Devlet eliyle öldürüldü, sadece iki gazete ölümünün üçüncü gününde haber yapabildi.
Türk medyası, Hizmet Hareketi’ne karşı işkence, kaybedilme olayları, şüpheli ölümler, cezaevinde intihara sürükleme, ağır hastaların tutuklu yargılanması, yeni doğum yapmış kadınların gözaltına alınması, cezaevindeki tutuklu bebekler, mal varlıklarına el konulması gibi konularda duyarsız.
Ancak Mustafa Erdoğan’ın ölümü son derece çarpıcı bir olaydı. Yine de medyada tek satır yeralmadı. Ölümünün üçüncü gününde Yeniasya ve Birgün’ün yaptığı haber dışında.
BİRGÜN’DE YAYINLANAN HABER
İşte Birgün’de yayınlanan o haber:
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından beyin ameliyatı geçirdiği sırada hakkında yakalama kararı çıkartılan, Şubat ayında tutuklanan ve bilinci kapanana kadar tahliye talebi kabul edilmeyen 49 yaşındaki Yargıtay üyesi Mustafa Erdoğan yaşamını yitirdi. Yargıtay 15’inci ve 23’üncü Dairesi üyesi hâkim Mustafa Erdoğan, geçen yıl Aralık ayında memleketi Antalya’da beyin tümörü teşhisi ile hastaneye yatırıldı. Burada beyin ameliyatı olan Erdoğan hakkında aynı dönemde yakalama kararı çıkartıldı. Erdoğan’ın mal varlığına, maaşına ve banka hesaplarına da tedbir konuldu.
Ailesi ile görüştürülmedi
3 Şubat’ta Antalya 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden tutuklanan hakim Erdoğan, bulunduğu hastanenin tutuklu koğuşunda vücudunun yarısı felçli halde altı ay tutuldu. Tutuklandığı günden itibaren sağlık durumunu gerekçe göstererek avukatları aracılığı ile tahliye talebinde bulunan Erdoğan’ın bu başvuruları sonuçsuz kaldı. Tahliye talepleri reddedilen Erdoğan’ın ailesi ile görüşmek için yaptığı başvurulara da yanıt verilmedi. Son olarak müvekkilinin sağlık sorunları gerekçesiyle serbest bırakılması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuran Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aygün’e mahkeme, “Tutuklunun herhangi bir tehlikede olmadığı” yanıtını verdi. Erdoğan’ın tutulduğu hastane de Haziran ayında bir rapor hazırlayarak, bakımı sağlanırsa taburcu edilmesinde herhangi bir sorun görülmediğini belirtti.
Ağustos ayında hastalığında ilerleme yaşanan Erdoğan, önce yoğun bakıma alındı. Burada da ailesi ile görüşmesine izin verilmeyen Erdoğan, bilinci kapandıktan sonra 18 Ağustos Cuma günü savcının talebi ve mahkemenin kararı ile tahliye edildi. Dört gün bilinci kapalı bir şekilde yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Erdoğan, önceki gün yaşamını yitirdi.
Ölümü ders olsun
Erdoğan’ın yarı felçli bir halde aylarca tutuklu kalmasının ve ailesi ile görüştürülmemesinin skandal olduğunun altını çizen avukat Hüseyin Aygün, AYM’ye de tepki gösterdi. Aygün, “AYM, tahliye edilmesi gereken bir tutuklu için tahliye kararı vermedi ve o tutuklu öldü. AYM, bu tür kararlarında bağımsız olmalıdır. Mustafa Erdoğan’ın ölümü bir ders olsun. AYM, iki eğitimci için verdiği ‘ret’ kararından vazgeçsin. Bu tür başvurularda daha doğru kararlar verilmeli” dedi.
