Reza Zarrab Davasında 6. güne girdik. Zarrab, mahkemede çapraz sorguda konuşuyor.
ADEM YAVUZ ARSLAN SABAH OTURUMUNU YORUMLUYOR
00:46 – Duruşmayı nakleden Gazeteci Adam Klasfeld’den bir not: Muhtemelen burada benim fark ettiğimden daha büyük yansımaları olan, ince bir nokta vardı. Genellikle (duruşma sırasında) önemsiz görünen şeyler daha sonra karardan önceki kapanış konuşmalarında bir yere bağlanıyor. Bekleyip göreceğiz.seblâ ekledi,
00:45 – Soru: Ancak Hakan Atilla’ya gitmediniz. Oysa, ticaret mekanizmanızı tasarlarken Atilla’dan yararlandığınızı söylemiştiniz.
Zarrab: Atilla’dan daha üst mevkilerdeki kişilere gittim.
00:44 – (Duruşma sona eriyor.)
00:43 – Fleming: Savcıların sorusuna yanıt olarak, Süleyman Aslan ve Levent Balkan’ın (Halkbank’tan) gittiğini söylediniz.
Zarrab, Halkbank’ta Ali Fuat adlı kişiyle irtibat kurduğunu doğruluyor.
Fleming, Zarrab’ın Atilla ile irtibat kurmadığına dikkat çekiyor.
Zarrab: “Aleyhimdeki altın kaçakçılığı iddialarıyla ilgili açıklamalar yaptığımı hatırlıyor. Onu hatırlıyorum.”
Fleming, Zarrab’ın söz konusu iddiaları yalanladığını söylüyor.
00:41 – Soru: Tekrar belirtirsek, tüm Türkiye’de yayınlanmıştı, değil mi?
Zarrab: Evet, yayınlanmıştı.
00:35 – Zarrab, bununla ilgili olarak “Yanlış hatırlamıyorsam, o röportaj karardan daha önce gerçekleşti” diyor.
00:33 – Fleming, kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında takipsizlik kararının verilmesiyle ilgili olarak, Zarrab’ın kamuoyunda geniş yer bulan bir savunma yaptığını söylüyor.
Zarrab’ın bir televizyon kanalında konuştuğunu belirtiyor.
00:30 – Soru: Türkiye’de 2013’ün Aralık ayında tutuklanmıştınız, doğru mu?
Zarrab: Evet, doğru.
00:29 – Soru: Ve Türkiye’de birkaç ay cezaevinde kaldınız.
Zarrab: 76 gün cezaevinde kaldım, doğru.
00:28 – Çapraz sorgu beş dakika daha sürecek, ardından oturum sona erecek.
00:26 – Çapraz sorguda Zarrab’ın ABD’de cezaevindeyken yaptığı görüşmeler veya yeni bir bilgi gündeme gelirse, Adam Klasfeld bizimle paylaşacak. Şu anda sadece konuşulanları dinliyor ve araştırma yapıyor.
00:24 – Birçok kişi uzun sessizliğin nedenini merak ediyor. Geçen sürede heyecan verici bir bilgi çıkmadı.
Fleming’in bariz stratejisi, Atilla’yı işin dışında göstermek ve sürekli tekrarlarla ve örneklerle bu iddiayı vurgulamak.
23:31 – Kısa bir aradayız, birazdan oturum devam edecek.
23:25 – (Salonda ses kaydı dinletiliyor.)
23:20 – Görüşmede, amca, Zarrab’ın işlerinde kullanması için boş konşimentolar (nakliye senetleri) temin etmeye çalıştığından bahsediyor.seblâ ekledi,
23:19 – Zarrab ile amcası arasında Azerice bir telefon görüşmesi hakkında sorular soruluyor.
23:17 – Zarrab ile Happani arasında, Halkbank’a verilen belgelerle ilgili bir görüşme hakkında sorular soruluyor.
23:15 – Fleming: Happani “Ortaklık yapısını bankaya çevirmiştik ama belge onaylı değil. Onaylı bir nüsha istiyoruz” diyor.
Zarrab: Evet, bunu görüyorum.
23:13 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor.
23:11 – Oturuma verilen ara sona erdi.
23:03 – Duruşmaya ara verildi. Oturum birazdan devam edecek.
22:50 – Fleming, sürekli aynı şeyi vurguluyor: Atilla’nın gıda zincirinde kenarda ve daha aşağıda bir role sahip biri olarak gösterilmesi.
Fleming: (Bir toplantıda) Süleyman Aslan sizin yanınızda Hakan Atilla’yı arayıp “Bu işi hallet” demiş, doğru mu?
Zarrab: Evet, hatırlıyorum.seblâ ekledi,
22:47 – Bir telefon görüşmesi kaydı dinletilecek.
22:46 – Halkbank çalışanı Hakan Aydoğan ile ilgili sorular soruluyor.
22:44 – Mikrofon sorunu hakkında: Fleming sürekli tanık kürsüsüne gidip Zarrab’a deliller veriyor ve bunları doğrulamasını istiyor. Ardından da soru sorarak jüri üyelerinin önünden geçiyor. Ancak bu sırada mikrofondan uzaklaştığı için basın mensupları onu duyamıyor.
22:35 – Atilla’nın avukatı Fleming, mikrofondan uzakta durduğu için söyledikleri duyulamıyor.
22:34 – Fleming, daha önce de gündeme getirdiği bir konuya geri dönüyor: Zarrab ile Atilla arasında bir irtibat olmaması.
22:33 – Zarrab, 10 Nisan 2013’teki bir telefon görüşmesinde, “sahte gıda ticareti” konusunda Atilla’ya yalan söylediğini kabul ediyor. Görünüşe göre Atilla, gıda ticareti sisteminin kandırmaca olduğunun farkında değildi. Savunma için bu son derece etkili bir andı.
22:31 – Atilla’nın avukatı Zarrab’ın bir görüşmede “Herkesin bir fiyatı vardır” dediğini belirtmesi üzerine, Zarrab kendini savunuyor Zarrab, “Rüşvet almaya meyli olan herkesin bir fiyatı vardır” diyor Atilla’nın az da olsa rüşvet aldığını gösteren hiçbir delil bulunmuyor.
21:00 – Duruşmaya öğle arası verildi. TSİ 22:00’da devam edecek.
Duruşmadan anlık Tweetler paylaşan ABD’li gazeteci Adam Klasfeld öğle yemeği arasını ‘Google Translate’ Türkçesi bir twetle duyurdu
Lunch break. Ben yersin. (Did I get that right?)
— Adam Klasfeld (@KlasfeldReports) 6 Aralık 2017
20:53 – Fleming, Zarrab’a, Atilla ile yaptığı bir görüşme hakkında sorular soruyor; görüşmede Zarrab’ın Atilla’ya yalan söylediğini öne sürüyor. Bu şekilde, savunmanın Atilla’nın “alt seviyelerde biri” olduğu, kara para aklama sisteminin “mimarı” olmadığı tezini işliyor.
20:42 – Yine başka bir ses kaydına geçildi. Davayı takip eden gazeteci Adam Klasfeld çaprazda sorguda bir önceki kayıtla ilgili konuşulanların çoğunu kaçırdığı için onunla ilgili detayları daha sonra paylaşacağını açıkladı.
20:30 – Bir sonraki ses kaydına geçildi.
20:28 – Kayıttaki görüşme, Zarrab ile Happani arasında. Bazı işlemlerde kullandıkları “Çikinova” koduyla ilgili konuşuyorlar. Zarrab: “Çikinova, gerçek olmayan, gerçek malların olmadığı ticari işler için çalışanlarımız arasında kullandığımız bir terimdi.”
20:22 – Yeni bir ses kaydı geliyor.
20:15 – Bayar: Biri rüşvet ya da para almıyorsa bile, her halükarda ona bir saat vermelisin, diyor Fleeming’e göre. Bir Rolex.
Zarrab: Evet, Rüçhan Bayar’ın bana böyle söylediği bir bölümü hatırlıyorum.
20:12 – Ses kaydında Bayar, “Üç şirketimiz daha var, henüz tamamlanmadı” diyor.
Fleeming: Bunlar paravan şirketler mi?
Zarrab: Evet, kurmaya hazırlandığımız paravan şirketler.
20:03 – Telefon görüşmesi, 1 Mart 2013’te Zarrab ve Rüçhan Bayar arasında geçiyor.
20:02 – Telefon görüşmesi, görünen o ki, Halkbank’taki para aklama şeması döngüsünde kimin olup kimin olmadığı ile ilgili.
19:45 – Bir başka ses kaydına geçildi.
19:43 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor. Bu konuşma, Rüçhan Bayar hakkında gibi. Bağlamı belirsiz. Klasfeld, daha sonra bu kayıtla ilgili bilgi aktaracak.
19:34 – Gazeteci Adam Klasfeld: Hindistan cevizi sevkiyatına ilişkin belgeleri paylaşmak için zaman yok. Jüri salona girdi. Buna yeniden döneceğim. Unutursam, hatırlatın.
19:33 – Bir başka belge daha: Bu Virgin Oil zeytinyağı ile ilgili.
Zarrab dün, “Hayır efendim, asla zeytinyağı ticareti yapmadım,” da demişti.Ahval ekledi,
19:32 – Kamuya açılan dünkü deliler arasında bir öncekine benzer dört belge var. Şimdilik başka türlü bir dosya yok.
19:31 – Sevkiyat açıklaması: Dondurulmuş tavuk göğsü.
