Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Soykırım suçuna bırakılan bir kanıt daha

by aktifhabercom
April 8, 2020
Soykırım suçuna bırakılan bir kanıt daha
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Özellikle 15 Temmuz sonrası Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik kitlesel tutuklama ve yargılamalar basta olmak üzere, gerçekleştirilen sistematik hak ihlalleri soykırım ve insanlığa karşı suç halini almış bulunmaktadır.

Tr724 yazarlarından AZİZ KAMİL CAN’ın analizi şöyle; Bu konuda güç sarhoşluğuna tutulmuş olan iktidar, arkasında sayısız kanıt bırakmış ve pervasızca girecekleri çukura zemin oluşturmak üzere iz bırakmaya devam etmektedirler. Bunun son örneği bugünlerde gündemde olan infaz indirim yasasındaki ayrımcı düzenlemedir. 

Temel hak sözleşmelerine, anayasa ve yasalara açıkça aykırı hazırlanan taslakta, kin ve garaz ile ırkçılığın karartmış olduğu vicdansızlıklar altında, sadece inanç ve düşüncelerini yaşamak isteyen on binlerce kişinin kapsam dışında tutuluyor olması, hükümetin açıkça belli grupları yok etmeyi hedeflediğini bir kez daha ortaya koymuştur.

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Pozitivizme tepki ve Batı’da Tarihselciliğin doğuşu (2)

Pozitivizme tepki ve Batı’da Tarihselciliğin doğuşu (2)

October 18, 2025
5k
Tarihselciliğin kökleri: Herodotos’tan günümüze bir yolculuk (1)

Tarihselciliğin kökleri: Herodotos’tan günümüze bir yolculuk (1)

October 14, 2025
5k

Başta Hizmet Hareketi mensupları olmak üzere şiddete bulaşmamış ve temel haklarını kullandığı için hukuka aykırı delillerle suçlanan tüm siyasi tutuklu ve hükümlüleri dışta tutan, ayrımcılık içeren bu infaz paketinin yasalaşmasıyla birlikte, işlemeye devam ettikleri soykırım suçuna bir eylem daha katmış olacaklardır.

Öte yandan tarihi benzer zulümlere bakıldığında iktidar ve bağlı milletvekillerinden olumlu bir adım beklemek de, tarihin okunmaması veya tarihten ders alınmaması anlamına gelmektedir. Vicdanlar öyle sönmüş, kalpler öyle kararmış, hak ihlalleri öyle zirve yapmış ki, Allah’ın özel bir lütfu üzerlerinde olmasa, aslında esir edilen insanlara böyle bir iyilik indiriminin bile nasip olabileceğini değindiğim tarihi hadiseler nedeniyle düşünemiyorum. Düşünemiyorum çünkü, nehirlerde ve denizlerde boğulan bebeklerin ahı var yakalarında. 

Bu ah hem ebedi kalacaklarını düşündükleri bu dünyada hem de Kur’an beyanı ile ahirette yakalarını bırakmayacaktır, pişman olacaklardır, onlar bu kez ah edeceklerdir ama ah ve keşkeleri kendilerine bir fayda sağlamayacaktır.

Genel soykırım eylemleri yanında, bugünlerde ciddi bir tehdit oluşturan bulaşıcı virüs salgını karşısındaki yaşam hakkı ihlalleri de er ya da geç karşılarına çıkacaktır. 

Medyanın tekelleştiği, bilginin saklandığı, ziyaretçi yasağının konulduğu muhaberat devletin cezaevlerinde şimdilik gerçekten neler oluyor, mahpusların son sağlık durumu nasıldır, virüs tehlikesinin boyutu hangi seviyede sorularına maalesef cevap bulamıyoruz.

Ama bildiğimiz bir hukuk var ve bir gün bu hukuk ve gerçek adalet ve mahkemeler hem bu dünyada hem de ahirette karşılarına çıkacaktır. O gün hem terörist olduğu iddia edilenler hem de kendileri yüz yüze getirilecek ve kimin hak ve hukuku ihlal edip anarşist olduğu net bir biçimde anlaşılacaktır. Ahiret kısmını vakit gelince hepimiz şüphesiz göreceğiz ama günümüz hukuk sisteminde eylemlerinin karşılığı olan soykırım suçunu bir tarafta tutarak mevcut hayat riski oluşturan virüs tehlikesinin ceza hukukumuz karşısında ne anlam ifade ettiğini birkaç cümle ile açıklamakta yarar görüyorum.