YENİ ASYA’DA YAYINLANAN HABER
Tutuklu Yargıtay Üyesi Mustafa Erdoğan ağır hastalığına rağmen bilinci kapanıncaya kadar tahliye edilmedi. Doktorların en fazla 2 yıl yaşar dediği Erdoğan tutuklu bulunduğu hücreden çıkarıldıktan birkaç gün sonra vefat etti.Tutuklu Yargıtay Üyesi Mustafa Erdoğan ağır hastalığına rağmen tahliye edilmeyerek hasta yatağında kelepçeli bir şekilde bilinci kapanana kadar yoğun bakım hücresinde bekletildi. Bilinci kapandıktan 9 gün sonra tahliye edilen Erdoğan birkaç gün sonra vefat etti.
15 Temmuz sonrası tutuklu yargılanan ve hakkında hazırlanan sağlık raporları dikkate alınmayan, Erdoğan vefatını kamuoyuna duyuran kızı Buket Erdoğan, “Babam bir hücrede yaşam savaşı veriyor” diye seslenmiş fakat çağrısı yankı bulmamıştı. 2 Mayıs tarihli gazetemizde ‘Bu feryadı duyun lütfen’ başlığıyla verdiğimiz habere rağmen Mustafa Erdoğan’ın kızının feryadını kimse duymadı.
Ziyaretçiye bile izin verilmedi, babamı göremedim
Erdoğan’ın hukuk fakültesi öğrencisi olan kızı Buket Erdoğan babasının sesini duyurmak için bir mektup yazmıştı ve biz bu mektuba gazetemizde yer vermiştik. Babasının vefatının ardından Buket Erdoğan sosyal medya hesabından “9 ay boyunca felç ve kanser tedavisi gören babam tutuklu yargılandı. Ziyaretçiye bile izin verilmedi. Babamı göremedim. Peki neyle suçlandı? Ölümle savaşıyorken ve yatağa bağımlı yaşıyorken kaçma şüphesi olduğunu iddia ettiğiniz babamın neden duruşma tarihi bile belli değildi” şeklinde mesajlar paylaştı.
Devlet eliyle öldürüldü, sadece iki gazete ölümünün üçüncü gününde haber yapabildi.
Türk medyası, Hizmet Hareketi’ne karşı işkence, kaybedilme olayları, şüpheli ölümler, cezaevinde intihara sürükleme, ağır hastaların tutuklu yargılanması, yeni doğum yapmış kadınların gözaltına alınması, cezaevindeki tutuklu bebekler, mal varlıklarına el konulması gibi konularda duyarsız.
Ancak Mustafa Erdoğan’ın ölümü son derece çarpıcı bir olaydı. Yine de medyada tek satır yeralmadı. Ölümünün üçüncü gününde Yeniasya ve Birgün’ün yaptığı haber dışında.
BİRGÜN’DE YAYINLANAN HABER
İşte Birgün’de yayınlanan o haber:
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından beyin ameliyatı geçirdiği sırada hakkında yakalama kararı çıkartılan, Şubat ayında tutuklanan ve bilinci kapanana kadar tahliye talebi kabul edilmeyen 49 yaşındaki Yargıtay üyesi Mustafa Erdoğan yaşamını yitirdi. Yargıtay 15’inci ve 23’üncü Dairesi üyesi hâkim Mustafa Erdoğan, geçen yıl Aralık ayında memleketi Antalya’da beyin tümörü teşhisi ile hastaneye yatırıldı. Burada beyin ameliyatı olan Erdoğan hakkında aynı dönemde yakalama kararı çıkartıldı. Erdoğan’ın mal varlığına, maaşına ve banka hesaplarına da tedbir konuldu.
