Bir cinayet ve gerçekler
Özel jetle bir ekip Litvanya’ya uçmuş, binayı gözleyip gizlice içeri girmişler, serverin şifresini kırıp, bilgileri kopyalayıp kaçmışlar.
KOMİK SENARYO
“Madem 8 katlı şifreyi çözme kapasitesi vardı MİT’in, yıllardır bilinen Bylock’un zaten internet üzerinden de şifresi kırılıp server kopyalanırdı, binaya girme gibi ilkel yöntemlere ne hacet vardı” sorusunu özgür medya olmadığı için kimse soramıyor.
Meydan öylesine boş ki; Takvim utanmasa, binaya giren MİT elemanları serverı sırtlayıp getirdiler diyecek.
Daha geçen hafta Rus Elçi Karlov suikastinden sonra Putin’in Litvanya’da devreye girdiği ve tüm Bylock serverını Türkiye’ye verdiğini haber yapmışlardı. Bu senaryo da diğerleri gibi tutmadı şimdi “James Bond” senaryosunu devreye soktular.
NİYE HEPSİ DEĞİL ACABA
Takvim’in haberine göre Bylock’un 215 bin kulacısından 53 binini böylece MİT ele geçirmiş. Serverın şifresi kırıldıysa neden hepsi değil diye sormaya da gerek yok. Bu sorunun tek cevabı Takvim’in hayal gücüyle sınırlı.
Ayrıca Bylock’un bir milyona yakın kullanıcısı olduğu basit bir internet araştırmasıyla bile bulunabilecek bir bilgi.
KİŞİ BAŞI KAÇ MESAJ DÜŞÜYOR BİRADER
Takvim’in haberi şöyle diyor:
“Server içindeki ByLock kayıtlarına ait tüm bilgileri kısa sürede kopyalayarak olay yerinden uzaklaştı. Operasyon gecesi uçakla Türkiye’ye dönen ekibin 215 bin kullanıcısı bulunan ByLock’taki tüm kayıtları eksiksiz getirdiği anlaşıldı. Tam listede 215 bin 92 kullanıcı, 31 bin 886 grup, 17 milyon 169 bin 632 mesaj, 3 milyon 158 bin 388 e-posta olduğu tespit edildi. Bilişim uzmanları bu isimlerin mesajlarından yaklaşık yüzde 90’ını çözmeyi başardı.”
O zaman hesaplayalım. 17.169.632 mesaj BÖLÜ 215.092 kullanıcı. Sonuç: 79.8
Tamamen Takvimin verdiği rakamlardan gidersek Bylock’un kullanımda olduğu yaklaşık iki yılda kişi başı 79 mesaj düşüyor.
79 mesajla bırakın herhangi bir suç organizasyonu yapmak, “sa” “as” “nörüyon” “iyi sen” yazmakla biter.
PEKİ TAKVİM BU YALAN DOLAN HABERİ NEDEN YAPTI
Takvim’in bu yalan haberi yapmasının sebebi basit. Bylock listeleri denen ve binlerce insanın tutuklanması için hakimlerin eline verilen listeler, MİT’in cemaat fişleme listeleri.
MİT bugüne kadar Bylock üzerinden “şu suç işlenmiştir” diye tek bir dosya dahi sunamadı. Herhangi bir suçun talimatı, planlamasına ilişkin tek bir Bylock yazışması bile sunulamadı mahkemelere.
Fişleme listesine Bylock diyerek operasyon yaptırmak kolay, tutuklatmak da kolay günümüz Türkiyesi’nde. Ama iddianame ve dava aşamalarına geçilince, delil klasörüne “Fişleme listesi” konulamıyor.
İşte Takvim ve günlerdir yandaş medyanın MİT’in gazlamasıyla Bylock hakkında psikolojik savaş yürütmelerinin sebebi bu. Altı yasal delillerle doldurulamayan Bylock fişlemeleri, psikolojik üstünlükle doldurulmaya çalışılıyor.
