Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Muhittin Akgül’ün yazısı: Sudan örneğinde “güç zehirlenmesi” ve Türkiye!

by aktifhabercom
April 5, 2021
Muhittin Akgül’ün yazısı: Sudan örneğinde “güç zehirlenmesi” ve Türkiye!
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Daha acı olanı ise, olup bitenler karşısında Hasan Turabi gibi zor ve tehlikeli de olsa, yapılan hırsızlık, yolsuzluk, kanunsuzluk ve zulümleri, iktidarın yüzüne haykıracak kimselerin çıkmamasıdır. ”


Mutlak determinizm, haklı gerekçelerle farklı bilim dalları açısından tartışmaya açık olmakla beraber, şartlı bir determinizmanın varlığı da gözden kaçmamaktadır. Cüz-i irade ve sebepler devreye sokulmadığında ve hârikulâde bir durum da söz konusu olmadığında, genellikle aynı sebepler aynı sonuçları verirler. Bunun farklı şekil ve yansımalarını, hayatın değişik alanlarında her zaman müşahede etmemiz mümkündür. 

Bu yazıda sizleri, yakın tarihe yeniden götürerek, yukarıdaki değişmeyen kuralın nasıl da devam ettiğini ve gelecekte de aynı şartlar oluştuğunda yine devam edeceğini incelemeğe çalışacağım. 


Önce şu son derece yerinde tespitleri, Sudan’daki gerçek bir âlim ve kanaat önderinin dilinden paylaşayım. Bu şahıs, 1989’da eski Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in iktidara gelmesine destek veren, ancak daha sonra gördüğü yolsuzluk, haksız kazanç ve hukuktan ayrılma gibi sebeplerle El-Beşir’le yollarını keskin bir şekilde ayıran, rahmetli Hasan Turabi’dir.

Hasan Turabi, telif ettiği eserlerle geniş bir coğrafyayı derinden etkilemiş, Batı medyasının ilgi odağı olmuş, dünyaca ünlü bir İslam âlimi ve mütefekkiridir. Ancak Turabi, Beşir hükumetinin yaptığı hukuksuz ve kanunsuz uygulamaları görmezden gelmemiş, yapılan hırsızlık, rüşvet ve haksızlıkları, Türkiye’deki parti müftü ve fetvacılarının ve bazı sözde din adamlarının yaptığı gibi dini nasları tahrif ederek meşrulaştırma yoluna gitmemiş ve “hükumete zarar verir” bahanesinin arkasına sığınarak da dilsiz şeytan konumuna düşmemiştir.

Hakkı söylemek, her zaman bir bedel gerektirir. Bu bedel bazen bir zindan, bazen malın gasbedilmesi, hatta bazen de can verme olabilir. Ancak hangisi olursa olsun her zaman için “Hakk’ın hatırı âlidir” ve öyle olmalıdır. Önemli olan da zaten böylesi zor zamanda konuşabilmektir. Hasan Turabi, işte burada belirtilen tehlikeleri göze almış ve her şeyi kamuoyu ile açıktan paylaşma şıkkını seçmiştir.   

Hakkı konuşan Turabi, 2001 yılında baskıcı ve totaliter Beşir rejimi tarafından ev hapsine mahkûm edilmiş, 2003’te salıverilmiş, ancak 2004 yılında yeniden gözaltına alınmıştır. Kamuoyundan gelen yoğun tepki ve baskılardan çekindikleri için de, birkaç yıl sonra Hasan Turabi’yi serbest bırakmak zorunda kalmışlardır.

Hasan Turabi, 5 Mart 2016’da vefat edinceye kadar, bir zamanlar hüsn-ü zan ederek destek verdiği Beşir yönetiminin yaşadığı derin ve ağır yozlaşma, yolsuzluk, adaletsizlik, rüşvet ve hukuk dışılıkları dile getirmekten hiçbir zaman geri durmamış ve her fırsatta hukuktan ayrılıp devleti ve milleti soymaya çalışan Ömer Beşir’i uyarmaya devam etmiştir.

Aşağıda paragraflarda sizinle, Hasan Turabi’nin 2007’de el-Hiwar televizyonuna verdiği oldukça ilginç röportajını paylaşmak istiyorum. Zira bu röportaj, sadece bir dönemi ya da bir ülkeyi değil, benzeri bütün yapıları ve zamanları ilgilendiren önemli bir röportajdır. Aslında bu röportajda, başlangıçta iyi niyetlerle yola çıkan bir grubun, zamanla nasıl bir güç zehirlenmesiyle karşı karşıya kaldığını ve sonunda nasıl da yıkılıp hâk ile yeksân olduğunu hatırlatan ibret dolu tespitlerle doludur.

