Çanakcı, “Aynı gemide olabiliriz. Ama bir kısım insanlar gemi güvertesinde keyif çatıyor bir kısmı da depoda sıkıntı çekiyor” dedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Çanakcı, Çorum’da; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Hepimiz aynı gemideyiz. Gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Su alırsak hepimiz boğulacağız” sözlerine tepki gösterdi. Çanakcı, “Aynı gemide olabiliriz. Ama bir kısım insanlar gemi güvertesinde keyif çatıyor bir kısmı da depoda sıkıntı çekiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Hepimiz aynı gemideyiz. Gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Su alırsak hepimiz boğulacağız” sözlerini değerlendiren Çanakcı, bu çağrının anlamlı olması için iki koşulun gerektiğini belirtti.
Çanakcı, “İlk olarak yaşadığımız sıkıntıların bu iktidarın tercihlerinden, uygulamalarından bağımsız sebeplerden kaynaklanması lazım. Deprem olsa afet olsa tamam. 1999’da deprem oldu, böyle bir durum olsa dişimizi sıkalım sorunları beraber aşalım deriz ancak bu sıkıntılar devletin hatalarından yanlış uygulamalarından kaynaklanıyor” dedi.
Hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hatalarından dolayı bir açıklama yapması ve bu yanlışları itiraf etmesi, bunun ardından da yanlıştan dönülmesi gerektiğini anlatan Çanakcı, ikinci olarak da adil bir paylaşım gerektiğini vurguladı. Ülkede nimet ve külfet dengesinin eşit paylaşılması gerektiğinden de söz eden İbrahim Çanakcı, şunları söyledi:
“Dengenin adil olduğunu söyleyemiyoruz. Neden? Devletin vergilerinden ya da para basıp enflasyon yaratarak dar kesimli insanlara ödetiyor, kazandıklarınızı bir avuç mudiye veriyorsanız. 1 milyon ve üzerinde mevduatı bulunan mudilerin payı yüzde 4. Toplanan kaynakları böyle kullanıyorsunuz burada nimet külfet dengesinin doğru olduğunu söyleyebilir miyiz? Kaynağı kime transfer ediyorsunuz? Faiz lobisi dediğiniz kişilere transfer ediyorsunuz bankaların payı artıyor. Bankaların karı yüzde 450 artmış, burada geliri yüzde 450 artan var mı?
Yeni revize eden asgari ücret açlık sınırının 1400 lira altında. Açlık sınırı 6800 liranın üzerinde toplumun çalışanın yüzde 70’e yakınını asgari ücrete mahkum eder misiniz? İş gücünün milli gelirden payı yüzde 31,5 olmuş yani aldığı pay 7 puan aşağı çekilmiş. Nimet külfet dengesi adil olmamışsa, iktidarın tüm uygulamaları bu dengeyi bozuyorsa hatalarından inat ve ısrarından kaynaklanıyorsa, topluma fedakarlık çağrısına anlamı yok. Aynı gemide olabiliriz ama bir kısım insanlar gemi güvertesinde keyif çatıyor bir kısmı da depoda sıkıntı çekiyor.”(ANKA)
Çanakcı, “Aynı gemide olabiliriz. Ama bir kısım insanlar gemi güvertesinde keyif çatıyor bir kısmı da depoda sıkıntı çekiyor” dedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Çanakcı, Çorum’da; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Hepimiz aynı gemideyiz. Gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Su alırsak hepimiz boğulacağız” sözlerine tepki gösterdi. Çanakcı, “Aynı gemide olabiliriz. Ama bir kısım insanlar gemi güvertesinde keyif çatıyor bir kısmı da depoda sıkıntı çekiyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Hepimiz aynı gemideyiz. Gemi hızla yol alırsa kazanan hepimiz olacağız. Su alırsak hepimiz boğulacağız” sözlerini değerlendiren Çanakcı, bu çağrının anlamlı olması için iki koşulun gerektiğini belirtti.
Çanakcı, “İlk olarak yaşadığımız sıkıntıların bu iktidarın tercihlerinden, uygulamalarından bağımsız sebeplerden kaynaklanması lazım. Deprem olsa afet olsa tamam. 1999’da deprem oldu, böyle bir durum olsa dişimizi sıkalım sorunları beraber aşalım deriz ancak bu sıkıntılar devletin hatalarından yanlış uygulamalarından kaynaklanıyor” dedi.
Hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hatalarından dolayı bir açıklama yapması ve bu yanlışları itiraf etmesi, bunun ardından da yanlıştan dönülmesi gerektiğini anlatan Çanakcı, ikinci olarak da adil bir paylaşım gerektiğini vurguladı. Ülkede nimet ve külfet dengesinin eşit paylaşılması gerektiğinden de söz eden İbrahim Çanakcı, şunları söyledi:
“Dengenin adil olduğunu söyleyemiyoruz. Neden? Devletin vergilerinden ya da para basıp enflasyon yaratarak dar kesimli insanlara ödetiyor, kazandıklarınızı bir avuç mudiye veriyorsanız. 1 milyon ve üzerinde mevduatı bulunan mudilerin payı yüzde 4. Toplanan kaynakları böyle kullanıyorsunuz burada nimet külfet dengesinin doğru olduğunu söyleyebilir miyiz? Kaynağı kime transfer ediyorsunuz? Faiz lobisi dediğiniz kişilere transfer ediyorsunuz bankaların payı artıyor. Bankaların karı yüzde 450 artmış, burada geliri yüzde 450 artan var mı?
Yeni revize eden asgari ücret açlık sınırının 1400 lira altında. Açlık sınırı 6800 liranın üzerinde toplumun çalışanın yüzde 70’e yakınını asgari ücrete mahkum eder misiniz? İş gücünün milli gelirden payı yüzde 31,5 olmuş yani aldığı pay 7 puan aşağı çekilmiş. Nimet külfet dengesi adil olmamışsa, iktidarın tüm uygulamaları bu dengeyi bozuyorsa hatalarından inat ve ısrarından kaynaklanıyorsa, topluma fedakarlık çağrısına anlamı yok. Aynı gemide olabiliriz ama bir kısım insanlar gemi güvertesinde keyif çatıyor bir kısmı da depoda sıkıntı çekiyor.”(ANKA)