Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Virüs hesapta yoktu: Erdoğan’ın despotizm kurgusu sallantıda

by aktifhabercom
March 30, 2020
Virüs hesapta yoktu: Erdoğan’ın despotizm kurgusu sallantıda
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Batı liderlerini fabrikasyon kriz üretimi alanına çekip pazarlıkla meşruiyet ve nüfuz alanını genişletmek olan Erdoğan, şimdi, büyük kumara dayalı oyunuyla hedefi arasına bu baş belası virüsün girmesinin kafa karışıklığını yaşıyor.”

Ahval’in Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar’ın analizi şöyle;

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm ‘karşı cereyan’lara rağmen inat ve itinayla geliştirdiği iktidar inşaatına beklenmedik bir yerden sızdı Kovid-19 virüsü. Hesapta yoktu. Çin ufuklarında belirdiğinde de fazla ciddiye alınmadı ‘şahsı’ ve ekibi tarafından.


Din, dogma, cihad tutkusu ve Batı aleyhtarı fanatizmle mayalanmış formasyonları bu idrake mani teşkil etmekte yeter ve artar durumdaydı. Korona dalgasının ilk kıpırdanışlarını ”bu da geçer”, ”en fazla teğet dokunur”, ”Allah kerim” mırıldanmalarıyla, iç sesleriyle karşılamış olmalılar. Dışarıya pek belli etmediler ama bu halet-i ruhiye yeni devlet erkanını pek bir hazırlıksız yakaladı.

Soru, birdenbire, hiç çalışmadıkları yerden gelmişti.

Üstelik, alamet-i farikası Erdoğan olan ‘Karıştır, çalkala, korku serp ve tehdit et, iç tribünlere yalan yağdır’ projesinin tam ortasında. İdlib karmaşasının tam ortasında, evet, gemi sağa sola çarparak yol alıyordu, evet, Kremlin’de odada bekletme, Putin ne derse mecburen kafa sallama da olsa, Suriye kuzey şeridine girmiş olan TSK varlığının daha uzun süre kalması – yani oyalama ve geciktirme – oyununun ucu açık kalmıştı.

”Buna da şükür”dü.

Mesele, akla gelen gelmeyen ebelek ve gübelekle oyunu Trump ABD seçimlerini kazanana kadar sürdürmek, bu arada NATO ile laf kalabalığından ibaret bir diyaloğu açık tutmak ve en önemlisi, dişe dokunur ‘düşman’ ilan edilen Yunanistan’ın sınırına zavallı, çoğu Suriyeli de olmayan mültecileri yığıp, bunun üzerinden AB’ye ahlaksızca şantaj yaparken, mültecilere alerjik tabanı nedeniyle muhalefeti de felç etmek, öte yandan AB’den denetimi mümkün olmayacak şekilde, yüksek miktarda para kopartıp, batık ekonominin çarkını bir müddet daha döndürmekti.

Virüs beklenmedik bir anda, tam da bu gerginlik-savaş oyunu derinleştirilirken beklenmedik bir yerden vurdu Saray’ı.

İlkokul çocukları bile bildiğine göre, artık herkes anlamış olmalı: Erdoğan kendi üretimi olan krizleri sever, çünkü sadece onları önceden planlamış, yönetim süreçlerini de iyi-kötü planlamıştır. Beklenmedik krizler karşısında dağılır.

Bunun küçük çaplı örneğine 7 Haziran 2015 seçimlerinde tanık olmuştuk, hatırlayın. 31 Mart seçimleri sonrasında da öyle olmuştu. Ama onları bile kendi yönüne çevirip, CHP’nin darmadağınıklığından ve medyanın boyunduruk altına alınmışlığından da istifade ederek alt etmesini bildi.

Ama bu kez durum farklı mı?

Galiba öyle.

Bu kez, dünyadaki dinci fanatiklerin hiç çalışmadığı bir yerden geldi küresel sille. Türkiye’nin beton kafa İslamcıları, Kuzey ve Güney Amerika’nın beton kafa Evangelistleri, Doğu Avrupa ve Kıbrıs’ın beton kafa Ortodoks dini önderleri, İsrail’in Hasidik ve öteki fanatikleri bu ”Allah’ın sopası” karşısında biçare kaldılar, ne yapacaklarını bilemediler, hâlâ da aynı durumdalar.

Erdoğan, Bolsonaro ve ideolojik akrabalarını aynı kapta buluşturan şey, salgına tepkilerinin, onlara şüpheyle bakan kitleler tarafından sesli bir hiyeroglif gibi, karnından konuşma gibi algılanıyor olması.

Dur durak bilmeyen; dil, din, cins, ırk, sınıf, cinsiyet, yaş, unvan, sınır tanımayan Kovid-19, denilebilir ki, otoriterleşmeyi totaliter bir güzergâhta noktalamayı hedefleyen bu laf ebesi, bağırgan, cahil lider tipini ters köşeye yatırmakta.

Hiçbiri bu ‘görünmeyen düşman’la, o bilinen taktik ve söylemleriyle nasıl baş edeceğini bilmiyor.

