüdür. Terör eylemi ise her zaman karşılaşabileceğimiz ve terörle mücadele kanununda tanımlanan eylemlerdir. Siz, ‘15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemler’ derseniz, yarın temel hak ve özgürlükleri için sokağa çıkan insanları birileri bastırabilir. Bastırmak kavramı soyuttur.”
‘BU DÜZENLEME HUKUK DEVLETLERİNDE KABUL EDİLEMEZ’
Hukuk devleti için mücadele vermek zorunda olduklarını belirten Erkek, “Hukuk devleti olmazsanız korku devleti olursunuz. Yarın belki de vatandaşları meydanlarda karşı karşıya getirirsiniz. Temel hak ve özgürlüklerin korunması için toplumun direnme hakkı vardır. Terör eylemlerini demokrasi dışındaki eylemleri bastırma görevi de devletin güvenlik güçlerine aittir. Bu düzenleme hukuk devletlerinde kabul edilemez. Bu düzenleme ileride ilkel bir anarşi ortamına sebebiyet verebilir” diye konuştu.
‘İTTİFAK YASASI İÇİNDE AYRICA BAŞVURUDA BULUNULACAK’
İttifak yasasıyla ilgili de ayrıca Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunacaklarını belirten Erkek, “Bu teklif, teklif sahipleri tarafından kamuoyundan, milletin gözünden kaçırılarak, kabul edildi. İttifak teklifinin içerisinde, seçim güvenliği ile ilgili, temsilde adalet ile ilgili, eşitlikle ilgili, açıkça anayasaya aykırılık teşkil eden hükümler mevcut. Bunları anayasa mahkemesine götüreceğiz” dedi.
AKP’nin şaibeli 15 Temmuz Darbe Girişimi’nde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde sivillerin katlettiği insanlardan dolayı yargılanmamaları için getirdiği kanun maddesi iptal talebiyle CHP tarafından AYM’ye taşındı.
Daha sonra AYM önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Erkek, “Darbe teşebbüsüne karşı direnme hakkını kullanan her vatandaşımız masumdur ve bu doğal bir haktır. Bunun dışında darbe teşebbüsü sırasında darbeyle hiçbir illiyet bağı olmayan, eline silah dahi almamış masum erlerin masum insanların linç edildiğini de maalesef gördük. Bu eylemlerin soruşturulması da hukuk devletinin bir gereğidir. Ayrıca anayasa mahkemesinde iptalini istediğimiz bu düzenlemede ileride ciddi sorunlar çıkartabilecek muğlak düzenlemeler var” dedi.
‘BASTIRMAK, KAVRAMI SOYUTTUR’
Darbe teşebbüsü ve terör eyleminin hukuken farklı şeyler olduğunu ifade eden Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Darbe teşebbüsü 15 Temmuz gecesi yaşanmış, bastırılmış ve tamamlanmıştır. Cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni değiştirmek, parlamentoyu ve hükümeti devirmeye çalışmak darbe teşebbüsüdür. Terör eylemi ise her zaman karşılaşabileceğimiz ve terörle mücadele kanununda tanımlanan eylemlerdir. Siz, ‘15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemler’ derseniz, yarın temel hak ve özgürlükleri için sokağa çıkan insanları birileri bastırabilir. Bastırmak kavramı soyuttur.”
‘BU DÜZENLEME HUKUK DEVLETLERİNDE KABUL EDİLEMEZ’
Hukuk devleti için mücadele vermek zorunda olduklarını belirten Erkek, “Hukuk devleti olmazsanız korku devleti olursunuz. Yarın belki de vatandaşları meydanlarda karşı karşıya getirirsiniz. Temel hak ve özgürlüklerin korunması için toplumun direnme hakkı vardır. Terör eylemlerini demokrasi dışındaki eylemleri bastırma görevi de devletin güvenlik güçlerine aittir. Bu düzenleme hukuk devletlerinde kabul edilemez. Bu düzenleme ileride ilkel bir anarşi ortamına sebebiyet verebilir” diye konuştu.
‘İTTİFAK YASASI İÇİNDE AYRICA BAŞVURUDA BULUNULACAK’
İttifak yasasıyla ilgili de ayrıca Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunacaklarını belirten Erkek, “Bu teklif, teklif sahipleri tarafından kamuoyundan, milletin gözünden kaçırılarak, kabul edildi. İttifak teklifinin içerisinde, seçim güvenliği ile ilgili, temsilde adalet ile ilgili, eşitlikle ilgili, açıkça anayasaya aykırılık teşkil eden hükümler mevcut. Bunları anayasa mahkemesine götüreceğiz” dedi.
AKP’nin şaibeli 15 Temmuz Darbe Girişimi’nde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde sivillerin katlettiği insanlardan dolayı yargılanmamaları için getirdiği kanun maddesi iptal talebiyle CHP tarafından AYM’ye taşındı.
Daha sonra AYM önünde gazetecilere açıklamalarda bulunan Erkek, “Darbe teşebbüsüne karşı direnme hakkını kullanan her vatandaşımız masumdur ve bu doğal bir haktır. Bunun dışında darbe teşebbüsü sırasında darbeyle hiçbir illiyet bağı olmayan, eline silah dahi almamış masum erlerin masum insanların linç edildiğini de maalesef gördük. Bu eylemlerin soruşturulması da hukuk devletinin bir gereğidir. Ayrıca anayasa mahkemesinde iptalini istediğimiz bu düzenlemede ileride ciddi sorunlar çıkartabilecek muğlak düzenlemeler var” dedi.
‘BASTIRMAK, KAVRAMI SOYUTTUR’
Darbe teşebbüsü ve terör eyleminin hukuken farklı şeyler olduğunu ifade eden Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Darbe teşebbüsü 15 Temmuz gecesi yaşanmış, bastırılmış ve tamamlanmıştır. Cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni değiştirmek, parlamentoyu ve hükümeti devirmeye çalışmak darbe teşebbüsüdür. Terör eylemi ise her zaman karşılaşabileceğimiz ve terörle mücadele kanununda tanımlanan eylemlerdir. Siz, ‘15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemler’ derseniz, yarın temel hak ve özgürlükleri için sokağa çıkan insanları birileri bastırabilir. Bastırmak kavramı soyuttur.”
‘BU DÜZENLEME HUKUK DEVLETLERİNDE KABUL EDİLEMEZ’
Hukuk devleti için mücadele vermek zorunda olduklarını belirten Erkek, “Hukuk devleti olmazsanız korku devleti olursunuz. Yarın belki de vatandaşları meydanlarda karşı karşıya getirirsiniz. Temel hak ve özgürlüklerin korunması için toplumun direnme hakkı vardır. Terör eylemlerini demokrasi dışındaki eylemleri bastırma görevi de devletin güvenlik güçlerine aittir. Bu düzenleme hukuk devletlerinde kabul edilemez. Bu düzenleme ileride ilkel bir anarşi ortamına sebebiyet verebilir” diye konuştu.
‘İTTİFAK YASASI İÇİNDE AYRICA BAŞVURUDA BULUNULACAK’
İttifak yasasıyla ilgili de ayrıca Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunacaklarını belirten Erkek, “Bu teklif, teklif sahipleri tarafından kamuoyundan, milletin gözünden kaçırılarak, kabul edildi. İttifak teklifinin içerisinde, seçim güvenliği ile ilgili, temsilde adalet ile ilgili, eşitlikle ilgili, açıkça anayasaya aykırılık teşkil eden hükümler mevcut. Bunları anayasa mahkemesine götüreceğiz” dedi.