Ailesi ile görüştürülmedi
3 Şubat’ta Antalya 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden tutuklanan hakim Erdoğan, bulunduğu hastanenin tutuklu koğuşunda vücudunun yarısı felçli halde altı ay tutuldu. Tutuklandığı günden itibaren sağlık durumunu gerekçe göstererek avukatları aracılığı ile tahliye talebinde bulunan Erdoğan’ın bu başvuruları sonuçsuz kaldı. Tahliye talepleri reddedilen Erdoğan’ın ailesi ile görüşmek için yaptığı başvurulara da yanıt verilmedi. Son olarak müvekkilinin sağlık sorunları gerekçesiyle serbest bırakılması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuran Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aygün’e mahkeme, “Tutuklunun herhangi bir tehlikede olmadığı” yanıtını verdi. Erdoğan’ın tutulduğu hastane de Haziran ayında bir rapor hazırlayarak, bakımı sağlanırsa taburcu edilmesinde herhangi bir sorun görülmediğini belirtti.
Ağustos ayında hastalığında ilerleme yaşanan Erdoğan, önce yoğun bakıma alındı. Burada da ailesi ile görüşmesine izin verilmeyen Erdoğan, bilinci kapandıktan sonra 18 Ağustos Cuma günü savcının talebi ve mahkemenin kararı ile tahliye edildi. Dört gün bilinci kapalı bir şekilde yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Erdoğan, önceki gün yaşamını yitirdi.
Ölümü ders olsun
Erdoğan’ın yarı felçli bir halde aylarca tutuklu kalmasının ve ailesi ile görüştürülmemesinin skandal olduğunun altını çizen avukat Hüseyin Aygün, AYM’ye de tepki gösterdi. Aygün, “AYM, tahliye edilmesi gereken bir tutuklu için tahliye kararı vermedi ve o tutuklu öldü. AYM, bu tür kararlarında bağımsız olmalıdır. Mustafa Erdoğan’ın ölümü bir ders olsun. AYM, iki eğitimci için verdiği ‘ret’ kararından vazgeçsin. Bu tür başvurularda daha doğru kararlar verilmeli” dedi.
YENİ ASYA’DA YAYINLANAN HABER
Tutuklu Yargıtay Üyesi Mustafa Erdoğan ağır hastalığına rağmen bilinci kapanıncaya kadar tahliye edilmedi. Doktorların en fazla 2 yıl yaşar dediği Erdoğan tutuklu bulunduğu hücreden çıkarıldıktan birkaç gün sonra vefat etti.Tutuklu Yargıtay Üyesi Mustafa Erdoğan ağır hastalığına rağmen tahliye edilmeyerek hasta yatağında kelepçeli bir şekilde bilinci kapanana kadar yoğun bakım hücresinde bekletildi. Bilinci kapandıktan 9 gün sonra tahliye edilen Erdoğan birkaç gün sonra vefat etti.
15 Temmuz sonrası tutuklu yargılanan ve hakkında hazırlanan sağlık raporları dikkate alınmayan, Erdoğan vefatını kamuoyuna duyuran kızı Buket Erdoğan, “Babam bir hücrede yaşam savaşı veriyor” diye seslenmiş fakat çağrısı yankı bulmamıştı. 2 Mayıs tarihli gazetemizde ‘Bu feryadı duyun lütfen’ başlığıyla verdiğimiz habere rağmen Mustafa Erdoğan’ın kızının feryadını kimse duymadı.
Ziyaretçiye bile izin verilmedi, babamı göremedim
Erdoğan’ın hukuk fakültesi öğrencisi olan kızı Buket Erdoğan babasının sesini duyurmak için bir mektup yazmıştı ve biz bu mektuba gazetemizde yer vermiştik. Babasının vefatının ardından Buket Erdoğan sosyal medya hesabından “9 ay boyunca felç ve kanser tedavisi gören babam tutuklu yargılandı. Ziyaretçiye bile izin verilmedi. Babamı göremedim. Peki neyle suçlandı? Ölümle savaşıyorken ve yatağa bağımlı yaşıyorken kaçma şüphesi olduğunu iddia ettiğiniz babamın neden duruşma tarihi bile belli değildi” şeklinde mesajlar paylaştı.