Ceza hukukunda bazı suç tiplerinin cezalandırılması için “tehlike” unsurunun gerçekleşmesi yeterlidir. AİHM ve mevzuatımıza göre tehlike için aranan şartlar tehlikenin “açık ve yakın” olmasıdır.

Bulaşıcı virüs bütün dünyayı rehin almış halde. Bu tehdit nedeniyle toplu bir arada bulunmalar, toplu ibadetler, 1.5 metreden fazla yaklaşmalar yasaklandı. ABD’de buna uymayıp Kilisede ayin düzenleyen bir papaz tutuklandı. Birçok ülke mahpusları serbest bıraktı vs.

Peki bu “açık ve yakın” tehlikeye rağmen 3-5 kişilik yere 15-20 kişinin sığdırıldığı, hijyenin olmadığı, yeterli tedavi imkanının sağlanılmadığı, zamanında hastaneye ulaştırma imkanın tanınmadığı, adli kontrol, kelepçe takarak evde tutma, tahliye, af etme gibi var olan birçok yasal düzenleme yetkisinin kullanılmadığı cezaevlerinde neden tedbirler alınmıyor. 

Devlet, cezaevlerinde kontrolü ve himayesi altında olan hükümlü ve tutukluların can güvenliğini sağlamak üzere her turlu tedbiri alma pozitif yükümlülüğü altındadır Bu, Anayasa ve AİHS gibi temel hak sözleşmelerinde net olarak ortaya konulmuştur. Buna rağmen imkan varken bunlar yapılmıyorsa, bu açıkça görevi kötüye kullanmadır ve şayet bir hastalık ve ölüm gerçekleşirse bu olası kast veya bilinçli taksirle ölüme neden olmak demektir.

“Kast” başlıklı Türk Ceza Kanunun 21/2. maddesine göre “Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur…” hükmüne; 

“Taksir” başlıklı TCK’nın 22. maddesinde- “(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.

(3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer tüm hukuksuzlukları bir yana sadece cezaevlerindeki takındıkları kasıtlı veya bilinçli taksir davranışları nedeniyle herkes sıralı olarak sorumlu olacaktır. Örneğin kişi oluşan yaşam riski nedeniyle tahliye talebinde bulunur ve hakim tahliye etmezse ve açık tehlikeye rağmen kişi ölürse;

Virüsten dolayı değişik yasal düzenlemeler ile ek tedbir alma imkanı olduğu halde özen görevi yerine getirmeyen hükümet; tehlikeye rağmen karar vermeyen hakim, tahliye istemeyen savcı; hijyen, erken tanı ve tedavi vs imkanları zamanında karşılamayan cezaevi idaresi sorumlu olacaktır.

Bu yasa AKP hükümetinin cezaevinde bulunan Hizmet mensuplarına yönelik sistematik öldürme ve kötü muamelede bulunma kast ve iradesini ortaya koymuştur. Bu ihlallerde sorumluluğu olan tüm kamu görevlileri hukukun yeniden işleyeceği yakın bir dönemde eylemlerinin karşılığını elbette göreceklerdir.

Bu nedenle ileride buna sebep olan milletvekilleri, iktidar, yargı mensupları ve cezaevi idaresinin, sorumlulukları bağlamında, iki cihanda hesap vereceklerinden hiç kimsenin şüphesi olmasın. 

Kur’an’da (Hud 18): “Yalan sözlerle Allah’a iftira edenden kim daha zalimdir? Onlar (kıyamet gününde) rablerinin huzuruna çıkarılacaklar, şahitler de ‘İşte bunlar rablerine iftira edenlerdir’ diyecekler. Bilin ki, Allah’ın lâneti zalimlerin üzerine olacaktır!”

(19): “O zalimler, Allah yolundan alıkoyan ve onu eğri göstermeye çalışanlardır; âhireti inkâr edenler de işte bunlardır.” 

Yalan söylediniz, iftira attınız, Allah yolundan alıkoydunuz, cezaevinde Kur’an bile vermediniz, dini kitapları yasakladınız, oruç tutmalarına ve namaz kılmalarına hakaret ettiniz, iftar için yemek vermediniz, dünya güzellikleri için ahiretteki sorguyu unuttunuz, Allah ve dinini kullandınız, haram kılınan rüşvet ve yolsuzlukları sahte fetvalarınız ile eğri gösterdiniz, halen nefes alıyorken içten tövbe etmezseniz bilin ki artık Allah’ın laneti üzerinizedir.

