AKP’nin istikrar diye savunduğu ‘tek adam’ rejimi yatırımcıda güvensizliğe sebep oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mayıs ortasında Londra’da yaptığı faiz karşıtı açıklamaların ardından bankalardan mevduat kaçışı 24 Haziran sonrası zirve yaptı.
Başkanlık seçiminin ilk turunda sandıktan Erdoğan’ın zaferi çıkarken Türkiye’deki bankalarda bulunan vadeli mevduatlarda 1 hafta içinde 3.3 milyar doların üzerinde çözülme oldu.
Rakamın 2.3 milyar doları vadeli döviz mevduatı, 1 milyar doları da vadeli TL mevduatındaki çıkışlardan kaynaklandı.
Yatırımcı faiz kaybını da göze alıp TL ve döviz mevduatlarındaki paraları çekip sistem dışına çıkarırken literatürde ‘bank run’ olarak adlandırılan bu gelişme bankalar açısından önemli bir risk oluşturuyor.
Son rakamla birlikte Mayıs ortasından bu yana sistemden çıkıp kaybolan vadeli mevduatların toplam tutarı 8.3 milyar dolar yani bugünkü kurlarla 38 milyar TL’ye ulaştı. Söz konusu rakam Türkiye’deki toplam tasarruf mevduatının yüzde 3’ünü oluşturuyor.
Sistemden mevduat kaçışıyla yaşanan para eksikliğini ise Merkez Bankası’nın artan fonlaması tamamlarken, özellikle bankaların döviz açıkları nedeniyle artan borçlanmaları Merkez Bankası bilançosunda da önemli bir değişikliğe neden oluyor.
Merkez Bankası döviz rezervleri 1 haftada 5 milyar dolar azaldı ve 98.4 milyar dolara indi. Böylece Başkan Erdoğan’ın da sık sık övgüyle bahsettiği döviz rezervleri 2012 yılından sonra ilk kez 100 milyar dolar barajının altına gerilemiş oldu.
Merkez Bankası’nın açıkladığı son verilere göre yurtiçi yerleşiklerin toplam vadeli döviz mevduatı 29 Haziran’da 113.8 milyar dolar, vadeli TL mevduatı ise 723.5 milyar TL olarak gerçekleşti. 11 Mayıs’ta yani Erdoğan’ın faizler hakkında deprem yaratan açıklamaları öncesinde yurtiçi yatırımcıya ait döviz mevduat hesapları 118.8 milyar dolar, vadeli TL hesapları ise 738.8 milyar TL düzeyindeydi.
Son verilere göre 7 haftada sistem dışına kaçan vadeli döviz mevduat tutarı 5 milyar dolar, TL tutarı ise 15.2 milyar lira (1 milyar dolar) oldu. Böylece toplam çıkış miktarı 8.3 milyar doları buldu.
Aynı dönemde bankalar açıklarını kapamak için Merkez Bankası’ndan döviz depo ve borçlanmasını artırınca toplam döviz rezervleri de 12.3 milyar dolar düştü. 110.7 milyar dolardan 98.4 milyar dolara geriledi.
Vadeli mevduatlar bankaların kredi portföyünün finansmanı açısından en önemli fonlama kaynağını oluştururken, döviz rezervleri de yüksek cari açıkla yaşayan Türk ekonomisinin temel sigortası görevini görüyor.