“Mart ayında Türkiye alev alev olacak”
Erdoğan/Ergenekon Koalisyonu Çatırdarken…
Bence Perinçek’in ‘Mart ayında Türkiye alev alev olacak’ sözünü ciddiye almak lazım.
Perinçek bu sözü Ulusal TV’de, program konuklarından İsmet Özçelik’in AK Parti’yi kast ederek “zamanın aleyhe işlediği konusunda tespitleri var. Ondan sonra meclise indirip meclisten de on beş günde çıkarırız diye düşünüyorlar, Mart ayında da referanduma gitmek gibi bir düşünceleri var” demesi üzerine söylemişti.
Mart ayında Türkiye’nin alev alev yanacağından oldukça emin Sayın Perinçek.
Bu sözün AKP’ye daha doğrusu Erdoğan’a yönelik net bir tehdit olduğu gayet açık.
17/25 Aralık 2013’ten sonra kurulan AKP, Ergenekon koalisyonunun ciddi anlanma çatırdadığını burada belirtmek isterim.
Bir süreden beri koalisyonun iki kanadı arasında ciddi kavga var.
İki tarafın medyadaki uzantıları kıran kırana birbirlerine girmiş durumda.
Koalisyon kurulduğundan beri Ergenekon Terör Örgütünü ağzına almayan yandaş kalemler bile Ergenekon demeye başladılar.
‘Birbirimizin pisliklerini örtelim’ mantığı üzerinden yürüyen bu koalisyon, bu çıkar ilişkisi peki şimdi neden çatırdadı sorusuna gelince.
Bu sorunun cevabı Perinçek’in “Cumhurbaşkanlığı sisteminin milletin yetkilerine göz diken ve mafyanın Türkiye’de hâkimiyetini getirecek bir sistem olarak görüyoruz” demesinde gizli.
Ergenekon kanadı bütün yetkileri elinde tutan bir Erdoğan görmek istemiyor. Çünkü böyle bir durumda koalisyondaki güçler dengelerinin bozulma ihtimali söz konusu.
Erdoğan’a asla güvenmiyorlar, ‘artık güç bende’ demesiyle birlikte kendilerini satabileceğini düşünüyorlar.
Şunu çok iyi biliyorlar ortakları bugüne kadar beraber yürüdüğü herkesi sattı. Pekala kendilerini de satabilir.
Referanduma kadar ellerindeki bütün imkanları devreye sokup ülkeyi kaosa sürükleme ihtimalleri var.
Dedikleri gibi ülkeyi alev alev yakabilirler. Suikastlar yapabilirler. Ülkeyi kaosa götürebilirler.
Bütün bunları yapabilecek güce de sahipler. İstihbarat, güvenlik bürokrasisinde hiç bu kadar güçlü olmamışlardı.
Binali Yıldırım’ın Raina saldırısından hemen sonra muhalefet liderlerini arayıp suikast ihtimalinden bahsetmesini ve zırhlı araç teklif etmesini yabana atmayın.
Ülkeyi kaosa götürmek için bu tür cinayetler işleyebilirler.
Bir de bunu Hizmet Hareketi’ne yıkarak bir taşla iki kuş vurmak isteyebilirler.
Benden söylemesi.
Aman dikkat…
“Mart ayında Türkiye alev alev olacak”
Erdoğan/Ergenekon Koalisyonu Çatırdarken…
Bence Perinçek’in ‘Mart ayında Türkiye alev alev olacak’ sözünü ciddiye almak lazım.
Perinçek bu sözü Ulusal TV’de, program konuklarından İsmet Özçelik’in AK Parti’yi kast ederek “zamanın aleyhe işlediği konusunda tespitleri var. Ondan sonra meclise indirip meclisten de on beş günde çıkarırız diye düşünüyorlar, Mart ayında da referanduma gitmek gibi bir düşünceleri var” demesi üzerine söylemişti.
Mart ayında Türkiye’nin alev alev yanacağından oldukça emin Sayın Perinçek.
Bu sözün AKP’ye daha doğrusu Erdoğan’a yönelik net bir tehdit olduğu gayet açık.
17/25 Aralık 2013’ten sonra kurulan AKP, Ergenekon koalisyonunun ciddi anlanma çatırdadığını burada belirtmek isterim.
Bir süreden beri koalisyonun iki kanadı arasında ciddi kavga var.