Devlet eliyle öldürüldü, sadece iki gazete ölümünün üçüncü gününde haber yapabildi.
Türk medyası, Hizmet Hareketi’ne karşı işkence, kaybedilme olayları, şüpheli ölümler, cezaevinde intihara sürükleme, ağır hastaların tutuklu yargılanması, yeni doğum yapmış kadınların gözaltına alınması, cezaevindeki tutuklu bebekler, mal varlıklarına el konulması gibi konularda duyarsız.
Ancak Mustafa Erdoğan’ın ölümü son derece çarpıcı bir olaydı. Yine de medyada tek satır yeralmadı. Ölümünün üçüncü gününde Yeniasya ve Birgün’ün yaptığı haber dışında.
BİRGÜN’DE YAYINLANAN HABER
İşte Birgün’de yayınlanan o haber:
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından beyin ameliyatı geçirdiği sırada hakkında yakalama kararı çıkartılan, Şubat ayında tutuklanan ve bilinci kapanana kadar tahliye talebi kabul edilmeyen 49 yaşındaki Yargıtay üyesi Mustafa Erdoğan yaşamını yitirdi. Yargıtay 15’inci ve 23’üncü Dairesi üyesi hâkim Mustafa Erdoğan, geçen yıl Aralık ayında memleketi Antalya’da beyin tümörü teşhisi ile hastaneye yatırıldı. Burada beyin ameliyatı olan Erdoğan hakkında aynı dönemde yakalama kararı çıkartıldı. Erdoğan’ın mal varlığına, maaşına ve banka hesaplarına da tedbir konuldu.
Ailesi ile görüştürülmedi
3 Şubat’ta Antalya 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden tutuklanan hakim Erdoğan, bulunduğu hastanenin tutuklu koğuşunda vücudunun yarısı felçli halde altı ay tutuldu. Tutuklandığı günden itibaren sağlık durumunu gerekçe göstererek avukatları aracılığı ile tahliye talebinde bulunan Erdoğan’ın bu başvuruları sonuçsuz kaldı. Tahliye talepleri reddedilen Erdoğan’ın ailesi ile görüşmek için yaptığı başvurulara da yanıt verilmedi. Son olarak müvekkilinin sağlık sorunları gerekçesiyle serbest bırakılması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuran Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aygün’e mahkeme, “Tutuklunun herhangi bir tehlikede olmadığı” yanıtını verdi. Erdoğan’ın tutulduğu hastane de Haziran ayında bir rapor hazırlayarak, bakımı sağlanırsa taburcu edilmesinde herhangi bir sorun görülmediğini belirtti.
Ağustos ayında hastalığında ilerleme yaşanan Erdoğan, önce yoğun bakıma alındı. Burada da ailesi ile görüşmesine izin verilmeyen Erdoğan, bilinci kapandıktan sonra 18 Ağustos Cuma günü savcının talebi ve mahkemenin kararı ile tahliye edildi. Dört gün bilinci kapalı bir şekilde yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Erdoğan, önceki gün yaşamını yitirdi.
Ölümü ders olsun
Erdoğan’ın yarı felçli bir halde aylarca tutuklu kalmasının ve ailesi ile görüştürülmemesinin skandal olduğunun altını çizen avukat Hüseyin Aygün, AYM’ye de tepki gösterdi. Aygün, “AYM, tahliye edilmesi gereken bir tutuklu için tahliye kararı vermedi ve o tutuklu öldü. AYM, bu tür kararlarında bağımsız olmalıdır. Mustafa Erdoğan’ın ölümü bir ders olsun. AYM, iki eğitimci için verdiği ‘ret’ kararından vazgeçsin. Bu tür başvurularda daha doğru kararlar verilmeli” dedi.
