Semih Tufan Gülaltay’ın ifşaatlarıyla Kaşif Kozinoğlu olayında kayıp halka bulundu. Bütün yönleriyle MİT’çi Kaşif Kozinoğlu dosyası: Ölümü ve kayıp notlar…
Bold Medya’dan Cevheri Güven’in haberine göre Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Semih Tufan Gülaltay’ın MİT Daire Başkanı Kaşif Kozinoğlu’nun ölümüyle ilgili yaptığı açıklamalar sonrası başlayan tartışma Kozinoğlu olayına ilişkin bugüne kadar karanlıkta kalan yönleri aydınlattı.Gülaltay, Kozinoğlu’nun Silivri Cezaevi’nde zehirlendiğini iddiasını tekrarladı ve Doğu Perinçek’i suçladı. Gülaltay’ın verdiği diğer iki isim ise Kozinoğlu’nun koğuş arkadaşı Hasan Atilla Uğur ve Silivri’de görevli Maraşlı bir gardiyandı.
PERİNÇEK OPERASYONU 2005’TE BAŞLIYOR
Gülaltay’ın anlattıkları Kozinoğlu-Perinçek-MİT üçgeninde önemli bilgilerin aydınlanmasına neden oldu.
Gülaltay şöyle konuşmuştu: “Kozinoğlu Hasan Atilla Uğur’un bulunduğu koğuşta öldü, orada zehirlendi. Hiç kimse Hasan Atilla Uğur’u sorgulamadı. Neler döndü, sen bu adama neler yazdırdın da Doğu Perinçek’e verdin. Perinçek yayınladıktan sonra bu adam neden zehirlendi. 1.95 boyundaki bu komando nasıl birden bire kalp krizinden öldü. Kalp krizine yol açan ilacı hangi Maraşlı gardiyan soktu Silivri Cezaevi’nin içine. Biz bunların hepsini biliyoruz.”
Videoda üç önemli vurgu vardı:
1- Kozinoğlu’nun el yazısıyla yazdıkları ve bunların Perinçek’e verilmesi.
2- Maraşlı Gardiyan
3- Hasan Atilla Uğur
Kozinoğlu öldükten 3 gün sonra “Kozinoğlu’dan Aydınlık’a mektuplar” başlıklı Aydınlık Gazetesi’nde bir yazı dizisi başladı. 102 sayfalık mektuplardan bahsediliyordu. Ardından Aydınlık grubu bunu kitap da yaptı.
AİLESİ DAVA ETTİ
Kozinoğlu’nun mektupları Aydınlık’ta yayınlanmaya başlayınca ailesi dava açıp, Kozinoğlu’nun Aydınlık’a mektup göndermediğini, Kozinoğlu’nun “savunmasında kullanmak üzere” hazırladığı 1000 sayfalık notlarının çalınıp Aydınlık’a verildiği gerekçesiyle dava açtı ve yayının durdurulmasını talep etti.
Aile ayrıca Kozinoğlu’nun notlarını çalan kişinin bulunması için de ikinci bir dava açtı.
Bu noktada Semih Tufan Gülaltay’ın videosunda işaret ettiği, Kozinoğlu’nun koğuş arkadaşı Ergenekon sanığı Hasan Atilla Uğur ve Maraşlı gardiyan konusu önem kazanıyor.
PERİNÇEK: KOZİNOĞLU BENİ ÖLDÜRECEK
Perinçek’in gazetesi Aydınlık’ta Kozinoğlu kahraman ilan edilip el yazılı notları yayınlanmaya başlamıştı ancak geçmişte Perinçek, Kozinoğlu’nu kendisini öldürmeye çalışmakla dava etmişti.
2005 yılında Perinçek, kendisini zehirleyerek öldürmek üzere suikast hazırlığı yaptıkları gerekçesiyle 5 MİT mensubu hakkında suç duyurusunda bulundu. Kaşif Kozinoğlu da bunlardan biriydi.
