Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Boratav: Erdoğan bankaların batışına göz yummamak için IMF’ye gidecek

by aktifhabercom
August 10, 2018
Boratav: Erdoğan bankaların batışına göz yummamak için IMF’ye gidecek
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Büyük finansal çöküntüye rağmen IMF’nin kapısına gitmezse iktidarda kalmasını önleyecek bir mekanizma yok. Türkiye faşizme geçmiştir. Faşizm kalıcıdır. Halk sürünecek”

Hocaların hocası olarak da bilinen Türkiye’nin duayen iktisatçısı Prof. Dr. Korkut Boratav, Türkiye’nin ödemeler dengesi krizi yaşadığını, bunun bir finansal krize dönmemesi ve banka iflaslarının önlenmesi için IMF programının makul seçenek olduğunu söyledi.


 Ancak Boratav, Tayyip Erdoğan’ın büyük bir finansal çöküntüye rağmen IMF’nin kapısına gitmemesi halinde bile, “İktidarda kalmasını önleyecek bir mekanizma yok. Türkiye faşizme geçmiştir” diye konuştu.

Prof. Boratav, DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı:

Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumun iktisadi tanımını yapar mısınız? Bu bir döviz krizi mi, finansal kriz mı yoksa ödemeler dengesi krizi midir?

Bir terim ile tanımlanmak isteniyorsa esas olarak ödemeler dengesinden kaynaklanan bir krizdir. Dünya sisteminin yükselen ekonomiler denilen blokunun uluslararası sermaye hareketlerine bağımlılığının yarattığı sorunlardan biri, metropolden çevre ekonomilerine dönük sermaye hareketlerinde ani bir yavaşlama, durma ya da çıkış olursa bu, kriz yaratıcı şoklara neden oluyor.

1997 Asya krizi tipiktir. Türkiye ekonomisi buna benzeyen 4 (1994, 1998-9, 2001 ve 2008-9) krizden geçti. Aynı sorunla şimdi de karşı karşıyayız. Uluslararası sermaye hareketlerinin Türkiye’ye ye dönük bölümü Mart’tan itibaren aniden yavaşlamaya başladı. Mart-Mayıs arası yabancı sermaye girişi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 66 oranında azaldı: 16,3 milyar dolarlık yabancı sermaye girişi bu üç ayda 5,6 milyar dolara indi. Bu doğal olarak döviz piyasalarına yansıyacak.

Ekonominin dış yapısal kırılganlığı o derece yoğunlaşmıştır ki, şirketlerin ve onlarla bağlantılı olarak bankaların dış borçlarının ve ekonominin bir yıllık cari açığının finansmanında astronomik bir dış kaynak gereksinimi doğmuştur. Şu halde, 238 milyar dolara ihtiyacı var.

Fazla dikkat çekmeyen IMF’nin Nisan ayında yayınlanan raporunda, söz ettiğim şok henüz algılanmazken, IMF bu tespitleri yumuşak bir üslupla yapmıştı. Bunun sonucu bir ödemeler dengesi krizi finansal krize yol açacak mı? Finansal kriz, kredilerin döndürülememesinden kaynaklanan şirket iflaslarının bankalara yansımasından kaynaklanan bir krizdir. Buna doğru gidiyoruz.

Mevcut durumun finansal krize evrilmesi mi yoksa buradan durgunluk ya da küçülme ile çıkış mı daha muhtemel görünüyor?

Darbe girişiminin ardından seçim atmosferine girilmesi durumu vahimleştiren tetikleyici unsur oldu. Ekonominin dış kırılganlıklarıyla uyumlu olmayan kamu maliyesi ve kredi pompalamasından kaynaklanan bir genişleme oldu. Cari açığın ve enflasyonun tırmanmasıyla bu ivmenin sürdürülemeyeceği ortaya çıktı. Uluslararası piyasalar, serinlemeye geçiş bekliyor.

