Sözcü Gazetesi Yazarı Emin Çölaşan, AKP hükümetinin çelişkilerine dikkat çekmek maksadıyla bir yazı kaleme aldı.
Bu iktidarın “Esad’ı devirme (!)” hayalleriyle yıllar önce yola çıktığını kaydeden Çölaşan, “Fakat gelin görün ki başarılı olamadı.
Oysa Esad rejiminin Türkiye’ye hiçbir tehlikesi ve tehdidi yoktu. Bize terör ihraç etmiyordu. Tam tersine, Suriye ile olan 911 kilometreliksınırımız, bir barış sınırına dönüşmüştü.” şeklinde ifadeler kullandı.
AKP hükümetinin bir terör örgütüyle operasyona giriştiğini kaydeden Çölaşan, yazının devamında şu cümleleri kullandı;
2011 yılında dış güçler tarafından başlatılan iç savaşla birlikte milyonlarca Suriyeli Türkiye’ye kaçmak zorunda kaldı. Onların bir bölümünü Türkiye’deki kamplarda “Tam pansiyon (!)” ağırlamayı sürdürüyoruz. Bu işin ülkemize çıkan faturası milyarlarca dolar.
Sığınmacıların önemli bir bölümü ise bütün Türkiye’ye dağıldı ve başımıza (her açıdan) resmen bela oldu.
* * *
Esad rejimi ülkesinde çıkarılan bu iç savaş sonrasında ağır yaralar aldı. Ülke harabeye döndü…
Ve Suriye topraklarının çok büyük bir bölümü İslamcı ve Kürtçü terör örgütlerinin eline geçti.
Biz şimdi askeri gücümüzle bu pislikleri temizlemeye çalışıyoruz.
Başka bir deyişle, Esad’ı devirmeye kalkışmanın başımıza açtığı işlerle uğraşmayı sürdürüyoruz.
Suriye rejimini devirme macerasında biz yalnız değildik.
İşin içinde özellikle ABD vardı.
PKK/PYD’ yi sınırlarımıza yakın bölgelere onlar yerleştirdi.
* * *
Çok ilginçtir, bizim hükümet yetkilileri şimdi askeri harekâtı başlattıktan sonra “Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız ve korumayı amaçlıyoruz” demeye başladılar!
Madem böyle bir fikriniz vardı, bunu daha önce düşünecektiniz muhteremler!
Bakınız Binali Yıldırım’ın şu sözlerine:
“Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasını ve bölgede terör örgütlerinin önüne geçilmesini istiyoruz.”
Önceki aylarda ve yıllarda tam tersini savunan, birkaç hafta sonra Şam’da Emeviye Camisi’nde namaz kılmaktan söz edenler kimdi, biz miydik?
Yaptıkları büyük hataları ağır faturayı görünce anladılar ama iş işten geçtikten sonra!..
Şimdi işi Mehmetçiğin namlusuna ve süngüsüne emanet etmek zorunda kaldılar.
* * *
Bu askeri harekât aslında bir örgüt desteği ile yapılıyor:
Adına ÖSO denilen Özgür Suriye Ordusu ile birlikte…
Bu “ÖSO”yu burada defalarca yazdım.
Finansmanı Suudi Arabistan, Katar ve ABD gibi ülkeler tarafından sağlanan bir maaşlı teröristler topluluğu…
Profesyonel teröristlerden oluşuyor. Her birine ayda 1.000 ile 2.000dolar arası maaş ödeniyor.
Amaç Alevi ağırlıklı Esad rejimini devirip yerine Sünni bir yönetimi geçirmek…
Ve ÖSO bugüne kadar en büyük desteği bizim hükümetten aldı.
Şimdi Afrin operasyonu da onlarla birlikte yapılıyor!