Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

“Bölgedeki çatışmalı alanlara dalındıkça Türkiye’de demokratik alan daraldı”

by aktifhabercom
October 16, 2020
“Bölgedeki çatışmalı alanlara dalındıkça Türkiye’de demokratik alan daraldı”
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

“Türkiye’nin yurtdışındaki çatışmalı alanlara dalma arzusu ile içerideki demokratik alanın daralması arasında doğrudan bir ilişki de var.”


HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan’ın New York Times’ta “Türkiye’nin askeri maceraları ülkedeki özgürlüğü nasıl azaltıyor?” başlıklı bir yazısı yayımlandı.
“Türkiye’nin yurtdışındaki çatışmalı alanlara dalma arzusu ile içerideki demokratik alanın daralması arasında doğrudan bir ilişki de var” diyen Paylan’ın yazısı şöyle:

Geçenlerde İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin bulunduğu ve çok sayıda Ermeni ailenin yaşadığı Kumkapı mahallesinden, Azerbaycan bayrağı sallayıp korna ve ıslık çalan erkeklerle dolu bir konvoy geçti. 28 Eylül’deki bu araba geçidi bir provokasyondu. Bu aynı zamanda, 83 milyonluk ülkede yaşayan 60 bin kişilik küçük Ermeni cemaatimizi endişeye sevk ettiren bir tehditti.


Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Üstünlerin hukukuyla teslim alınan ülke

Üstünlerin hukukuyla teslim alınan ülke

July 14, 2025
5k
Çocukların akıllarına zincir vurmayın

Çocukların akıllarına zincir vurmayın

July 8, 2025
5.1k

On yıllardır süren ateşkesin ardından, Azerbaycan ve Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’ın statüsü konusundaki ihtilaf, geçen ay yeniden başlayarak ve büyük bir askeri çatışma, sivil merkezlerin yıkılması ve binlerce can kaybını da berbaerinde getirdi.
Türkiye bu çatışmada etnik yakınlığı olan Azerbaycan’ı güçlü bir şekilde destekliyor ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şu zamana kadar dünyanın farklı yerlerinden gelen ateşkes çağrılarını kulak arkası etti. Azerbaycan’a desteğini savunma teknolojisi, insansız hava araçları ve propaganda makinesiyle de gösteriyor.

Bu durum, Erdoğan hükümetinin Türkiye’nin bölgesel bir güç olarak konumunu güçlendirmek için sınırötesindeki askeri varlığını, Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz’e taşıma stratejisiyle de uyumlu.
Ancak Türkiye’nin yurtdışındaki çatışmalı alanlara dalma arzusu ile içerideki demokratik alanın daralması arasında doğrudan bir ilişki de var.
Bunu, hem Türkiyeli bir Ermeni olarak, hem de Erdoğan iktidarına muhalif duran Kürtleri, solcuları, çevrecileri, feministleri ve azınlıkları aynı çatı altında toplayan HDP’nin Diyarbakır milletvekili olarak, kişisel anlamda gözlemledim.
Türkiye’nin bölgesel çatışmalara müdahil olması, milliyetçi coşkuyu kamçıladı, barış ve demokrasi savunucularının alanlarını daralttı ve azınlıklar arasında endişe ve güvensizlik hissinin derinleşmesini de beraberinde getirdi.

Geçtiğimiz haftalarda, hükümet kontrolündeki televizyonlar ve hükümet yanlısı gazeteler, aşırı milliyetçi bir ton benimseyerek Ermenistan’ı düşman olarak tanımladı, Türk insansız hava araçları tarafından tahrip edilen Ermeni hedeflerinin görüntülerini coşkuyla yayınladılar. Çok değil daha bir ay önce, Türkiye hükümeti Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları konusunda Yunanistan ve Kıbrıs ile gerilim yaşıyordu. O birkaç hafta boyunca bu kez de düşman Yunanistan olmuştu.
27 Eylül’de Twitter’da Türkiye’nin Dağlık Karabağ ihtilafındaki savaş çığırtkanlığını eleştirerek, Ankara’nın ateşe benzin dökmemesi gerektiğini, çünkü bu savaşta kazananın olmayacağını, hem Ermeni hem de Azeri halklarının kaybedeceğini yazdım. Vatandaşlarımıza “Ateşkes için elimizden geleni yapmalıyız” diye seslendim. Ancak ülkemdeki otoriterleşme ortamında, kimliğim ve siyasi eğilimlerim zaten hedefe konmam için yeterliydi. Milliyetçi bir yapı olan Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi, 5 Ekim’de, Sabah’ta Azerbaycan’a destek amaçlı tam sayfa bir ilan yayımladı. AKP’li eski ve mevcut milletvekilleri bu ilanı imzalamıştı.

