Karar Gazetesi Yazarı Etyen Mahçupyan, 24 Haziran’da yapılacak erken seçimlerden sonra ekonomik kriz yaşanması halinde yeni bir erken seçime gidilebileceğini yazdı.
Enflasyonda artış beklentilerin üzerinde geldi; manşet ve çekirdek enflasyonda yükseliş piyasa tahminlerini aştı. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) ise önceki akşam Türkiye’nin notunu indirdi.
Bir süredir piyasalar ciddi bir ekonomik kriz beklentisi içerisinde ve bir tedirginlik durumu söz konusu. İktisatçılar, seçimlerin ardından başta inşaat sektörü olmak üzere pek çok sektörde iflasların yaşanacağını ve Türkiye’nin ciddi bir ekonomik krize gebe olduğunu ifade ediyor.
Karar yazarı Etyen Mahçupyan, yazısında ekonominin mevcut durumunu özetliyor:
“İktidar koalisyonunun iki yıllık ekonomik performansında herhalde en oturmuş yönelimler enflasyon, faiz ve döviz kurunun istikrarlı artması. Bugünlerde tüketici enflasyonu yüzde 11’e yaklaşırken, tahvil piyasası yüzde 15’e doğru yürüyor. Faizlerin 75 baz puan artırılmasının hemen ardından doların 4.30’a yaklaşması ise hiç normal değil, çünkü faiz artışının hedeflerinden biri kuru dizginlemekti. İleriye bakıldığında da Türkiye bu ‘istikrarlı’ bozulma çizgisini devam ettirecek gibi gözüküyor. Nitekim şimdiden Haziranda 100 puanlık bir faiz artışı beklentisi konuşuluyor…
Bu arada açıklanan S&P değerlendirmesinde Türkiye’nin kredi notu düşürüldü. Aynı günlere rastlayan popülist paket zaten dengeleri sarsmıştı ama iki olayın birleşmesi karar alıcı ve yatırımcı için yeni bir dönem başlatmış olabilir…”
Mahçupyan, ekonomideki tabloyu ortaya koyduktan sonra ise ekonomide doğru adımların atılmaması halinde 24 Haziran’dan sonra yaşanacak ekonomik kriz nedeniyle Türkiye’nin yeni bir erken seçime daha gidebileceği ihtimalinden şu sözlerle bahsediyor:
“Herhalde akıllı bir siyasi oyuncu olarak bizim de kendi siyasi ve ekonomik hamlelerimizi yapmamız, muhtemel bir saldırıyı nüvesinde boğmamız, etkisiz bırakmamız beklenirdi… Peki, bu iktidar ne yaptı? Hiç…
Diğer deyişle iktidar ekonomiden anlamazcasına ve piyasayı göz ardı ederek davranmakla kalmadı, bizzat iktidarın kendi ürettiği açıklama modeline göre bile bu işi yönetemedi ve seyretmekle yetindi. Ne var ki bu beceriksizlik piyasanın beklentilerini olumsuz anlamda tescil etti. Hükümetin herhangi bir derinleşen kriz durumuyla karşılaştığında gerekeni yapamayacağına dair algı, bizzat iktidarın tutumu ve yetkililerin olayı anlamadıklarını gösteren beyanları sayesinde perçinlendi.
Çok geç olmadan cumhurbaşkanlığı çevresinin ekonomi yönetimi ile her türlü ilişkisinin kesilmesi ve hükümetin ekonomiden anlayan, küresel piyasaları bilen, yatırımcı zihniyetini tanıyan insanlarının bir koordinasyon içinde yetkilerini serbestçe kullanmalarının sağlanması lazım. Yoksa önümüzdeki seçimden sonra iki yıla kalmadan bir erken seçimin daha eşiğine gelinir ve o ortamı ‘diriliş’ muhabbeti de kesmez.”
Karar Gazetesi Yazarı Etyen Mahçupyan, 24 Haziran’da yapılacak erken seçimlerden sonra ekonomik kriz yaşanması halinde yeni bir erken seçime gidilebileceğini yazdı.
Enflasyonda artış beklentilerin üzerinde geldi; manşet ve çekirdek enflasyonda yükseliş piyasa tahminlerini aştı. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) ise önceki akşam Türkiye’nin notunu indirdi.
Bir süredir piyasalar ciddi bir ekonomik kriz beklentisi içerisinde ve bir tedirginlik durumu söz konusu. İktisatçılar, seçimlerin ardından başta inşaat sektörü olmak üzere pek çok sektörde iflasların yaşanacağını ve Türkiye’nin ciddi bir ekonomik krize gebe olduğunu ifade ediyor.