İki tarafın medyadaki uzantıları kıran kırana birbirlerine girmiş durumda.
Koalisyon kurulduğundan beri Ergenekon Terör Örgütünü ağzına almayan yandaş kalemler bile Ergenekon demeye başladılar.
‘Birbirimizin pisliklerini örtelim’ mantığı üzerinden yürüyen bu koalisyon, bu çıkar ilişkisi peki şimdi neden çatırdadı sorusuna gelince.
Bu sorunun cevabı Perinçek’in “Cumhurbaşkanlığı sisteminin milletin yetkilerine göz diken ve mafyanın Türkiye’de hâkimiyetini getirecek bir sistem olarak görüyoruz” demesinde gizli.
Ergenekon kanadı bütün yetkileri elinde tutan bir Erdoğan görmek istemiyor. Çünkü böyle bir durumda koalisyondaki güçler dengelerinin bozulma ihtimali söz konusu.
Erdoğan’a asla güvenmiyorlar, ‘artık güç bende’ demesiyle birlikte kendilerini satabileceğini düşünüyorlar.
Şunu çok iyi biliyorlar ortakları bugüne kadar beraber yürüdüğü herkesi sattı. Pekala kendilerini de satabilir.
Referanduma kadar ellerindeki bütün imkanları devreye sokup ülkeyi kaosa sürükleme ihtimalleri var.
Dedikleri gibi ülkeyi alev alev yakabilirler. Suikastlar yapabilirler. Ülkeyi kaosa götürebilirler.
Bütün bunları yapabilecek güce de sahipler. İstihbarat, güvenlik bürokrasisinde hiç bu kadar güçlü olmamışlardı.
Binali Yıldırım’ın Raina saldırısından hemen sonra muhalefet liderlerini arayıp suikast ihtimalinden bahsetmesini ve zırhlı araç teklif etmesini yabana atmayın.
Ülkeyi kaosa götürmek için bu tür cinayetler işleyebilirler.
Bir de bunu Hizmet Hareketi’ne yıkarak bir taşla iki kuş vurmak isteyebilirler.
Benden söylemesi.
Aman dikkat…
“Mart ayında Türkiye alev alev olacak”
Erdoğan/Ergenekon Koalisyonu Çatırdarken…
Bence Perinçek’in ‘Mart ayında Türkiye alev alev olacak’ sözünü ciddiye almak lazım.
Perinçek bu sözü Ulusal TV’de, program konuklarından İsmet Özçelik’in AK Parti’yi kast ederek “zamanın aleyhe işlediği konusunda tespitleri var. Ondan sonra meclise indirip meclisten de on beş günde çıkarırız diye düşünüyorlar, Mart ayında da referanduma gitmek gibi bir düşünceleri var” demesi üzerine söylemişti.
Mart ayında Türkiye’nin alev alev yanacağından oldukça emin Sayın Perinçek.
Bu sözün AKP’ye daha doğrusu Erdoğan’a yönelik net bir tehdit olduğu gayet açık.
17/25 Aralık 2013’ten sonra kurulan AKP, Ergenekon koalisyonunun ciddi anlanma çatırdadığını burada belirtmek isterim.
Bir süreden beri koalisyonun iki kanadı arasında ciddi kavga var.
İki tarafın medyadaki uzantıları kıran kırana birbirlerine girmiş durumda.
Koalisyon kurulduğundan beri Ergenekon Terör Örgütünü ağzına almayan yandaş kalemler bile Ergenekon demeye başladılar.
‘Birbirimizin pisliklerini örtelim’ mantığı üzerinden yürüyen bu koalisyon, bu çıkar ilişkisi peki şimdi neden çatırdadı sorusuna gelince.
Bu sorunun cevabı Perinçek’in “Cumhurbaşkanlığı sisteminin milletin yetkilerine göz diken ve mafyanın Türkiye’de hâkimiyetini getirecek bir sistem olarak görüyoruz” demesinde gizli.
Ergenekon kanadı bütün yetkileri elinde tutan bir Erdoğan görmek istemiyor. Çünkü böyle bir durumda koalisyondaki güçler dengelerinin bozulma ihtimali söz konusu.
Erdoğan’a asla güvenmiyorlar, ‘artık güç bende’ demesiyle birlikte kendilerini satabileceğini düşünüyorlar.
