“Kaçak ocak”tan çıkarılan kömür TKİ’nin kantarından geçiyor…
Şırnak’ta dün meydana gelen ve 7 işçinin hayatını kaybetmesine neden olan göçükle ilgili TMMOB/MMO açıklama yayımladı.MMO yaptığı açıklamaya göre, Şırnak’taki kömür ocağı 2002 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) tarafından rödovansla Şırnak İl Özel İdaresi’ne ihale edildi. Şırnak İl Özel İdaresi ise 2007 yılında bu sahayı özel bir firmaya başka bir rödovans sözleşmesi karşılığında ihale edildi. 2013 yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından yapılan denetim sonucunda “işletme ve iş güvenliği riski” barındırdığı gerekçesiyle kapatılan maden sahası, 2017 yılında yine TKİ tarafından üç firmadan oluşan bir iş ortaklığına rödovans ile ihale edildi.
Kapatıldığı söylenen madende 2013’ten beri çalışmalar sürüyor
Meydana gelen göçük, bu iş ortaklığı ya da iş ortaklığının herhangi bir ortağı tarafından sahada yapılan üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmaları sırasında gerçekleşmiş. Ancak, Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi yöneticilerinden edinilen bilgiye göre sahada 2013 yılından beri üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmaları yapılmakta.
“Kaçak ocak”tan çıkarılan kömür TKİ’nin kantarından geçiyor
Açıklamanın devamında ise AKP’nin sorumluluğu üzerinden atmaya çalıştığı ve şirketleri hukuki açıdan koruma altına aldığı belirtildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “kaçak ocak” demesinin, sahanın 2013 yılında kapatılması kararına dayandığı belirtilen açıklamada bu durumun kamu yöneticilerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı vurgulandı.
MMO ayrıca, “kaçak” olarak tanımlanan ocaklarda üretilen kömürlerin TKİ’nin kantarından geçerek işyerlerine ve illere yakıt olarak gönderildiğini belirtti. MMO’nun açıklamasının ilgili kısmı şöyle:
Şırnak’ta yaşanan her facia kaçak olarak tanımlanmakta, sorumlular ve muhataplar tespit edilememektedir. Ancak yerel halktan edinilen bilgilere göre; kaçak olarak tanımlanan bu ocaklarda üretilen kömürler TKİ’nin kantarından geçirilip çevrede bulunan işyerlerinde ve illerde yakıt olarak kullanılmakta; hatta kamu kurumlarının dahi bu kömürleri kullandığı belirtilmektedir. Ocağın 1 km. yakınında bir karakolun olması ise başka bir acı gerçektir.
MMO, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
Maden Kanunu hükümlerini yürütmek ile yükümlü bulunan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı‘nın, Maden İşleri Genel Müdürlüğü‘nün, aynı zamanda mülki idare birimlerinin, kapatıldığı iddia edilen ocaklarda kaçak kömür üretimini bir an önce durdurmaları, gerekli önlemlerin alınmasını sağlayarak benzer durumların yaşanmasına engel olunması gerektiğini, aksi takdirde sorumluluğun kendilerinde olacağını Maden Mühendisleri Odası olarak defalarca söyledik ve bir kez daha söyleyerek yetkilileri göreve davet ediyoruz.
Neoliberal politikalar nedeniyle başta madencilik olmak üzere tüm sektörlerde yaşama geçirilen özelleştirme, taşeronlaştırma, esnekleştirme, kuralsızlaştırma ve denetimsizleştirme politikalarından vazgeçilerek bilimin ve tekniğin ışığında insan odaklı ve kamu yararına madencilik yapılmalıdır. Mevzuat; üniversitelerin, meslek odalarının, sendikaların ve sektör temsilcilerinin ortak çalışmaları ile yeniden düzenlenmelidir. Aksi takdirde ölümler yaşanmaya devam edecektir.