Zarrab dün: Hiçbir zaman tavuk ticareti yapmadım, demişti.
“Gıda” şemasını gösterir bir belge:
18.58 – Oturuma kısa bir ara verildi.
18.57 – Balkan’la olan bir görüşmesinin ses kaydı dinletildi. İngilizce dökümü hakkında konuşuluyor.
18.54 – Bulvar gazetelerindeki ünlü haberlerinden bahsediyor.
18.53 – Zarrab, haklarında medyada yayınlanan haberlerin yüzde 99’unun uydurma ve yalan haberler olduğunu söylüyor.
18.52 – Fleming, Zarrab’tan yaşadığı şöhret hayatındaki medyaya yakalanmaları anlatmasını istiyor. Yaşadığı evin ve yatın fotoğraflarını soruyor.
Zarrab, bunların medya tarafından gizlice çekilen ve yayınlanan fotoğraflar olduğunu kabul ediyor.
18.50 – Soru: Sık sık ünlülerle ilgili gazete ve dergi sayfalarında görünüyordunuz…?
Zarrab: Evet…Gazete ve dergilerde hakkımızda yayınlanan çok sayıda haber oluyordu.
18.47 – Soru: Türkiye’de çok ünlü bir pop star ile evlisiniz, değil mi?
Zarrab: Evet bu doğru hanımefendi.
18.44 – Fleming, İran’la işlemler dışında, Zarrab’ın yasal işler de yaptığını söylüyor. Zarrab bunu doğruluyor.
18.43 – Fleming, ses kaydının Balkan’ın karar verme yetkisi ve nüfuzuna sahip olduğunun göstergesi olduğunu belirtiyor.
Soru: Balkan, “Ben bununla ilgileneceğim ve onay vereceğim” dediğinde, “Üst kademedekilere danışıp onay vereceğim” demiyor, değil mi?
Zarrab: Elbette hayır.
18.41 – Daha fazla Ahval Retweetledi: Adam Klasfeld
Ses kaydı sona erdi. İngilizce dökümünü okuyorum.
18.38 – Savunmanın sunduğu bir başka ses kaydı dinletiliyor.
18.35 – Soru: Atilla ile görüşmenizde böyle bir ifade yok değil mi?
Zarrab: Şu ana kadar dinlediğim konuşmalarda böyle bir şey hatırlamıyorum.
Mümkün de olabileceğini ancak hatırlamadığını söylüyor. Riskten kaçınıyor.
18.33 – Fleming, Zarrab’ın görüşmenin bir yerinde Balkan’a, “Tamam, bunu yüz yüze konuşalım” dediğini, bunun da konuşmanın başkaları tarafından dinlenilmesi ihtimaline karşı tetikte oldukları anlamına geldiğini söylüyor.
Fleeming, Zarrab’ın Atilla ile farklı konuştuğunu belirtiyor.
18.31 – Yine savunmanın sunduğu, Zarrab ile Levent Balkan arasında geçen bir konuşmanın ses kaydı dinletiliyor.
18.30 – Zarrab: Elbette, işlemin İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ile ilgili olduğuna dair bir detay vermedim.
Telefonda hiçbir zaman açık bir şekilde konuşmadık.
Zarrab: Personel Mehtap Hanım bu konuda tek bir şey bilmiyordu. Sadece üst düzeydekiler işin bir parçasıydı.
18.25 – Fleming, Zarrab’ın kadın bir Halkbank çalışanına yaptığı işle ilgili telefonda yalan söylediğini aktardı.
Zarrab, kadın çalışanı yanılttığını kabul etti.
“Alt kademedekiler ne iş yaptığımızı asla bilmiyordu,” dedi Zarrab.
18.23 – Fleming, Zarrab ve Halkbank çalışanları arasındaki “bir ton saygı”dan bahsediyor.
Soru: Çalışanlar size saygıyla yaklaştı, değil mi?
Yanıt: Halkbank çalışanları, personeli bana her açıdan her zaman saygıyla yaklaştı… Ben de onlara hep saygı gösterdim.
18.18 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor.
18.15 – Görüşme Zarrab ile Rüçhan Bayar arasında.
18.12 – Savunmaya ait diğer ses kaydı dinletiliyor.
18.06 – Kaydın tarihi 17 Ekim 2013. Halkbank’ın genel müdür yardımcısı Levent Balkan’ın bankada işe başlamasından aylar sonra.
Konuşma Sarraf’la işadamı Rüçhan Bayar arasında.
17.57 – Kayıt dinleniyor.
17.55 – Savunma tarafının diğer ses kaydı oynatılıp İngilizce dökümü kabul edilecek.
17.53 – Avukat Fleming, Sarraf’a sordu: “Daha önce hiç Hakan Atilla’nın ofisine gitmediniz değil mi?”
Sarraf: “Atilla’nın bankadaki ofisine hiç gittiğimi hatırlamıyorum hanımefendi.”
Sarraf, ofisin kaçıncı katta olduğunu bile bilmediğini söyledi.
17.51 – Kısa bir kayıt dinlendi.
Sarraf, kaydın kendisi ve Süleyman Aslan arasında olduğunu söyledi. Halkbank’ta Aslan ve Hakan Atilla ile yapılan bir toplantının ardından gerçekleşen telefon görüşmesi.
17.46 – Savunma tarafının ilk ses kaydı oynatıldı, kaydın İngilizce çeviri dökümü getirildi.
17.45 – Fleming, Hakim Richarda Berman’a “Sanırım bugün de ses kayıtları mevcut” dedi. Savunma makamının kayıtları dün dinlenmemişti.
17.40 – Duruşmayı aktaranlardan muhabir Adam Klasfeld, Sarraf’ın Ahmedinejad’a 2014 yılında yazdığı mektupla ilgili haberi Twitter hesabından paylaştı.
17.35 – Sarraf: “İran Cumhurbaşkanı Ayetullah Ali Hamaney ve eski cumhurbaşkanı Ahmedinejad’la hiç görüşmedim.”
17.26 – Sorgu, Sarraf’ın iş ilişkilerine dönüyor. Fleming, Sarraf’ın Royal Denizcilik’teki bir çalışanından gelen e-maili açıklıyor. Çalışanın adı ‘Umat’ olabilir.
17.25 – Avukat Fleming, Sarraf’a sordu: “Atilla’nın tutuklanmasına çok şaşırdığınızı anlatmışsınız.”
Sarraf: “Evet. Şok geçirdim”
17.21 – Sarraf yerini aldı. Jüriyi bekliyor.
Bugüne kadar neler anlattı…
Birinci duruşma: Sarraf, ilk duruşmada eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’a en az 45-50 milyon avro rüşvet verdiğini söyledi.
İkinci duruşma: Sarraf’ın ikinci duruşmadaki en çarpıcı ifadesi, İran’a yönelik ABD yaptırımlarının delindiği bankacılık işlemleri için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’dan onay ve talimat geldiğini söylemesiydi.
Sarraf, eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan’a da milyonlarca dolar rüşvet verdiğini (bir keresinde 2 milyon dolar) aktardı.
Davanın tek sanığı Atilla lehindeki ifadeleri dikkat çeken Sarraf Atilla’nın ne rüşvet istediğini ne de aldığını söyledi.
Üçüncü duruşma: Sarraf’ın üçüncü günden en fazla akılda kalan ifadesi ise eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan için, “Ne zaman selam versem borçlu çıkıyordum” demesiydi.
Sarraf, ilk iki günün aksine, Atilla için suçlayıcı ifadeler de kullandı: “Yasada bir açık buldu, böylece altın işini de sürdürebildik… Yöntemi Aslan ve Atilla’yla finalize ettik.”
Duruşma öncesi hakimin, “Önümüzde bu davanın çok ötesinde etki yaratacak bir tape var” demesi ‘heyacan’ın dozunu yükseltti, ancak beklenti boşa çıktı.
Dördüncü duruşma: İtiraflarını sürdüren Sarraf, 17 Aralık 2013’te yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklandıktan sonra hapisten çıkabilmek için rüşvet verdiğini söyledi. Duruşmaya Sarraf’ın Hakan Atilla’yı suçlayıcı sözlerinden çok, savunma makamının, Sarraf’ın ‘yalan söylüyor olabileceği’ni gösteren konuşma çözümlerini mahkemeye sunması vurdu. Buna göre Sarraf, hapisteyken, hapishaneden çıkmak için işlemediği suçları itiraf etmesi gerektiğini söylemiş.
Beşinci duruşma: Sarraf’ın savcılara anlaşmayı ilk olarak Ağustos 2016, ikinci olarak da Ağustos 2017’de, yani Türkiye’deki iktidarın kendisini kurtarmak için seferberlik halindeyken teklif ettiği, anlaşmaya vardıktan sonra FBI ve savcılıkla onlarca kez bir araya geldiği ortaya çıktı. Çevirdiği işlerden ‘100-150 milyon dolar’ kazandığını söyleyen Sarraf, fuhuş, darp ve vergi kaçakçılığı suçlarını da itiraf etti.
Sarraf ABD’de hapisteyken ‘Türk kadın avukatı’ aracılığıyla gardiyanlardan birine 45 bin dolar rüşvet verdiğini, marihuana içtiğini, kızıyla görüntülü konuşma yaptığını da anlattı.
Türkiye’de ‘kimseye karşı kızgınlığı bulunmadığını’ belirten Sarraf, siyasi bağlantıları konusunda ise ayrıntı vermedi.
