AKP, IŞİD’e neden destek verdiğini en üst düzeyde ağzından kaçırdı. Bakan Çavuşoğlu, Rakka halkının IŞİD-YPG arasında IŞİD’i tercih edeceğini açıklarken, aslında Erdoğan’ın IŞİD’i destekleme mantalitesini de açığa çıkardı.
Örneğin Rusya… Erdoğan rejiminin Rus jetini düşürmesinden sonra Moskova, AKP’nin IŞİD’in elinde tuttuğu Rakka’dan petrol alıp, illegal biçimde tankerlerle Türkiye’ye soktuğuna dair uydu görüntüleri ve belgeler yayınlamıştı. Kısa süre sonra Erdoğan’ı dize getirip, istediklerini yaptırmaya başlayınca o raporu bekletme kararı aldılar.
Benzer şekilde ABD ve Avrupa, IŞİD militanlarının Türkiye topraklarını eleman devşirme merkezi olarak kullandığı, IŞİD hücrelerinin Suriye-Türkiye-Avrupa hattında serbestçe dolaşabildiğine dair belgeleri bekletmeyi tercih ediyor.
İSPAT EDEN İÇERİYE
Türkiye ise zaten diktatörlük rejimi altında… IŞİD’e giden silahlar suçüstü basılmasına, IŞİD militanlarının “içeriden” desteklendiğine dair onlarca bulgu ortaya çıkmasına rağmen bunlar hakkında işlem yapanlar hapiste, bu belgeleri yayınlayan gazeteciler de ya sürgünde, ya cezaevinde.
IŞİD’E AÇIK DESTEK
Bu tabloda AKP’nin IŞİD’e desteği, IŞİD’le işbirliği içinde olduğu içeride-dışarıda konuyla ilgili herkes tarafından biliniyor. AKP’nin bunu reddetme çabası ise bilinçaltı mesajlarla adeta yerle bir oluyor.
Erdoğan, bu bilinçaltının tezahürü olarak IŞİD PYD’nin elindeki Kobani’ye yoğun şekilde saldırdığı günlerde “Kobani düştü düşüyor” mesajı vermişti. Düşürmeye çalışan IŞİD’di ve Erdoğan desteğini açıklamaktan çekinmemişti.
Erdoğan’ın azlettiği eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, IŞİD için “Öfkeli çocuklar” tabirini kullanmıştı. AKP’li gazeteciler, PYD-Şii militanlar-Esed rejimi unsurlarını nazara vererek, bu gruplara karşı sadece IŞİD’in mücadele ettiğini defalarca yazdı, çizdi. Örneğin Cemil Barlas, açık açık “Kobani’de ben IŞİD’çiyim” tweeti attı. Örnekler çoğaltılabilir.
ÇAVUŞOĞLU NEDENİNİ AÇIKLADI
Hala, “AKP IŞİD’i neden desteklesin ki” diyen konuya biraz uzak AKP yandaşları kalmış olabilir. Onlara yanıt Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan geldi.
Türk Dışişlerinin belki de gördüğü diplomatik dil açısından en seviyesiz Dışişleri Bakanı, “Rakka’daki Sünni Arap halkını, DAEŞ ile Şia grupları ya da DAEŞ ile YPG arasında tercih yapmaya zorlamamalıyız. Çünkü büyük bir olasılıkla DAEŞ’i tercih edeceklerdir” deyiverdi bir soruyu yanıtlarken.
AKP’nin IŞİD’i Suriye’de bir manivela gibi kullanmaya çalıştığı, Erdoğan’ın hilafetinin tünellerini kazan “Bizim çocuklar” olarak gördüğünü söyledi yani. Daha açık söylenemezdi.
IŞİD Suriye tahtasına sürüldüğünde Erdoğan’la beraber tüm yandaşlar, “3 günde Şam’dayız, namazı Emevi Camii’nde kılacağız” sözleriyle sevinç çığlıkları atıyordu. Hesaba göre “40 parçaya bölünmüş ÖSO’nun halledemediği Esed’i devirme işini El Kaide’nin çocukları sağı solu patlatarak 3 günde başaracaktı.
Olmadı, Evdeki hesap çarşıya uymadı. IŞİD, tüm unsurlarıyla “Halife”nin sözünü dinlemedi. Gün geldi, Musul’da IŞİD’in kaçırdığı konsolosluk görevlilerinin sağ salim Türkiye’ye dönmelerinin zeminini oluşturan ittifak parçalandı. Anlaşma bozuldu. Rakka’da Türk askerlerini yakarak infaz etti IŞİD’liler.
RAKKA’DAN YÜKSELEN DUMANLAR
Dumanla haberleşme dilini herkes anlamaz. Rakka’dan yükselen dumanlar, birbirlerini çok iyi anlayan iki müttefik, Erdoğan ve IŞİD açısından oldukça kritik bir metindi. Neler neler yazıldı o pasajda… Erdoğan’ın Rakka’dan satın aldığı petroller, Musul’da varılan anlaşma, Adıyaman ve Antalya’da kurulan IŞİD kampları… Sınırda “Hadi gözümü kapattım, fırla” oyunları…
Görünen o ki, aralar epey bozulsa da ne IŞİD tam olarak Erdoğan’dan ümidini kesti, ne Erdoğan’ın IŞİD’den başka çaresi kaldı Suriye’de…
İşte bunun için Çavuşoğlu sırtını sıvazlıyor IŞİD’in.
“Rakka’daki Sünni Arap halkını, DAEŞ ile Şia grupları ya da DAEŞ ile YPG arasında tercih yapmaya zorlamamalıyız. Çünkü büyük bir olasılıkla DAEŞ’i tercih edeceklerdir” sözünü bir de böyle okuyun.
Aktifhaber/Analiz