Bu da Takvim’in suçluluk içeren şu satırlarında gizli:
“Litvanya’da özel bir operasyonla ele geçirilen ByLock kayıtlarına göre F..Ö’nün şifreli programının yanlışlıkla kullanılma ihtimali çok düşük. Böyle bir ihtimal gerçekleşmiş olsa bile atılan mesajların içeriği bulunacağından yanlışlıkla gözaltına alınan ByLock kullanıcısı olmadı.”
Aslında Takvim’in eline bu haberi veren MİT, yukarıdaki satırlarda “yanlışlıkla gözaltına alınan olmadı” diyerek, tüm gözaltı ve tutuklamaların hukuksuz olduğunu kabul ediyor.
Ayrıca günlerce “Tüm mesajlar çözüldü” diye onlarca haber yapan kendileri değilmiş gibi şimdi aynen şu cümleyi kuruyor Takvim: “atılan mesajların içeriği bulunacağından”….
Aylardır “tüm mesajlar çözüldü” diye yapılan haberlere ne oldu?
Çözülen içerik de yok. Bylock üzerinden işlenmiş bir suç da yok.
BURAK AÇIKALIN BUNUN İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ
Cezaevinde işkenceyle öldürülen ve intihar süsü verilen bilişim uzmanı Burak Açıkalın’a MİT, fişleme listelerini “Evet bunlar Bylock kullanıcı listesi” diye ifade metnine imza attırmaya çalışmıştı.
Bu iftiraya imza atmayan Açıkalın işkenceyle öldürüldü.
Ama Bylock yalanlarının bizzat yandaş medyanın, yalanın ucuna yalan ekleyerek kendi elleriyle deşifre olması gibi, Burak Açıkalın’a yapılan işkenceler, işkenceciler ve onu öldürenler de deşifre olacak.
Gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkma gibi kötü bir huyu var.
Bir cinayet ve gerçekler
Özel jetle bir ekip Litvanya’ya uçmuş, binayı gözleyip gizlice içeri girmişler, serverin şifresini kırıp, bilgileri kopyalayıp kaçmışlar.
KOMİK SENARYO
“Madem 8 katlı şifreyi çözme kapasitesi vardı MİT’in, yıllardır bilinen Bylock’un zaten internet üzerinden de şifresi kırılıp server kopyalanırdı, binaya girme gibi ilkel yöntemlere ne hacet vardı” sorusunu özgür medya olmadığı için kimse soramıyor.
Meydan öylesine boş ki; Takvim utanmasa, binaya giren MİT elemanları serverı sırtlayıp getirdiler diyecek.
Daha geçen hafta Rus Elçi Karlov suikastinden sonra Putin’in Litvanya’da devreye girdiği ve tüm Bylock serverını Türkiye’ye verdiğini haber yapmışlardı. Bu senaryo da diğerleri gibi tutmadı şimdi “James Bond” senaryosunu devreye soktular.
NİYE HEPSİ DEĞİL ACABA
Takvim’in haberine göre Bylock’un 215 bin kulacısından 53 binini böylece MİT ele geçirmiş. Serverın şifresi kırıldıysa neden hepsi değil diye sormaya da gerek yok. Bu sorunun tek cevabı Takvim’in hayal gücüyle sınırlı.
Ayrıca Bylock’un bir milyona yakın kullanıcısı olduğu basit bir internet araştırmasıyla bile bulunabilecek bir bilgi.