Reza Zarrab Davasında 6. güne girdik. Zarrab, mahkemede çapraz sorguda konuşuyor.
ADEM YAVUZ ARSLAN SABAH OTURUMUNU YORUMLUYOR
00:46 – Duruşmayı nakleden Gazeteci Adam Klasfeld’den bir not: Muhtemelen burada benim fark ettiğimden daha büyük yansımaları olan, ince bir nokta vardı. Genellikle (duruşma sırasında) önemsiz görünen şeyler daha sonra karardan önceki kapanış konuşmalarında bir yere bağlanıyor. Bekleyip göreceğiz.seblâ ekledi,
00:45 – Soru: Ancak Hakan Atilla’ya gitmediniz. Oysa, ticaret mekanizmanızı tasarlarken Atilla’dan yararlandığınızı söylemiştiniz.
Zarrab: Atilla’dan daha üst mevkilerdeki kişilere gittim.
00:44 – (Duruşma sona eriyor.)
00:43 – Fleming: Savcıların sorusuna yanıt olarak, Süleyman Aslan ve Levent Balkan’ın (Halkbank’tan) gittiğini söylediniz.
Zarrab, Halkbank’ta Ali Fuat adlı kişiyle irtibat kurduğunu doğruluyor.
Fleming, Zarrab’ın Atilla ile irtibat kurmadığına dikkat çekiyor.
Zarrab: “Aleyhimdeki altın kaçakçılığı iddialarıyla ilgili açıklamalar yaptığımı hatırlıyor. Onu hatırlıyorum.”
Fleming, Zarrab’ın söz konusu iddiaları yalanladığını söylüyor.
00:41 – Soru: Tekrar belirtirsek, tüm Türkiye’de yayınlanmıştı, değil mi?
Zarrab: Evet, yayınlanmıştı.
00:35 – Zarrab, bununla ilgili olarak “Yanlış hatırlamıyorsam, o röportaj karardan daha önce gerçekleşti” diyor.
00:33 – Fleming, kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında takipsizlik kararının verilmesiyle ilgili olarak, Zarrab’ın kamuoyunda geniş yer bulan bir savunma yaptığını söylüyor.
Zarrab’ın bir televizyon kanalında konuştuğunu belirtiyor.
00:30 – Soru: Türkiye’de 2013’ün Aralık ayında tutuklanmıştınız, doğru mu?
Zarrab: Evet, doğru.
00:29 – Soru: Ve Türkiye’de birkaç ay cezaevinde kaldınız.
Zarrab: 76 gün cezaevinde kaldım, doğru.
00:28 – Çapraz sorgu beş dakika daha sürecek, ardından oturum sona erecek.
00:26 – Çapraz sorguda Zarrab’ın ABD’de cezaevindeyken yaptığı görüşmeler veya yeni bir bilgi gündeme gelirse, Adam Klasfeld bizimle paylaşacak. Şu anda sadece konuşulanları dinliyor ve araştırma yapıyor.
00:24 – Birçok kişi uzun sessizliğin nedenini merak ediyor. Geçen sürede heyecan verici bir bilgi çıkmadı.
Fleming’in bariz stratejisi, Atilla’yı işin dışında göstermek ve sürekli tekrarlarla ve örneklerle bu iddiayı vurgulamak.
23:31 – Kısa bir aradayız, birazdan oturum devam edecek.
23:25 – (Salonda ses kaydı dinletiliyor.)
23:20 – Görüşmede, amca, Zarrab’ın işlerinde kullanması için boş konşimentolar (nakliye senetleri) temin etmeye çalıştığından bahsediyor.seblâ ekledi,
23:19 – Zarrab ile amcası arasında Azerice bir telefon görüşmesi hakkında sorular soruluyor.
23:17 – Zarrab ile Happani arasında, Halkbank’a verilen belgelerle ilgili bir görüşme hakkında sorular soruluyor.
23:15 – Fleming: Happani “Ortaklık yapısını bankaya çevirmiştik ama belge onaylı değil. Onaylı bir nüsha istiyoruz” diyor.
Zarrab: Evet, bunu görüyorum.
23:13 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor.
23:11 – Oturuma verilen ara sona erdi.
23:03 – Duruşmaya ara verildi. Oturum birazdan devam edecek.
22:50 – Fleming, sürekli aynı şeyi vurguluyor: Atilla’nın gıda zincirinde kenarda ve daha aşağıda bir role sahip biri olarak gösterilmesi.
Fleming: (Bir toplantıda) Süleyman Aslan sizin yanınızda Hakan Atilla’yı arayıp “Bu işi hallet” demiş, doğru mu?
Zarrab: Evet, hatırlıyorum.seblâ ekledi,
22:47 – Bir telefon görüşmesi kaydı dinletilecek.
22:46 – Halkbank çalışanı Hakan Aydoğan ile ilgili sorular soruluyor.
22:44 – Mikrofon sorunu hakkında: Fleming sürekli tanık kürsüsüne gidip Zarrab’a deliller veriyor ve bunları doğrulamasını istiyor. Ardından da soru sorarak jüri üyelerinin önünden geçiyor. Ancak bu sırada mikrofondan uzaklaştığı için basın mensupları onu duyamıyor.
22:35 – Atilla’nın avukatı Fleming, mikrofondan uzakta durduğu için söyledikleri duyulamıyor.
22:34 – Fleming, daha önce de gündeme getirdiği bir konuya geri dönüyor: Zarrab ile Atilla arasında bir irtibat olmaması.
22:33 – Zarrab, 10 Nisan 2013’teki bir telefon görüşmesinde, “sahte gıda ticareti” konusunda Atilla’ya yalan söylediğini kabul ediyor. Görünüşe göre Atilla, gıda ticareti sisteminin kandırmaca olduğunun farkında değildi. Savunma için bu son derece etkili bir andı.
22:31 – Atilla’nın avukatı Zarrab’ın bir görüşmede “Herkesin bir fiyatı vardır” dediğini belirtmesi üzerine, Zarrab kendini savunuyor Zarrab, “Rüşvet almaya meyli olan herkesin bir fiyatı vardır” diyor Atilla’nın az da olsa rüşvet aldığını gösteren hiçbir delil bulunmuyor.
21:00 – Duruşmaya öğle arası verildi. TSİ 22:00’da devam edecek.
Duruşmadan anlık Tweetler paylaşan ABD’li gazeteci Adam Klasfeld öğle yemeği arasını ‘Google Translate’ Türkçesi bir twetle duyurdu
Lunch break. Ben yersin. (Did I get that right?)
— Adam Klasfeld (@KlasfeldReports) 6 Aralık 2017
20:53 – Fleming, Zarrab’a, Atilla ile yaptığı bir görüşme hakkında sorular soruyor; görüşmede Zarrab’ın Atilla’ya yalan söylediğini öne sürüyor. Bu şekilde, savunmanın Atilla’nın “alt seviyelerde biri” olduğu, kara para aklama sisteminin “mimarı” olmadığı tezini işliyor.
20:42 – Yine başka bir ses kaydına geçildi. Davayı takip eden gazeteci Adam Klasfeld çaprazda sorguda bir önceki kayıtla ilgili konuşulanların çoğunu kaçırdığı için onunla ilgili detayları daha sonra paylaşacağını açıkladı.
20:30 – Bir sonraki ses kaydına geçildi.
20:28 – Kayıttaki görüşme, Zarrab ile Happani arasında. Bazı işlemlerde kullandıkları “Çikinova” koduyla ilgili konuşuyorlar. Zarrab: “Çikinova, gerçek olmayan, gerçek malların olmadığı ticari işler için çalışanlarımız arasında kullandığımız bir terimdi.”
20:22 – Yeni bir ses kaydı geliyor.
20:15 – Bayar: Biri rüşvet ya da para almıyorsa bile, her halükarda ona bir saat vermelisin, diyor Fleeming’e göre. Bir Rolex.
Zarrab: Evet, Rüçhan Bayar’ın bana böyle söylediği bir bölümü hatırlıyorum.
20:12 – Ses kaydında Bayar, “Üç şirketimiz daha var, henüz tamamlanmadı” diyor.
Fleeming: Bunlar paravan şirketler mi?
Zarrab: Evet, kurmaya hazırlandığımız paravan şirketler.
20:03 – Telefon görüşmesi, 1 Mart 2013’te Zarrab ve Rüçhan Bayar arasında geçiyor.
20:02 – Telefon görüşmesi, görünen o ki, Halkbank’taki para aklama şeması döngüsünde kimin olup kimin olmadığı ile ilgili.
19:45 – Bir başka ses kaydına geçildi.
19:43 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor. Bu konuşma, Rüçhan Bayar hakkında gibi. Bağlamı belirsiz. Klasfeld, daha sonra bu kayıtla ilgili bilgi aktaracak.
19:34 – Gazeteci Adam Klasfeld: Hindistan cevizi sevkiyatına ilişkin belgeleri paylaşmak için zaman yok. Jüri salona girdi. Buna yeniden döneceğim. Unutursam, hatırlatın.
19:33 – Bir başka belge daha: Bu Virgin Oil zeytinyağı ile ilgili.
Zarrab dün, “Hayır efendim, asla zeytinyağı ticareti yapmadım,” da demişti.Ahval ekledi,
19:32 – Kamuya açılan dünkü deliler arasında bir öncekine benzer dört belge var. Şimdilik başka türlü bir dosya yok.
19:31 – Sevkiyat açıklaması: Dondurulmuş tavuk göğsü.