Erdoğan bunların başında geliyor. Dünya algısı, Batı ve Judeo-Hristiyan alemiyle ağır çekim bir cihad alanını genişletmek, safdil Batı liderlerini fabrikasyon kriz üretimi alanına çekip pazarlıkla meşruiyet ve nüfuz alanını genişletmek olan Erdoğan, şimdi, büyük kumara dayalı oyunuyla hedefi arasına bu baş belası virüsün girmesinin kafa karışıklığını yaşıyor.

Uzun süre sessiz kalmasının başka bir izahı olmadığı söylenebilir. Bu sessizlik, yönetme aczi yaşadığı bu hakiki krizin sorumluluğunu almayıp, onu alt kademede istediği zaman harcayabileceği yetkililere dağıtma refleksini açıklıyor. Nitekim olan da bu.

Virüse karşı kısmen aklı başında olan sağlık bürokratlarının ve Bakan Koca’nın çizgisine – ikna olmamakla birlikte – şimdilik olur verdiği, kendisini hesap kitapçı bir bekleyişe çektiği anlaşılıyor.

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Hz. Peygamber’in ardından: İrade, meşruiyet ve model arayışı

Hz. Peygamber’in ardından: İrade, meşruiyet ve model arayışı

October 6, 2025
5.1k
Model ülke, nasıl meşruiyet dilenir hale geldi?

Model ülke, nasıl meşruiyet dilenir hale geldi?

October 6, 2025
5.1k

Kafa karışıklığının diğer boyutu, milletin Türk, Kürt ve küçük azınlıklar olarak bir bütünlük ve eşitlik içinde ele alınmasını gerektiren sağlık önlemlerine ağırlık vermek, hayatında ilk kez de olsa somut verileri gün gün milletle paylaşmak yerine, önceliği ‘ekonomi çarkını döndürmek’ boyutuna vermesi.

Ekonomiyi bir türlü toparlayamayan, bırakın onu, ipin ucunu her geçen gün biraz daha kaçıran Cumhurbaşkanı, yüzde 35 dolayında gezinen desteğinin ancak bu tercihle ayakta kalacağını düşünüyor. Tabii ki yanılıyor.

Şu ana kadarki gözlem ve (İran gibi) bulgular gösteriyor ki, koronavirüs salgınından en zararlı çıkacak, hatta bu sorunu müzminleşecek olan ülkeler, ekonomideki çöküntüsü ile sağlık sektöründeki derin zaafları, yetersizlik ve eksiklikleri birlikte sergileyenler. Yani, Pakistan, Hindistan, Filipinler ve onlardan da önde olarak, Türkiye. Erdoğan ve ekibi, ve ona yanlış yön gösteren müptela iş alemi ne derse desin, bu çıplak bir gerçek. Vicdanlı, bilgili ve cesur tüm Türk doktorlar bunu günlerdir söylüyorlar.

Öte yandan, şunu da görmek mümkün: Kovid-19 salgını, halkının yarısını ezmekle kalmayıp, son bir-iki yıldır kendisine destek veren AKP tabanının üçte birinden fazlasını da kendisinden soğutan Erdoğan için bir fırsattı.

Ama bildiğimiz Erdoğan elbette ki aklı selime, sağduyuya çark edemeyecek kadar ‘denize açılmış’ durumda, dolayısıyla en önemli soru, bundan sonra, bu ayaklarına dolanan korona olgusu nedeniyle neyi nasıl yapacağı.

Erdoğan ve ekibinin bu hesap dışı belanın kendilerini iktidardan alaşağı edebilecek kudrette, pis bir musibet olduğunu omuriliğinde hissetmemesi imkânsız. Ama, eldeki medya ve yargı gücü ne kadar bağımlı olursa olsun, açgözlü iş camiası arkasından ne kadar iteklerse iteklesin, virüsün vatandaşlar arasında üretmesi mukadder görünen tahribat, Allah ve Diyanet yardımıyla, dua ve ibadetle halledilecek türden değil. Virüsün ülkeye giriş atardamarının Umreciler olması da bunu yeterince gösteriyor. Virüs ne cami duvarı tanıyacak ne de salavatla ikna olup ülke sınırları dışına çıkacak.

Bu durum bir kilitlenmeyi işaret ediyor olabilir. Bilimin gücüne şu veya bu şekilde inanan, bilime güvenen kitlelerin güvenini hamaset ve kör inanç söylemiyle kazanamayacağını biliyor Erdoğan; çünkü bu kapıları çoktan kapadı. Kapamış olması, Kovid-19’un, bilinen siyasi tablonun iktidar-muhalefet kördöğüşü kriterlerini fersah fersah aşan, parası da tükenen, yeni finans kaynağı bulamayacağı da anlaşılan Türkiye’nin pek de alışık olmadığı yepyeni, ‘spontane’ bir dinamiğin gücünü daha çok artırıyor, adeta katlıyor.