Bu ilan beni Ermeni yanlısı olmakla ve vatana ihanet etmekle suçluyor, Türk yargısı ve Parlamentoyu “görevini yerine getirmeye” çağırıyordu. Mevcut siyasi iklimde bu, barışçıl duruşum nedeniyle yargılanabilmem için dokunulmazlığımın kaldırılması çağrısıydı. Ben ise ilanı verenler hakkında suç duyurusunda bulundum ve Kafkaslar’da barış çağrımı sürdürdüm. Soykırımdan arda kalan Türkiyeli bir Ermeni ailenin torunu olarak bu ilanın anlamını çok iyi biliyorum. 2007 yılında, Agos’un genel yayın yönetmenliğini Hrant Dink, milliyetçiliğin benzer şekilde yükselişte olduğu bir dönemde suikaste kurban gitmişti. Dink öldürülmeden önce Türkiye’deki Ermeni cemaatinin “bir güvercin tedirginliğinde” yaşadığını tasvir etmişti. 

Ülkemizi saran karanlık, her geçen gün büyüyor. Geçtiğimiz haftalarda, aralarında Ermenistan sınırındaki Kars’ın seçilmiş belediye eşbaşkanı Ayhan Bilgen de dahil olmak üzere, çok sayıda HDP’li arkadaşım, 2014’te ülke genelinde gerçekleşen sokak gösterilerini düzenledikleri gerekçesiyle, terör suçlamalarıyla tutuklandı. Sokak eylemleri, Kobani’nin IŞİD tarafından kuşatılması karşısında hükümetin kayıtsız kalmasıyla baş göstermişti.
Ben dahil halihazırda Meclis’te olan 7 HDP milletvekili, “anayasal düzeni yıkma girişimi” ile suçlanıyoruz; ve savcı dokunulmazlığımızın kaldırılması talebiyle Meclis’e başvurma hazırlığı içinde. Benzer suçlamalar, halen hapisteki HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş ve binlerce HDP’liye ve yetkilisine yapıldı. Buradaki politik amacın, partimizi (ki Türkiye’nin en büyük üçüncü partisi) paralize etmek ve muhalefeti zayıflatmak olduğunu görmek zor değil.

Bu tehditlere rağmen, beni arayan, yazan ve imza toplayarak destek veren binlerce insanın varlığı beni cesaretlendirdi. Geçtiğimiz gün, sokakta biri bana seslendi: “Vekilim, eğer bir gün seni alırlar da bizi göremezsen, bil ki biz buradayız.” Biliyorum.
Neden bu ülkede demokrasi mücadelesi vermeye devam ettiğimizi merak ediyor olabilirsiniz. Türkiye’de işler hep bu kadar karanlık değildi. On sene önce, Avrupa Birliği üyeliği yolunda ilerleyen ve bölgesel barış iddiası olan bir Türkiye’de, göreceli olarak umut vaat eden bir demokrasi vardı. “Komşularla sıfır problem” politikası başlamış, hatta bir noktada Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesi dahi masaya yatırılmıştı.

HDP’yi, 2012’de, bu umut vaat eden süreçte kurduk. Amacımız barış sürecini desteklemek ve ülkedeki boğucu politik ortama çoğulcu bir ses getirmekti. Ben, büyük-büyük babamın Ermeni soykırımında öldürülmesinden tam bir yüzyıl sonra, 2015’de Meclis’e girdim. Amacım yeterince güçlü ve yeterince geniş bir demokrasinin kurulmasına katkı sunmak, Türklerin, Kürtlerin, Ermenilerin, Alevilerin, azınlıkların ve kadınların korkmadan, eşit yaşayabileceği bir ülke kurmaktı. 

Özlemle Türk-Ermeni barışı için çalıştım. Yurtdışında yaşayan Ermenilerle buluştuğumda, Türkiye’nin ruhu için yapılan bu demokrasi mücadelesinin önemini anlattım ve sadece demokratik bir Türkiye’nin geçmişiyle yüzleşebileceğini söyledim. Ve bizler için iyileşme ancak böyle başlayacaktı. Ancak 2015 sonrası Türkiye otoriterianizme dümen kırdı ve bugün temel insan haklarımız askıda. Bir zamanlar Avrupa Birliği reformları ve Kürtlerle barış sürecinin savunuculuğunu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz yıllar içinde tek adam rejimini kurdu, demokrasiden uzaklaştı ve sağdaki Türk milliyetçileriyle ittifaka girdi. Bunu daha da büyük militarizm izledi.