Şunu çok iyi biliyorlar ortakları bugüne kadar beraber yürüdüğü herkesi sattı. Pekala kendilerini de satabilir.
Referanduma kadar ellerindeki bütün imkanları devreye sokup ülkeyi kaosa sürükleme ihtimalleri var.
Dedikleri gibi ülkeyi alev alev yakabilirler. Suikastlar yapabilirler. Ülkeyi kaosa götürebilirler.
Bütün bunları yapabilecek güce de sahipler. İstihbarat, güvenlik bürokrasisinde hiç bu kadar güçlü olmamışlardı.
Binali Yıldırım’ın Raina saldırısından hemen sonra muhalefet liderlerini arayıp suikast ihtimalinden bahsetmesini ve zırhlı araç teklif etmesini yabana atmayın.
Ülkeyi kaosa götürmek için bu tür cinayetler işleyebilirler.
Bir de bunu Hizmet Hareketi’ne yıkarak bir taşla iki kuş vurmak isteyebilirler.
Benden söylemesi.
Aman dikkat…
“Mart ayında Türkiye alev alev olacak”
Erdoğan/Ergenekon Koalisyonu Çatırdarken…
Bence Perinçek’in ‘Mart ayında Türkiye alev alev olacak’ sözünü ciddiye almak lazım.
Perinçek bu sözü Ulusal TV’de, program konuklarından İsmet Özçelik’in AK Parti’yi kast ederek “zamanın aleyhe işlediği konusunda tespitleri var. Ondan sonra meclise indirip meclisten de on beş günde çıkarırız diye düşünüyorlar, Mart ayında da referanduma gitmek gibi bir düşünceleri var” demesi üzerine söylemişti.
Mart ayında Türkiye’nin alev alev yanacağından oldukça emin Sayın Perinçek.
Bu sözün AKP’ye daha doğrusu Erdoğan’a yönelik net bir tehdit olduğu gayet açık.
17/25 Aralık 2013’ten sonra kurulan AKP, Ergenekon koalisyonunun ciddi anlanma çatırdadığını burada belirtmek isterim.
Bir süreden beri koalisyonun iki kanadı arasında ciddi kavga var.
İki tarafın medyadaki uzantıları kıran kırana birbirlerine girmiş durumda.
Koalisyon kurulduğundan beri Ergenekon Terör Örgütünü ağzına almayan yandaş kalemler bile Ergenekon demeye başladılar.
‘Birbirimizin pisliklerini örtelim’ mantığı üzerinden yürüyen bu koalisyon, bu çıkar ilişkisi peki şimdi neden çatırdadı sorusuna gelince.
Bu sorunun cevabı Perinçek’in “Cumhurbaşkanlığı sisteminin milletin yetkilerine göz diken ve mafyanın Türkiye’de hâkimiyetini getirecek bir sistem olarak görüyoruz” demesinde gizli.
Ergenekon kanadı bütün yetkileri elinde tutan bir Erdoğan görmek istemiyor. Çünkü böyle bir durumda koalisyondaki güçler dengelerinin bozulma ihtimali söz konusu.
Erdoğan’a asla güvenmiyorlar, ‘artık güç bende’ demesiyle birlikte kendilerini satabileceğini düşünüyorlar.
Şunu çok iyi biliyorlar ortakları bugüne kadar beraber yürüdüğü herkesi sattı. Pekala kendilerini de satabilir.
Referanduma kadar ellerindeki bütün imkanları devreye sokup ülkeyi kaosa sürükleme ihtimalleri var.
Dedikleri gibi ülkeyi alev alev yakabilirler. Suikastlar yapabilirler. Ülkeyi kaosa götürebilirler.
Bütün bunları yapabilecek güce de sahipler. İstihbarat, güvenlik bürokrasisinde hiç bu kadar güçlü olmamışlardı.
Binali Yıldırım’ın Raina saldırısından hemen sonra muhalefet liderlerini arayıp suikast ihtimalinden bahsetmesini ve zırhlı araç teklif etmesini yabana atmayın.
Ülkeyi kaosa götürmek için bu tür cinayetler işleyebilirler.
Bir de bunu Hizmet Hareketi’ne yıkarak bir taşla iki kuş vurmak isteyebilirler.
Benden söylemesi.
Aman dikkat…