İlk kritik gösterge faizlerin yukarı çekilmesidir. Faizler hızla yukarı çekilirse, 238 milyar dolarlık dış kaynak gereksinimi bir ölçüde krediler pahalandırılarak ve yüksek getiri beklentisi ile sıcak para girmeye başlayabilir. Mayısta bu bekleniyordu fakat cumhurbaşkanı sistematik olarak faizlerin düşmesine karşı. Bunun iki gerekçesi olabilir. Kendisi kahramanca iç kamuoyuna hitap ediyorum, büyümeciyim, inançlarım ve ekonomi mantığımın gereği faiz düşmanıyım ve bunda ısrar edeceğim diyor.

İkincisi, benim beslediğim ve beni besleyen ana sektör en çok döviz borçlusu sektörlerden biri olan inşaattır. Bunu yaşatmak için faizleri düşük, dövizi de ucuz tutmak istiyor. İktisaden bunu yapması mümkün değil ama ısrar ediyor. Uluslararası finans çevrelerine “faiz enflasyonun sebebidir” demek mümin bir Hristiyan’a İsa’nın yaşamadığını iddia etmek kadar zındıklıktır.

 Cumhurbaşkanı finans kapitalin kurallarını işine gelince uyguluyor, gelmeyince uygulamıyor. Türkiye 2007-2009 arası iki yıllık küçülme döneminde dahi 40 milyar dolar cari açık vermiştir. Bundan önceki dönemlerde durgunlaştığı her yıl cari fazla veren ekonomi, 0 büyümede dahi cari açık veriyorsa, uluslararası finans kurallarına karşı çıkacak gücün, yeteneğin yoktur. Cezalandırılırsın. Bir ödemeler dengesi sorunu, finansal krize dönüşür.

Faizler yüzde 25 olsa, mesele frenlenirdi

Eylül’de açıklanacak Orta Vadeli Program (OVP) derde deva olur mu? Hükümetin döviz şoku karşısındaki sessizliğini neye yoruyorsunuz?

Bütün bu şoka rağmen, cumhurbaşkanlığını Erdoğan kazandı. Süper ekonomi bakanı damat oldu. Damat, G-20’ye giderken, “Merkez Bankası şimdiye kadar görmediğiniz şekilde etkin olacak” dedi. Finansçıların beklentisi etkinlik sözcüğü değil, “bağımsızlıktı.”  Merkez, 15,9’luk enflasyona rağmen faizi değiştirmedi. Faizleri yüzde 25’e çıkarsa meselenin önemli bir boyutu frenlenirdi.

Döviz oralarda istikrar sağlayacak, Türkiye yine döviz şokunu yiyecek ve durgunluğa girecek ama sıcak para, Türkiye yeterince ucuzladı diyerek, gelecekti. Dış finansman yükünün bir bölümü sıcak para girişiyle sağlanabilir ama faiz yüksektir, ister istemez ekonomi frenlenmeye mahkumdur. Bunu yapmadı, son şok da oradan geldi.

Türkiye’nin önündeki seçenekler neler?

Cumhurbaşkanı, önümüzdeki yerel seçimlerde büyük kentlerin yönetimini ele geçirmek istiyorsa, şu andaki söylemini yerel seçimlere kadar sürdürebilir. Ortada bir söylem meselesi var. Krize gidiyoruz ama henüz bunun sosyal yansımaları 2001’deki kadar sert değil. 2009’daki yerel seçimler 3 aylık büyümenin yüzde 14 gerilediği dönemdeydi ve AKP 5 puan kaybetti. Bu riski göze alıyor mu? İnatlaşmayı devam ettirirse, ekonomi o türden bir küçülmeye sürüklenebilir.

Şimşek olsaydı, hızlı bir faiz ayarlamasıyla birlikte, dövizi dalgalanmaya bırakıp, şirketlerdeki daralma ve iflasları göze alıp, bankalara yansımasını önlemeyi önerirdi. Bankalara yansımasının önlenmesinin ana yöntemi IMF programıdır. IMF, 2000’de banka borçlarının hazine garantisine alınmasını uygulattı. Yunanistan’da aynı şeyi uyguladılar.  IMF doktrininde bu mümkündür. IMF kredisi banka borçlarının ödenmesine tahsis edilir, devlet kemer sıkar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu seçeneğe razı olur mu?

