Son iki haftada Türkiye’de peş peşe üç siyanürle toplu intihar gerçekleşti. Ailelerin toplu olarak yaşamlarına son verdiği olaylardan sonuncusu İstanbul’un Bakırköy ilçesinde meydana geldi.

Biri çocuk 3 kişinin cansız bedenlerini bulunduğu eve polis özel kıyafetlerle geldi. Bakırköy Kaymakamlığının ilk açıklaması “Yapılan ölçümlerde olay yerindeki kokunun siyanür olduğu tespit edilmiştir” şeklinde.


Komşularının verdiği bilgiye göre; hayatını kaybeden Bahattin D.  ve Zeliha D. çiftinin hayatını kaybeden oğlu Ali 7 yaşındaydı. Ailenin kuyumculukla geçindiği öğrenildi.

UMUTLAR TÜKENİYOR

Peş peşe siyanürle aile intiharları Türkiye için oldukça şaşırtıcı bir durum. Konu sosyologlar tarafından da tartışılıyor. Derinleşen ekonomik kriz, toplumun baskı altına alınması, bozulan eğitim sistemi nedeniyle halkın geleceğe dair umutları tükenmesi intiharları tetikliyor.

İNTİHAR EDEN DÖRT KARDEŞ

Son intiharın gerçekleştiği Bakırköy, İstanbul’un sosyal demokrat bölgelerinden biri. İlk intihar ise kentin en eski semtlerinden Fatih’te yaşandı. Kasım ayı başında, 48 yaşındaki Cüneyt Yetişkin, 54 yaşındaki Oya Yetişkin, 60 yaşındaki Kamuran Yetişkin ve 56 yaşındaki Yaşar Yetişkin kardeşler aynı evde siyanürle intihar ettiler.

Evlerinin kapısına “Dikkat siyanür var” yazılı not astıktan sonra intihar eden dört kardeş, Türkiye’de yeni bir durumu tetikledi.

Ekonomik sıkıntı ve umutsuzluk nedeniyle intihar ettikleri ortaya çıkan kardeşleri Antalya’daki bir aile takip etti. Selim Şimşek 5 ve 9 yaşındaki iki çocuğu eşinin cansız bedeni Antalya’daki evlerinde bulundu. Evden yayılan kimyasal kokunun siyanür olduğu kısa sürede anlaşıldı. Şimşek’in ekonomik kriz içindeki bir iş adamı olduğu öğrenildi.

HÜKUMETE GÖRE OLAY KOMPLO

Yetkililer olayın nedenini araştırmak yerine konuyla ilgili haberlere yayın yasağı getiriyor. İstanbul’un politik meydanı Taksim’de toplu intiharlara dikkat çekmek için yapılan eylem polis tarafından yasaklandı. İntiharlarla ilgili haberler Erdoğan yanlısı medyada “komplo” olarak yorumlanıyor.

Erdoğan yanlısı Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör’e göre intiharların arkasındaki neden ekonomik kriz değil ve hükumete yönelik bir komplo düzenleniyor. Gazeteci İsmail Saymaz da intiharların ekonomik nedenle olmadığını savundu ve sosyal medyada büyük tepki gördü.

EN BÜYÜK FELAKET

Siyaset bilimci Savaş Genç ise korkulanın olmaya başladığını belirtiyor: “Sanırım korktuğum şey oluyor. Özgürlük, demokrasi, refah, iş ve aştan umudunu kesen aileler topluca intihar ediyor. Liselere yerleştirme sınavının birincisi kızın mülakatla elendiği, adalet ve paylaşımın olmadığı bir ülkede başa gelebilecek en büyük felaket; umudu yitirmek.”