“Kazalara politik nedenler, özelleştirmeler, taşeronlaştırma ve denetimsizlik neden oluyor”
Cumhuriyet’te yer alan habere göre ise TMMOB/Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel ise meydana gelen göçüğe ilişkin “Bu kazalara politik nedenler, özelleştirme ve taşeronlaştırma ile birlikte denetimsizlik neden oluyor. Şırnak’taki bu ocak yıllardır Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından özel sektöre ihale usulü veriliyor. 2017 yılının Mart’ında en son ihale yapıldı ve özel bir firma işi aldı” dedi.
Madencilikte taşeronlaştırmanın çok yaygın olduğunu belirten Yüksel, şunları söyledi:
İşler yolundayken orada çalışanlara taşeron deniyor. Kaza olunca ‘kaçak üretim yapıyor’ deniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, kaza yaşanan bu ocağın 2013 yılında kapatıldığını açıkladı. Ancak 2017 yılında yine kamu kurumu tarafından ihale edilmiş. Kaza varsa bilim ve teknik açıdan ihmal vardır. Ocağın fotoğraflarına baktığınızda ocağın güvenli olmadığı çok açık. Bırakın üretimi ocağa hiç yaklaşılmaması gerekiyor. Bir tarafta su birikintileri, bir tarafta yüksek şevler, kontrolü yapılmayan çalışma alanları var. Oysa bu ocağın 1 kilometre yakınında bir kontrol noktası var. Kömür işletmelerinin kantarından bu kömürler geçiyor. Bölgede çalışan işyerlerine satılıyor. Hatta yerelden bize gelen duyumlara göre, bu kömürler resmi kurumlara satılıyor. Üretilirken kaçak, satılırken nasıl yasal oluyor? Bu ocak ‘kaçak’ deyip yetkililerin sorumluluktan sıyrılmaya çalışması kabul edilemez. Bu ocak kaçak olsa resmi kurum ihale edemez.
Savcılık yalanlamıştı
Ayrıca Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptıkları açıklamalarda kömür ocağının kapalı olduğunu söylemiş fakat Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı ise bugün (18 Ekim) yaptığı açıklamada kaçak faaliyet tespit edilmediğinin ve hazırlık çalışmalarının yapıldığını belirtmişti.
“Kaçak ocak”tan çıkarılan kömür TKİ’nin kantarından geçiyor…
Şırnak’ta dün meydana gelen ve 7 işçinin hayatını kaybetmesine neden olan göçükle ilgili TMMOB/MMO açıklama yayımladı.MMO yaptığı açıklamaya göre, Şırnak’taki kömür ocağı 2002 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) tarafından rödovansla Şırnak İl Özel İdaresi’ne ihale edildi. Şırnak İl Özel İdaresi ise 2007 yılında bu sahayı özel bir firmaya başka bir rödovans sözleşmesi karşılığında ihale edildi. 2013 yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından yapılan denetim sonucunda “işletme ve iş güvenliği riski” barındırdığı gerekçesiyle kapatılan maden sahası, 2017 yılında yine TKİ tarafından üç firmadan oluşan bir iş ortaklığına rödovans ile ihale edildi.
Kapatıldığı söylenen madende 2013’ten beri çalışmalar sürüyor
Meydana gelen göçük, bu iş ortaklığı ya da iş ortaklığının herhangi bir ortağı tarafından sahada yapılan üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmaları sırasında gerçekleşmiş. Ancak, Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi yöneticilerinden edinilen bilgiye göre sahada 2013 yılından beri üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmaları yapılmakta.
“Kaçak ocak”tan çıkarılan kömür TKİ’nin kantarından geçiyor
Açıklamanın devamında ise AKP’nin sorumluluğu üzerinden atmaya çalıştığı ve şirketleri hukuki açıdan koruma altına aldığı belirtildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “kaçak ocak” demesinin, sahanın 2013 yılında kapatılması kararına dayandığı belirtilen açıklamada bu durumun kamu yöneticilerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı vurgulandı.