Hasan Turabi’nin açıklamaları şöyledir:

“Yollarımız ayrıldığında, Sudan’da yolsuzluk daha kötü bir hale gelerek herkesi kapsadı. Bütün Sudanlılar bunu biliyorlar. Oysa ilk başlarda bizzat kendisi (Ö.Beşir) ‘Eğer ailem için bir ev bile inşa ettiğimi görürseniz beni asın’ derdi. Ben özellikle onu ya da bir başkasını kast etmiyorum. İktidara geldiğinde kendisini engelleyecek bir kriter ya da ölçü olmayan bir kimse, Allah’ın kendisini gözetip denetlediğini de unutur. Yolsuzluk, mal sevgisi ve ihtirası, bir kanser gibi yavaş yavaş yayılarak onu ele geçirir ve ne kadar çalsa da doymamaya başlar. Sudanlılara liderlerini, önemli bakanlıkları ellerinde tutan bakanları, üst düzey makamlardaki yetkililere açıktan, alenen ve göstere göstere kocaman evleri nasıl inşa ettiklerini sorun! 
Sudan halkı, bu kişilerin maaşlarının bırakın mütevazı bir ev, hatta bir oda bile inşa etmelerine yetmeyeceğini biliyor. Bütün bunların kaynağının ne olduğunu da biliyorlar ve soruyorlar: “Bu nereden geldi? Bu nereden geldi?”

Devletin mallarını ve paralarını, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde çalıp çırptılar. Sudan’da yolsuzluk her yeri kapladı. Sadece devletin zirvesinde değil, üst birimlerinden alt birimlerine kadar her yere yayıldı. Herkes, “yetkililer çalıyorsa, petrol gelirlerini zimmetlerine geçiriyorlarsa, bizim neyimiz eksik?” demeye başladı. Dürüstlük ve güvenilirlik kayboldu. Bunu yerine maddiyat ve para sevgisi pek çok kişiyi ele geçirdi. Elbette herkesin böyle olduğunu iddia etmiyoruz. Şimdi kamu kurumları sözde sosyalizmi benimsedi. Ama aslında onlar, bakanlıklardan daha çok yolsuzluğa batmış bir durumda. Onlar bizim kardeşimiz değiller. Bizim kardeşlerimiz güvenilirlerdi. Doğrusu tam bir dürüstlük timsaliydiler. Çünkü sahip oldukları mallar çalmaya değmeyecek kadar azdı. Çok az bir mal ile imtihan oluyorlardı. Oysa bugün üzerlerine tonlarca para yağıyor. Dolayısıyla dürüst ve güvenilir imajları yerle bir oldu.”  (“The Independent Turkish”den naklen)

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Sayıların gölgesinde kaybolan dünya: Nereye gitti rızaen Lillah? 

Sayıların gölgesinde kaybolan dünya: Nereye gitti rızaen Lillah? 

November 15, 2025
5k
Tarihselcilik üzerine eleştiriler ve gelecek perspektifi

Tarihselcilik üzerine eleştiriler ve gelecek perspektifi

November 11, 2025
5.1k

Hasan Turabi’nin 12 sene önce anlattıkları, aslında 2019’da Ömer El-Beşir’in sonunu hazırlayan sürecin de kısa ve net bir şekilde özetidir. Beşir, 30 yıl boyunca Sudan’ı tek başına yönetmiş, rakip olabilecek herkesi farklı yöntemlerle devre dışı bırakmış, yola çıkarken beraber olduklarıyla değil, silahlı ve karanlık gruplarla irtibatını güçlendirmiş, ancak sonunda ortaya çıkan olumsuz ve artık dayanılmaz gelişmelerle de geldiği gibi gitmiştir. Gidişi de gelişi gibi normal olmamış, büyük toplum hareketleri artık dayanılmaz dikta rejimi karşısında hep bir ağızdan: “ARTIK YETER GİT!” çağrısında bulunmuşlar ve ordu olaylara müdahale ederek, görevden azletmiştir. Giderken arkasında büyük bir enkaz bırakmış, sarayında zulalanmış ve çuvallara doldurulmuş halde Euro, Dolar ve Sudan Lirası cinsinden 130 milyon doları aşkın nakit ele geçirilmiştir. Beşir, soykırım, savaş suçu ve benzeri pek çok ağır suçlamalarla da yargılanmaktadır. 