Zarrab dün: Hiçbir zaman tavuk ticareti yapmadım, demişti.
“Gıda” şemasını gösterir bir belge:
18.58 – Oturuma kısa bir ara verildi.
18.57 – Balkan’la olan bir görüşmesinin ses kaydı dinletildi. İngilizce dökümü hakkında konuşuluyor.
18.54 – Bulvar gazetelerindeki ünlü haberlerinden bahsediyor.
18.53 – Zarrab, haklarında medyada yayınlanan haberlerin yüzde 99’unun uydurma ve yalan haberler olduğunu söylüyor.
18.52 – Fleming, Zarrab’tan yaşadığı şöhret hayatındaki medyaya yakalanmaları anlatmasını istiyor. Yaşadığı evin ve yatın fotoğraflarını soruyor.
Zarrab, bunların medya tarafından gizlice çekilen ve yayınlanan fotoğraflar olduğunu kabul ediyor.
18.50 – Soru: Sık sık ünlülerle ilgili gazete ve dergi sayfalarında görünüyordunuz…?
Zarrab: Evet…Gazete ve dergilerde hakkımızda yayınlanan çok sayıda haber oluyordu.
18.47 – Soru: Türkiye’de çok ünlü bir pop star ile evlisiniz, değil mi?
Zarrab: Evet bu doğru hanımefendi.
18.44 – Fleming, İran’la işlemler dışında, Zarrab’ın yasal işler de yaptığını söylüyor. Zarrab bunu doğruluyor.
18.43 – Fleming, ses kaydının Balkan’ın karar verme yetkisi ve nüfuzuna sahip olduğunun göstergesi olduğunu belirtiyor.
Soru: Balkan, “Ben bununla ilgileneceğim ve onay vereceğim” dediğinde, “Üst kademedekilere danışıp onay vereceğim” demiyor, değil mi?
Zarrab: Elbette hayır.
18.41 – Daha fazla Ahval Retweetledi: Adam Klasfeld
Ses kaydı sona erdi. İngilizce dökümünü okuyorum.
18.38 – Savunmanın sunduğu bir başka ses kaydı dinletiliyor.
18.35 – Soru: Atilla ile görüşmenizde böyle bir ifade yok değil mi?
Zarrab: Şu ana kadar dinlediğim konuşmalarda böyle bir şey hatırlamıyorum.
Mümkün de olabileceğini ancak hatırlamadığını söylüyor. Riskten kaçınıyor.
18.33 – Fleming, Zarrab’ın görüşmenin bir yerinde Balkan’a, “Tamam, bunu yüz yüze konuşalım” dediğini, bunun da konuşmanın başkaları tarafından dinlenilmesi ihtimaline karşı tetikte oldukları anlamına geldiğini söylüyor.
Fleeming, Zarrab’ın Atilla ile farklı konuştuğunu belirtiyor.
18.31 – Yine savunmanın sunduğu, Zarrab ile Levent Balkan arasında geçen bir konuşmanın ses kaydı dinletiliyor.
18.30 – Zarrab: Elbette, işlemin İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ile ilgili olduğuna dair bir detay vermedim.
Telefonda hiçbir zaman açık bir şekilde konuşmadık.
Zarrab: Personel Mehtap Hanım bu konuda tek bir şey bilmiyordu. Sadece üst düzeydekiler işin bir parçasıydı.
18.25 – Fleming, Zarrab’ın kadın bir Halkbank çalışanına yaptığı işle ilgili telefonda yalan söylediğini aktardı.
Zarrab, kadın çalışanı yanılttığını kabul etti.
“Alt kademedekiler ne iş yaptığımızı asla bilmiyordu,” dedi Zarrab.
18.23 – Fleming, Zarrab ve Halkbank çalışanları arasındaki “bir ton saygı”dan bahsediyor.
Soru: Çalışanlar size saygıyla yaklaştı, değil mi?
Yanıt: Halkbank çalışanları, personeli bana her açıdan her zaman saygıyla yaklaştı… Ben de onlara hep saygı gösterdim.
18.18 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor.
18.15 – Görüşme Zarrab ile Rüçhan Bayar arasında.
18.12 – Savunmaya ait diğer ses kaydı dinletiliyor.
18.06 – Kaydın tarihi 17 Ekim 2013. Halkbank’ın genel müdür yardımcısı Levent Balkan’ın bankada işe başlamasından aylar sonra.
Konuşma Sarraf’la işadamı Rüçhan Bayar arasında.
17.57 – Kayıt dinleniyor.
17.55 – Savunma tarafının diğer ses kaydı oynatılıp İngilizce dökümü kabul edilecek.
17.53 – Avukat Fleming, Sarraf’a sordu: “Daha önce hiç Hakan Atilla’nın ofisine gitmediniz değil mi?”
Sarraf: “Atilla’nın bankadaki ofisine hiç gittiğimi hatırlamıyorum hanımefendi.”
Sarraf, ofisin kaçıncı katta olduğunu bile bilmediğini söyledi.
17.51 – Kısa bir kayıt dinlendi.
Sarraf, kaydın kendisi ve Süleyman Aslan arasında olduğunu söyledi. Halkbank’ta Aslan ve Hakan Atilla ile yapılan bir toplantının ardından gerçekleşen telefon görüşmesi.
17.46 – Savunma tarafının ilk ses kaydı oynatıldı, kaydın İngilizce çeviri dökümü getirildi.
17.45 – Fleming, Hakim Richarda Berman’a “Sanırım bugün de ses kayıtları mevcut” dedi. Savunma makamının kayıtları dün dinlenmemişti.
17.40 – Duruşmayı aktaranlardan muhabir Adam Klasfeld, Sarraf’ın Ahmedinejad’a 2014 yılında yazdığı mektupla ilgili haberi Twitter hesabından paylaştı.
17.35 – Sarraf: “İran Cumhurbaşkanı Ayetullah Ali Hamaney ve eski cumhurbaşkanı Ahmedinejad’la hiç görüşmedim.”
17.26 – Sorgu, Sarraf’ın iş ilişkilerine dönüyor. Fleming, Sarraf’ın Royal Denizcilik’teki bir çalışanından gelen e-maili açıklıyor. Çalışanın adı ‘Umat’ olabilir.
17.25 – Avukat Fleming, Sarraf’a sordu: “Atilla’nın tutuklanmasına çok şaşırdığınızı anlatmışsınız.”
Sarraf: “Evet. Şok geçirdim”
17.21 – Sarraf yerini aldı. Jüriyi bekliyor.
Bugüne kadar neler anlattı…
Birinci duruşma: Sarraf, ilk duruşmada eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’a en az 45-50 milyon avro rüşvet verdiğini söyledi.
İkinci duruşma: Sarraf’ın ikinci duruşmadaki en çarpıcı ifadesi, İran’a yönelik ABD yaptırımlarının delindiği bankacılık işlemleri için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’dan onay ve talimat geldiğini söylemesiydi.
Sarraf, eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan’a da milyonlarca dolar rüşvet verdiğini (bir keresinde 2 milyon dolar) aktardı.
Davanın tek sanığı Atilla lehindeki ifadeleri dikkat çeken Sarraf Atilla’nın ne rüşvet istediğini ne de aldığını söyledi.
Üçüncü duruşma: Sarraf’ın üçüncü günden en fazla akılda kalan ifadesi ise eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan için, “Ne zaman selam versem borçlu çıkıyordum” demesiydi.
Sarraf, ilk iki günün aksine, Atilla için suçlayıcı ifadeler de kullandı: “Yasada bir açık buldu, böylece altın işini de sürdürebildik… Yöntemi Aslan ve Atilla’yla finalize ettik.”
Duruşma öncesi hakimin, “Önümüzde bu davanın çok ötesinde etki yaratacak bir tape var” demesi ‘heyacan’ın dozunu yükseltti, ancak beklenti boşa çıktı.
Dördüncü duruşma: İtiraflarını sürdüren Sarraf, 17 Aralık 2013’te yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklandıktan sonra hapisten çıkabilmek için rüşvet verdiğini söyledi. Duruşmaya Sarraf’ın Hakan Atilla’yı suçlayıcı sözlerinden çok, savunma makamının, Sarraf’ın ‘yalan söylüyor olabileceği’ni gösteren konuşma çözümlerini mahkemeye sunması vurdu. Buna göre Sarraf, hapisteyken, hapishaneden çıkmak için işlemediği suçları itiraf etmesi gerektiğini söylemiş.
Beşinci duruşma: Sarraf’ın savcılara anlaşmayı ilk olarak Ağustos 2016, ikinci olarak da Ağustos 2017’de, yani Türkiye’deki iktidarın kendisini kurtarmak için seferberlik halindeyken teklif ettiği, anlaşmaya vardıktan sonra FBI ve savcılıkla onlarca kez bir araya geldiği ortaya çıktı. Çevirdiği işlerden ‘100-150 milyon dolar’ kazandığını söyleyen Sarraf, fuhuş, darp ve vergi kaçakçılığı suçlarını da itiraf etti.
Sarraf ABD’de hapisteyken ‘Türk kadın avukatı’ aracılığıyla gardiyanlardan birine 45 bin dolar rüşvet verdiğini, marihuana içtiğini, kızıyla görüntülü konuşma yaptığını da anlattı.
Türkiye’de ‘kimseye karşı kızgınlığı bulunmadığını’ belirten Sarraf, siyasi bağlantıları konusunda ise ayrıntı vermedi.