MMO ayrıca, “kaçak” olarak tanımlanan ocaklarda üretilen kömürlerin TKİ’nin kantarından geçerek işyerlerine ve illere yakıt olarak gönderildiğini belirtti. MMO’nun açıklamasının ilgili kısmı şöyle:
Şırnak’ta yaşanan her facia kaçak olarak tanımlanmakta, sorumlular ve muhataplar tespit edilememektedir. Ancak yerel halktan edinilen bilgilere göre; kaçak olarak tanımlanan bu ocaklarda üretilen kömürler TKİ’nin kantarından geçirilip çevrede bulunan işyerlerinde ve illerde yakıt olarak kullanılmakta; hatta kamu kurumlarının dahi bu kömürleri kullandığı belirtilmektedir. Ocağın 1 km. yakınında bir karakolun olması ise başka bir acı gerçektir.
MMO, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
Maden Kanunu hükümlerini yürütmek ile yükümlü bulunan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı‘nın, Maden İşleri Genel Müdürlüğü‘nün, aynı zamanda mülki idare birimlerinin, kapatıldığı iddia edilen ocaklarda kaçak kömür üretimini bir an önce durdurmaları, gerekli önlemlerin alınmasını sağlayarak benzer durumların yaşanmasına engel olunması gerektiğini, aksi takdirde sorumluluğun kendilerinde olacağını Maden Mühendisleri Odası olarak defalarca söyledik ve bir kez daha söyleyerek yetkilileri göreve davet ediyoruz.
Neoliberal politikalar nedeniyle başta madencilik olmak üzere tüm sektörlerde yaşama geçirilen özelleştirme, taşeronlaştırma, esnekleştirme, kuralsızlaştırma ve denetimsizleştirme politikalarından vazgeçilerek bilimin ve tekniğin ışığında insan odaklı ve kamu yararına madencilik yapılmalıdır. Mevzuat; üniversitelerin, meslek odalarının, sendikaların ve sektör temsilcilerinin ortak çalışmaları ile yeniden düzenlenmelidir. Aksi takdirde ölümler yaşanmaya devam edecektir.
“Kazalara politik nedenler, özelleştirmeler, taşeronlaştırma ve denetimsizlik neden oluyor”
Cumhuriyet’te yer alan habere göre ise TMMOB/Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel ise meydana gelen göçüğe ilişkin “Bu kazalara politik nedenler, özelleştirme ve taşeronlaştırma ile birlikte denetimsizlik neden oluyor. Şırnak’taki bu ocak yıllardır Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından özel sektöre ihale usulü veriliyor. 2017 yılının Mart’ında en son ihale yapıldı ve özel bir firma işi aldı” dedi.
Madencilikte taşeronlaştırmanın çok yaygın olduğunu belirten Yüksel, şunları söyledi:
İşler yolundayken orada çalışanlara taşeron deniyor. Kaza olunca ‘kaçak üretim yapıyor’ deniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, kaza yaşanan bu ocağın 2013 yılında kapatıldığını açıkladı. Ancak 2017 yılında yine kamu kurumu tarafından ihale edilmiş. Kaza varsa bilim ve teknik açıdan ihmal vardır. Ocağın fotoğraflarına baktığınızda ocağın güvenli olmadığı çok açık. Bırakın üretimi ocağa hiç yaklaşılmaması gerekiyor. Bir tarafta su birikintileri, bir tarafta yüksek şevler, kontrolü yapılmayan çalışma alanları var. Oysa bu ocağın 1 kilometre yakınında bir kontrol noktası var. Kömür işletmelerinin kantarından bu kömürler geçiyor. Bölgede çalışan işyerlerine satılıyor. Hatta yerelden bize gelen duyumlara göre, bu kömürler resmi kurumlara satılıyor. Üretilirken kaçak, satılırken nasıl yasal oluyor? Bu ocak ‘kaçak’ deyip yetkililerin sorumluluktan sıyrılmaya çalışması kabul edilemez. Bu ocak kaçak olsa resmi kurum ihale edemez.
Savcılık yalanlamıştı
Ayrıca Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptıkları açıklamalarda kömür ocağının kapalı olduğunu söylemiş fakat Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı ise bugün (18 Ekim) yaptığı açıklamada kaçak faaliyet tespit edilmediğinin ve hazırlık çalışmalarının yapıldığını belirtmişti.