Tekrar başa dönecek olursak, aslında benzeri şartların ortaya çıktığı ülkelerde de sonuç tıpkısının aynısı olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Sudan’da yaşananların benzeri, 17/25 Aralık olarak bilinen meşhur yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarıyla patlak vermiştir. Aslında o tarihe kadar yapılanlar, artık çuvala sığmaz olmuş ve taşınca da ortalık adeta lağım çukuruna dönmüştür.

“İslam”, “din”, “ahlak”, “maneviyat” ve “kutsal değerler” söylemleriyle iktidara gelen ve hakkı, hukuku, adaleti, eşit paylaşmayı, ayrım yapmamayı, eşit yurttaşlığı, işi ehline vermeyi ve hukuku ikame etmeyi söz veren ve kendi ifadeleriyle, “yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele” diye yola çıkıp, bu söz doğrultusunda da geniş kesimlerden destek alan iktidar, kısa bir süre sonra Sudan örneğine dönüşmüştür. Küçükten başlayan rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk ilişkileri, gün geçtikçe artmış ve benzeri görülmemiş boyutlara ulaşmıştır.

En acısı da, yolsuzluk ve hırsızlıkları ortaya çıkan iktidar, içini temizleyeceğine, daha da bataklığa saplanmış, bunları kapatmak ve gündemi değiştirmek için akla hayale gelmedik entrikalara başvurmuş, çakma ve tiyatro olarak nitelenen uydurma bir darbeyle de, ülkeyi baştanbaşa zindana çevirmiştir. Peşinden masum insanların malları gasbedilmiş, meskenlerine tecavüz edilmiş, gündüz vakti adam kaçırma ve işkenceler yapılmış, yüzbinlerce erkek, kadın, yaşlı, çocuk ve hasta insan hapislere atılmış, bunlardan kimileri çeşitli sebeplerden dolayı ölmüş, yaralanmış veya kalıcı hasarlara maruz kalmış ve dayanılmaz şartlar karşısında on binler de ölümüne ülkeyi kaçak yollarla terketmiştir.

Daha acı olanı ise, olup bitenler karşısında Hasan Turabi gibi zor ve tehlikeli de olsa, yapılan hırsızlık, yolsuzluk, kanunsuzluk ve zulümleri, iktidarın yüzüne haykıracak kimselerin çıkmamasıdır. Bırakın çıkmasını, dini nasları tahrif ederek, yapılanları meşru gösteren ve dini gerekçelere bağlayan bir sürü “müftü-yü mâcin” türemiş, bunların kimi haset, kimi korku, kimi makam ve servet beklentisiyle, iktidara şirin gözükmek için fetvalar üretmişlerdir. Yolsuzluk fetvası, rüşvet fetvası, adaletsizlik fetvası, kanunsuzluk fetvası ve zulüm fetvası.

Ve şimdilerde ülke, artık yaşanmaz ve nefes alınamaz bir hale gelmiştir. Toplum rahatsız, halk hayatından memnun değil, mafya altın çağını yaşamakta ve soykırım yapılmaktadır. Ancak bütün bu olumsuzluklar, medya sihirbazlarıyla örtülmeye ve ötelenmeye çalışılmaktadır. Bu zifiri karanlık devrenin faal aktörleri, tıpkı Beşir’in destekçileri gibi rejime destek vermekte ve iktidarın ömrünü uzatmaktadırlar. Ama ne yapılırsa yapılsın, aynı şartlar, sonunda aynı neticeyi ortaya çıkaracak ve eninde sonunda zalim ve muktedirler, bağımsız yargı ve mahkemelerde hesap vereceklerdir. 

Prof. Dr. Muhittin Akgül / Samanyolu Haber
 

ShareTweet
Previous Post

Mehmet Efe Çaman’ın yazısı: İyi de mantık evliliğinin miadı ne kadar olacaktı?

Next Post

Migros işçilerinin hak arayışı yine polis engeline takıldı: Bizi öldürecek misiniz?

İLGİLİHABERLER

Sayıların gölgesinde kaybolan dünya: Nereye gitti rızaen Lillah? 
ANALİZ

Sayıların gölgesinde kaybolan dünya: Nereye gitti rızaen Lillah? 

