Kenan Evren’in bize yaptığını şimdi Erdoğan başkalarına yapacak ama sonuç değişmeyecek.
Son yayımlanan 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile, yurt dışında “kaçak” durumda bulunan kişilerin, “yurda dön” çağrısına uymaması halinde vatandaşlıktan çıkarılacak olmasını 12 Eylül döneminde vatandaşlıktan çıkarılan insan hakları savunucusu sanatçı Şanar Yurdatapan değerlendirdi.
Ülkenin Olağanüstü Hal (OHAL) ve KHK ile yönetildiğini hatırlatan Yurdatapan, “AKP’nin rüyasında bile göremeyeceği bir şeydi bu. Dolayısıyla bundan sonuna kadar yararlanmak istiyor. Bunu neden olarak gösterdiği başarısız darbe teşebbüsü ile hiçbir ilgisi olmayan hemen uygulamaya soktu” dedi.
‘TÜRKİYE ÇIĞRINDAN ÇIKMIŞ HALDE’
“Vatandaşlıktan çıkarma” girişimini “ilkellik” olarak değerlendiren Yurdatapan, “Başıma geldiği için böyle şeylerle uğraşmıştım. Vatandaşlıktan çıkarıldığınız zaman ister istemez seyahat edemiyorsunuz, başka bir ülkede ‘çalışma hakkı’ , ‘oturum hakkı’ yok ve sığınmacı statüsünden başka çareniz kalmıyor. Biz de 10 sene sonra Alman yurttaşlığı aldık. Bu konuda Kenan Evren’e teşekkür etmek lazım. Sayesinde her tarafa gidebiliyorum. İşin şakası bir yana. Ama benim pasaportumda Alman yurttaşı yazdığı vakit ben Alman olabilir miyim? Mümkün mü? 40 yıl bu ülkede yaşamışım bu kültürle gelmişim buralara kadar. Türkiye çığırından çıkmış bir halde. 12 Eylül döneminden daha kötü” diye konuştu.
‘EVREN DE YAPMIŞTI’
“Vatandaşlıktan çıkarma”nın genellikle insanları korkutup susturmak için kullanılan bir yöntem olduğunu dile getiren Yurdatapan, “Evren de bunu yapmıştı, amaç gözdağı vermek. Zaten girdikleri yol sonuç alabilecek bir yol değil. Fakat o kadar çok suç işledi ki Erdoğan, anayasal suç işledi hala da ‘anayasayı bana göre düzeltin’ diyor. O anayasa geçerli olduğu sürece öyle 400 milletvekili istemek, ‘mahkeme kararlarına uymuyorum saygı da duymuyorum’ demek hiç kimsenin haddi değil. İktidar kaybettiği anda gözü kara bir şekilde gidiyor. Acı günler yaşıyoruz” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DE DEĞİŞEN POZİTİF TARAFLAR DA VAR’
Yurdatapan, Gezi direnişi döneminde dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’a karşı ortak tepkini oluştuğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Çünkü, farklı görüşteki insanlar Gezi Parkı’na gelerek tepki gösterdiler. Bu tepkinin sebebi bizzat Erdoğan’ın ta kendisi idi. Erdoğan, farklı sosyal grupları bu şekilde aşağılayarak konuşuyor ediyor ki nefret ekiyor. Bu, toplumu kutuplaşmaya götürüyor. Bu kutuplaşmanın çok daha kötü sonuçları yaşandı geçmişte. Dolayısıyla Türkiye’de değişen pozitif taraflar da var. Pozitif tarafların kanlı şekilde bastırılma sonucu bir değişim yaratabilmesi daha çok ekonomik alanda olabileceklere bağlı.”
ŞANAR YURDATAPAN KİMDİR?