Karar yazarı Etyen Mahçupyan, yazısında ekonominin mevcut durumunu özetliyor:
“İktidar koalisyonunun iki yıllık ekonomik performansında herhalde en oturmuş yönelimler enflasyon, faiz ve döviz kurunun istikrarlı artması. Bugünlerde tüketici enflasyonu yüzde 11’e yaklaşırken, tahvil piyasası yüzde 15’e doğru yürüyor. Faizlerin 75 baz puan artırılmasının hemen ardından doların 4.30’a yaklaşması ise hiç normal değil, çünkü faiz artışının hedeflerinden biri kuru dizginlemekti. İleriye bakıldığında da Türkiye bu ‘istikrarlı’ bozulma çizgisini devam ettirecek gibi gözüküyor. Nitekim şimdiden Haziranda 100 puanlık bir faiz artışı beklentisi konuşuluyor…
Bu arada açıklanan S&P değerlendirmesinde Türkiye’nin kredi notu düşürüldü. Aynı günlere rastlayan popülist paket zaten dengeleri sarsmıştı ama iki olayın birleşmesi karar alıcı ve yatırımcı için yeni bir dönem başlatmış olabilir…”
Mahçupyan, ekonomideki tabloyu ortaya koyduktan sonra ise ekonomide doğru adımların atılmaması halinde 24 Haziran’dan sonra yaşanacak ekonomik kriz nedeniyle Türkiye’nin yeni bir erken seçime daha gidebileceği ihtimalinden şu sözlerle bahsediyor:
“Herhalde akıllı bir siyasi oyuncu olarak bizim de kendi siyasi ve ekonomik hamlelerimizi yapmamız, muhtemel bir saldırıyı nüvesinde boğmamız, etkisiz bırakmamız beklenirdi… Peki, bu iktidar ne yaptı? Hiç…
Diğer deyişle iktidar ekonomiden anlamazcasına ve piyasayı göz ardı ederek davranmakla kalmadı, bizzat iktidarın kendi ürettiği açıklama modeline göre bile bu işi yönetemedi ve seyretmekle yetindi. Ne var ki bu beceriksizlik piyasanın beklentilerini olumsuz anlamda tescil etti. Hükümetin herhangi bir derinleşen kriz durumuyla karşılaştığında gerekeni yapamayacağına dair algı, bizzat iktidarın tutumu ve yetkililerin olayı anlamadıklarını gösteren beyanları sayesinde perçinlendi.
Çok geç olmadan cumhurbaşkanlığı çevresinin ekonomi yönetimi ile her türlü ilişkisinin kesilmesi ve hükümetin ekonomiden anlayan, küresel piyasaları bilen, yatırımcı zihniyetini tanıyan insanlarının bir koordinasyon içinde yetkilerini serbestçe kullanmalarının sağlanması lazım. Yoksa önümüzdeki seçimden sonra iki yıla kalmadan bir erken seçimin daha eşiğine gelinir ve o ortamı ‘diriliş’ muhabbeti de kesmez.”
Karar Gazetesi Yazarı Etyen Mahçupyan, 24 Haziran’da yapılacak erken seçimlerden sonra ekonomik kriz yaşanması halinde yeni bir erken seçime gidilebileceğini yazdı.
Enflasyonda artış beklentilerin üzerinde geldi; manşet ve çekirdek enflasyonda yükseliş piyasa tahminlerini aştı. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) ise önceki akşam Türkiye’nin notunu indirdi.
Bir süredir piyasalar ciddi bir ekonomik kriz beklentisi içerisinde ve bir tedirginlik durumu söz konusu. İktisatçılar, seçimlerin ardından başta inşaat sektörü olmak üzere pek çok sektörde iflasların yaşanacağını ve Türkiye’nin ciddi bir ekonomik krize gebe olduğunu ifade ediyor.
Karar yazarı Etyen Mahçupyan, yazısında ekonominin mevcut durumunu özetliyor:
“İktidar koalisyonunun iki yıllık ekonomik performansında herhalde en oturmuş yönelimler enflasyon, faiz ve döviz kurunun istikrarlı artması. Bugünlerde tüketici enflasyonu yüzde 11’e yaklaşırken, tahvil piyasası yüzde 15’e doğru yürüyor. Faizlerin 75 baz puan artırılmasının hemen ardından doların 4.30’a yaklaşması ise hiç normal değil, çünkü faiz artışının hedeflerinden biri kuru dizginlemekti. İleriye bakıldığında da Türkiye bu ‘istikrarlı’ bozulma çizgisini devam ettirecek gibi gözüküyor. Nitekim şimdiden Haziranda 100 puanlık bir faiz artışı beklentisi konuşuluyor…
Bu arada açıklanan S&P değerlendirmesinde Türkiye’nin kredi notu düşürüldü. Aynı günlere rastlayan popülist paket zaten dengeleri sarsmıştı ama iki olayın birleşmesi karar alıcı ve yatırımcı için yeni bir dönem başlatmış olabilir…”
Mahçupyan, ekonomideki tabloyu ortaya koyduktan sonra ise ekonomide doğru adımların atılmaması halinde 24 Haziran’dan sonra yaşanacak ekonomik kriz nedeniyle Türkiye’nin yeni bir erken seçime daha gidebileceği ihtimalinden şu sözlerle bahsediyor:
“Herhalde akıllı bir siyasi oyuncu olarak bizim de kendi siyasi ve ekonomik hamlelerimizi yapmamız, muhtemel bir saldırıyı nüvesinde boğmamız, etkisiz bırakmamız beklenirdi… Peki, bu iktidar ne yaptı? Hiç…
Diğer deyişle iktidar ekonomiden anlamazcasına ve piyasayı göz ardı ederek davranmakla kalmadı, bizzat iktidarın kendi ürettiği açıklama modeline göre bile bu işi yönetemedi ve seyretmekle yetindi. Ne var ki bu beceriksizlik piyasanın beklentilerini olumsuz anlamda tescil etti. Hükümetin herhangi bir derinleşen kriz durumuyla karşılaştığında gerekeni yapamayacağına dair algı, bizzat iktidarın tutumu ve yetkililerin olayı anlamadıklarını gösteren beyanları sayesinde perçinlendi.
