Gazeteciye kendi ölüm haberi nedeniyle dava açıldı.
Rohat Aktaş hakkında ölümünden sonra 6 Haziran 2016’da bir dava daha açtığı ortaya çıktı.
Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen 3 sayfalık iddianamede, KHK ile kapatılan Azadiya Welat gazetesinin 3 ve 9 Şubat 2016 tarihleri arasında yayınlanan 7 sayısında “Örgüt propagandası” yapıldığı ileri sürülerek Aktaş’ın 7 buçuk yıla kadar hapis ile cezalandırılması istendi. İddianamede, Aktaş’ın işlediği iddia edilen suç tarihi olarak 9 Şubat 2016 olarak gösterilirken, Aktaş yaşamını yitirmesine rağmen yargılanması Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor.
KENDİ ÖLÜM HABERİNİ YAPARAK ‘ÖRGÜT PROPAGANDASI’ YAPMIŞ!
İddianamede, gazetenin 7 sayısında yayınlanan 14 Kürtçe haber ve köşe yazısının Türkçe tercümesine yer verildi.
İddianamede dikkat çeken suçlama ise, 9 Şubat 2016 tarihli sayıda Cizre’deki bodrumlarda 60 kişinin öldürülmesine ilişkin yapılan haberle ilgili oldu.
“Örgüt propagandası” yaptığı iddia edilen haberde bodrumda yaşamını yitiren 60 kişi arasında Aktaş da bulunuyordu. Aktaş başkası tarafından yazılan kendi ölümüyle ilgili haber nedeniyle örgüt propagandası yapmakla suçlandı.
AKTAŞ’IN SEÇİLME HAKKINDAN YOKSUN BIRAKILMASI İSTENDİ
Haberle ilgili şüpheli olarak Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aktaş’ın tespit edildiğini belirten savcı, Basın Kanunu kapsamında süreli eserlerde dava açma süresinin 4 ay olduğu, bu sürenin 15 Şubat 2016 tarihinde dolması nedeniyle Aktaş’ın savunmasının alınamadığını ifade etti. Aktaş’ın üzerine atılı “Örgüt propagandası” suçunu işlediğinin tüm dosya kapsamında anlaşıldığını savunan savcı, Aktaş’ın yargılamasının yapılarak belirtilen sevk maddelerine göre cezalandırılmasını talep etti. Savcı, Aktaş’ın işlediğini iddia ettiği suçlamadan ceza alması durumunda, vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan ve seçilme ehliyetinden yoksun bırakılmasını istedi.
NE OLMUŞTU?
Yaşamını yitirdiğinde 19 yaşında olan Aktaş, haber takibi için gittiği Cizre’nin Cudi Mahallesi’nde kaldığı evin tanklarla bombalanması sonucunda yaralanmış, birçok yaralı ile birlikte bir binanın bodrumuna sığınmıştı. Bodrumda kaldığı sürede Aktaş ile en son telefonla 6 Şubat 2016’da iletişim sağlanmış, daha sonra bir daha haber alınamamıştı. Operasyon bittikten günler sonra cesedi DNA testiyle tespit edilebilmişti.