Sivil itaatsizlik denilince Türkiye’de ilk akla gelen isimlerden biri olan Şanar Yurdatapan’a 1981’de Kıbrıs’ta düzenlenen “Türk, Yunan ve Kıbrıs Filmleri Dostluk Şenliği”ne katıldığı için askeri cunta tarafından “Yurda dön” çağrısı aldı, dönmeyince yurttaşlıktan çıkarıldı. 12 yıl süren sürgün döneminde dünyayı dolaşarak konserler verdi, toplantılara katıldı. 1991 seçimleri sonunda hükümet değişince yurda döndü. “Düşünce Suçu’na Karşı Girişim” isimli sivil itaatsizlik eyleminin sözcüsü oldu. 1996 Ocak ayında, sözcülüğünü üstlendiği “Barış İçin Bir Araya” girişimindeki çalışmaları nedeniyle birçok kez tutuklandı.
Yurdatapan’ın 2006 yılına kadar, “Düşünceye Özgürlük” hareketinde 7 kitap, 50’ye yakın “hepsi de suç sayılan yazıları içeren” kitapçıkları yayınlandı. 1975’te Yılmaz Güney’in “Arkadaş” filmine yaptığı müzikle “Altın Portakal”
Kenan Evren’in bize yaptığını şimdi Erdoğan başkalarına yapacak ama sonuç değişmeyecek.
Son yayımlanan 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile, yurt dışında “kaçak” durumda bulunan kişilerin, “yurda dön” çağrısına uymaması halinde vatandaşlıktan çıkarılacak olmasını 12 Eylül döneminde vatandaşlıktan çıkarılan insan hakları savunucusu sanatçı Şanar Yurdatapan değerlendirdi.
Ülkenin Olağanüstü Hal (OHAL) ve KHK ile yönetildiğini hatırlatan Yurdatapan, “AKP’nin rüyasında bile göremeyeceği bir şeydi bu. Dolayısıyla bundan sonuna kadar yararlanmak istiyor. Bunu neden olarak gösterdiği başarısız darbe teşebbüsü ile hiçbir ilgisi olmayan hemen uygulamaya soktu” dedi.
‘TÜRKİYE ÇIĞRINDAN ÇIKMIŞ HALDE’
“Vatandaşlıktan çıkarma” girişimini “ilkellik” olarak değerlendiren Yurdatapan, “Başıma geldiği için böyle şeylerle uğraşmıştım. Vatandaşlıktan çıkarıldığınız zaman ister istemez seyahat edemiyorsunuz, başka bir ülkede ‘çalışma hakkı’ , ‘oturum hakkı’ yok ve sığınmacı statüsünden başka çareniz kalmıyor. Biz de 10 sene sonra Alman yurttaşlığı aldık. Bu konuda Kenan Evren’e teşekkür etmek lazım. Sayesinde her tarafa gidebiliyorum. İşin şakası bir yana. Ama benim pasaportumda Alman yurttaşı yazdığı vakit ben Alman olabilir miyim? Mümkün mü? 40 yıl bu ülkede yaşamışım bu kültürle gelmişim buralara kadar. Türkiye çığırından çıkmış bir halde. 12 Eylül döneminden daha kötü” diye konuştu.
‘EVREN DE YAPMIŞTI’
“Vatandaşlıktan çıkarma”nın genellikle insanları korkutup susturmak için kullanılan bir yöntem olduğunu dile getiren Yurdatapan, “Evren de bunu yapmıştı, amaç gözdağı vermek. Zaten girdikleri yol sonuç alabilecek bir yol değil. Fakat o kadar çok suç işledi ki Erdoğan, anayasal suç işledi hala da ‘anayasayı bana göre düzeltin’ diyor. O anayasa geçerli olduğu sürece öyle 400 milletvekili istemek, ‘mahkeme kararlarına uymuyorum saygı da duymuyorum’ demek hiç kimsenin haddi değil. İktidar kaybettiği anda gözü kara bir şekilde gidiyor. Acı günler yaşıyoruz” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DE DEĞİŞEN POZİTİF TARAFLAR DA VAR’
Yurdatapan, Gezi direnişi döneminde dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’a karşı ortak tepkini oluştuğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Çünkü, farklı görüşteki insanlar Gezi Parkı’na gelerek tepki gösterdiler. Bu tepkinin sebebi bizzat Erdoğan’ın ta kendisi idi. Erdoğan, farklı sosyal grupları bu şekilde aşağılayarak konuşuyor ediyor ki nefret ekiyor. Bu, toplumu kutuplaşmaya götürüyor. Bu kutuplaşmanın çok daha kötü sonuçları yaşandı geçmişte. Dolayısıyla Türkiye’de değişen pozitif taraflar da var. Pozitif tarafların kanlı şekilde bastırılma sonucu bir değişim yaratabilmesi daha çok ekonomik alanda olabileceklere bağlı.”