KİŞİ BAŞI KAÇ MESAJ DÜŞÜYOR BİRADER
Takvim’in haberi şöyle diyor:
“Server içindeki ByLock kayıtlarına ait tüm bilgileri kısa sürede kopyalayarak olay yerinden uzaklaştı. Operasyon gecesi uçakla Türkiye’ye dönen ekibin 215 bin kullanıcısı bulunan ByLock’taki tüm kayıtları eksiksiz getirdiği anlaşıldı. Tam listede 215 bin 92 kullanıcı, 31 bin 886 grup, 17 milyon 169 bin 632 mesaj, 3 milyon 158 bin 388 e-posta olduğu tespit edildi. Bilişim uzmanları bu isimlerin mesajlarından yaklaşık yüzde 90’ını çözmeyi başardı.”
O zaman hesaplayalım. 17.169.632 mesaj BÖLÜ 215.092 kullanıcı. Sonuç: 79.8
Tamamen Takvimin verdiği rakamlardan gidersek Bylock’un kullanımda olduğu yaklaşık iki yılda kişi başı 79 mesaj düşüyor.
79 mesajla bırakın herhangi bir suç organizasyonu yapmak, “sa” “as” “nörüyon” “iyi sen” yazmakla biter.
PEKİ TAKVİM BU YALAN DOLAN HABERİ NEDEN YAPTI
Takvim’in bu yalan haberi yapmasının sebebi basit. Bylock listeleri denen ve binlerce insanın tutuklanması için hakimlerin eline verilen listeler, MİT’in cemaat fişleme listeleri.
MİT bugüne kadar Bylock üzerinden “şu suç işlenmiştir” diye tek bir dosya dahi sunamadı. Herhangi bir suçun talimatı, planlamasına ilişkin tek bir Bylock yazışması bile sunulamadı mahkemelere.
Fişleme listesine Bylock diyerek operasyon yaptırmak kolay, tutuklatmak da kolay günümüz Türkiyesi’nde. Ama iddianame ve dava aşamalarına geçilince, delil klasörüne “Fişleme listesi” konulamıyor.
İşte Takvim ve günlerdir yandaş medyanın MİT’in gazlamasıyla Bylock hakkında psikolojik savaş yürütmelerinin sebebi bu. Altı yasal delillerle doldurulamayan Bylock fişlemeleri, psikolojik üstünlükle doldurulmaya çalışılıyor.
Bu da Takvim’in suçluluk içeren şu satırlarında gizli:
“Litvanya’da özel bir operasyonla ele geçirilen ByLock kayıtlarına göre F..Ö’nün şifreli programının yanlışlıkla kullanılma ihtimali çok düşük. Böyle bir ihtimal gerçekleşmiş olsa bile atılan mesajların içeriği bulunacağından yanlışlıkla gözaltına alınan ByLock kullanıcısı olmadı.”
Aslında Takvim’in eline bu haberi veren MİT, yukarıdaki satırlarda “yanlışlıkla gözaltına alınan olmadı” diyerek, tüm gözaltı ve tutuklamaların hukuksuz olduğunu kabul ediyor.
Ayrıca günlerce “Tüm mesajlar çözüldü” diye onlarca haber yapan kendileri değilmiş gibi şimdi aynen şu cümleyi kuruyor Takvim: “atılan mesajların içeriği bulunacağından”….
Aylardır “tüm mesajlar çözüldü” diye yapılan haberlere ne oldu?
Çözülen içerik de yok. Bylock üzerinden işlenmiş bir suç da yok.
BURAK AÇIKALIN BUNUN İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ
Cezaevinde işkenceyle öldürülen ve intihar süsü verilen bilişim uzmanı Burak Açıkalın’a MİT, fişleme listelerini “Evet bunlar Bylock kullanıcı listesi” diye ifade metnine imza attırmaya çalışmıştı.
Bu iftiraya imza atmayan Açıkalın işkenceyle öldürüldü.
Ama Bylock yalanlarının bizzat yandaş medyanın, yalanın ucuna yalan ekleyerek kendi elleriyle deşifre olması gibi, Burak Açıkalın’a yapılan işkenceler, işkenceciler ve onu öldürenler de deşifre olacak.
Gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkma gibi kötü bir huyu var.