Perinçek’in gösterdiği şahit ise yeraltı dünyasının ünlü ismi Alaattin Çakıcı’ydı. Çakıcı, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nda 3 Mayıs 2000’de verdiği ifadede, olayı anlattığını belirterek, ifadeler mahkemeye sunulmuştu.
Ancak Erdoğan, Kozinoğlu ve diğer MİT’çiler için soruşturma izni vermedi. Danıştay bu kararı bozdu. Yargılama başladı ve Perinçek ifade verdi. Perinçek, Kozinoğlu’nun kendisini öldürmeye çalıştığını ifadesinde tekrarlıyordu.
GÜLALTAY’IN AÇIKLAMASIYLA SÖYLEM DEĞİŞTİ
Perinçek grubu, 2005 yılındaki bu davayı gizleyerek Kozinoğlu hakkındaki “vatan kahramanı Silivri’de zehirlendi” yayınlarını sürdürürken, Gülaltay’ın videosuyla düzlem değişti. Perinçek grubu söylem değiştirdi.
MEKTUPLAR ÇALINDI
Mektuplar ilk yayınlandığında ailesi “notları çalındı” diyerek suç duyurusunda bulununca konu tartışmaya açılmıştı. Aydınlık Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Mehmet Bozkurt, T24 haber sitesine yaptığı savunmada “Mektup değil 102 sayfalık not var ve bunlar bize isimsiz biri tarafından iki parça halinde gönderildi.” dedi.(2012)
Ancak Gülaltay’ın açıklamasının ardından Aydınlık tarafından yapılan açıklamada bu söylem değiştirildi ve “Mektuplar doğrudan sayın Doğu Perinçek’e gönderilmiştir.” dendi.
Gülaltay, açıklamasıyla Perinçek Grubu’nu hamleye zorlamış oldu.
Ancak ailenin açkılamasında dikkat çeken bir nokta vardı. Notlar, Aydınlık’ın dediği gibi 102 sayfa değildi. 1000 sayfaydı.
1000 SAYFALIK NOTUN GİZEMİ
Ailenin suç duyurusunda belirttiği üzere bin sayfalık not çalınmış, ancak 102 sayfası cımbızlanarak Aydınlık Grubu’nda yayınlatılmıştı.
Kozinoğlu gibi devletin derinliklerinde yaşananları bilen biri belki de hayatını garantiye almak için bu 1000 sayfayı hazırlamış ve bildiklerini anlatmıştı. Yine ailesinin söylemine göre bu notları savunmasında kullanacaktı. Yani Savcılığa verecekti.
Ancak buna fırsat bulamadan duruşmasına 9 gün kala ilk duruşmaya 12 Kasım 2011’de hayatını Silivri Cezaevi’nde hayatını kaybetti ve o bin sayfayı savunmasında kullanamadı.
Kaşif Kozinoğlu’nun bin sayfada neler anlattığı hala sır. Aydınlık’ın cımbızlayıp yayınladığı ya da cımbızlanarak Aydınlık’ta yayınlatılan 102 sayfa ise genel olarak Fethullah Gülen’le ilgili ve Gülen Cemaati’yle ilgili şeylerdi. Sadece çok küçük bir bölüm Erdoğan’ın İsviçre Bankalarındaki 800 milyon dolarıyla ilgiliydi.
CEM ERSEVER’İN İTİRAFLARINI HATIRLATTI
Olay 90’lı yıllarda Binbaşı Cem Ersever’in Soner Yalçın’a anlattıklarını hatırlattı. Binbaşı Ersever, kendisinin de parçası olduğu Güneydoğu’da halka ve devlete karşı JİTEM marifetiyle işlenmiş suçları defalarca buluştuğu Soner Yalçın’a anlattı. Ardından Ersever bir suikastle öldürüldü. Soner Yalçın ise çok ince bir kitapta “Binbaşı Cem Ersever’in itirafları” diye anlattıklarından bir kısmını yayınladı. Ersever’in herşeyi anlatması sağlanmış, ardından öldürülmüş ancak anlattıkları hiçbir zaman tüm boyutlarıyla açığa çıkmamıştı.