ŞANAR YURDATAPAN KİMDİR?
Sivil itaatsizlik denilince Türkiye’de ilk akla gelen isimlerden biri olan Şanar Yurdatapan’a 1981’de Kıbrıs’ta düzenlenen “Türk, Yunan ve Kıbrıs Filmleri Dostluk Şenliği”ne katıldığı için askeri cunta tarafından “Yurda dön” çağrısı aldı, dönmeyince yurttaşlıktan çıkarıldı. 12 yıl süren sürgün döneminde dünyayı dolaşarak konserler verdi, toplantılara katıldı. 1991 seçimleri sonunda hükümet değişince yurda döndü. “Düşünce Suçu’na Karşı Girişim” isimli sivil itaatsizlik eyleminin sözcüsü oldu. 1996 Ocak ayında, sözcülüğünü üstlendiği “Barış İçin Bir Araya” girişimindeki çalışmaları nedeniyle birçok kez tutuklandı.
Yurdatapan’ın 2006 yılına kadar, “Düşünceye Özgürlük” hareketinde 7 kitap, 50’ye yakın “hepsi de suç sayılan yazıları içeren” kitapçıkları yayınlandı. 1975’te Yılmaz Güney’in “Arkadaş” filmine yaptığı müzikle “Altın Portakal”
Kenan Evren’in bize yaptığını şimdi Erdoğan başkalarına yapacak ama sonuç değişmeyecek.
Son yayımlanan 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile, yurt dışında “kaçak” durumda bulunan kişilerin, “yurda dön” çağrısına uymaması halinde vatandaşlıktan çıkarılacak olmasını 12 Eylül döneminde vatandaşlıktan çıkarılan insan hakları savunucusu sanatçı Şanar Yurdatapan değerlendirdi.
Ülkenin Olağanüstü Hal (OHAL) ve KHK ile yönetildiğini hatırlatan Yurdatapan, “AKP’nin rüyasında bile göremeyeceği bir şeydi bu. Dolayısıyla bundan sonuna kadar yararlanmak istiyor. Bunu neden olarak gösterdiği başarısız darbe teşebbüsü ile hiçbir ilgisi olmayan hemen uygulamaya soktu” dedi.
‘TÜRKİYE ÇIĞRINDAN ÇIKMIŞ HALDE’
“Vatandaşlıktan çıkarma” girişimini “ilkellik” olarak değerlendiren Yurdatapan, “Başıma geldiği için böyle şeylerle uğraşmıştım. Vatandaşlıktan çıkarıldığınız zaman ister istemez seyahat edemiyorsunuz, başka bir ülkede ‘çalışma hakkı’ , ‘oturum hakkı’ yok ve sığınmacı statüsünden başka çareniz kalmıyor. Biz de 10 sene sonra Alman yurttaşlığı aldık. Bu konuda Kenan Evren’e teşekkür etmek lazım. Sayesinde her tarafa gidebiliyorum. İşin şakası bir yana. Ama benim pasaportumda Alman yurttaşı yazdığı vakit ben Alman olabilir miyim? Mümkün mü? 40 yıl bu ülkede yaşamışım bu kültürle gelmişim buralara kadar. Türkiye çığırından çıkmış bir halde. 12 Eylül döneminden daha kötü” diye konuştu.