YENİ ASYA’DA YAYINLANAN HABER
Tutuklu Yargıtay Üyesi Mustafa Erdoğan ağır hastalığına rağmen bilinci kapanıncaya kadar tahliye edilmedi. Doktorların en fazla 2 yıl yaşar dediği Erdoğan tutuklu bulunduğu hücreden çıkarıldıktan birkaç gün sonra vefat etti.Tutuklu Yargıtay Üyesi Mustafa Erdoğan ağır hastalığına rağmen tahliye edilmeyerek hasta yatağında kelepçeli bir şekilde bilinci kapanana kadar yoğun bakım hücresinde bekletildi. Bilinci kapandıktan 9 gün sonra tahliye edilen Erdoğan birkaç gün sonra vefat etti.
15 Temmuz sonrası tutuklu yargılanan ve hakkında hazırlanan sağlık raporları dikkate alınmayan, Erdoğan vefatını kamuoyuna duyuran kızı Buket Erdoğan, “Babam bir hücrede yaşam savaşı veriyor” diye seslenmiş fakat çağrısı yankı bulmamıştı. 2 Mayıs tarihli gazetemizde ‘Bu feryadı duyun lütfen’ başlığıyla verdiğimiz habere rağmen Mustafa Erdoğan’ın kızının feryadını kimse duymadı.
Ziyaretçiye bile izin verilmedi, babamı göremedim
Erdoğan’ın hukuk fakültesi öğrencisi olan kızı Buket Erdoğan babasının sesini duyurmak için bir mektup yazmıştı ve biz bu mektuba gazetemizde yer vermiştik. Babasının vefatının ardından Buket Erdoğan sosyal medya hesabından “9 ay boyunca felç ve kanser tedavisi gören babam tutuklu yargılandı. Ziyaretçiye bile izin verilmedi. Babamı göremedim. Peki neyle suçlandı? Ölümle savaşıyorken ve yatağa bağımlı yaşıyorken kaçma şüphesi olduğunu iddia ettiğiniz babamın neden duruşma tarihi bile belli değildi” şeklinde mesajlar paylaştı.
Devlet eliyle öldürüldü, sadece iki gazete ölümünün üçüncü gününde haber yapabildi.
Türk medyası, Hizmet Hareketi’ne karşı işkence, kaybedilme olayları, şüpheli ölümler, cezaevinde intihara sürükleme, ağır hastaların tutuklu yargılanması, yeni doğum yapmış kadınların gözaltına alınması, cezaevindeki tutuklu bebekler, mal varlıklarına el konulması gibi konularda duyarsız.
Ancak Mustafa Erdoğan’ın ölümü son derece çarpıcı bir olaydı. Yine de medyada tek satır yeralmadı. Ölümünün üçüncü gününde Yeniasya ve Birgün’ün yaptığı haber dışında.
BİRGÜN’DE YAYINLANAN HABER
İşte Birgün’de yayınlanan o haber:
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından beyin ameliyatı geçirdiği sırada hakkında yakalama kararı çıkartılan, Şubat ayında tutuklanan ve bilinci kapanana kadar tahliye talebi kabul edilmeyen 49 yaşındaki Yargıtay üyesi Mustafa Erdoğan yaşamını yitirdi. Yargıtay 15’inci ve 23’üncü Dairesi üyesi hâkim Mustafa Erdoğan, geçen yıl Aralık ayında memleketi Antalya’da beyin tümörü teşhisi ile hastaneye yatırıldı. Burada beyin ameliyatı olan Erdoğan hakkında aynı dönemde yakalama kararı çıkartıldı. Erdoğan’ın mal varlığına, maaşına ve banka hesaplarına da tedbir konuldu.
