Cumhurbaşkanlığı Sarayının yapımına zemin olan yasanın iptali Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu tarafından onaylandı.
KVKYK, 2014’te sit alanları ile ilgili iki kritik değişikliğe imza attı. Kurul, 16 Ocak 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 271 sayılı ilke kararında, sit alanlarında eskiden bu yana sürdürülen tarımsal faaliyetlerin durdurulması sonucunu doğuran bir hüküm oluşturdu. Kararda, bu alanlarda “koruma amaçlı imar planı” yapılabileceği belirtildi. Böylece bu planın yapıldığı yerlerde ise tarımsal faaliyetin sürdürülemeyeceği düzenlenmiş oldu.
Kurul, aynı ilke kararında sit alanlarına kamu hizmeti binası yapılabileceğini belirtti. Bu kararın da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin yapımına olanak sağladığı ifade edildi.
Bu ilke kararının sit alanı statüsündeki Atatürk Orman Çiftliği arazisinde o dönem Başbakanlık olarak planlanan külliyenin yapılmasına zemin oluşturduğu yorumları yapıldı.
DOSYADAKİ BELGELERDE CUMHURBAŞKANLIĞI DA VAR
Avukat Figen Çalıkuşu, ilke kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı. Davaya o dönem Başbakanlık da müdahil oldu. Çalıkuşu, Başbakanlığın da davaya müdahil olarak, 271 sayılı ilke kararının Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin yapımına olanak sağladığını, dosyaya koyduğu belgelerle kabul ettiğini savundu. Ancak Danıştay 14. Daire, kararın iptali istemini reddetti. Çalıkuşu, davayı itirazla Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşıdı.
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, 2019’da tarihi sit alanlarıyla ilgili ilke kararına “kamu hizmet yapıları” ibaresi eklenmesini ve imar planı yapılması hükmünü hukuka aykırı buldu ve 2016 tarihli daire kararını oybirliğiyle bozdu.
CUMHURBAŞKANLIĞI’NA RET
Danıştay’ın en üst yargısal organı olan kurulun, bu yılın başında Cumhurbaşkanlığı’nın bu karara yönelik karar düzeltme başvurusunu da reddettiği ortaya çıktı. Karar, taraflara tebliğ edildi.
Avukat Çalıkuşu, davanın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin yapıldığı parselle ve yapımına olanak sağlayan kararla doğrudan ilgili olduğunu belirterek, davanın iptalle sonuçlanması gerektiğini, dairenin kurulun kararına direnme hakkının olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayının yapımına zemin olan yasanın iptali Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu tarafından onaylandı.
KVKYK, 2014’te sit alanları ile ilgili iki kritik değişikliğe imza attı. Kurul, 16 Ocak 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 271 sayılı ilke kararında, sit alanlarında eskiden bu yana sürdürülen tarımsal faaliyetlerin durdurulması sonucunu doğuran bir hüküm oluşturdu. Kararda, bu alanlarda “koruma amaçlı imar planı” yapılabileceği belirtildi. Böylece bu planın yapıldığı yerlerde ise tarımsal faaliyetin sürdürülemeyeceği düzenlenmiş oldu.
Kurul, aynı ilke kararında sit alanlarına kamu hizmeti binası yapılabileceğini belirtti. Bu kararın da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin yapımına olanak sağladığı ifade edildi.
Bu ilke kararının sit alanı statüsündeki Atatürk Orman Çiftliği arazisinde o dönem Başbakanlık olarak planlanan külliyenin yapılmasına zemin oluşturduğu yorumları yapıldı.
DOSYADAKİ BELGELERDE CUMHURBAŞKANLIĞI DA VAR
Avukat Figen Çalıkuşu, ilke kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı. Davaya o dönem Başbakanlık da müdahil oldu. Çalıkuşu, Başbakanlığın da davaya müdahil olarak, 271 sayılı ilke kararının Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin yapımına olanak sağladığını, dosyaya koyduğu belgelerle kabul ettiğini savundu. Ancak Danıştay 14. Daire, kararın iptali istemini reddetti. Çalıkuşu, davayı itirazla Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşıdı.
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, 2019’da tarihi sit alanlarıyla ilgili ilke kararına “kamu hizmet yapıları” ibaresi eklenmesini ve imar planı yapılması hükmünü hukuka aykırı buldu ve 2016 tarihli daire kararını oybirliğiyle bozdu.
CUMHURBAŞKANLIĞI’NA RET
Danıştay’ın en üst yargısal organı olan kurulun, bu yılın başında Cumhurbaşkanlığı’nın bu karara yönelik karar düzeltme başvurusunu da reddettiği ortaya çıktı. Karar, taraflara tebliğ edildi.
Avukat Çalıkuşu, davanın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin yapıldığı parselle ve yapımına olanak sağlayan kararla doğrudan ilgili olduğunu belirterek, davanın iptalle sonuçlanması gerektiğini, dairenin kurulun kararına direnme hakkının olmadığını söyledi.