‘EVREN DE YAPMIŞTI’
“Vatandaşlıktan çıkarma”nın genellikle insanları korkutup susturmak için kullanılan bir yöntem olduğunu dile getiren Yurdatapan, “Evren de bunu yapmıştı, amaç gözdağı vermek. Zaten girdikleri yol sonuç alabilecek bir yol değil. Fakat o kadar çok suç işledi ki Erdoğan, anayasal suç işledi hala da ‘anayasayı bana göre düzeltin’ diyor. O anayasa geçerli olduğu sürece öyle 400 milletvekili istemek, ‘mahkeme kararlarına uymuyorum saygı da duymuyorum’ demek hiç kimsenin haddi değil. İktidar kaybettiği anda gözü kara bir şekilde gidiyor. Acı günler yaşıyoruz” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DE DEĞİŞEN POZİTİF TARAFLAR DA VAR’
Yurdatapan, Gezi direnişi döneminde dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’a karşı ortak tepkini oluştuğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Çünkü, farklı görüşteki insanlar Gezi Parkı’na gelerek tepki gösterdiler. Bu tepkinin sebebi bizzat Erdoğan’ın ta kendisi idi. Erdoğan, farklı sosyal grupları bu şekilde aşağılayarak konuşuyor ediyor ki nefret ekiyor. Bu, toplumu kutuplaşmaya götürüyor. Bu kutuplaşmanın çok daha kötü sonuçları yaşandı geçmişte. Dolayısıyla Türkiye’de değişen pozitif taraflar da var. Pozitif tarafların kanlı şekilde bastırılma sonucu bir değişim yaratabilmesi daha çok ekonomik alanda olabileceklere bağlı.”
ŞANAR YURDATAPAN KİMDİR?
Sivil itaatsizlik denilince Türkiye’de ilk akla gelen isimlerden biri olan Şanar Yurdatapan’a 1981’de Kıbrıs’ta düzenlenen “Türk, Yunan ve Kıbrıs Filmleri Dostluk Şenliği”ne katıldığı için askeri cunta tarafından “Yurda dön” çağrısı aldı, dönmeyince yurttaşlıktan çıkarıldı. 12 yıl süren sürgün döneminde dünyayı dolaşarak konserler verdi, toplantılara katıldı. 1991 seçimleri sonunda hükümet değişince yurda döndü. “Düşünce Suçu’na Karşı Girişim” isimli sivil itaatsizlik eyleminin sözcüsü oldu. 1996 Ocak ayında, sözcülüğünü üstlendiği “Barış İçin Bir Araya” girişimindeki çalışmaları nedeniyle birçok kez tutuklandı.
Yurdatapan’ın 2006 yılına kadar, “Düşünceye Özgürlük” hareketinde 7 kitap, 50’ye yakın “hepsi de suç sayılan yazıları içeren” kitapçıkları yayınlandı. 1975’te Yılmaz Güney’in “Arkadaş” filmine yaptığı müzikle “Altın Portakal”
Kenan Evren’in bize yaptığını şimdi Erdoğan başkalarına yapacak ama sonuç değişmeyecek.
Son yayımlanan 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile, yurt dışında “kaçak” durumda bulunan kişilerin, “yurda dön” çağrısına uymaması halinde vatandaşlıktan çıkarılacak olmasını 12 Eylül döneminde vatandaşlıktan çıkarılan insan hakları savunucusu sanatçı Şanar Yurdatapan değerlendirdi.
Ülkenin Olağanüstü Hal (OHAL) ve KHK ile yönetildiğini hatırlatan Yurdatapan, “AKP’nin rüyasında bile göremeyeceği bir şeydi bu. Dolayısıyla bundan sonuna kadar yararlanmak istiyor. Bunu neden olarak gösterdiği başarısız darbe teşebbüsü ile hiçbir ilgisi olmayan hemen uygulamaya soktu” dedi.