Reza Zarrab Davasında 6. güne girdik. Zarrab, mahkemede çapraz sorguda konuşuyor.
ADEM YAVUZ ARSLAN SABAH OTURUMUNU YORUMLUYOR
00:46 – Duruşmayı nakleden Gazeteci Adam Klasfeld’den bir not: Muhtemelen burada benim fark ettiğimden daha büyük yansımaları olan, ince bir nokta vardı. Genellikle (duruşma sırasında) önemsiz görünen şeyler daha sonra karardan önceki kapanış konuşmalarında bir yere bağlanıyor. Bekleyip göreceğiz.seblâ ekledi,
00:45 – Soru: Ancak Hakan Atilla’ya gitmediniz. Oysa, ticaret mekanizmanızı tasarlarken Atilla’dan yararlandığınızı söylemiştiniz.
Zarrab: Atilla’dan daha üst mevkilerdeki kişilere gittim.
00:44 – (Duruşma sona eriyor.)
00:43 – Fleming: Savcıların sorusuna yanıt olarak, Süleyman Aslan ve Levent Balkan’ın (Halkbank’tan) gittiğini söylediniz.
Zarrab, Halkbank’ta Ali Fuat adlı kişiyle irtibat kurduğunu doğruluyor.
Fleming, Zarrab’ın Atilla ile irtibat kurmadığına dikkat çekiyor.
Zarrab: “Aleyhimdeki altın kaçakçılığı iddialarıyla ilgili açıklamalar yaptığımı hatırlıyor. Onu hatırlıyorum.”
Fleming, Zarrab’ın söz konusu iddiaları yalanladığını söylüyor.
00:41 – Soru: Tekrar belirtirsek, tüm Türkiye’de yayınlanmıştı, değil mi?
Zarrab: Evet, yayınlanmıştı.
00:35 – Zarrab, bununla ilgili olarak “Yanlış hatırlamıyorsam, o röportaj karardan daha önce gerçekleşti” diyor.
00:33 – Fleming, kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında takipsizlik kararının verilmesiyle ilgili olarak, Zarrab’ın kamuoyunda geniş yer bulan bir savunma yaptığını söylüyor.
Zarrab’ın bir televizyon kanalında konuştuğunu belirtiyor.
00:30 – Soru: Türkiye’de 2013’ün Aralık ayında tutuklanmıştınız, doğru mu?
Zarrab: Evet, doğru.
00:29 – Soru: Ve Türkiye’de birkaç ay cezaevinde kaldınız.
Zarrab: 76 gün cezaevinde kaldım, doğru.
00:28 – Çapraz sorgu beş dakika daha sürecek, ardından oturum sona erecek.
00:26 – Çapraz sorguda Zarrab’ın ABD’de cezaevindeyken yaptığı görüşmeler veya yeni bir bilgi gündeme gelirse, Adam Klasfeld bizimle paylaşacak. Şu anda sadece konuşulanları dinliyor ve araştırma yapıyor.
00:24 – Birçok kişi uzun sessizliğin nedenini merak ediyor. Geçen sürede heyecan verici bir bilgi çıkmadı.
Fleming’in bariz stratejisi, Atilla’yı işin dışında göstermek ve sürekli tekrarlarla ve örneklerle bu iddiayı vurgulamak.
23:31 – Kısa bir aradayız, birazdan oturum devam edecek.
23:25 – (Salonda ses kaydı dinletiliyor.)
23:20 – Görüşmede, amca, Zarrab’ın işlerinde kullanması için boş konşimentolar (nakliye senetleri) temin etmeye çalıştığından bahsediyor.seblâ ekledi,
23:19 – Zarrab ile amcası arasında Azerice bir telefon görüşmesi hakkında sorular soruluyor.
23:17 – Zarrab ile Happani arasında, Halkbank’a verilen belgelerle ilgili bir görüşme hakkında sorular soruluyor.
23:15 – Fleming: Happani “Ortaklık yapısını bankaya çevirmiştik ama belge onaylı değil. Onaylı bir nüsha istiyoruz” diyor.
Zarrab: Evet, bunu görüyorum.
23:13 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor.
23:11 – Oturuma verilen ara sona erdi.
23:03 – Duruşmaya ara verildi. Oturum birazdan devam edecek.
22:50 – Fleming, sürekli aynı şeyi vurguluyor: Atilla’nın gıda zincirinde kenarda ve daha aşağıda bir role sahip biri olarak gösterilmesi.
Fleming: (Bir toplantıda) Süleyman Aslan sizin yanınızda Hakan Atilla’yı arayıp “Bu işi hallet” demiş, doğru mu?
Zarrab: Evet, hatırlıyorum.seblâ ekledi,
22:47 – Bir telefon görüşmesi kaydı dinletilecek.
22:46 – Halkbank çalışanı Hakan Aydoğan ile ilgili sorular soruluyor.
22:44 – Mikrofon sorunu hakkında: Fleming sürekli tanık kürsüsüne gidip Zarrab’a deliller veriyor ve bunları doğrulamasını istiyor. Ardından da soru sorarak jüri üyelerinin önünden geçiyor. Ancak bu sırada mikrofondan uzaklaştığı için basın mensupları onu duyamıyor.
22:35 – Atilla’nın avukatı Fleming, mikrofondan uzakta durduğu için söyledikleri duyulamıyor.
22:34 – Fleming, daha önce de gündeme getirdiği bir konuya geri dönüyor: Zarrab ile Atilla arasında bir irtibat olmaması.
22:33 – Zarrab, 10 Nisan 2013’teki bir telefon görüşmesinde, “sahte gıda ticareti” konusunda Atilla’ya yalan söylediğini kabul ediyor. Görünüşe göre Atilla, gıda ticareti sisteminin kandırmaca olduğunun farkında değildi. Savunma için bu son derece etkili bir andı.
22:31 – Atilla’nın avukatı Zarrab’ın bir görüşmede “Herkesin bir fiyatı vardır” dediğini belirtmesi üzerine, Zarrab kendini savunuyor Zarrab, “Rüşvet almaya meyli olan herkesin bir fiyatı vardır” diyor Atilla’nın az da olsa rüşvet aldığını gösteren hiçbir delil bulunmuyor.
21:00 – Duruşmaya öğle arası verildi. TSİ 22:00’da devam edecek.
Duruşmadan anlık Tweetler paylaşan ABD’li gazeteci Adam Klasfeld öğle yemeği arasını ‘Google Translate’ Türkçesi bir twetle duyurdu
Lunch break. Ben yersin. (Did I get that right?)
— Adam Klasfeld (@KlasfeldReports) 6 Aralık 2017
20:53 – Fleming, Zarrab’a, Atilla ile yaptığı bir görüşme hakkında sorular soruyor; görüşmede Zarrab’ın Atilla’ya yalan söylediğini öne sürüyor. Bu şekilde, savunmanın Atilla’nın “alt seviyelerde biri” olduğu, kara para aklama sisteminin “mimarı” olmadığı tezini işliyor.
20:42 – Yine başka bir ses kaydına geçildi. Davayı takip eden gazeteci Adam Klasfeld çaprazda sorguda bir önceki kayıtla ilgili konuşulanların çoğunu kaçırdığı için onunla ilgili detayları daha sonra paylaşacağını açıkladı.
20:30 – Bir sonraki ses kaydına geçildi.
20:28 – Kayıttaki görüşme, Zarrab ile Happani arasında. Bazı işlemlerde kullandıkları “Çikinova” koduyla ilgili konuşuyorlar. Zarrab: “Çikinova, gerçek olmayan, gerçek malların olmadığı ticari işler için çalışanlarımız arasında kullandığımız bir terimdi.”
20:22 – Yeni bir ses kaydı geliyor.
20:15 – Bayar: Biri rüşvet ya da para almıyorsa bile, her halükarda ona bir saat vermelisin, diyor Fleeming’e göre. Bir Rolex.
Zarrab: Evet, Rüçhan Bayar’ın bana böyle söylediği bir bölümü hatırlıyorum.
20:12 – Ses kaydında Bayar, “Üç şirketimiz daha var, henüz tamamlanmadı” diyor.
Fleeming: Bunlar paravan şirketler mi?
Zarrab: Evet, kurmaya hazırlandığımız paravan şirketler.
20:03 – Telefon görüşmesi, 1 Mart 2013’te Zarrab ve Rüçhan Bayar arasında geçiyor.
20:02 – Telefon görüşmesi, görünen o ki, Halkbank’taki para aklama şeması döngüsünde kimin olup kimin olmadığı ile ilgili.
19:45 – Bir başka ses kaydına geçildi.
19:43 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor. Bu konuşma, Rüçhan Bayar hakkında gibi. Bağlamı belirsiz. Klasfeld, daha sonra bu kayıtla ilgili bilgi aktaracak.
19:34 – Gazeteci Adam Klasfeld: Hindistan cevizi sevkiyatına ilişkin belgeleri paylaşmak için zaman yok. Jüri salona girdi. Buna yeniden döneceğim. Unutursam, hatırlatın.
19:33 – Bir başka belge daha: Bu Virgin Oil zeytinyağı ile ilgili.
Zarrab dün, “Hayır efendim, asla zeytinyağı ticareti yapmadım,” da demişti.Ahval ekledi,
19:32 – Kamuya açılan dünkü deliler arasında bir öncekine benzer dört belge var. Şimdilik başka türlü bir dosya yok.
19:31 – Sevkiyat açıklaması: Dondurulmuş tavuk göğsü.
