Oturup 40 yıl düşünsen bu dramı yazamazsın şeklinde giriş yapan Ömer Faruk Gergerlioğlu, Artı Gerçek'te yaşanan zulmü ortaya döktü.

Artı Gerçek'teki köşe yazısında şu şekilde bir yazı kaleme aldı:

Oturup 40 yıl düşünsen "olmaz böyle şey, bu aileye bu yapılmaz" dersin, ama oldu işte...


Çok uğraştık, olmadı...

Sosyal medya, insan hakları kuruluşları, milletvekilleri defalarca TBMM'de feryat etti, "Baba ailenin yanında olsun, tutuksuz yargılansın" diye Adalet Bakanına, Bakanlığına defalarca istekte bulunuldu, 

Çıt yoktu...sanki duvar...

Ama artık çok geç... yetişemedik Fatma hanım'a...

Ne Berk, babasını son defa gördü, duydu ne babası...

Berk Görmez uzun süredir kaldığı, çıkamadığı yoğun bakımda dün vefat etti.



Baba, son defa sarılamadı oğluna, hatta cezaevinde alacak haberi...

Yüreklerin kaldıracağı şey değildi ama, umursanmadı bile...

Vicdanların sızlamayacağı bir şey değildi ama, "az bile" dediler...

Berk sonunda dayanamadı, terk etti bu zalimliği...

Önümde bir video, defalarca izlediğim... mazlumiyet akan yüzünden her şey belli olan anne Fatma hanım, hali zaten ortada ama bir de konuşunca ağzından dökülen kelimeler, müthiş bir dramı anlatıyor.

Bütün bunlara rağmen tutuklu baba tahliye edilmedi.

Hasta çocuğu olan binlerce tutuklu baba gibi...

Ve sonunda istediğiniz oldu..!

Babasını tahliye etmediniz.

Yoğun bakımda yatan çocuk, tutuklu babasını göremedi, artık göremeyecek, Berk Görmez vefat etti. Görmez ailesinin acılarına bir acı daha eklendi.

Hangi vicdan yıkılmış, perişan bir annenin karşısında hissiz kalabilir ki?

Bilmeyenler, duymayanlar için baştan alalım. 

Fatma Görmez 41 yaşında ve 17 yıllık sınıf öğretmeniydi. Eşi Bekir Görmez 42 yaşında ve KHK ile kapatılarak Selçuk Üniversitesi'ne devredilen Mevlana Üniversitesi'nden kayyım atanınca ayrılmıştı.

Fatma Görmez, 4 yıl önce böbrek yetmezliği nedeniyle tedavi görmeye başladığından beri mesleğini yapamıyordu. Yüksek enfeksiyon riskiyle raporlu olan Görmez, malulen emekliliğini istediği Milli Eğitim Bakanlığı'ndan emekliliğini beklerken KHK ile görevinden atılmıştı.

Bu süreçte gözaltına alınan eşi Bekir Görmez, Konya Kapalı Cezaevi'nde 14 aydır tutuklu. Aylarca tutuklu kaldıktan sonra Temmuz'da ilk mahkemeye çıkarılan Görmez'in mahkemesi 16 Ekim'e ertelenmiş. Tutuklanma sebebini aile Mevlana Üniversitesi adına tweet atmak olarak açıklıyor aile. Ancak bu tweetleri kendilerinin atmadığını ve 15 Temmuz'a karşı olduklarını savunuyorlardı.

Yüzde 96 engelli raporuna sahip Fatma Görmez, şimdi Konya Selçuk Tıp Fakültesi'nde yatıyor. Görmez 35 kiloya düşmüş, böbrek yetmezliği, duyu kaybı ve eklem rahatsızlıkları vardı. Böbrekti rahatsızlık kalpte su toplamalara yol açmış. İki kalp ameliyatı yaşayan Fatma Görmez çocukları için endişeliydi.

Çiftin iki çocuğu vardı. Biri 14, biri 11 yaşında.

Çocukların sağlık durumu da kritikti. 14 yaşındaki Berk bir yıldır yaşanan süreçte ağır sağlık sorunlarına maruz kalmıştı. Hastalığı nüksetmeden önce çevresiyle iletişimini kesen Berk, yemeden içmeden kesilmişti. Yüzde 80 duyu kaybına sahipti. Gözlerinden biri 10, diğeri 9 derece olan Berk, saatlerini televizyon önünde geçirmeye ve kimseyle konuşmamaya başlamıştı. Berk, bağırsak rahatsızlıklarıyla hastaneye kaldırılınca doktorlar hemen ameliyata almış. İlk ameliyat başarısız geçince Berk'in ikinci bir ameliyatla kalın bağırsağının bir kısmı alınmış ve bağırsak dışarı verilmişti.

Aynı hastanede tedavi görmekte olan anne Fatma Görmez, yaşadıkları sıkıntılara dayanamayarak kalp sağlığını da yitirmişti. Açık kalp ameliyatıyla kalbinde toplanan su alınan Görmez oldukça kilo kaybetmişti. 

Babası hapishanede, anne ve kardeşi hastanede olan 11 yaşındaki Azize ise yapayalnız kalmıştı. Okul sezonu yaklaşırken yaşadıklarından doğan agresiflikle çevreyle iletişimi gittikçe bozulan Azize, zaman zaman anneannede kalsa da hastane nöbet değişimlerde evde yalnız da kalıyordu.

Fatma Görmez ikinci kalp ameliyatıyla 35 kiloya kadar düştüğü günlerde bir gün gözaltına alınmıştı. Görmez'in yaşadıklarından sonra tek istediği şey eşinin kontrollü serbestlikle de olsa bırakılması ve çocuklarının başında durmasıydı.

Fatma Görmez bir yıllık süreçte tüm yakınlarının kendisini yanlız bırakmasından yakınıyordu. 17 yıl çalıştığı okuldan kimse kendisini arayıp sormamış ve yalnızlığa mahkum edilmişti.

Ve sonu böyle oldu...

"Bu nasıl bir hukuk, bu nasıl yasalar?" mı diyorsunuz? Merak etmeyin memlekette KHK'larla infaz hazırlığı yapılıyor,  resmi yetkililer memurlarına suç emrediyor, hesap sormayacağını söylüyor. Daha ne ki?

Yazık..! Bu memleket bu hallere mi düşecekti? İnanılmaz bir kabus yaşıyoruz, yatıyoruz kabus, kalkıyoruz kabus...

Son sözü Görmez ailesi söyledi Twitter'da:

"Berk Görmez hastalığının ilerledigi son zamanlarında, cezaevinde olan babasının yanında olmasını çok istiyordu. Ama olmadı/olamadı. 

BABASI İLE KAVUŞMALARI AHİRETE KALDI.

BERK GÖRMEZ VEFAT ETTİ. "

Lütfen izleyin,

Fatma Hanım'ın kendi sesini bile DUYAMADIĞINI hissederek izleyin.

Vicdanlara yapılan bu çağrıyı lütfen paylaşın... pic.twitter.com/9y3hwGLZVf

— Görmez Ailesi (@GormezAilesi) 5 Eylül 2017

Sayın vekilim @HemmedAliAslan  meclis kürsüsünden biz ve bizim gibilerin yaşadığı mağduriyetleri duyurduğunuz için çok teşekkür ediyoruz.pic.twitter.com/wudc8XE8br

— Görmez Ailesi (@GormezAilesi) 8 Kasım 2017