‘TÜRKİYE ÇIĞRINDAN ÇIKMIŞ HALDE’
“Vatandaşlıktan çıkarma” girişimini “ilkellik” olarak değerlendiren Yurdatapan, “Başıma geldiği için böyle şeylerle uğraşmıştım. Vatandaşlıktan çıkarıldığınız zaman ister istemez seyahat edemiyorsunuz, başka bir ülkede ‘çalışma hakkı’ , ‘oturum hakkı’ yok ve sığınmacı statüsünden başka çareniz kalmıyor. Biz de 10 sene sonra Alman yurttaşlığı aldık. Bu konuda Kenan Evren’e teşekkür etmek lazım. Sayesinde her tarafa gidebiliyorum. İşin şakası bir yana. Ama benim pasaportumda Alman yurttaşı yazdığı vakit ben Alman olabilir miyim? Mümkün mü? 40 yıl bu ülkede yaşamışım bu kültürle gelmişim buralara kadar. Türkiye çığırından çıkmış bir halde. 12 Eylül döneminden daha kötü” diye konuştu.
‘EVREN DE YAPMIŞTI’
“Vatandaşlıktan çıkarma”nın genellikle insanları korkutup susturmak için kullanılan bir yöntem olduğunu dile getiren Yurdatapan, “Evren de bunu yapmıştı, amaç gözdağı vermek. Zaten girdikleri yol sonuç alabilecek bir yol değil. Fakat o kadar çok suç işledi ki Erdoğan, anayasal suç işledi hala da ‘anayasayı bana göre düzeltin’ diyor. O anayasa geçerli olduğu sürece öyle 400 milletvekili istemek, ‘mahkeme kararlarına uymuyorum saygı da duymuyorum’ demek hiç kimsenin haddi değil. İktidar kaybettiği anda gözü kara bir şekilde gidiyor. Acı günler yaşıyoruz” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DE DEĞİŞEN POZİTİF TARAFLAR DA VAR’
Yurdatapan, Gezi direnişi döneminde dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’a karşı ortak tepkini oluştuğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Çünkü, farklı görüşteki insanlar Gezi Parkı’na gelerek tepki gösterdiler. Bu tepkinin sebebi bizzat Erdoğan’ın ta kendisi idi. Erdoğan, farklı sosyal grupları bu şekilde aşağılayarak konuşuyor ediyor ki nefret ekiyor. Bu, toplumu kutuplaşmaya götürüyor. Bu kutuplaşmanın çok daha kötü sonuçları yaşandı geçmişte. Dolayısıyla Türkiye’de değişen pozitif taraflar da var. Pozitif tarafların kanlı şekilde bastırılma sonucu bir değişim yaratabilmesi daha çok ekonomik alanda olabileceklere bağlı.”
ŞANAR YURDATAPAN KİMDİR?
Sivil itaatsizlik denilince Türkiye’de ilk akla gelen isimlerden biri olan Şanar Yurdatapan’a 1981’de Kıbrıs’ta düzenlenen “Türk, Yunan ve Kıbrıs Filmleri Dostluk Şenliği”ne katıldığı için askeri cunta tarafından “Yurda dön” çağrısı aldı, dönmeyince yurttaşlıktan çıkarıldı. 12 yıl süren sürgün döneminde dünyayı dolaşarak konserler verdi, toplantılara katıldı. 1991 seçimleri sonunda hükümet değişince yurda döndü. “Düşünce Suçu’na Karşı Girişim” isimli sivil itaatsizlik eyleminin sözcüsü oldu. 1996 Ocak ayında, sözcülüğünü üstlendiği “Barış İçin Bir Araya” girişimindeki çalışmaları nedeniyle birçok kez tutuklandı.
Yurdatapan’ın 2006 yılına kadar, “Düşünceye Özgürlük” hareketinde 7 kitap, 50’ye yakın “hepsi de suç sayılan yazıları içeren” kitapçıkları yayınlandı. 1975’te Yılmaz Güney’in “Arkadaş” filmine yaptığı müzikle “Altın Portakal”