Zarrab dün: Hiçbir zaman tavuk ticareti yapmadım, demişti.
“Gıda” şemasını gösterir bir belge:
18.58 – Oturuma kısa bir ara verildi.
18.57 – Balkan’la olan bir görüşmesinin ses kaydı dinletildi. İngilizce dökümü hakkında konuşuluyor.
18.54 – Bulvar gazetelerindeki ünlü haberlerinden bahsediyor.
18.53 – Zarrab, haklarında medyada yayınlanan haberlerin yüzde 99’unun uydurma ve yalan haberler olduğunu söylüyor.
18.52 – Fleming, Zarrab’tan yaşadığı şöhret hayatındaki medyaya yakalanmaları anlatmasını istiyor. Yaşadığı evin ve yatın fotoğraflarını soruyor.
Zarrab, bunların medya tarafından gizlice çekilen ve yayınlanan fotoğraflar olduğunu kabul ediyor.
18.50 – Soru: Sık sık ünlülerle ilgili gazete ve dergi sayfalarında görünüyordunuz…?
Zarrab: Evet…Gazete ve dergilerde hakkımızda yayınlanan çok sayıda haber oluyordu.
18.47 – Soru: Türkiye’de çok ünlü bir pop star ile evlisiniz, değil mi?
Zarrab: Evet bu doğru hanımefendi.
18.44 – Fleming, İran’la işlemler dışında, Zarrab’ın yasal işler de yaptığını söylüyor. Zarrab bunu doğruluyor.
18.43 – Fleming, ses kaydının Balkan’ın karar verme yetkisi ve nüfuzuna sahip olduğunun göstergesi olduğunu belirtiyor.
Soru: Balkan, “Ben bununla ilgileneceğim ve onay vereceğim” dediğinde, “Üst kademedekilere danışıp onay vereceğim” demiyor, değil mi?
Zarrab: Elbette hayır.
18.41 – Daha fazla Ahval Retweetledi: Adam Klasfeld
Ses kaydı sona erdi. İngilizce dökümünü okuyorum.
18.38 – Savunmanın sunduğu bir başka ses kaydı dinletiliyor.
18.35 – Soru: Atilla ile görüşmenizde böyle bir ifade yok değil mi?
Zarrab: Şu ana kadar dinlediğim konuşmalarda böyle bir şey hatırlamıyorum.
Mümkün de olabileceğini ancak hatırlamadığını söylüyor. Riskten kaçınıyor.
18.33 – Fleming, Zarrab’ın görüşmenin bir yerinde Balkan’a, “Tamam, bunu yüz yüze konuşalım” dediğini, bunun da konuşmanın başkaları tarafından dinlenilmesi ihtimaline karşı tetikte oldukları anlamına geldiğini söylüyor.
Fleeming, Zarrab’ın Atilla ile farklı konuştuğunu belirtiyor.
18.31 – Yine savunmanın sunduğu, Zarrab ile Levent Balkan arasında geçen bir konuşmanın ses kaydı dinletiliyor.
18.30 – Zarrab: Elbette, işlemin İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ile ilgili olduğuna dair bir detay vermedim.
Telefonda hiçbir zaman açık bir şekilde konuşmadık.
Zarrab: Personel Mehtap Hanım bu konuda tek bir şey bilmiyordu. Sadece üst düzeydekiler işin bir parçasıydı.
18.25 – Fleming, Zarrab’ın kadın bir Halkbank çalışanına yaptığı işle ilgili telefonda yalan söylediğini aktardı.
Zarrab, kadın çalışanı yanılttığını kabul etti.
“Alt kademedekiler ne iş yaptığımızı asla bilmiyordu,” dedi Zarrab.
18.23 – Fleming, Zarrab ve Halkbank çalışanları arasındaki “bir ton saygı”dan bahsediyor.
Soru: Çalışanlar size saygıyla yaklaştı, değil mi?
Yanıt: Halkbank çalışanları, personeli bana her açıdan her zaman saygıyla yaklaştı… Ben de onlara hep saygı gösterdim.
18.18 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor.
18.15 – Görüşme Zarrab ile Rüçhan Bayar arasında.
18.12 – Savunmaya ait diğer ses kaydı dinletiliyor.
18.06 – Kaydın tarihi 17 Ekim 2013. Halkbank’ın genel müdür yardımcısı Levent Balkan’ın bankada işe başlamasından aylar sonra.
Konuşma Sarraf’la işadamı Rüçhan Bayar arasında.
17.57 – Kayıt dinleniyor.
17.55 – Savunma tarafının diğer ses kaydı oynatılıp İngilizce dökümü kabul edilecek.
17.53 – Avukat Fleming, Sarraf’a sordu: “Daha önce hiç Hakan Atilla’nın ofisine gitmediniz değil mi?”
Sarraf: “Atilla’nın bankadaki ofisine hiç gittiğimi hatırlamıyorum hanımefendi.”
Sarraf, ofisin kaçıncı katta olduğunu bile bilmediğini söyledi.
17.51 – Kısa bir kayıt dinlendi.
Sarraf, kaydın kendisi ve Süleyman Aslan arasında olduğunu söyledi. Halkbank’ta Aslan ve Hakan Atilla ile yapılan bir toplantının ardından gerçekleşen telefon görüşmesi.
17.46 – Savunma tarafının ilk ses kaydı oynatıldı, kaydın İngilizce çeviri dökümü getirildi.
17.45 – Fleming, Hakim Richarda Berman’a “Sanırım bugün de ses kayıtları mevcut” dedi. Savunma makamının kayıtları dün dinlenmemişti.
17.40 – Duruşmayı aktaranlardan muhabir Adam Klasfeld, Sarraf’ın Ahmedinejad’a 2014 yılında yazdığı mektupla ilgili haberi Twitter hesabından paylaştı.
17.35 – Sarraf: “İran Cumhurbaşkanı Ayetullah Ali Hamaney ve eski cumhurbaşkanı Ahmedinejad’la hiç görüşmedim.”
17.26 – Sorgu, Sarraf’ın iş ilişkilerine dönüyor. Fleming, Sarraf’ın Royal Denizcilik’teki bir çalışanından gelen e-maili açıklıyor. Çalışanın adı ‘Umat’ olabilir.
17.25 – Avukat Fleming, Sarraf’a sordu: “Atilla’nın tutuklanmasına çok şaşırdığınızı anlatmışsınız.”
Sarraf: “Evet. Şok geçirdim”
17.21 – Sarraf yerini aldı. Jüriyi bekliyor.
Bugüne kadar neler anlattı…
Birinci duruşma: Sarraf, ilk duruşmada eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’a en az 45-50 milyon avro rüşvet verdiğini söyledi.
İkinci duruşma: Sarraf’ın ikinci duruşmadaki en çarpıcı ifadesi, İran’a yönelik ABD yaptırımlarının delindiği bankacılık işlemleri için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’dan onay ve talimat geldiğini söylemesiydi.
Sarraf, eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan’a da milyonlarca dolar rüşvet verdiğini (bir keresinde 2 milyon dolar) aktardı.
Davanın tek sanığı Atilla lehindeki ifadeleri dikkat çeken Sarraf Atilla’nın ne rüşvet istediğini ne de aldığını söyledi.
Üçüncü duruşma: Sarraf’ın üçüncü günden en fazla akılda kalan ifadesi ise eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan için, “Ne zaman selam versem borçlu çıkıyordum” demesiydi.
Sarraf, ilk iki günün aksine, Atilla için suçlayıcı ifadeler de kullandı: “Yasada bir açık buldu, böylece altın işini de sürdürebildik… Yöntemi Aslan ve Atilla’yla finalize ettik.”
Duruşma öncesi hakimin, “Önümüzde bu davanın çok ötesinde etki yaratacak bir tape var” demesi ‘heyacan’ın dozunu yükseltti, ancak beklenti boşa çıktı.
Dördüncü duruşma: İtiraflarını sürdüren Sarraf, 17 Aralık 2013’te yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklandıktan sonra hapisten çıkabilmek için rüşvet verdiğini söyledi. Duruşmaya Sarraf’ın Hakan Atilla’yı suçlayıcı sözlerinden çok, savunma makamının, Sarraf’ın ‘yalan söylüyor olabileceği’ni gösteren konuşma çözümlerini mahkemeye sunması vurdu. Buna göre Sarraf, hapisteyken, hapishaneden çıkmak için işlemediği suçları itiraf etmesi gerektiğini söylemiş.
Beşinci duruşma: Sarraf’ın savcılara anlaşmayı ilk olarak Ağustos 2016, ikinci olarak da Ağustos 2017’de, yani Türkiye’deki iktidarın kendisini kurtarmak için seferberlik halindeyken teklif ettiği, anlaşmaya vardıktan sonra FBI ve savcılıkla onlarca kez bir araya geldiği ortaya çıktı. Çevirdiği işlerden ‘100-150 milyon dolar’ kazandığını söyleyen Sarraf, fuhuş, darp ve vergi kaçakçılığı suçlarını da itiraf etti.
Sarraf ABD’de hapisteyken ‘Türk kadın avukatı’ aracılığıyla gardiyanlardan birine 45 bin dolar rüşvet verdiğini, marihuana içtiğini, kızıyla görüntülü konuşma yaptığını da anlattı.
Türkiye’de ‘kimseye karşı kızgınlığı bulunmadığını’ belirten Sarraf, siyasi bağlantıları konusunda ise ayrıntı vermedi.
Reza Zarrab Davasında 6. güne girdik. Zarrab, mahkemede çapraz sorguda konuşuyor.
