ABD’de Kongre’nin bazı Türk devlet yetkililerine karşı ‘hedefli yaptırım’ dayatmayı planladığına ilişkin bir iddia gündeme geldi.
Hürriyet’in Washington temsilcisi Cansu Çamlıbel’in bugünkü köşe yazısında aktardığına göre Kongre üyeleri, ‘insan hakları ihlallerine karışan yabancı hükümet ve devlet yetkililerinin ABD’deki mal varlıklarının dondurulmasını ya da ABD’ye seyahatlerinin engellenmesine imkân veren ‘Magnitsky Yasası’na başvuracak. Çamlıbel, “Kongrenin amacı Pastör Brunson’ın tutukluğuna neden olan kişilerden oluşan bir liste hazırlayarak ABD Dışişleri Bakanlığı’na göndermek. Yaptırım listesine koymak için tartışılan isimler arasında adalet bakanı da dahil bazı siyasetçilerin, hakim ve savcıların olduğu dedikodular arasında” ifadelerini kullandı.
Magnitsky Yasası’na göre, “Kongre nihayetinde o listeye kimin ismini koyarsa Dışişleri ve Hazine Bakanlıkları adım atmak ve listeyi yayınlamak zorunda.”
Çamlıbel’in Hürriyet’teki yazısının ilgili bölümü şöyle:
ABD KONGRESİ’NDE TÜRKİYE İÇİN MAGNİTSKY LİSTESİ HAZIRLIĞI
ABD Kongresi’nde Trump yönetiminin Türkiye’ye hem S-400’ler, hem de başta Pastör Andrew Brunson olmak üzere Türkiye’deki tutuklu Amerikalılar ve Amerikan personeli yüzünden yaptırım uygulaması gerektiğini savunan ciddi bir damar var. S-400’ler için Türk savunma sanayiini hedef alabilecek olası yaptırımlar Trump’ın Rusya’ya yönelik genel yaptırımların uygulamasını ağırdan alıyor olması nedeniyle şimdilik bir süre ötelenmiş gibi gözüküyor.
Ancak Türkiye’yi hedef alabilecek asıl yaptırımlar önümüzdeki haftalarda yargı alanından gelebilir. ABD Kongresi 2012 tarihli Magnitsky Yasası çerçevesinde bazı Türk devlet yetkililerine yönelik yaptırımları tartışıyor. Adını 2009 yılında Moskova’daki bir hapishanede ölen yolsuzluklarla mücadele avukatı Sergey Magnitsky’den alan yasa insan hakları ihlallerine karışan yabancı hükümet ve devlet yetkililerinin ABD’deki mal varlıklarının dondurulmasını ya da ABD’ye seyahatlerinin engellenmesine imkan veriyor.
Kongrenin amacı Pastör Brunson’ın tutukluğuna neden olan kişilerden oluşan bir liste hazırlayarak ABD Dışişleri Bakanlığı’na göndermek. Yaptırım listesine koymak için tartışılan isimler arasında adalet bakanı da dahil bazı siyasetçilerin, hakim ve savcıların olduğu dedikodular arasında. Ancak Magnitsky Yasası çerçevesinde hazırlanacak listenin yargıdan ziyade ekonomiyi hedef almasını savunan alternatif bir görüşün de olduğu konuşuluyor.
Kongre nihayetinde o listeye kimin ismini koyarsa Dışişleri ve Hazine Bakanlıkları adım atmak ve listeyi yayınlamak zorunda. Yasa böyle diyor. ABD Dışişleri’nin Türkiye’de tutuklu Amerikan personelinden ya da Amerikan vatandaşlarından hiçbirini kurtaramadan Türkiye’de vize hizmetlerine geri dönme kararına kızgın olan Kongre adeta ‘Gerekeni siz yapmadınız, biz yapacağız’ havasında.
Arka planda diğer siyasi sorunlar daha da çetrefilli bir hal alarak derinleşirken ABD yönetiminin Türkiye ile Suriye zeminindeki denge arayışında boşa düşmesi düşük bir ihtimal değil. Bu hafta Turkish Heritage Foundation tarafından düzenlenen panelde dinlediğim Amerikalı General James Conway son haftalarda Trump yönetiminin Ankara ile Kürtler arasında yürüttüğü Afrin diplomasini ‘Tillerson ve Mattis yumurtaların üzerinde yürüyor’ diye tanımladı.
Aynı Conway’in dediği gibi Amerika Suriye’de yumurtaların üzerinde yürüyor. Kimsenin yumurtasını kırmadan bu işten sıyrılması da zor gözüküyor.