15 Temmuz sonrasında ihraç edilip ardından da tutuklanan Anayasa Mahkemesi üyesi Erdal Tercan’ın Kovid-19 testi pozitif çıktı. Eşini kısa bir süre önce kanser sebebiyle kaybeden Tercan, 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından AYM üyeliğine atan
Dört buçuk yıldır cezaevinde bulunan Anayasa Mahkemesi eski üyesi Prof. Dr. Erdal Tercan’a koronavirüs teşhisi konuldu.
Bold Medya’ya ulaşan bir aile yakının verdiği bilgiye göre şu anda hastanede bulunan Tercan’ın durumunun iyi olmadığı ve virüsün ciğerlerine indiği öğrenildi.
“BİR HUKUK PROFESÖRÜ HAPİSTE ÇÜRÜYOR”
Tercan’ın avukatı Oktay Erdoğan da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Sınıf arkadaşım, müvekkilim, yüzlerce talebe yetiştirmiş, Prof. Dr. Erdal Tercan’ın kovid sebebi ile hastanede olduğunu öğrendim. Daha 6 ay öncede eşi kanserden vefat etmişti. Allah’ım sen muhafaza et. Yargıtay acilen neden tahliye anlamıyorum.” dedi.
Erdoğan, “Göz göre göre bir hukuk profesörü hapislerde çürüyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın şahitliğini yaptığı Tercan tedavisi için neden tahliye edilmiyor. Yargıtay ne bekliyor? Hiçbir yasak fiil işlememiş. Anayasa Mahkemesi üyeliğine istemediği halde atanmış. Dosyasında hiçbir suç unsuru yok. Neden tahliye edilmez anlamıyorum.” ifadelerini kullandı.
Erdal Tercan, 10 Mart 2020’de eşi Süheyla Tercan’ı kanserden kaybetmiş, son günlerinde eşiyle bir gün görüşmek için yaptığı izin hakkı Yargıtay tarafından kullandırılmamıştı.
Uzun yıllardır kanser tedavisi gören Ankara Barosu’na kayıtlı avukat Süheyla Tercan kanseri yenmiş, ancak eşi Erdal Tercan’ın 15 Temmuz’dan sonra tutuklanınca ardından hastalığı yeniden nüksetmişti.
AYM ÜYELİĞİNE ABDULLAH GÜL SEÇMİŞTİ
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 7 Ocak 2011’de Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine atanan Prof. Dr. Erdal Tercan’ın, Alparslan Altan’dan sonra tutuklanan ikinci AYM üyesi olduğu biliniyor.
16 Temmuz 2016’da gözaltına alınan, 20 Temmuz’da tutuklan Erdal Tercan, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun 4 Ağustos 2016 tarihli kararıyla meslekten ihraç edildi.
“KARŞI GÖRÜŞ YAZDIM DİYE SANIK SANDALYESİNDEYİM”
Cemaat soruşturmaları kapsamında yargılanan Erdal Tercan Nisan 2019’da 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Tercan, eski hakimler Mustafa Başer ve Metin Özçelik ile kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın kabul edilemez bulunan bireysel başvurularında karşı oy kullandığı, KHK ile kapatılan Fatih Üniversitesi Dekanı Şerif Ali Tekalan ile telefon görüşmesi yaptığı ve Bank Asya’da hesabı bulunduğu için örgüt üyesi olduğu iddiasıyla yargılandı.
Tercan karar mahkemesinde “Örgütle bağlantılı kişilerle ilgili kararlarda karşı oy kullanırken örgütten emir ve talimat almadım. Talimatla, emirle hareket edecek yapıya sahip değilim. İki karşı görüş yazdım diye sanık sandalyesindeyim. Tekalan ile yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle görüştüm. Kandil ve bayram kutlamak için aradım.” demişti.
CAN DÜNDAR’IN ÖZGÜR BIRAKILMASI KARARINDA OYU VAR
Alparslan Altan ve Erdal Tercan, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni’yken MİT tırları haberleri nedeniyle tutuklanan Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün özgürlüğüne kavuşması için oy vermişti.
AYM, Erdoğan’ın “Bunun bedelini en ağır şekilde ödeyecek. Öyle bırakmam onu” demesinden sonra tutuklanan Dündar ile Gül’ün yaptığı başvuruyu kabul ederek 25 Şubat 2016’da hak ihlaline uğradıklarına hükmetmişti.
Dündar ve Gül kararında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından AYM’ye seçilen 10 üyeden 9’u hak ihlali olduğu yönünde oy kullanmıştı. Altan ve Tercan o 9 kişi arasındaydı.
TERCAN’IN BİREYSEL BAŞVURUSU
Prof. Dr. Erdal Tercan, uzun tutukluluk ve tutukluluk incelemelerinin hakim karşısına çıkarılmadan dosya üzerinden yapılması nedeniyle AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu.
Tercan’ın başvurusunu Nisan 2018’de karara bağlayan Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu uzun tutukluluk şikayetlerini kabul edilemez bulurken, yapılan tutukluluk incelemelerinin hakim karşısına çıkarılmadan dosya üzerinden yapılmasını ise oy çokluğuyla hak ihlali saydı.