Siyasete ve medyaya hakim olan cumhurbaşkanı ve kadrosu bu büyük teslimiyeti, bir zafer şeklinde de Türkiye kamuoyuna sunabilir. Belki de muvaffak olur. Bankalara da sirayet eden bir büyük finansal çöküntüyü siyaseten kaldırabilir mi? Önünde bir engel olmayacak ki. Normali IMF’ye gitmektir, siyaseten de bunun altından kalkabilir. Bankaların batışına göz yummamak için IMF’ye gidecek. Bunun alternatifinin olduğunu sanmıyorum.

Büyük finansal çöküntüye rağmen IMF’nin kapısına gitmezse iktidarda kalmasını önleyecek bir mekanizma yok. Türkiye faşizme geçmiştir. Faşizm kalıcıdır. Halk sürünecek, dine, imana daha fazla sarılacak. Cemaatler eliyle, dayanmaya çalışacak. Halkın direnme gücü yoktur.  IMF seçeneği makuldür, şirketler batar. Bankalar kalır. Şirketlerin batması cumhurbaşkanının özel problemidir. IMF seçeneği altında Kanal İstanbul gibi büyük yatırım projeleri kalkar. Başlamış olanların şartları gözden geçirilir.

 Türk bankaların Avrupalı bankalardan büyük ölçüde sendikasyon kullandıkları biliniyor. Bankaların içine düştüğü ödeme sıkıntısı Avrupa’ya da yansır mı?

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

BES-AR raporu: Açlık sınırı 39 bin, yoksulluk sınırı 97 bin lira!

BES-AR raporu: Açlık sınırı 39 bin, yoksulluk sınırı 97 bin lira!

December 16, 2025
5k
Ünlü giyim mağazası kepenk kapatıyor: Yüzde 50 indirimli satış yapacak

Ünlü giyim mağazası kepenk kapatıyor: Yüzde 50 indirimli satış yapacak

December 15, 2025
5.1k

 Avrupa’nın çürük takıma borç vermemesi gerektiğini bilmesi gerekirdi. Çürük takıma borç verirse sineye çeker. Serbest ekonominin ana kurallarından biridir, borç veren riski göze alır ve zararı sineye çeker. Avrupa bankalarını kurtaracak olan, Türkiye’nin IMF’ye gidip, banka borçlarının Hazine tarafından devralınmasıdır. Bu olmazsa, zararı çekecekler.

 Hükümet, özel sektör borçlarını üstlenmeyebilir mi?

 Türkiye’nn kamu borcu göstergeleri Maastricht kriterlerinin altında fakat IMF’nin “sistemin arızalı bölgesinden kaynaklanan krizi düzeltme yükümlülüğü kamuya da yansır” diye katı bir ilkesi var. Nisan raporunda, kamu açığının yüzde 1,5’e çıktığı bunun 2019 veya 20’de artı yüzde 0,5’e çıkarılmasını istiyor. Bu, kamu harcamalarının Milli Gelir’in yüzde 2’si oranında aşağı çekilmesi demektir. Bu da ekonominin en az yüzde 3 oranında küçülme demektir. Özel sektörün yamukluğundan kaynaklanan krizin düzeltilme yükü son tahlilde kamuya yansıdğı ölçüde kamu hesaplarının Maastricht Kriterlerinin aşağısında olması Türkiye’yi kurtarmayacak.

Krizi frenleyecek bir etken var mı?

 Şu anda krizin ağırlaşmasını frenleyebilecek bir etken var. Mart-Mayıs aylarında 6,5 milyar dolar kayıt dışı sermaye girmiş. Geçen yılın aynı aylarında 3,8 milyar dolar kayıt dışı para çıkışı var. 10 milyarı aşkın bir kaynak aktarımı var. Acaba cumhurbaşkanının bizim bilmediğimiz bir güvencesi mi var. Kendisine borçlu olan sermaye sistemine vergi mi kesiyor, paralarınızı sisteme sokun mu diyor. 2009 krizinde 12 aylık dönemde yine böyle birşey yaşanmıştı. Bu da bir belirsizlik.

