Uçan kellelerin sebebi Müyesser Yıldız’ın yazdıkları…
Yüksel Kocaman eski Erdoğan’ın 3 ay hapis yattığı Pınarhisar Savcısı. Erdoğan’ın cezasının kesinleştiği dönemde girebileceği uygun cezaevi aranıyordu. İstanbul’ a yakın olması ilk tercih nedeniydi. Bunun yanında her türlü talebi yerine getirebilecek Cezaevi Savcısının bulunması da önemliydi… Arama tarama sonunda babası Milli Görüş geleneğinden gelen Yüksel Kocaman’ın görev yaptığı Pınarhisar Cezaevi’nde karar kılındı. Erdoğan Pınarhisar Cezaevinde, 3 odalı, içinde her türlü komforu bulunan süit bir dairede kaldı. Misafirlerini ağırladığı ayrı odası da bulunuyordu. O dönem aynı cezaevinde kalan bir hükümlünün beyanına göre, dışardan aşçı ve garson getirtilerek cezaevi bahçesinde balık partileri verildiği de medyada yer almıştı…
Erdoğan kendisine zor döneminde yardım eden, elinden gelen-gelmeyen her türlü imkanı sağlayan C. Savcısı Yüksel Kocaman’ın bu iyiliklerini karşılıksız bırakmadı. Yüksel Kocaman’ın kıdemi yetersiz olsa da kısa sürede büraksinin basamaklarında yükselmesi sağlandı.
ERDOĞAN’I RAHATSIZ EDEN İTİRAFÇI
Geçtiğimiz günlerde itirafçı olduğu beyan edilen bir kısım şüphelilerin beyanları medyaya yansımıştı. Özellikle eski HSYK üyesi İbrahim Okur’un beyanlarından Erdoğan rahatsız olunca, Kodalak’ın yerine Erdoğan’ın güvendiği isim olan Kocaman getirildi…
Başsavcı Kocaman, Ankara’daki cumhuriyet savcılarının işbölümünü önceki değiştirdi.
Birçok savcının görev yeri değiştirildi. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’ndan sorumlu Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu’na gönderildi. Yerine ise Başsavcı Vekili Mehmet Odabaşı getirildi. KPSS Soruşturma savcısı Yücel Erkman’ da başka büroda görevlendirildi.
İş bölümü ve yeni görevlendirmeler Milli Görüş- Hakyol ekibi ile Ulusalcı-Sol ekibin çelişmesi gibi görünüyor. Saray ekibi güvenmediği kişilere yol veriyor. Çekişmenin HSYK’daki yansımalarının çok yakında daha da belirgin hale geleceğini söylemek kehanet olmasa gerek…
İŞÇİMEN NEDEN GÖREVDEN ALINDI
15 Temmuz gecesi TV’lere bağlanarak aktif rol oynamaya çalışan, üst rütbeli askerlerle ilgili soruşturmayı yürüten ve iddianameyi hazırlayan ekibin başında bulunan Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen neden görevden alındı?
Müyesser YILDIZ… Ergenekon sürecinde hapis yatmıştı. Tutukluluk sürecinden sonra kamuoyunda daha çok tanınır hale geldi. Ancak gazeteciliğinin zirvesini şu an yaşadığını söyleyebiliriz. Çünkü 15 Temmuz gününü sorgulamamayı seçen gazetecilerin aksine Müyesser Yıldız kafasındaki soru işaretlerinin peşinde.
Müyesser Yıldız özellikle Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları ile üst rütbeli generallerin Cumhuriyet Savcılığı beyanlarını yayınlıyor. Hazırlık soruşturması gizli olduğuna göre bu Savcılık ifadeleri Müyesser Yıldız’ın eline nasıl geçebiliyor?
VEKALET SAVAŞI MI?
İfadelerin Müyesser Yıldız’a verilmesi üzerinden bir kıyamet kopuyor. Çünkü 15 Temmuz’la ilgili bir vekalet savaşı var. Hükümet kendi medyasını kullanıyor, diğerleri ise sızdırabildikleri ifadeleri.
Müyesser Yıldız’ın, artık her geçen gün daha fazla çelişkiler yumağı haline gelen darbe tiyatrosunda ihaleyi Erdoğan, Akar ve Fidan’a kesmesi, kuşkusuz GÜLER ve AKSAKALLI sütten çıkmış ak kaşık gibi gösteriyor.
İşte bunun faturası Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen’e çıkmış görünüyor. Müyesser Yıldız’ın son yazısında 15 Temmuz günü Genelkurmay’da AKP Milletvekili ve Emekli Tümgeneral Şirin Ünal’ın da bulunduğunu deşifre etmesiyle bardak taştı. Ve Ankara’daki savcıların kellesi koptu.
Belli ki; iktidar kanadı Müyesser Yıldız’ın ifadeleri aldığı kişinin Savcı İşçimen olduğunu düşünüyor ve bunun için görevden alma gerçekleşti.
Müyesser Yıldız’ın eşi Emniyet Müdürü Naci Uğur. Ve Ankara adliye kulislerine göre babası emekli Emniyet Müdürü olan bir savcının Naci Uğur üzerinden bu vekaletler savaşında Müyesser Yıldız cephesinde yeraldığı konuşuluyor.
Vekalet savaşında son günlerde hükümet cephesinde aşırı teyakkuz var. Bu iktidar medyasına da yansıdı ve Ergenekon’un kumpas olmadığı yönünde yazılar yeniden artmaya başladı. Ankara Adliyesi’nde olanlara bu çerçevede bakmak lazım.