Kaynak: Tr724

ShareTweet
Previous Post

‘Rüşvet alan çıkacak, haberini yapan gazeteci içeride yatacak’

Next Post

Fırat’ın kıyısında iki çocuk fakirlikten öldü

İLGİLİHABERLER

Pozitivizme tepki ve Batı’da Tarihselciliğin doğuşu (2)
ANALİZ

Pozitivizme tepki ve Batı’da Tarihselciliğin doğuşu (2)

October 18, 2025
5k
Tarihselciliğin kökleri: Herodotos’tan günümüze bir yolculuk (1)
ANALİZ

Tarihselciliğin kökleri: Herodotos’tan günümüze bir yolculuk (1)

October 14, 2025
5k
Dünyada sulh ve huzurun temini gönüllüleri bekliyor
ANALİZ

Dünyada sulh ve huzurun temini gönüllüleri bekliyor

October 13, 2025
5k
Hz. Peygamber’in ardından: İrade, meşruiyet ve model arayışı
ANALİZ

Hz. Peygamber’in ardından: İrade, meşruiyet ve model arayışı

October 6, 2025
5.1k
Model ülke, nasıl meşruiyet dilenir hale geldi?
ANALİZ

Model ülke, nasıl meşruiyet dilenir hale geldi?

October 6, 2025
5.1k
Hizmet kahramanlarının üstlendiği tarihi misyon
ANALİZ

Hizmet kahramanlarının üstlendiği tarihi misyon

September 29, 2025
5.1k
Daha Fazla Haber
Philips yöneticisi İsrail adına Gazze ve Lübnan’da savaşmış

Philips yöneticisi İsrail adına Gazze ve Lübnan’da savaşmış

October 18, 2025
5.1k
Aziz Yıldırım, Ali Koç’un yanağından makas aldı

Aziz Yıldırım, Ali Koç’un yanağından makas aldı

October 18, 2025
5.1k
YSK kararını açıkladı: CHP İstanbul İl Kongresi yapılacak

YSK kararını açıkladı: CHP İstanbul İl Kongresi yapılacak

October 18, 2025
5k
Ukrayna’ya Tomahawk verilmesine  onay çıkmadı

Ukrayna’ya Tomahawk verilmesine onay çıkmadı

October 18, 2025
5k
Milli okçu Emircan Haney, altın madalya kazandı

Milli okçu Emircan Haney, altın madalya kazandı

October 18, 2025
5k
AKP’li Zehra Taşkesenlioğlu’nun dudak uçuklatan mal varlığı

AKP’li Zehra Taşkesenlioğlu’nun dudak uçuklatan mal varlığı

October 18, 2025
5.1k
Depremzedelere borçlandırma işlemleri başlıyor

Depremzedelere borçlandırma işlemleri başlıyor

October 18, 2025
5k
Prens Andrew kraliyet unvanlarını bıraktığını açıkladı

Prens Andrew kraliyet unvanlarını bıraktığını açıkladı

October 17, 2025
5.1k
The Independent: İnsanlar artık Nusret’in bifteğini istemiyor

The Independent: İnsanlar artık Nusret’in bifteğini istemiyor

October 17, 2025
5.2k
Aydın’da öğrenciler yemeklerini sokakta yemek zorunda kalıyor

Aydın’da öğrenciler yemeklerini sokakta yemek zorunda kalıyor

October 17, 2025
5k
Mango’nun kurucusunun ölümü: Oğlu cinayet şüphelisi

Mango’nun kurucusunun ölümü: Oğlu cinayet şüphelisi

October 17, 2025
5.1k
“Filistinli cenazelerinde organ eksikleri var”

“Filistinli cenazelerinde organ eksikleri var”

October 17, 2025
5.1k
Çeyrek altın 10 bin liranın üzerinde

Çeyrek altın 10 bin liranın üzerinde

October 17, 2025
5k
Mal varlığı tartışılmıştı: Sırrı Süreyya Önder’in kızına bıraktığı miras belli oldu

Mal varlığı tartışılmıştı: Sırrı Süreyya Önder’in kızına bıraktığı miras belli oldu

October 17, 2025
5.3k
Fatih Ürek’in kalbini kullandığı iğneler mi zayıflattı?

Fatih Ürek’in kalbini kullandığı iğneler mi zayıflattı?

October 17, 2025
5.2k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.