 Dünyaya meydan okuma seçeneği

 Hükümet, seçeneklerden biri olarak sermaye hareketlerinin kısıtlanması, borçların konsolidasyonu ve ithal ikamesi politikasına geri dönebilir mi?

 Bunun bir örneğini Arjantin 2002’de dış borçlarını külliyen askıya alarak yaptı. Bunu uygulamak için sermaye hareketlerini denetledi. Döviz hesaplarından çekişi sınırladılar. Şirketlerin dövizle borçlanması önlendi. Devletin dış borçlarının üçte birinin yapılandırılması müzakere edilir. Büyürken ödeyeceğim, küçülürken ödemem dersin. Bunun için ekonominin dış dengesinin, ithalatını ihracatı ile sınırlamak lazım. Bu da halk sınıflarının yoksullaşması demek. Bu yoksullaşmayı sermaye sınıfına yüklemen lazım. Adamlar batarken, ister istemez devlet kamulaştırmak zorunda kalacak. Bir sürü insan işsiz kalacak.

Arjantin radikal seçeneği seçti çünkü halk ayaklanmıştı. Bu yoksullaşmanın maliyetini halk tek başına nasıl üstlenecek. Burjuvaziden servet vergisi ile ortak olmasını isteyeceksin. Bu çok zor bir seçenek. Bankalar büyük ihtimalle kamulaştırılacak. Alacağını TL’ye çevirip, kuru da enflasyona bağlayabilir. Türk bankalarından alacakların hepsi TL’ye çevrilebilir. Bu bir pazarlık gücü ve ihtimal dahilindedir.

Tarih boyunca bu borçlar zaman zaman ödenmemiştir. Yunanistan bunun sınırına geldi. Maliyeti de AB’den değil Euro’dan çıkmaktı. Bunun sonunda Türkiye, planlamaya geçecek. Bütün mesele dünyada yalnız kalır. O zaman kendine yeni hakiki ortaklar bulabilirsin. Bu seçenek dünyaya meydan okunma seçeneğidir. Arjantin o güçteydi çünkü cari açık vermiyordu. Bu politikaları uyguladığı tüm yıllarda cari açık vermedi. O nedenle dış borçları ödememenin maliyeti ağır olmadı. Bu, 1998 ve 2001’de yapılabilirdi. Arjantin bu yolu seçtiğinde Türkiye’nin bu kadar ithalat bağımlılığı yoktu.

ShareTweet
Previous Post

Erdoğan Rize’den ‘dolar’ yorumu yaptı: Sizlere sabırlar diliyorum

Next Post

Bu akşama kadar şok önlemler alınmazsa ekonomi çöker

İLGİLİHABERLER

BES-AR raporu: Açlık sınırı 39 bin, yoksulluk sınırı 97 bin lira!
EKONOMİ

BES-AR raporu: Açlık sınırı 39 bin, yoksulluk sınırı 97 bin lira!

December 16, 2025
5k
Ünlü giyim mağazası kepenk kapatıyor: Yüzde 50 indirimli satış yapacak
EKONOMİ

Ünlü giyim mağazası kepenk kapatıyor: Yüzde 50 indirimli satış yapacak

December 15, 2025
5.1k
Sabancı: CarrefourSA satışıyla ilgili iddialar gerçek değil
EKONOMİ

Sabancı: CarrefourSA satışıyla ilgili iddialar gerçek değil

December 15, 2025
5k
Türkiye’nin dev market zinciri ikiye bölünüp satılıyor
EKONOMİ

Türkiye’nin dev market zinciri ikiye bölünüp satılıyor

December 14, 2025
5.1k
Tekstil ve hazır giyimde daralma; “Sektörde 300 firma konkordato ilân etti”
EKONOMİ

Tekstil ve hazır giyimde daralma; “Sektörde 300 firma konkordato ilân etti”

December 14, 2025
5k
TMO cumhuriyet tarihinin en yüksek zararını etti
EKONOMİ

TMO cumhuriyet tarihinin en yüksek zararını etti

December 14, 2025
5k
Daha Fazla Haber
BES-AR raporu: Açlık sınırı 39 bin, yoksulluk sınırı 97 bin lira!