“Kaçak ocak”tan çıkarılan kömür TKİ’nin kantarından geçiyor…
Şırnak’ta dün meydana gelen ve 7 işçinin hayatını kaybetmesine neden olan göçükle ilgili TMMOB/MMO açıklama yayımladı.MMO yaptığı açıklamaya göre, Şırnak’taki kömür ocağı 2002 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) tarafından rödovansla Şırnak İl Özel İdaresi’ne ihale edildi. Şırnak İl Özel İdaresi ise 2007 yılında bu sahayı özel bir firmaya başka bir rödovans sözleşmesi karşılığında ihale edildi. 2013 yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından yapılan denetim sonucunda “işletme ve iş güvenliği riski” barındırdığı gerekçesiyle kapatılan maden sahası, 2017 yılında yine TKİ tarafından üç firmadan oluşan bir iş ortaklığına rödovans ile ihale edildi.
Kapatıldığı söylenen madende 2013’ten beri çalışmalar sürüyor
Meydana gelen göçük, bu iş ortaklığı ya da iş ortaklığının herhangi bir ortağı tarafından sahada yapılan üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmaları sırasında gerçekleşmiş. Ancak, Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi yöneticilerinden edinilen bilgiye göre sahada 2013 yılından beri üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmaları yapılmakta.
“Kaçak ocak”tan çıkarılan kömür TKİ’nin kantarından geçiyor
Açıklamanın devamında ise AKP’nin sorumluluğu üzerinden atmaya çalıştığı ve şirketleri hukuki açıdan koruma altına aldığı belirtildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “kaçak ocak” demesinin, sahanın 2013 yılında kapatılması kararına dayandığı belirtilen açıklamada bu durumun kamu yöneticilerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı vurgulandı.
MMO ayrıca, “kaçak” olarak tanımlanan ocaklarda üretilen kömürlerin TKİ’nin kantarından geçerek işyerlerine ve illere yakıt olarak gönderildiğini belirtti. MMO’nun açıklamasının ilgili kısmı şöyle:
Şırnak’ta yaşanan her facia kaçak olarak tanımlanmakta, sorumlular ve muhataplar tespit edilememektedir. Ancak yerel halktan edinilen bilgilere göre; kaçak olarak tanımlanan bu ocaklarda üretilen kömürler TKİ’nin kantarından geçirilip çevrede bulunan işyerlerinde ve illerde yakıt olarak kullanılmakta; hatta kamu kurumlarının dahi bu kömürleri kullandığı belirtilmektedir. Ocağın 1 km. yakınında bir karakolun olması ise başka bir acı gerçektir.
MMO, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
Maden Kanunu hükümlerini yürütmek ile yükümlü bulunan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı‘nın, Maden İşleri Genel Müdürlüğü‘nün, aynı zamanda mülki idare birimlerinin, kapatıldığı iddia edilen ocaklarda kaçak kömür üretimini bir an önce durdurmaları, gerekli önlemlerin alınmasını sağlayarak benzer durumların yaşanmasına engel olunması gerektiğini, aksi takdirde sorumluluğun kendilerinde olacağını Maden Mühendisleri Odası olarak defalarca söyledik ve bir kez daha söyleyerek yetkilileri göreve davet ediyoruz.
Neoliberal politikalar nedeniyle başta madencilik olmak üzere tüm sektörlerde yaşama geçirilen özelleştirme, taşeronlaştırma, esnekleştirme, kuralsızlaştırma ve denetimsizleştirme politikalarından vazgeçilerek bilimin ve tekniğin ışığında insan odaklı ve kamu yararına madencilik yapılmalıdır. Mevzuat; üniversitelerin, meslek odalarının, sendikaların ve sektör temsilcilerinin ortak çalışmaları ile yeniden düzenlenmelidir. Aksi takdirde ölümler yaşanmaya devam edecektir.