Uçan kellelerin sebebi Müyesser Yıldız’ın yazdıkları…
Yüksel Kocaman eski Erdoğan’ın 3 ay hapis yattığı Pınarhisar Savcısı. Erdoğan’ın cezasının kesinleştiği dönemde girebileceği uygun cezaevi aranıyordu. İstanbul’ a yakın olması ilk tercih nedeniydi. Bunun yanında her türlü talebi yerine getirebilecek Cezaevi Savcısının bulunması da önemliydi… Arama tarama sonunda babası Milli Görüş geleneğinden gelen Yüksel Kocaman’ın görev yaptığı Pınarhisar Cezaevi’nde karar kılındı. Erdoğan Pınarhisar Cezaevinde, 3 odalı, içinde her türlü komforu bulunan süit bir dairede kaldı. Misafirlerini ağırladığı ayrı odası da bulunuyordu. O dönem aynı cezaevinde kalan bir hükümlünün beyanına göre, dışardan aşçı ve garson getirtilerek cezaevi bahçesinde balık partileri verildiği de medyada yer almıştı…
Erdoğan kendisine zor döneminde yardım eden, elinden gelen-gelmeyen her türlü imkanı sağlayan C. Savcısı Yüksel Kocaman’ın bu iyiliklerini karşılıksız bırakmadı. Yüksel Kocaman’ın kıdemi yetersiz olsa da kısa sürede büraksinin basamaklarında yükselmesi sağlandı.
ERDOĞAN’I RAHATSIZ EDEN İTİRAFÇI
Geçtiğimiz günlerde itirafçı olduğu beyan edilen bir kısım şüphelilerin beyanları medyaya yansımıştı. Özellikle eski HSYK üyesi İbrahim Okur’un beyanlarından Erdoğan rahatsız olunca, Kodalak’ın yerine Erdoğan’ın güvendiği isim olan Kocaman getirildi…
Başsavcı Kocaman, Ankara’daki cumhuriyet savcılarının işbölümünü önceki değiştirdi.
Birçok savcının görev yeri değiştirildi. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’ndan sorumlu Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu’na gönderildi. Yerine ise Başsavcı Vekili Mehmet Odabaşı getirildi. KPSS Soruşturma savcısı Yücel Erkman’ da başka büroda görevlendirildi.
İş bölümü ve yeni görevlendirmeler Milli Görüş- Hakyol ekibi ile Ulusalcı-Sol ekibin çelişmesi gibi görünüyor. Saray ekibi güvenmediği kişilere yol veriyor. Çekişmenin HSYK’daki yansımalarının çok yakında daha da belirgin hale geleceğini söylemek kehanet olmasa gerek…
İŞÇİMEN NEDEN GÖREVDEN ALINDI
15 Temmuz gecesi TV’lere bağlanarak aktif rol oynamaya çalışan, üst rütbeli askerlerle ilgili soruşturmayı yürüten ve iddianameyi hazırlayan ekibin başında bulunan Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen neden görevden alındı?
Müyesser YILDIZ… Ergenekon sürecinde hapis yatmıştı. Tutukluluk sürecinden sonra kamuoyunda daha çok tanınır hale geldi. Ancak gazeteciliğinin zirvesini şu an yaşadığını söyleyebiliriz. Çünkü 15 Temmuz gününü sorgulamamayı seçen gazetecilerin aksine Müyesser Yıldız kafasındaki soru işaretlerinin peşinde.
Müyesser Yıldız özellikle Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları ile üst rütbeli generallerin Cumhuriyet Savcılığı beyanlarını yayınlıyor. Hazırlık soruşturması gizli olduğuna göre bu Savcılık ifadeleri Müyesser Yıldız’ın eline nasıl geçebiliyor?
VEKALET SAVAŞI MI?
İfadelerin Müyesser Yıldız’a verilmesi üzerinden bir kıyamet kopuyor. Çünkü 15 Temmuz’la ilgili bir vekalet savaşı var. Hükümet kendi medyasını kullanıyor, diğerleri ise sızdırabildikleri ifadeleri.
Müyesser Yıldız’ın, artık her geçen gün daha fazla çelişkiler yumağı haline gelen darbe tiyatrosunda ihaleyi Erdoğan, Akar ve Fidan’a kesmesi, kuşkusuz GÜLER ve AKSAKALLI sütten çıkmış ak kaşık gibi gösteriyor.
İşte bunun faturası Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen’e çıkmış görünüyor. Müyesser Yıldız’ın son yazısında 15 Temmuz günü Genelkurmay’da AKP Milletvekili ve Emekli Tümgeneral Şirin Ünal’ın da bulunduğunu deşifre etmesiyle bardak taştı. Ve Ankara’daki savcıların kellesi koptu.
Belli ki; iktidar kanadı Müyesser Yıldız’ın ifadeleri aldığı kişinin Savcı İşçimen olduğunu düşünüyor ve bunun için görevden alma gerçekleşti.
Müyesser Yıldız’ın eşi Emniyet Müdürü Naci Uğur. Ve Ankara adliye kulislerine göre babası emekli Emniyet Müdürü olan bir savcının Naci Uğur üzerinden bu vekaletler savaşında Müyesser Yıldız cephesinde yeraldığı konuşuluyor.
Vekalet savaşında son günlerde hükümet cephesinde aşırı teyakkuz var. Bu iktidar medyasına da yansıdı ve Ergenekon’un kumpas olmadığı yönünde yazılar yeniden artmaya başladı. Ankara Adliyesi’nde olanlara bu çerçevede bakmak lazım.