November 15, 2025
5k
Tarihselcilik üzerine eleştiriler ve gelecek perspektifi
ANALİZ

Tarihselcilik üzerine eleştiriler ve gelecek perspektifi

November 11, 2025
5.1k
Ahlaki değerlerin toplumsal düzene etkisi
ANALİZ

Ahlaki değerlerin toplumsal düzene etkisi

November 10, 2025
5k
Modern İslam Dünyasında Tarihselcilik – II: Fazlur Rahman, Ebu Zeyd, Arkoun, Hasan Hanefi (5)
ANALİZ

Modern İslam Dünyasında Tarihselcilik – II: Fazlur Rahman, Ebu Zeyd, Arkoun, Hasan Hanefi (5)

November 3, 2025
5k
İnsanlığın sorunlarına kayıtsız kalmayanların dönüştürücü gücü
ANALİZ

İnsanlığın sorunlarına kayıtsız kalmayanların dönüştürücü gücü

November 3, 2025
5k
Foreign Policy: Türk silahları Afrika’daki yerel çatışmaları körüklüyor
ANALİZ

Foreign Policy: Türk silahları Afrika’daki yerel çatışmaları körüklüyor

November 1, 2025
5.1k
Daha Fazla Haber
Polis okulunda şok eden intihar

Polis okulunda şok eden intihar

November 17, 2025
5k
Dini nikahlı olduğu kadını öldüren erkeğin telefonu incelendi: İnternette “Kalbe sokulan bıçak cezası” araması yapmış

Dini nikahlı olduğu kadını öldüren erkeğin telefonu incelendi: İnternette “Kalbe sokulan bıçak cezası” araması yapmış

November 17, 2025
5k
Trump’tan Cumhuriyetçilere ‘Epstein belgeleri’ çağrısı: Tümünün açıklanması için oy kullanın

Trump’tan Cumhuriyetçilere ‘Epstein belgeleri’ çağrısı: Tümünün açıklanması için oy kullanın

November 17, 2025
5k
Zehirlenme şüphesiyle ölümde gözaltı sayısı 11’e yükseldi

Zehirlenme şüphesiyle ölümde gözaltı sayısı 11’e yükseldi

November 17, 2025
5k
Rafa Silva, Türkiye’den iki kulüple görüşüyor

Rafa Silva, Türkiye’den iki kulüple görüşüyor

November 17, 2025
5k
Galatasaray’a Osimhen şoku

Galatasaray’a Osimhen şoku

November 17, 2025
5k
A Milli Takım’ın play-off turu muhtemel rakipleri belli oldu

A Milli Takım’ın play-off turu muhtemel rakipleri belli oldu

November 16, 2025
5.3k
Tarım Kredi Kooperatif Marketleri’nin ismi değişti

Tarım Kredi Kooperatif Marketleri’nin ismi değişti

November 16, 2025
5.1k
Süper Lig kulübünün 2. başkanı kendi takımının maçından 475 bin lira kazanmış

Süper Lig kulübünün 2. başkanı kendi takımının maçından 475 bin lira kazanmış

November 16, 2025
5.1k
Son 30 yılın en kötü dönemi: “Hayatta değiliz ama kalbimiz atıyor”

Son 30 yılın en kötü dönemi: “Hayatta değiliz ama kalbimiz atıyor”

November 16, 2025
5.1k
Nadir elementler: Çin’e bağımlılığın faturası ağırlaşıyor

Nadir elementler: Çin’e bağımlılığın faturası ağırlaşıyor

November 16, 2025
5.1k
Zeus’tan Batman’e: Süper kahramanların kısa tarihi

Zeus’tan Batman’e: Süper kahramanların kısa tarihi

November 16, 2025
5k
İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığına uzanan siyasi hikâyesini anlattı: Ne casusluk, ne fon, ne para, milletin, ön seçimin, parti yöneticilerimizin teveccühleri ile adaylaştım

İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığına uzanan siyasi hikâyesini anlattı: Ne casusluk, ne fon, ne para, milletin, ön seçimin, parti yöneticilerimizin teveccühleri ile adaylaştım

November 16, 2025
5k
Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak

Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak

November 16, 2025
5k
Melatonin: “Doğal uyku hormonundan” risk faktörüne

Melatonin: “Doğal uyku hormonundan” risk faktörüne

November 16, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.