Ailesi ile görüştürülmedi
3 Şubat’ta Antalya 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden tutuklanan hakim Erdoğan, bulunduğu hastanenin tutuklu koğuşunda vücudunun yarısı felçli halde altı ay tutuldu. Tutuklandığı günden itibaren sağlık durumunu gerekçe göstererek avukatları aracılığı ile tahliye talebinde bulunan Erdoğan’ın bu başvuruları sonuçsuz kaldı. Tahliye talepleri reddedilen Erdoğan’ın ailesi ile görüşmek için yaptığı başvurulara da yanıt verilmedi. Son olarak müvekkilinin sağlık sorunları gerekçesiyle serbest bırakılması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuran Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aygün’e mahkeme, “Tutuklunun herhangi bir tehlikede olmadığı” yanıtını verdi. Erdoğan’ın tutulduğu hastane de Haziran ayında bir rapor hazırlayarak, bakımı sağlanırsa taburcu edilmesinde herhangi bir sorun görülmediğini belirtti.
Ağustos ayında hastalığında ilerleme yaşanan Erdoğan, önce yoğun bakıma alındı. Burada da ailesi ile görüşmesine izin verilmeyen Erdoğan, bilinci kapandıktan sonra 18 Ağustos Cuma günü savcının talebi ve mahkemenin kararı ile tahliye edildi. Dört gün bilinci kapalı bir şekilde yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Erdoğan, önceki gün yaşamını yitirdi.
Ölümü ders olsun
Erdoğan’ın yarı felçli bir halde aylarca tutuklu kalmasının ve ailesi ile görüştürülmemesinin skandal olduğunun altını çizen avukat Hüseyin Aygün, AYM’ye de tepki gösterdi. Aygün, “AYM, tahliye edilmesi gereken bir tutuklu için tahliye kararı vermedi ve o tutuklu öldü. AYM, bu tür kararlarında bağımsız olmalıdır. Mustafa Erdoğan’ın ölümü bir ders olsun. AYM, iki eğitimci için verdiği ‘ret’ kararından vazgeçsin. Bu tür başvurularda daha doğru kararlar verilmeli” dedi.
YENİ ASYA’DA YAYINLANAN HABER
Tutuklu Yargıtay Üyesi Mustafa Erdoğan ağır hastalığına rağmen bilinci kapanıncaya kadar tahliye edilmedi. Doktorların en fazla 2 yıl yaşar dediği Erdoğan tutuklu bulunduğu hücreden çıkarıldıktan birkaç gün sonra vefat etti.Tutuklu Yargıtay Üyesi Mustafa Erdoğan ağır hastalığına rağmen tahliye edilmeyerek hasta yatağında kelepçeli bir şekilde bilinci kapanana kadar yoğun bakım hücresinde bekletildi. Bilinci kapandıktan 9 gün sonra tahliye edilen Erdoğan birkaç gün sonra vefat etti.
15 Temmuz sonrası tutuklu yargılanan ve hakkında hazırlanan sağlık raporları dikkate alınmayan, Erdoğan vefatını kamuoyuna duyuran kızı Buket Erdoğan, “Babam bir hücrede yaşam savaşı veriyor” diye seslenmiş fakat çağrısı yankı bulmamıştı. 2 Mayıs tarihli gazetemizde ‘Bu feryadı duyun lütfen’ başlığıyla verdiğimiz habere rağmen Mustafa Erdoğan’ın kızının feryadını kimse duymadı.
Ziyaretçiye bile izin verilmedi, babamı göremedim
Erdoğan’ın hukuk fakültesi öğrencisi olan kızı Buket Erdoğan babasının sesini duyurmak için bir mektup yazmıştı ve biz bu mektuba gazetemizde yer vermiştik. Babasının vefatının ardından Buket Erdoğan sosyal medya hesabından “9 ay boyunca felç ve kanser tedavisi gören babam tutuklu yargılandı. Ziyaretçiye bile izin verilmedi. Babamı göremedim. Peki neyle suçlandı? Ölümle savaşıyorken ve yatağa bağımlı yaşıyorken kaçma şüphesi olduğunu iddia ettiğiniz babamın neden duruşma tarihi bile belli değildi” şeklinde mesajlar paylaştı.