Bir cinayet ve gerçekler
Özel jetle bir ekip Litvanya’ya uçmuş, binayı gözleyip gizlice içeri girmişler, serverin şifresini kırıp, bilgileri kopyalayıp kaçmışlar.
KOMİK SENARYO
“Madem 8 katlı şifreyi çözme kapasitesi vardı MİT’in, yıllardır bilinen Bylock’un zaten internet üzerinden de şifresi kırılıp server kopyalanırdı, binaya girme gibi ilkel yöntemlere ne hacet vardı” sorusunu özgür medya olmadığı için kimse soramıyor.
Meydan öylesine boş ki; Takvim utanmasa, binaya giren MİT elemanları serverı sırtlayıp getirdiler diyecek.
Daha geçen hafta Rus Elçi Karlov suikastinden sonra Putin’in Litvanya’da devreye girdiği ve tüm Bylock serverını Türkiye’ye verdiğini haber yapmışlardı. Bu senaryo da diğerleri gibi tutmadı şimdi “James Bond” senaryosunu devreye soktular.
NİYE HEPSİ DEĞİL ACABA
Takvim’in haberine göre Bylock’un 215 bin kulacısından 53 binini böylece MİT ele geçirmiş. Serverın şifresi kırıldıysa neden hepsi değil diye sormaya da gerek yok. Bu sorunun tek cevabı Takvim’in hayal gücüyle sınırlı.
Ayrıca Bylock’un bir milyona yakın kullanıcısı olduğu basit bir internet araştırmasıyla bile bulunabilecek bir bilgi.
KİŞİ BAŞI KAÇ MESAJ DÜŞÜYOR BİRADER
Takvim’in haberi şöyle diyor:
“Server içindeki ByLock kayıtlarına ait tüm bilgileri kısa sürede kopyalayarak olay yerinden uzaklaştı. Operasyon gecesi uçakla Türkiye’ye dönen ekibin 215 bin kullanıcısı bulunan ByLock’taki tüm kayıtları eksiksiz getirdiği anlaşıldı. Tam listede 215 bin 92 kullanıcı, 31 bin 886 grup, 17 milyon 169 bin 632 mesaj, 3 milyon 158 bin 388 e-posta olduğu tespit edildi. Bilişim uzmanları bu isimlerin mesajlarından yaklaşık yüzde 90’ını çözmeyi başardı.”
O zaman hesaplayalım. 17.169.632 mesaj BÖLÜ 215.092 kullanıcı. Sonuç: 79.8
Tamamen Takvimin verdiği rakamlardan gidersek Bylock’un kullanımda olduğu yaklaşık iki yılda kişi başı 79 mesaj düşüyor.
79 mesajla bırakın herhangi bir suç organizasyonu yapmak, “sa” “as” “nörüyon” “iyi sen” yazmakla biter.
PEKİ TAKVİM BU YALAN DOLAN HABERİ NEDEN YAPTI
Takvim’in bu yalan haberi yapmasının sebebi basit. Bylock listeleri denen ve binlerce insanın tutuklanması için hakimlerin eline verilen listeler, MİT’in cemaat fişleme listeleri.
MİT bugüne kadar Bylock üzerinden “şu suç işlenmiştir” diye tek bir dosya dahi sunamadı. Herhangi bir suçun talimatı, planlamasına ilişkin tek bir Bylock yazışması bile sunulamadı mahkemelere.
Fişleme listesine Bylock diyerek operasyon yaptırmak kolay, tutuklatmak da kolay günümüz Türkiyesi’nde. Ama iddianame ve dava aşamalarına geçilince, delil klasörüne “Fişleme listesi” konulamıyor.
İşte Takvim ve günlerdir yandaş medyanın MİT’in gazlamasıyla Bylock hakkında psikolojik savaş yürütmelerinin sebebi bu. Altı yasal delillerle doldurulamayan Bylock fişlemeleri, psikolojik üstünlükle doldurulmaya çalışılıyor.