Çok geç olmadan cumhurbaşkanlığı çevresinin ekonomi yönetimi ile her türlü ilişkisinin kesilmesi ve hükümetin ekonomiden anlayan, küresel piyasaları bilen, yatırımcı zihniyetini tanıyan insanlarının bir koordinasyon içinde yetkilerini serbestçe kullanmalarının sağlanması lazım. Yoksa önümüzdeki seçimden sonra iki yıla kalmadan bir erken seçimin daha eşiğine gelinir ve o ortamı ‘diriliş’ muhabbeti de kesmez.”
Karar Gazetesi Yazarı Etyen Mahçupyan, 24 Haziran’da yapılacak erken seçimlerden sonra ekonomik kriz yaşanması halinde yeni bir erken seçime gidilebileceğini yazdı.
Enflasyonda artış beklentilerin üzerinde geldi; manşet ve çekirdek enflasyonda yükseliş piyasa tahminlerini aştı. Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) ise önceki akşam Türkiye’nin notunu indirdi.
Bir süredir piyasalar ciddi bir ekonomik kriz beklentisi içerisinde ve bir tedirginlik durumu söz konusu. İktisatçılar, seçimlerin ardından başta inşaat sektörü olmak üzere pek çok sektörde iflasların yaşanacağını ve Türkiye’nin ciddi bir ekonomik krize gebe olduğunu ifade ediyor.
Karar yazarı Etyen Mahçupyan, yazısında ekonominin mevcut durumunu özetliyor:
“İktidar koalisyonunun iki yıllık ekonomik performansında herhalde en oturmuş yönelimler enflasyon, faiz ve döviz kurunun istikrarlı artması. Bugünlerde tüketici enflasyonu yüzde 11’e yaklaşırken, tahvil piyasası yüzde 15’e doğru yürüyor. Faizlerin 75 baz puan artırılmasının hemen ardından doların 4.30’a yaklaşması ise hiç normal değil, çünkü faiz artışının hedeflerinden biri kuru dizginlemekti. İleriye bakıldığında da Türkiye bu ‘istikrarlı’ bozulma çizgisini devam ettirecek gibi gözüküyor. Nitekim şimdiden Haziranda 100 puanlık bir faiz artışı beklentisi konuşuluyor…
Bu arada açıklanan S&P değerlendirmesinde Türkiye’nin kredi notu düşürüldü. Aynı günlere rastlayan popülist paket zaten dengeleri sarsmıştı ama iki olayın birleşmesi karar alıcı ve yatırımcı için yeni bir dönem başlatmış olabilir…”
Mahçupyan, ekonomideki tabloyu ortaya koyduktan sonra ise ekonomide doğru adımların atılmaması halinde 24 Haziran’dan sonra yaşanacak ekonomik kriz nedeniyle Türkiye’nin yeni bir erken seçime daha gidebileceği ihtimalinden şu sözlerle bahsediyor:
“Herhalde akıllı bir siyasi oyuncu olarak bizim de kendi siyasi ve ekonomik hamlelerimizi yapmamız, muhtemel bir saldırıyı nüvesinde boğmamız, etkisiz bırakmamız beklenirdi… Peki, bu iktidar ne yaptı? Hiç…
Diğer deyişle iktidar ekonomiden anlamazcasına ve piyasayı göz ardı ederek davranmakla kalmadı, bizzat iktidarın kendi ürettiği açıklama modeline göre bile bu işi yönetemedi ve seyretmekle yetindi. Ne var ki bu beceriksizlik piyasanın beklentilerini olumsuz anlamda tescil etti. Hükümetin herhangi bir derinleşen kriz durumuyla karşılaştığında gerekeni yapamayacağına dair algı, bizzat iktidarın tutumu ve yetkililerin olayı anlamadıklarını gösteren beyanları sayesinde perçinlendi.
Çok geç olmadan cumhurbaşkanlığı çevresinin ekonomi yönetimi ile her türlü ilişkisinin kesilmesi ve hükümetin ekonomiden anlayan, küresel piyasaları bilen, yatırımcı zihniyetini tanıyan insanlarının bir koordinasyon içinde yetkilerini serbestçe kullanmalarının sağlanması lazım. Yoksa önümüzdeki seçimden sonra iki yıla kalmadan bir erken seçimin daha eşiğine gelinir ve o ortamı ‘diriliş’ muhabbeti de kesmez.”