BES-AR raporu: Açlık sınırı 39 bin, yoksulluk sınırı 97 bin lira!

December 16, 2025
5k
ABD’de yılbaşı akşamı bombalı saldırı planlayan bir grubun yakalandığı belirtildi

ABD’de yılbaşı akşamı bombalı saldırı planlayan bir grubun yakalandığı belirtildi

December 16, 2025
5k
Irak meclisindeki “Saddam Hüseyin” isimli milletvekili adını değiştirdi

Irak meclisindeki “Saddam Hüseyin” isimli milletvekili adını değiştirdi

December 16, 2025
5k
Penaltıdan sonra kaleciyle konuşan hakem Ozan Ergün’ün sözleri gündem oldu: VAR verdi, ben ne yapabilirim?

Penaltıdan sonra kaleciyle konuşan hakem Ozan Ergün’ün sözleri gündem oldu: VAR verdi, ben ne yapabilirim?

December 16, 2025
5k
Timeline’da çarpıcı tartışma: Medyaya güven neden çöktü, nasıl geri kazanılabilir?

Timeline’da çarpıcı tartışma: Medyaya güven neden çöktü, nasıl geri kazanılabilir?

December 16, 2025
5k
Dişçi çiftin kan donduran istismarı: Koca tecavüz etti, karısı öptü

Dişçi çiftin kan donduran istismarı: Koca tecavüz etti, karısı öptü

December 15, 2025
5.5k
İbrahim Tatlıses’i vurmuştu: Yıllar sonra ortaya çıktı

İbrahim Tatlıses’i vurmuştu: Yıllar sonra ortaya çıktı

December 15, 2025
5.2k
Dünyanın en iyi 100 tatlısı belli oldu: Birinci, beşinci ve altıncı sırada Türk lezzetleri yer aldı

Dünyanın en iyi 100 tatlısı belli oldu: Birinci, beşinci ve altıncı sırada Türk lezzetleri yer aldı

December 15, 2025
5.2k
Silahlı saldırganı çıplak elle durduran adama milyarderden dev ödül

Silahlı saldırganı çıplak elle durduran adama milyarderden dev ödül

December 15, 2025
5.2k
Güllü’yü öldürdüğü iddia edilen kızı Tuğyan’ın babası konuştu: Mezarda saatlerce ağladı

Güllü’yü öldürdüğü iddia edilen kızı Tuğyan’ın babası konuştu: Mezarda saatlerce ağladı

December 15, 2025
5.1k
Ünlü giyim mağazası kepenk kapatıyor: Yüzde 50 indirimli satış yapacak

Ünlü giyim mağazası kepenk kapatıyor: Yüzde 50 indirimli satış yapacak

December 15, 2025
5.1k
Dijital nefret söylemi zirvesi Gent’te başlıyor: Dünyadan uzmanlar popülizm ve hukuki çerçeveleri tartışacak

Dijital nefret söylemi zirvesi Gent’te başlıyor: Dünyadan uzmanlar popülizm ve hukuki çerçeveleri tartışacak

December 15, 2025
5k
Hollywood yönetmeni Rob Reiner ve eşi, evlerinde ölü bulundu; “Çift oğulları tarafından öldürüldü” iddiası

Hollywood yönetmeni Rob Reiner ve eşi, evlerinde ölü bulundu; “Çift oğulları tarafından öldürüldü” iddiası

December 15, 2025
5.1k
Yunus Emre Vakfı’ndaki ‘kamu zararı’ 630 milyon TL’yi aştı

Yunus Emre Vakfı’ndaki ‘kamu zararı’ 630 milyon TL’yi aştı

December 15, 2025
5.1k
ABD’de üniversitede silahlı saldırı: FBI saldırgan diye yanlış kişiyi yakalamış

ABD’de üniversitede silahlı saldırı: FBI saldırgan diye yanlış kişiyi yakalamış

December 15, 2025
5.1k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.