ADEM YAVUZ ARSLAN SABAH OTURUMUNU YORUMLUYOR
00:46 – Duruşmayı nakleden Gazeteci Adam Klasfeld’den bir not: Muhtemelen burada benim fark ettiğimden daha büyük yansımaları olan, ince bir nokta vardı. Genellikle (duruşma sırasında) önemsiz görünen şeyler daha sonra karardan önceki kapanış konuşmalarında bir yere bağlanıyor. Bekleyip göreceğiz.seblâ ekledi,
00:45 – Soru: Ancak Hakan Atilla’ya gitmediniz. Oysa, ticaret mekanizmanızı tasarlarken Atilla’dan yararlandığınızı söylemiştiniz.
Zarrab: Atilla’dan daha üst mevkilerdeki kişilere gittim.
00:44 – (Duruşma sona eriyor.)
00:43 – Fleming: Savcıların sorusuna yanıt olarak, Süleyman Aslan ve Levent Balkan’ın (Halkbank’tan) gittiğini söylediniz.
Zarrab, Halkbank’ta Ali Fuat adlı kişiyle irtibat kurduğunu doğruluyor.
Fleming, Zarrab’ın Atilla ile irtibat kurmadığına dikkat çekiyor.
Zarrab: “Aleyhimdeki altın kaçakçılığı iddialarıyla ilgili açıklamalar yaptığımı hatırlıyor. Onu hatırlıyorum.”
Fleming, Zarrab’ın söz konusu iddiaları yalanladığını söylüyor.
00:41 – Soru: Tekrar belirtirsek, tüm Türkiye’de yayınlanmıştı, değil mi?
Zarrab: Evet, yayınlanmıştı.
00:35 – Zarrab, bununla ilgili olarak “Yanlış hatırlamıyorsam, o röportaj karardan daha önce gerçekleşti” diyor.
00:33 – Fleming, kendisine yöneltilen suçlamalar hakkında takipsizlik kararının verilmesiyle ilgili olarak, Zarrab’ın kamuoyunda geniş yer bulan bir savunma yaptığını söylüyor.
Zarrab’ın bir televizyon kanalında konuştuğunu belirtiyor.
00:30 – Soru: Türkiye’de 2013’ün Aralık ayında tutuklanmıştınız, doğru mu?
Zarrab: Evet, doğru.
00:29 – Soru: Ve Türkiye’de birkaç ay cezaevinde kaldınız.
Zarrab: 76 gün cezaevinde kaldım, doğru.
00:28 – Çapraz sorgu beş dakika daha sürecek, ardından oturum sona erecek.
00:26 – Çapraz sorguda Zarrab’ın ABD’de cezaevindeyken yaptığı görüşmeler veya yeni bir bilgi gündeme gelirse, Adam Klasfeld bizimle paylaşacak. Şu anda sadece konuşulanları dinliyor ve araştırma yapıyor.
00:24 – Birçok kişi uzun sessizliğin nedenini merak ediyor. Geçen sürede heyecan verici bir bilgi çıkmadı.
Fleming’in bariz stratejisi, Atilla’yı işin dışında göstermek ve sürekli tekrarlarla ve örneklerle bu iddiayı vurgulamak.
23:31 – Kısa bir aradayız, birazdan oturum devam edecek.
23:25 – (Salonda ses kaydı dinletiliyor.)
23:20 – Görüşmede, amca, Zarrab’ın işlerinde kullanması için boş konşimentolar (nakliye senetleri) temin etmeye çalıştığından bahsediyor.seblâ ekledi,
23:19 – Zarrab ile amcası arasında Azerice bir telefon görüşmesi hakkında sorular soruluyor.
23:17 – Zarrab ile Happani arasında, Halkbank’a verilen belgelerle ilgili bir görüşme hakkında sorular soruluyor.
23:15 – Fleming: Happani “Ortaklık yapısını bankaya çevirmiştik ama belge onaylı değil. Onaylı bir nüsha istiyoruz” diyor.
Zarrab: Evet, bunu görüyorum.
23:13 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor.
23:11 – Oturuma verilen ara sona erdi.
23:03 – Duruşmaya ara verildi. Oturum birazdan devam edecek.
22:50 – Fleming, sürekli aynı şeyi vurguluyor: Atilla’nın gıda zincirinde kenarda ve daha aşağıda bir role sahip biri olarak gösterilmesi.
Fleming: (Bir toplantıda) Süleyman Aslan sizin yanınızda Hakan Atilla’yı arayıp “Bu işi hallet” demiş, doğru mu?
Zarrab: Evet, hatırlıyorum.seblâ ekledi,
22:47 – Bir telefon görüşmesi kaydı dinletilecek.
22:46 – Halkbank çalışanı Hakan Aydoğan ile ilgili sorular soruluyor.
22:44 – Mikrofon sorunu hakkında: Fleming sürekli tanık kürsüsüne gidip Zarrab’a deliller veriyor ve bunları doğrulamasını istiyor. Ardından da soru sorarak jüri üyelerinin önünden geçiyor. Ancak bu sırada mikrofondan uzaklaştığı için basın mensupları onu duyamıyor.
22:35 – Atilla’nın avukatı Fleming, mikrofondan uzakta durduğu için söyledikleri duyulamıyor.
22:34 – Fleming, daha önce de gündeme getirdiği bir konuya geri dönüyor: Zarrab ile Atilla arasında bir irtibat olmaması.
22:33 – Zarrab, 10 Nisan 2013’teki bir telefon görüşmesinde, “sahte gıda ticareti” konusunda Atilla’ya yalan söylediğini kabul ediyor. Görünüşe göre Atilla, gıda ticareti sisteminin kandırmaca olduğunun farkında değildi. Savunma için bu son derece etkili bir andı.
22:31 – Atilla’nın avukatı Zarrab’ın bir görüşmede “Herkesin bir fiyatı vardır” dediğini belirtmesi üzerine, Zarrab kendini savunuyor Zarrab, “Rüşvet almaya meyli olan herkesin bir fiyatı vardır” diyor Atilla’nın az da olsa rüşvet aldığını gösteren hiçbir delil bulunmuyor.
21:00 – Duruşmaya öğle arası verildi. TSİ 22:00’da devam edecek.
Duruşmadan anlık Tweetler paylaşan ABD’li gazeteci Adam Klasfeld öğle yemeği arasını ‘Google Translate’ Türkçesi bir twetle duyurdu
Lunch break. Ben yersin. (Did I get that right?)
— Adam Klasfeld (@KlasfeldReports) 6 Aralık 2017
20:53 – Fleming, Zarrab’a, Atilla ile yaptığı bir görüşme hakkında sorular soruyor; görüşmede Zarrab’ın Atilla’ya yalan söylediğini öne sürüyor. Bu şekilde, savunmanın Atilla’nın “alt seviyelerde biri” olduğu, kara para aklama sisteminin “mimarı” olmadığı tezini işliyor.
20:42 – Yine başka bir ses kaydına geçildi. Davayı takip eden gazeteci Adam Klasfeld çaprazda sorguda bir önceki kayıtla ilgili konuşulanların çoğunu kaçırdığı için onunla ilgili detayları daha sonra paylaşacağını açıkladı.
20:30 – Bir sonraki ses kaydına geçildi.
20:28 – Kayıttaki görüşme, Zarrab ile Happani arasında. Bazı işlemlerde kullandıkları “Çikinova” koduyla ilgili konuşuyorlar. Zarrab: “Çikinova, gerçek olmayan, gerçek malların olmadığı ticari işler için çalışanlarımız arasında kullandığımız bir terimdi.”
20:22 – Yeni bir ses kaydı geliyor.
20:15 – Bayar: Biri rüşvet ya da para almıyorsa bile, her halükarda ona bir saat vermelisin, diyor Fleeming’e göre. Bir Rolex.
Zarrab: Evet, Rüçhan Bayar’ın bana böyle söylediği bir bölümü hatırlıyorum.
20:12 – Ses kaydında Bayar, “Üç şirketimiz daha var, henüz tamamlanmadı” diyor.
Fleeming: Bunlar paravan şirketler mi?
Zarrab: Evet, kurmaya hazırlandığımız paravan şirketler.
20:03 – Telefon görüşmesi, 1 Mart 2013’te Zarrab ve Rüçhan Bayar arasında geçiyor.
20:02 – Telefon görüşmesi, görünen o ki, Halkbank’taki para aklama şeması döngüsünde kimin olup kimin olmadığı ile ilgili.
19:45 – Bir başka ses kaydına geçildi.
19:43 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor. Bu konuşma, Rüçhan Bayar hakkında gibi. Bağlamı belirsiz. Klasfeld, daha sonra bu kayıtla ilgili bilgi aktaracak.
19:34 – Gazeteci Adam Klasfeld: Hindistan cevizi sevkiyatına ilişkin belgeleri paylaşmak için zaman yok. Jüri salona girdi. Buna yeniden döneceğim. Unutursam, hatırlatın.
19:33 – Bir başka belge daha: Bu Virgin Oil zeytinyağı ile ilgili.
Zarrab dün, “Hayır efendim, asla zeytinyağı ticareti yapmadım,” da demişti.Ahval ekledi,
19:32 – Kamuya açılan dünkü deliler arasında bir öncekine benzer dört belge var. Şimdilik başka türlü bir dosya yok.
19:31 – Sevkiyat açıklaması: Dondurulmuş tavuk göğsü.