“Kazalara politik nedenler, özelleştirmeler, taşeronlaştırma ve denetimsizlik neden oluyor”
Cumhuriyet’te yer alan habere göre ise TMMOB/Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel ise meydana gelen göçüğe ilişkin “Bu kazalara politik nedenler, özelleştirme ve taşeronlaştırma ile birlikte denetimsizlik neden oluyor. Şırnak’taki bu ocak yıllardır Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından özel sektöre ihale usulü veriliyor. 2017 yılının Mart’ında en son ihale yapıldı ve özel bir firma işi aldı” dedi.
Madencilikte taşeronlaştırmanın çok yaygın olduğunu belirten Yüksel, şunları söyledi:
İşler yolundayken orada çalışanlara taşeron deniyor. Kaza olunca ‘kaçak üretim yapıyor’ deniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, kaza yaşanan bu ocağın 2013 yılında kapatıldığını açıkladı. Ancak 2017 yılında yine kamu kurumu tarafından ihale edilmiş. Kaza varsa bilim ve teknik açıdan ihmal vardır. Ocağın fotoğraflarına baktığınızda ocağın güvenli olmadığı çok açık. Bırakın üretimi ocağa hiç yaklaşılmaması gerekiyor. Bir tarafta su birikintileri, bir tarafta yüksek şevler, kontrolü yapılmayan çalışma alanları var. Oysa bu ocağın 1 kilometre yakınında bir kontrol noktası var. Kömür işletmelerinin kantarından bu kömürler geçiyor. Bölgede çalışan işyerlerine satılıyor. Hatta yerelden bize gelen duyumlara göre, bu kömürler resmi kurumlara satılıyor. Üretilirken kaçak, satılırken nasıl yasal oluyor? Bu ocak ‘kaçak’ deyip yetkililerin sorumluluktan sıyrılmaya çalışması kabul edilemez. Bu ocak kaçak olsa resmi kurum ihale edemez.
Savcılık yalanlamıştı
Ayrıca Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptıkları açıklamalarda kömür ocağının kapalı olduğunu söylemiş fakat Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı ise bugün (18 Ekim) yaptığı açıklamada kaçak faaliyet tespit edilmediğinin ve hazırlık çalışmalarının yapıldığını belirtmişti.
“Kaçak ocak”tan çıkarılan kömür TKİ’nin kantarından geçiyor…
Şırnak’ta dün meydana gelen ve 7 işçinin hayatını kaybetmesine neden olan göçükle ilgili TMMOB/MMO açıklama yayımladı.MMO yaptığı açıklamaya göre, Şırnak’taki kömür ocağı 2002 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) tarafından rödovansla Şırnak İl Özel İdaresi’ne ihale edildi. Şırnak İl Özel İdaresi ise 2007 yılında bu sahayı özel bir firmaya başka bir rödovans sözleşmesi karşılığında ihale edildi. 2013 yılında Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) tarafından yapılan denetim sonucunda “işletme ve iş güvenliği riski” barındırdığı gerekçesiyle kapatılan maden sahası, 2017 yılında yine TKİ tarafından üç firmadan oluşan bir iş ortaklığına rödovans ile ihale edildi.
Kapatıldığı söylenen madende 2013’ten beri çalışmalar sürüyor
Meydana gelen göçük, bu iş ortaklığı ya da iş ortaklığının herhangi bir ortağı tarafından sahada yapılan üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmaları sırasında gerçekleşmiş. Ancak, Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi yöneticilerinden edinilen bilgiye göre sahada 2013 yılından beri üretim, dekapaj ve hazırlık çalışmaları yapılmakta.
“Kaçak ocak”tan çıkarılan kömür TKİ’nin kantarından geçiyor
Açıklamanın devamında ise AKP’nin sorumluluğu üzerinden atmaya çalıştığı ve şirketleri hukuki açıdan koruma altına aldığı belirtildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “kaçak ocak” demesinin, sahanın 2013 yılında kapatılması kararına dayandığı belirtilen açıklamada bu durumun kamu yöneticilerinin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı vurgulandı.