Militan milliyetçilik ve otoriterliğin, ne iç problemlerimizin çözümünde ne de coğrafyamızdaki sorunlara faydası olur. Ülkem için daha iyi seçenek, bölgesel barış ve komşularla daha iyi ilişkiler için gayret edilmesidir. Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan’ı barışa dönmesi için teşvik etmeli ve Dağlık Karabağ ihtilafında nihai bir anlaşmaya varılması için kolaylaştırıcı olmalıdır.
Cumartesi günü, hem Ermenistan’la savunma anlaşması hem de Azerbaycan’la yakın ilişkileri olan Rusya, iki ülke arasında ateşkes için arabulucu oldu. Bu Rusya’nın bölgedeki konumunu güçlendirdi ve Türkiye’yi diplomatik oyunun dışına itti. Eğer Türkiye bu konuda masada olmak istiyorsa, Kafkaslardaki gerilimi alevlendirmeye bir son vermeli ve Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ateşkesi desteklemelidir.

Ama naif değilim; ancak demokratik bir Türkiye’nin uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olarak bölgeye barış sunabileceğini biliyorum. Bu yüzden tehditler karşısında sessiz kalmayacağım ve içeride demokrasi ve dışarıda barış için savaşmaya devam edeceğim.
 

ShareTweet
Previous Post

Meriç’te sıkışan 14 Türk göçmen kurtarıldı

Next Post

Suriye’de, tutuklu 631 IŞİD’li serbest bırakıldı

İLGİLİHABERLER

Üstünlerin hukukuyla teslim alınan ülke
ANALİZ

Üstünlerin hukukuyla teslim alınan ülke

July 14, 2025
5k
Çocukların akıllarına zincir vurmayın
ANALİZ

Çocukların akıllarına zincir vurmayın

July 8, 2025
5.1k
Dünyanın onların insanlık mesajına ihtiyacı var
ANALİZ

Dünyanın onların insanlık mesajına ihtiyacı var

July 7, 2025
5k
“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”
ANALİZ

“İnsanı yaşat ki Hizmet yaşasın”

July 2, 2025
5k
Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda
ANALİZ

Güç savaşı verenlerin yaşattığı dramlar: Ülke artık faşizmin sınırlarını aşmış, organize bir suç şebekesinin esiri durumunda

June 30, 2025
5.1k
Sağırlaşan yöneticiler, sessizleşen krizler
ANALİZ

Sağırlaşan yöneticiler, sessizleşen krizler

June 24, 2025
5k
Daha Fazla Haber
Sosyal medyası gizli olan ülkeye giremeyecek

Sosyal medyası gizli olan ülkeye giremeyecek

July 14, 2025
5k
Selahattin Demirtaş’tan ‘silah bırakma’ açıklaması: Pazarlık yok

Selahattin Demirtaş’tan ‘silah bırakma’ açıklaması: Pazarlık yok

July 14, 2025
5k
Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı

Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı

July 14, 2025
5k
Genç kızın cesedi valizde bulundu

Genç kızın cesedi valizde bulundu

July 14, 2025
5k
İtirafçı başkan yardımcısının hamlesi boşa çıktı: Belediye CHP’de kaldı

İtirafçı başkan yardımcısının hamlesi boşa çıktı: Belediye CHP’de kaldı

July 14, 2025
5k
İddia: Polis, Kürtçe müzik dinleyen aileyi darp etti

İddia: Polis, Kürtçe müzik dinleyen aileyi darp etti

July 14, 2025
5k
LGS sorularında sızma iddiası: PDF’ler sınav bitmeden WhatsApp’ta paylaşıldı

LGS sorularında sızma iddiası: PDF’ler sınav bitmeden WhatsApp’ta paylaşıldı

July 14, 2025
5k
Tarihi güvenlik zafiyeti: Tahliye olan arkadaşının çantasında kaçtı

Tarihi güvenlik zafiyeti: Tahliye olan arkadaşının çantasında kaçtı

July 14, 2025
5k
20 ilde operasyon: Yardım eden de gözaltında

20 ilde operasyon: Yardım eden de gözaltında

July 14, 2025
5k
AKP’nin kamp yaptığı otelin sahibi bakın kim çıktı?

AKP’nin kamp yaptığı otelin sahibi bakın kim çıktı?

July 14, 2025
5.1k
Okul servislerine takılan cihazlar değişiyor

Okul servislerine takılan cihazlar değişiyor

July 14, 2025
5k
Bitcoin rekor kırdı

Bitcoin rekor kırdı

July 14, 2025
5k
LGS tercihleri başladı

LGS tercihleri başladı

July 14, 2025
5k
Altı ilde sağanak yağış bekleniyor

Meteoroloji’den sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı

July 14, 2025
5k
ODTÜ mezuniyet töreninde rektör konuşması boyunca yuhalandı

ODTÜ mezuniyet töreninde rektör konuşması boyunca yuhalandı

July 14, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.