Hiç bitmeyecekmiş gibi görünen ve alabildiğine kararan gecenin sonunda doğan güneşe şahit olmuşlardır. Mazlumlar için doğan güneş, zalimler için her zaman batıdan doğmuş ve bu da onların kıyameti olmuştur.
Her insanın hem melekiyete hem de şeytaniyete bakan yönleri vardır. Mutlak fazilette insan meleklerin üstündedir.
İnsanlardan öyleleri vardır ki, melekler onun haline gıpta ederler. Bazen de melek tecessüm eder ve bir insan şeklinde görünür…
İşte bu insanlardan bir tanesi geçen hafta (10 mayıs 2017) Balıkesir’de kendisine zulmedilerek üçüncü kattan yere düşerek (atılarak) şehit olan hocamız Mustafa Kayapalı’dır.
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
Mustafa Kayapalı bir melektir. Âdeta bir melek, insan şeklinde tecessüm etmiş ve hafız, merhum, şehit Mustafa Kayapalı olarak arz-ı endam etmiştir.
Merhum Mustafa Kayapalı’yı 1976-1977 yıllarından beri tanırım. İzmir Yüksek İslam Enstitüsü’nde beraber okuduğumuz yıllarda tanıdım. Zerafetli, olabildiğince insanî, hatırşinas bir gönül ve hizmet insanıydı. Mazlumlar cemaatına dahil olarak kanı yere düşenlerden oldu.
Haccac-ı Zalimin binlerce Kur’an hafızını şehit etmesi gibi devrimizin zalimleri hafızları da şehit etme yoluna girmiştir.
Ey zalim ..!
Yer ile asumanın kendinden yana olduğu “mazlumun” gücü, bu dünya yaratıldığından beri zalimin tahtını devirmeye yetmiştir. Onların gözlerinden akan yaşlar ve yere düşen kanları, hak batıl savaşında hak cephesinin mağlubiyetini engellemiş ve zalimi sarsarak yerle bir etmiştir.
Ey zâlim ..!
Zalimler her devirde ellerinde olan dünyevi güce aldanıp, bütün gücün kaynağının karşısında kibre kapılsalar da, mazlumlar acziyetlerinin idrakinde olarak sığındıkları mutlak gücün (Kadir-i Mutlak’ın) desteğini her an yanlarında hissetmiştir. Hiç bitmeyecekmiş gibi görünen ve alabildiğine kararan gecenin sonunda doğan güneşe şahit olmuşlardır. Mazlumlar için doğan güneş, zalimler için her zaman batıdan doğmuş ve bu da onların kıyameti olmuştur.
Ey zâlim ..!
Kendi saltanatında bile her an devrilme korkusu ile yaşadığın için huzur yüzü göremiyorsun. Çevrendeki diğer zalimlere güvenemediğin için rahat uyku çekemiyorsun. Zorla ele geçirdiğin saltanatı korumak adına olmadık zulümlere imza attınız ve bundan dolayı ahiretinizi berbat ettiniz. Zulüm dünyanıza doğdurmak istediğiniz güneşiniz doğmayacaktır. Zira zalimlerin dünyasında zaten güneşin parıldama ihtimali yoktur.
Ey zâlim ..!
Bil ki; Nura dair ne varsa, kendi elleriyle yaptıklarından dolayı kendilerine sırt çevirdiği zalimler, bataklığa düşmüşçesine çırpındıkça daha da zulmete batmakta. Artık dünyaları da ahiretleri de yerle yeksan olmaktadır.
Ey Zâlim ..!
Bil ki; Artık şunu idrak etmelisin ki, asıl güce sahip olanlar mazlumlardır. Çünkü mazlum ilahi güçten beslenen köke sahiptir. Bu kök mazlumun karşılaştığı tufanlarda savrulmasına, atıldığı ateşlerde kavrulmasına, düştüğü kuyularda kaybolmasına ve koskoca bir çölde yalnız kalmasına engel olmakta, ateşi güle, kuyuyu saltanata, tufanı kurtuluşa ve çölü vehaya çevirmektedir.
Ey Zâlim ..!
Bil ki; Bu öyle bir güçtür ki, görünmediği halde, görünene tapacak kadar yaratılıştan uzaklaşan, mütekebbirleri, tam da zafer kazandıklarını düşündükleri anda iktidarlarından etmekte, saraylarını viraneye çevirmektedir. Çünkü mazlumun duası ile Allah arasında bir perde yoktur. Mazlum yere düşen kanı ile her anı miraç halindedir.
Ey Zâlim ..!
Bil ki; Ahı nardır mazlumun. Yakar bütün engelleri ve böylece hedefe giden yollar temizlenir.
Ey Zâlim ..!
Bil ki; sizin, bu zulümlerinizle, yeryüzü idaresinde söz hakkınız yoktur. Çünkü hırsızlık, yolsuzluk, kanunsuzluk, anayasayı çiğnemiş, mazlumlara yaptığınız iftiralarla ve onları inleterek kirlenmiş kimseler kendilerini temizlemeye çalışırken başlarının kirlenmesine aldırış etmemişlerdir. Fakat bu sizi pisliklerden kurtaramayacaktır. Zira zulüm ile yaşayanlar, çevresindeki mazlumların feryatlarına kulak tıkayanlar, yeryüzü varisi olma imkanı ve ihtimali yoktur.
Yeryüzü mazlum ve salih olanlarındır. Bunlar yer yüzünün gerçek varisleridir.
Zalimi Allah’a havale ediyor, mazlumlara sabr-ı cemil diliyor, kanı yere düşen merhum şehit Mustafa Kayapalı hocamıza Allah’tan rahmet diliyor ve “Hasbunallahü ve ni’mel vekîl” diyoruz.
ŞEREF GÖNÜL
