Altun: Hasretlik Cumhurbaşkanımızın iradesi ile son buldu. Nice dualar edildi saf yüreklerden bu hasretin bitmesi üzerine. Nice sözler söylendi, nice dörtlükler yazıldı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Ayasofya’nın ibadete açılması ve yönetiminin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesi kararına ilişkin, “Ayasofya Camii’nin ibadete açılması 15 Temmuz dirilişimizin devamı niteliğindedir” ifadelerini kullandı.
“DÜNYANIN TEPKİSİ SİYASİ”
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
Altun, Hürriyet’e yaptığı açıklamada Ayasofya’nın ibadete açılması kararına yöneltilen tepkiler hakkında konuşarak şunları söyledi:
“Ayasofya Camii’nin 86 yıl sonra yeniden açılması hayırlı olsun. Tüm dünyaya, İslam alemine ve ülkemize hayırlar getirsin. Uzun yıllar süren bu hasretlik Cumhurbaşkanımızın iradesi ile son buldu. Nice dualar edildi saf yüreklerden bu hasretin bitmesi üzerine. Nice sözler söylendi, nice dörtlükler yazıldı. Ayasofya Camii’nin ibadete açılması 15 Temmuz dirilişimizin devamı niteliğindedir. Siyasi hesaplarının vicdanlarını körelttiği çok küçük bir kesim dışında hemen herkes sayın Cumhurbaşkanımızın tarihi konuşmasını gözleri dolu izledi. Cumhurbaşkanımız, tarihi konuşmasında konuyu çok açık ve her yönüyle izah etti. Tarihi yönünü anlattı. Uluslararası hukuk ve sözleşmelere nasıl uygun bir karar olduğunun altını çizdi.
“BAYRAĞI NEYSE, BAŞKENTİ NEYSE, EZANI NEYSE…”
Ayasofya’nın kapılarının dünyadaki herkese açık kalmaya devam edeceğini söyleyen Altun, “‘Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı neyse, başkenti neyse, ezanı neyse, dili neyse, sınırları neyse, 81 vilayeti neyse, Ayasofya’nın vakfiyesine uygun şekilde camiye dönüştürülmesi hakkı da odur’ sözleri her şeyi net bir şekilde ifade ediyordu. Bununla birlikte dünyanın tepkisinin siyasi olduğunu artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Mülteci botu batıran, ülkeleri yalanlarla işgal eden, terör örgütleriyle iş gören, darbecilere destek ve meşruiyet sağlayan, yüz binlerce mülteci çocuğu kaybeden, İslam düşmanlığını politika haline getiren kesimlerin, tarihten bu yana her dinin her inancın özgür olarak yaşandığı ülkemize söyleyecek tek bir sözü dahi yoktur.” dedi.