Zarrab dün: Hiçbir zaman tavuk ticareti yapmadım, demişti.
“Gıda” şemasını gösterir bir belge:
18.58 – Oturuma kısa bir ara verildi.
18.57 – Balkan’la olan bir görüşmesinin ses kaydı dinletildi. İngilizce dökümü hakkında konuşuluyor.
18.54 – Bulvar gazetelerindeki ünlü haberlerinden bahsediyor.
18.53 – Zarrab, haklarında medyada yayınlanan haberlerin yüzde 99’unun uydurma ve yalan haberler olduğunu söylüyor.
18.52 – Fleming, Zarrab’tan yaşadığı şöhret hayatındaki medyaya yakalanmaları anlatmasını istiyor. Yaşadığı evin ve yatın fotoğraflarını soruyor.
Zarrab, bunların medya tarafından gizlice çekilen ve yayınlanan fotoğraflar olduğunu kabul ediyor.
18.50 – Soru: Sık sık ünlülerle ilgili gazete ve dergi sayfalarında görünüyordunuz…?
Zarrab: Evet…Gazete ve dergilerde hakkımızda yayınlanan çok sayıda haber oluyordu.
18.47 – Soru: Türkiye’de çok ünlü bir pop star ile evlisiniz, değil mi?
Zarrab: Evet bu doğru hanımefendi.
18.44 – Fleming, İran’la işlemler dışında, Zarrab’ın yasal işler de yaptığını söylüyor. Zarrab bunu doğruluyor.
18.43 – Fleming, ses kaydının Balkan’ın karar verme yetkisi ve nüfuzuna sahip olduğunun göstergesi olduğunu belirtiyor.
Soru: Balkan, “Ben bununla ilgileneceğim ve onay vereceğim” dediğinde, “Üst kademedekilere danışıp onay vereceğim” demiyor, değil mi?
Zarrab: Elbette hayır.
18.41 – Daha fazla Ahval Retweetledi: Adam Klasfeld
Ses kaydı sona erdi. İngilizce dökümünü okuyorum.
18.38 – Savunmanın sunduğu bir başka ses kaydı dinletiliyor.
18.35 – Soru: Atilla ile görüşmenizde böyle bir ifade yok değil mi?
Zarrab: Şu ana kadar dinlediğim konuşmalarda böyle bir şey hatırlamıyorum.
Mümkün de olabileceğini ancak hatırlamadığını söylüyor. Riskten kaçınıyor.
18.33 – Fleming, Zarrab’ın görüşmenin bir yerinde Balkan’a, “Tamam, bunu yüz yüze konuşalım” dediğini, bunun da konuşmanın başkaları tarafından dinlenilmesi ihtimaline karşı tetikte oldukları anlamına geldiğini söylüyor.
Fleeming, Zarrab’ın Atilla ile farklı konuştuğunu belirtiyor.
18.31 – Yine savunmanın sunduğu, Zarrab ile Levent Balkan arasında geçen bir konuşmanın ses kaydı dinletiliyor.
18.30 – Zarrab: Elbette, işlemin İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) ile ilgili olduğuna dair bir detay vermedim.
Telefonda hiçbir zaman açık bir şekilde konuşmadık.
Zarrab: Personel Mehtap Hanım bu konuda tek bir şey bilmiyordu. Sadece üst düzeydekiler işin bir parçasıydı.
18.25 – Fleming, Zarrab’ın kadın bir Halkbank çalışanına yaptığı işle ilgili telefonda yalan söylediğini aktardı.
Zarrab, kadın çalışanı yanılttığını kabul etti.
“Alt kademedekiler ne iş yaptığımızı asla bilmiyordu,” dedi Zarrab.
18.23 – Fleming, Zarrab ve Halkbank çalışanları arasındaki “bir ton saygı”dan bahsediyor.
Soru: Çalışanlar size saygıyla yaklaştı, değil mi?
Yanıt: Halkbank çalışanları, personeli bana her açıdan her zaman saygıyla yaklaştı… Ben de onlara hep saygı gösterdim.
18.18 – Yeni bir ses kaydı dinletiliyor.
18.15 – Görüşme Zarrab ile Rüçhan Bayar arasında.
18.12 – Savunmaya ait diğer ses kaydı dinletiliyor.
18.06 – Kaydın tarihi 17 Ekim 2013. Halkbank’ın genel müdür yardımcısı Levent Balkan’ın bankada işe başlamasından aylar sonra.
Konuşma Sarraf’la işadamı Rüçhan Bayar arasında.
17.57 – Kayıt dinleniyor.
17.55 – Savunma tarafının diğer ses kaydı oynatılıp İngilizce dökümü kabul edilecek.
17.53 – Avukat Fleming, Sarraf’a sordu: “Daha önce hiç Hakan Atilla’nın ofisine gitmediniz değil mi?”
Sarraf: “Atilla’nın bankadaki ofisine hiç gittiğimi hatırlamıyorum hanımefendi.”
Sarraf, ofisin kaçıncı katta olduğunu bile bilmediğini söyledi.
17.51 – Kısa bir kayıt dinlendi.
Sarraf, kaydın kendisi ve Süleyman Aslan arasında olduğunu söyledi. Halkbank’ta Aslan ve Hakan Atilla ile yapılan bir toplantının ardından gerçekleşen telefon görüşmesi.
17.46 – Savunma tarafının ilk ses kaydı oynatıldı, kaydın İngilizce çeviri dökümü getirildi.
17.45 – Fleming, Hakim Richarda Berman’a “Sanırım bugün de ses kayıtları mevcut” dedi. Savunma makamının kayıtları dün dinlenmemişti.
17.40 – Duruşmayı aktaranlardan muhabir Adam Klasfeld, Sarraf’ın Ahmedinejad’a 2014 yılında yazdığı mektupla ilgili haberi Twitter hesabından paylaştı.
17.35 – Sarraf: “İran Cumhurbaşkanı Ayetullah Ali Hamaney ve eski cumhurbaşkanı Ahmedinejad’la hiç görüşmedim.”
17.26 – Sorgu, Sarraf’ın iş ilişkilerine dönüyor. Fleming, Sarraf’ın Royal Denizcilik’teki bir çalışanından gelen e-maili açıklıyor. Çalışanın adı ‘Umat’ olabilir.
17.25 – Avukat Fleming, Sarraf’a sordu: “Atilla’nın tutuklanmasına çok şaşırdığınızı anlatmışsınız.”
Sarraf: “Evet. Şok geçirdim”
17.21 – Sarraf yerini aldı. Jüriyi bekliyor.
Bugüne kadar neler anlattı…
Birinci duruşma: Sarraf, ilk duruşmada eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’a en az 45-50 milyon avro rüşvet verdiğini söyledi.
İkinci duruşma: Sarraf’ın ikinci duruşmadaki en çarpıcı ifadesi, İran’a yönelik ABD yaptırımlarının delindiği bankacılık işlemleri için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’dan onay ve talimat geldiğini söylemesiydi.
Sarraf, eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan’a da milyonlarca dolar rüşvet verdiğini (bir keresinde 2 milyon dolar) aktardı.
Davanın tek sanığı Atilla lehindeki ifadeleri dikkat çeken Sarraf Atilla’nın ne rüşvet istediğini ne de aldığını söyledi.
Üçüncü duruşma: Sarraf’ın üçüncü günden en fazla akılda kalan ifadesi ise eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan için, “Ne zaman selam versem borçlu çıkıyordum” demesiydi.
Sarraf, ilk iki günün aksine, Atilla için suçlayıcı ifadeler de kullandı: “Yasada bir açık buldu, böylece altın işini de sürdürebildik… Yöntemi Aslan ve Atilla’yla finalize ettik.”
Duruşma öncesi hakimin, “Önümüzde bu davanın çok ötesinde etki yaratacak bir tape var” demesi ‘heyacan’ın dozunu yükseltti, ancak beklenti boşa çıktı.
Dördüncü duruşma: İtiraflarını sürdüren Sarraf, 17 Aralık 2013’te yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklandıktan sonra hapisten çıkabilmek için rüşvet verdiğini söyledi. Duruşmaya Sarraf’ın Hakan Atilla’yı suçlayıcı sözlerinden çok, savunma makamının, Sarraf’ın ‘yalan söylüyor olabileceği’ni gösteren konuşma çözümlerini mahkemeye sunması vurdu. Buna göre Sarraf, hapisteyken, hapishaneden çıkmak için işlemediği suçları itiraf etmesi gerektiğini söylemiş.
Beşinci duruşma: Sarraf’ın savcılara anlaşmayı ilk olarak Ağustos 2016, ikinci olarak da Ağustos 2017’de, yani Türkiye’deki iktidarın kendisini kurtarmak için seferberlik halindeyken teklif ettiği, anlaşmaya vardıktan sonra FBI ve savcılıkla onlarca kez bir araya geldiği ortaya çıktı. Çevirdiği işlerden ‘100-150 milyon dolar’ kazandığını söyleyen Sarraf, fuhuş, darp ve vergi kaçakçılığı suçlarını da itiraf etti.
Sarraf ABD’de hapisteyken ‘Türk kadın avukatı’ aracılığıyla gardiyanlardan birine 45 bin dolar rüşvet verdiğini, marihuana içtiğini, kızıyla görüntülü konuşma yaptığını da anlattı.
Türkiye’de ‘kimseye karşı kızgınlığı bulunmadığını’ belirten Sarraf, siyasi bağlantıları konusunda ise ayrıntı vermedi.