Erdoğan kontrolüne girmeyi reddedecek bu korona olgusunun ‘şahsına’ yönelttiği yeni tehdit karşısında bilinen tavrını sürdürmek zorunda: İslamcılık ve ‘inancın gücü’ çerçevesinde kalıp, aynı gür sesli hamasi söylemi tekrarlayarak, kendisine destek vermekte ısrarlı veya çaresiz görünen yüzde 30-35’lik kalabalığı ‘tehditkâr dış gerçeklik’ önünde kalın bir duvar gibi örmek. Sansür ve yalan devam edecek, şeffaflık olmayacak.

Ama bundan sonra işi daha zor. En tecrübeli bilim adamlarının ve rasyonel ekonomi uzmanlarının bile kestiremediği bir geleceği Erdoğan nereden bilsin?

Onun kaderini sadece içgüdüsel refleksleri belirleyecek bundan sonra.

Kaynak: Ahval

ShareTweet
Previous Post

TIR şoförü Yılmaz: Yoksulların isyanını dile getirdim

Next Post

Avrupa Parlamentosu’ndan Türkiye’ye çağrı: Siyasi tutukluları serbest bırakın

İLGİLİHABERLER

Hz. Peygamber’in ardından: İrade, meşruiyet ve model arayışı
ANALİZ

Hz. Peygamber’in ardından: İrade, meşruiyet ve model arayışı

October 6, 2025
5.1k
Model ülke, nasıl meşruiyet dilenir hale geldi?
ANALİZ

Model ülke, nasıl meşruiyet dilenir hale geldi?

October 6, 2025
5.1k
Hizmet kahramanlarının üstlendiği tarihi misyon
ANALİZ

Hizmet kahramanlarının üstlendiği tarihi misyon

September 29, 2025
5.1k
Yavuz Bülent Bâkiler: Dilin namusunu koruyan bilge
ANALİZ

Yavuz Bülent Bâkiler: Dilin namusunu koruyan bilge

September 29, 2025
5.1k
Trump’tan istediği meşruiyet Erdoğan’a koltuk garantisi sağlar mı?
ANALİZ

Trump’tan istediği meşruiyet Erdoğan’a koltuk garantisi sağlar mı?

September 27, 2025
5.1k
Himmet ve zimmet dengesi
ANALİZ

Himmet ve zimmet dengesi

September 27, 2025
5.1k
Daha Fazla Haber
Bıçaklanan Alman belediye başkanı: Fail kızım

Bıçaklanan Alman belediye başkanı: Fail kızım

October 9, 2025
5.1k
İsrail: Nobel Barış Ödülü’nü Trump’a verin

İsrail: Nobel Barış Ödülü’nü Trump’a verin

October 9, 2025
5k
Tuzla’da gemi devrildi: Bir işçi hayatını kaybetti

Tuzla’da gemi devrildi: Bir işçi hayatını kaybetti

October 9, 2025
5k
Gazeteci Abdurrahman Gök hakkında yeni iddianame

Gazeteci Abdurrahman Gök hakkında yeni iddianame

October 9, 2025
5k
CHP seçmeni: Gürsel Tekin kayyımdır

CHP seçmeni: Gürsel Tekin kayyımdır

October 9, 2025
5k
Sayıştay’da boş bulunan 5 üyelik için 10 aday belirlendi

Sayıştay’da boş bulunan 5 üyelik için 10 aday belirlendi

October 9, 2025
5k
Amedspor’a üç dönem transfer yasağı

Amedspor’a üç dönem transfer yasağı

October 9, 2025
5k
Almanya’da Vatandaşlık Parası tarihe karışıyor

Almanya’da Vatandaşlık Parası tarihe karışıyor

October 9, 2025
5.1k
Meyve diyeti fenomenin sonu oldu

Meyve diyeti fenomenin sonu oldu

October 9, 2025
5.1k
Hanımların gözde markasıydı: Ünlü tencere firması iflas etti

Hanımların gözde markasıydı: Ünlü tencere firması iflas etti

October 9, 2025
5.1k
Macar yazar Laszlo Krasznahorkai 2025 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı

Macar yazar Laszlo Krasznahorkai 2025 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandı

October 9, 2025
5.1k
Fenerbahçe yönetiminden karar: En-Nesyri gemileri yaktı

Fenerbahçe yönetiminden karar: En-Nesyri gemileri yaktı

October 9, 2025
5.1k
Serdar Öktem cinayetinde yeni detaylar: Tetiği çekemeden vurulmuş

Serdar Öktem cinayetinde yeni detaylar: Tetiği çekemeden vurulmuş

October 9, 2025
5.1k
Kaçak maç yayını izleyenler böyle tespit edildi: Evlerine mektup geldi

Kaçak maç yayını izleyenler böyle tespit edildi: Evlerine mektup geldi

October 9, 2025
5.1k
Fenerbahçe’de Jhon Duran için tarih belli oldu: Devre arası sürpriz ihtimal

Fenerbahçe’de Jhon Duran için tarih belli oldu: Devre arası sürpriz ihtimal

October 9, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.