Kozinoğlu’nun notları da benzer akibete uğradı. Aydınlık’ta cımbızlanan kısmıyla Kozinoğlu hakkında bir profil çizildi ve bu profille olay Gülen Grubu’na ihale edilmiş oldu. Kozinoğlu’nun kalan 900 sayfada anlattıkları ise Aydınlık Grubu eliyle Kozinoğlu ile birlikte gömülmüş oldu.
KOZİNOĞLU ADLİ TIP OLAYI
Kozinoğlu sağlığında “MİT’in kara kutusu” olarak biliniyordu. MİT Asya Bölgesi Başmüşaviri olarak görev yaparken, “Gizli MİT belgelerini Oda TV’ye sızdırdığı” iddiasıyla Oda TV davası kapsamında tutuklandı. Adalet Bakanlığı, ölüm nedenini “ağır ve yoğun spor yapmasından kaynaklanan kalp krizi” olarak açıkladı. Ancak bu açıklama ikna edici bulunmadı; gizemli MİT’çinin zehirlenerek öldürüldüğü iddia edildi. Bu iddiayı ilk olarak Perinçek grubu ortaya attı.
Üç ayın ardından Adli Tıp otopsisi sonucunda Kozinoğlu’nun “Kronik İskemik Kalp Krizi” tanısı kesinleşse de Kozinoğlu’nun ölümüne kuşkuyla bakanların varlığı sürüyor.
Çünkü Kozinoğlu komando geçmişi olan biri ve oldukça sportmen bir yapıya sahipti. Ayrıca 8 aylık tutukluluğunda 1000 sayfa el yazısı not tuttuğu düşünüldüğünde aşırı spor yapmaya nasıl zaman bulduğu ise başka bir soru işareti.
ADLİ TIPÇILARIN HEPSİ GÖREVDE
Kozinoğlu otopsisine Adli Tıp Kurumu’nun en uzman iki ismi girdi. Bülent Şam ve Morg Dairesi İhtisas Başkanı Sermet Koç. İki isim de halen görevde isimler.
Adli tıp uzmanları Kozinoğlu’nun vücudunda kalp kriziyle ilgili bir bulgu bulamadıklarını belirtiyorlar. Kalp duvarında kalınlaşma, kalp dokusunda değişim, kalp kaslarında yapı değişikliği gibi. Kozinoğlu’nun kalple ilgili bir rahatsızlık geçmişi de bulunmuyor. Ancak uzmanlar bazen kalp krizi geçirenlerde bu tip bulguların bulunamayacağını da ekliyorlar. Hiçbir bulgu bulunamayınca buna negatif otopsi deniyor.
Zehirlenme iddiasıyla ilgili ise uzman bir adli tıpçı şu bilgiyi verdi: “Adli Tıp Kurumu bu tip özel vakalarda vücutta kimyasal iz arar. Zehirlenme kuşkusuyla. Ancak Adli Tıp Kurumu’nun baktığı bir kimyasal listesi vardır. Bunların izine bakılır. Bu listeyi bilen biri başka, özel ve bulunması zor bir kimyasal kullanmışsa bu tespit edilemez.”
Bu listeyi Adli Tıp’ta çok az kişinin bildiği başka kimin bilebileceği sorusuna ise “İstihbarat kurumu” cevabını alıyoruz.