Bu da Takvim’in suçluluk içeren şu satırlarında gizli:
“Litvanya’da özel bir operasyonla ele geçirilen ByLock kayıtlarına göre F..Ö’nün şifreli programının yanlışlıkla kullanılma ihtimali çok düşük. Böyle bir ihtimal gerçekleşmiş olsa bile atılan mesajların içeriği bulunacağından yanlışlıkla gözaltına alınan ByLock kullanıcısı olmadı.”
Aslında Takvim’in eline bu haberi veren MİT, yukarıdaki satırlarda “yanlışlıkla gözaltına alınan olmadı” diyerek, tüm gözaltı ve tutuklamaların hukuksuz olduğunu kabul ediyor.
Ayrıca günlerce “Tüm mesajlar çözüldü” diye onlarca haber yapan kendileri değilmiş gibi şimdi aynen şu cümleyi kuruyor Takvim: “atılan mesajların içeriği bulunacağından”….
Aylardır “tüm mesajlar çözüldü” diye yapılan haberlere ne oldu?
Çözülen içerik de yok. Bylock üzerinden işlenmiş bir suç da yok.
BURAK AÇIKALIN BUNUN İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ
Cezaevinde işkenceyle öldürülen ve intihar süsü verilen bilişim uzmanı Burak Açıkalın’a MİT, fişleme listelerini “Evet bunlar Bylock kullanıcı listesi” diye ifade metnine imza attırmaya çalışmıştı.
Bu iftiraya imza atmayan Açıkalın işkenceyle öldürüldü.
Ama Bylock yalanlarının bizzat yandaş medyanın, yalanın ucuna yalan ekleyerek kendi elleriyle deşifre olması gibi, Burak Açıkalın’a yapılan işkenceler, işkenceciler ve onu öldürenler de deşifre olacak.
Gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkma gibi kötü bir huyu var.
Bir cinayet ve gerçekler
Özel jetle bir ekip Litvanya’ya uçmuş, binayı gözleyip gizlice içeri girmişler, serverin şifresini kırıp, bilgileri kopyalayıp kaçmışlar.
KOMİK SENARYO
“Madem 8 katlı şifreyi çözme kapasitesi vardı MİT’in, yıllardır bilinen Bylock’un zaten internet üzerinden de şifresi kırılıp server kopyalanırdı, binaya girme gibi ilkel yöntemlere ne hacet vardı” sorusunu özgür medya olmadığı için kimse soramıyor.
Meydan öylesine boş ki; Takvim utanmasa, binaya giren MİT elemanları serverı sırtlayıp getirdiler diyecek.
Daha geçen hafta Rus Elçi Karlov suikastinden sonra Putin’in Litvanya’da devreye girdiği ve tüm Bylock serverını Türkiye’ye verdiğini haber yapmışlardı. Bu senaryo da diğerleri gibi tutmadı şimdi “James Bond” senaryosunu devreye soktular.
NİYE HEPSİ DEĞİL ACABA
Takvim’in haberine göre Bylock’un 215 bin kulacısından 53 binini böylece MİT ele geçirmiş. Serverın şifresi kırıldıysa neden hepsi değil diye sormaya da gerek yok. Bu sorunun tek cevabı Takvim’in hayal gücüyle sınırlı.
Ayrıca Bylock’un bir milyona yakın kullanıcısı olduğu basit bir internet araştırmasıyla bile bulunabilecek bir bilgi.
KİŞİ BAŞI KAÇ MESAJ DÜŞÜYOR BİRADER
Takvim’in haberi şöyle diyor:
“Server içindeki ByLock kayıtlarına ait tüm bilgileri kısa sürede kopyalayarak olay yerinden uzaklaştı. Operasyon gecesi uçakla Türkiye’ye dönen ekibin 215 bin kullanıcısı bulunan ByLock’taki tüm kayıtları eksiksiz getirdiği anlaşıldı. Tam listede 215 bin 92 kullanıcı, 31 bin 886 grup, 17 milyon 169 bin 632 mesaj, 3 milyon 158 bin 388 e-posta olduğu tespit edildi. Bilişim uzmanları bu isimlerin mesajlarından yaklaşık yüzde 90’ını çözmeyi başardı.”