MMO ayrıca, “kaçak” olarak tanımlanan ocaklarda üretilen kömürlerin TKİ’nin kantarından geçerek işyerlerine ve illere yakıt olarak gönderildiğini belirtti. MMO’nun açıklamasının ilgili kısmı şöyle:
Şırnak’ta yaşanan her facia kaçak olarak tanımlanmakta, sorumlular ve muhataplar tespit edilememektedir. Ancak yerel halktan edinilen bilgilere göre; kaçak olarak tanımlanan bu ocaklarda üretilen kömürler TKİ’nin kantarından geçirilip çevrede bulunan işyerlerinde ve illerde yakıt olarak kullanılmakta; hatta kamu kurumlarının dahi bu kömürleri kullandığı belirtilmektedir. Ocağın 1 km. yakınında bir karakolun olması ise başka bir acı gerçektir.
MMO, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
Maden Kanunu hükümlerini yürütmek ile yükümlü bulunan Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı‘nın, Maden İşleri Genel Müdürlüğü‘nün, aynı zamanda mülki idare birimlerinin, kapatıldığı iddia edilen ocaklarda kaçak kömür üretimini bir an önce durdurmaları, gerekli önlemlerin alınmasını sağlayarak benzer durumların yaşanmasına engel olunması gerektiğini, aksi takdirde sorumluluğun kendilerinde olacağını Maden Mühendisleri Odası olarak defalarca söyledik ve bir kez daha söyleyerek yetkilileri göreve davet ediyoruz.
Neoliberal politikalar nedeniyle başta madencilik olmak üzere tüm sektörlerde yaşama geçirilen özelleştirme, taşeronlaştırma, esnekleştirme, kuralsızlaştırma ve denetimsizleştirme politikalarından vazgeçilerek bilimin ve tekniğin ışığında insan odaklı ve kamu yararına madencilik yapılmalıdır. Mevzuat; üniversitelerin, meslek odalarının, sendikaların ve sektör temsilcilerinin ortak çalışmaları ile yeniden düzenlenmelidir. Aksi takdirde ölümler yaşanmaya devam edecektir.
“Kazalara politik nedenler, özelleştirmeler, taşeronlaştırma ve denetimsizlik neden oluyor”
Cumhuriyet’te yer alan habere göre ise TMMOB/Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel ise meydana gelen göçüğe ilişkin “Bu kazalara politik nedenler, özelleştirme ve taşeronlaştırma ile birlikte denetimsizlik neden oluyor. Şırnak’taki bu ocak yıllardır Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından özel sektöre ihale usulü veriliyor. 2017 yılının Mart’ında en son ihale yapıldı ve özel bir firma işi aldı” dedi.
Madencilikte taşeronlaştırmanın çok yaygın olduğunu belirten Yüksel, şunları söyledi:
İşler yolundayken orada çalışanlara taşeron deniyor. Kaza olunca ‘kaçak üretim yapıyor’ deniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, kaza yaşanan bu ocağın 2013 yılında kapatıldığını açıkladı. Ancak 2017 yılında yine kamu kurumu tarafından ihale edilmiş. Kaza varsa bilim ve teknik açıdan ihmal vardır. Ocağın fotoğraflarına baktığınızda ocağın güvenli olmadığı çok açık. Bırakın üretimi ocağa hiç yaklaşılmaması gerekiyor. Bir tarafta su birikintileri, bir tarafta yüksek şevler, kontrolü yapılmayan çalışma alanları var. Oysa bu ocağın 1 kilometre yakınında bir kontrol noktası var. Kömür işletmelerinin kantarından bu kömürler geçiyor. Bölgede çalışan işyerlerine satılıyor. Hatta yerelden bize gelen duyumlara göre, bu kömürler resmi kurumlara satılıyor. Üretilirken kaçak, satılırken nasıl yasal oluyor? Bu ocak ‘kaçak’ deyip yetkililerin sorumluluktan sıyrılmaya çalışması kabul edilemez. Bu ocak kaçak olsa resmi kurum ihale edemez.
Savcılık yalanlamıştı
Ayrıca Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptıkları açıklamalarda kömür ocağının kapalı olduğunu söylemiş fakat Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı ise bugün (18 Ekim) yaptığı açıklamada kaçak faaliyet tespit edilmediğinin ve hazırlık çalışmalarının yapıldığını belirtmişti.