SEMİH TUFAN GÜLALTAY KİMDİR
Semih Tufan Gülaltay: Türk İntikam Tugayı üyesi, 1998 yılında İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal’a düzenlenen suikastin azmettiricisi olmaktan 19 yıl hapis cezası aldı. 5 yıl sonra Rahşan Affıyla tahliye edildi. Ergenekon Davasında tutuklandı. Gülaltay tahliye olduktan sonra aşırı milliyetçi ve ulusalcı gruplarla temaslar kurarak dernek ve parti kurdu. Bu dönemde Org. Hurşit Tolon partisinin programına katıldı ve Gülaltay’ın Ankara’da Org. Şener Eruygur’la görüştüğü tespit edildi.
KAŞİF KOZİNOĞLU KİMDİR
Eski Asker, komando. 1.95 boyunda. 1995’te TSK’dan ayrılarak MİT’e katıldı. Afganistan bölgesinde çalıştı. Dış Operasyonlar daire başkanı oldu. MİT’te başkan ve üst makamlara gelebilmek için 4 yıllık bir üniversite bitirmek şart. Kozinoğlu 3 yıllık Harp Okulu’nu bitirdi. Taşkent Üniversitesi’nden aldığı söylenen diplomasının sahte olduğu Nisan 2005 tarihinde ortaya atıldı. Kozinoğlu bu diploma sayesinde Daire Başkanı olabilmişti.
2004 yılında hakkında hazırlanan iddianameyle; Kozinoğlu’nun Alaattin Çakıcı’nın Karagümrük baskınıyla ilgili Yargıtay’daki davanın geciktirilmesi ya da lehine karar çıkartılması yönünde Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya’ya baskı yaptığı gerekçesiyle yargılandı.
MİT’te idari soruşturma başlatıldı. Kozinoğlu hakkında teşkilat içinde yapılan idari soruşturmada, müfettişin tek soruyla yetindiği ve dosyayı 2 gün içinde tamamladığı ortaya çıkmıştı.. Tek soru da şu „iddialar hakkında bildiklerinizi anlatınız“. Ardından suçsuz raporu yazıldı. Çakıcı’yı kurtarmak için yargıyı etkileme davası İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Kozinoğlu’nun avukatı Zişan Kasar, mahkemeye verdiği dilekçede müvekkilinin Çakıcı ile ilgili tüm görüşmeleri görevi gereği yaptığını ve bu görevlendirme nedeni ile bir suç oluşmuş ise teşkilat yasasına göre mensubun yargılanabilmesi için Başbakan’ın onayının bulunması gerektiğini öne sürerek Kozinoğlu, açısından yargılamanın durdurulması talebinde bulundu. Mahkeme bu talebi reddetti.
Davada eski İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nden görevli polis Nizamettin Özoğul savunmasında “Çakıcı ile polis olduğum dönemde tanışmıştım. Hakkı Süha Şen Yargıtay Başkanı’nın Bodrum’daki yazlık evinin tamir ve bakım işini yapıyordu. Özkaya’nın da Şen’e elden ve havale yolu ile çeşitli miktarlarda ödemeler yaptığını biliyorum. Kozinoğlu ile Şen’in evine geldiği sırada tanışmıştık. Kozinoğlu, Şen ve Özkaya Ankara’da bir yemekte buluştu. Kozinoğlu, teşkilatının Çakıcı’yı yeniden kullanmak istediğini söylemişti. Çakıcı’nın da yurtdışında Dursun Karataş’ın peşine düşmek istediğini düşünüyorum” dedi.
Kaşif Kozinoğlu, bu davadan 5 ay hapis cezası aldı. Yargıtay’da olan bu dava hâlâ sonuçlanmadı.
Kozinoğlu 2011 yılında MİT’e ait gizli bilgileri ODATV’ye vermek suçlamasıyla tutuklandı. Oda TV’den çıkan dökümanlardaki dijital izler ve temas trafiği Kozinoğlu ile Oda TV çalışanları arasında ilişkiyi ortaya koyuyordu. Kozinoğlu 8 ay tutukluluğunun ardından hayatını kaybetti.
Kaynak: BOLD MEDYA