O zaman hesaplayalım. 17.169.632 mesaj BÖLÜ 215.092 kullanıcı. Sonuç: 79.8
Tamamen Takvimin verdiği rakamlardan gidersek Bylock’un kullanımda olduğu yaklaşık iki yılda kişi başı 79 mesaj düşüyor.
79 mesajla bırakın herhangi bir suç organizasyonu yapmak, “sa” “as” “nörüyon” “iyi sen” yazmakla biter.
PEKİ TAKVİM BU YALAN DOLAN HABERİ NEDEN YAPTI
Takvim’in bu yalan haberi yapmasının sebebi basit. Bylock listeleri denen ve binlerce insanın tutuklanması için hakimlerin eline verilen listeler, MİT’in cemaat fişleme listeleri.
MİT bugüne kadar Bylock üzerinden “şu suç işlenmiştir” diye tek bir dosya dahi sunamadı. Herhangi bir suçun talimatı, planlamasına ilişkin tek bir Bylock yazışması bile sunulamadı mahkemelere.
Fişleme listesine Bylock diyerek operasyon yaptırmak kolay, tutuklatmak da kolay günümüz Türkiyesi’nde. Ama iddianame ve dava aşamalarına geçilince, delil klasörüne “Fişleme listesi” konulamıyor.
İşte Takvim ve günlerdir yandaş medyanın MİT’in gazlamasıyla Bylock hakkında psikolojik savaş yürütmelerinin sebebi bu. Altı yasal delillerle doldurulamayan Bylock fişlemeleri, psikolojik üstünlükle doldurulmaya çalışılıyor.
Bu da Takvim’in suçluluk içeren şu satırlarında gizli:
“Litvanya’da özel bir operasyonla ele geçirilen ByLock kayıtlarına göre F..Ö’nün şifreli programının yanlışlıkla kullanılma ihtimali çok düşük. Böyle bir ihtimal gerçekleşmiş olsa bile atılan mesajların içeriği bulunacağından yanlışlıkla gözaltına alınan ByLock kullanıcısı olmadı.”
Aslında Takvim’in eline bu haberi veren MİT, yukarıdaki satırlarda “yanlışlıkla gözaltına alınan olmadı” diyerek, tüm gözaltı ve tutuklamaların hukuksuz olduğunu kabul ediyor.
Ayrıca günlerce “Tüm mesajlar çözüldü” diye onlarca haber yapan kendileri değilmiş gibi şimdi aynen şu cümleyi kuruyor Takvim: “atılan mesajların içeriği bulunacağından”….
Aylardır “tüm mesajlar çözüldü” diye yapılan haberlere ne oldu?
Çözülen içerik de yok. Bylock üzerinden işlenmiş bir suç da yok.
BURAK AÇIKALIN BUNUN İÇİN ÖLDÜRÜLDÜ
Cezaevinde işkenceyle öldürülen ve intihar süsü verilen bilişim uzmanı Burak Açıkalın’a MİT, fişleme listelerini “Evet bunlar Bylock kullanıcı listesi” diye ifade metnine imza attırmaya çalışmıştı.
Bu iftiraya imza atmayan Açıkalın işkenceyle öldürüldü.
Ama Bylock yalanlarının bizzat yandaş medyanın, yalanın ucuna yalan ekleyerek kendi elleriyle deşifre olması gibi, Burak Açıkalın’a yapılan işkenceler, işkenceciler ve onu öldürenler de deşifre olacak.
Gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıkma gibi kötü bir huyu var.