Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

15 Temmuz’da TSK’ya ait olmayan mühimmatla siviller vurulmuş

by aktifhabercom
January 8, 2020
15 Temmuz’da TSK’ya ait olmayan mühimmatla siviller vurulmuş
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Sivilleri vuran zırh delici kurşunlar TSK envanterinde yok, 18 Temmuz’da Saray’ın duvarına atılan roket MİT envanterinde, imamda çıkan gizemli silah..

Gazeteci Adem Yavuz Arslan, 15 Temmuz’da şehit edilen kişilerin bazılarının TSK envanterinde olmayan mühimmatlarla vurulduklarını yazdı. Arslan’ın mahkeme belgelerine dayandırdığı yazısında, mühimmatların TSK’ya ait olmadığının ispatlanmasına rağmen mahkemelerin durumu görmezden geldikleri belirtildi.

Arslan’ın yazısındaki çok ilginç bir bilgi ise, 15 Temmuz’dan üç gün sonra 18 Temmuz’da Saray’ın duvarına omuzdan ateşlenen bir füzeyle saldırı gerçekleştirildiği, bu füzenin 15 yıl önce TSK envanterinden çıkartılarak MİT’e verilen füzelerden biri olduğu bilgisi. Ancak darbe girişiminden üç gün sonra gerçekleşen bu patlamanın da üstü örtülmüş durumda.

Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Akın Öztürk: Başta Hulusi Akar olmak üzere 15-20 kişi konuşmazsa bu iş açığa çıkmaz

Akın Öztürk: Başta Hulusi Akar olmak üzere 15-20 kişi konuşmazsa bu iş açığa çıkmaz

September 8, 2025
5.1k
Akın Öztürk: 15 Temmuz önlenirdi ama 2 buçuk saat refleks göstermediler

Akın Öztürk: 15 Temmuz önlenirdi ama 2 buçuk saat refleks göstermediler

August 7, 2025
5.1k

Yavuz’un 15 Temmuz gecesi sivilleri vuran mühimmatların izini sürerek yazdığı ve TR724’te yayınlanan yazısı şöyle:

Adem Yavuz Arslan

15 Temmuz’da TSK’ya ait olmayan mühimmat kullanılmış

Neredeyse tüm 15 Temmuz yargılamalarında aynı durum söz konusu ama kamuoyu Nihal Olçok’un “Deliller süpürüldü, yollar temizlendi. FETÖ’cülerin de bizim de ortak paydamız var. İkimizin de delilleri yetersiz” demesiyle konudan haberdar oldu.

Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’ne katılan Olçok ‘gerekirse’ oğlu Abdullah’ın mezarının açılmasına onay verebileceğini söyledi çünkü yargılamada en temel sorulara bile cevap bulunamıyor.

Gerçekten de 15 Temmuz yargılamalarını yapan mahkemeler tam da Doğu Perinçek’in ‘yargı siyasetin köpeğidir’ tanımlamasına uygun hareket ediyor. Sanıkların taleplerine cevap verilmiyor, mahkeme başkanları alenen ihsas-ı rey yapıyor.

Yazının ilerleyen bölümlerinde çok sayıda detay paylaşacağım. Ancak Ankara’da devam eden Jandarma Genel Komutanlığı davasında geçen bir diyaloğu örnek olarak alıntılayayım.

Sanıklardan Tarık Kaya, yargılamaya müşteki olarak katılan Mehmet Akif Arslan’a şu soruyu yöneltiyor “Din görevlisi olduğunuzu söylediniz. 15 Temmuz akşamı tahta saplı kaleşnikofla ateş ediyordunuz. O silahı nereden aldınız?”

Bu sorunun son derece meşru olduğunu bilmek için hukukçu olmaya gerek yok. Normal şartlarda mahkemenin de bu sorunun peşine düşmesi gerekirdi.

Ancak mahkeme başkanı “Evet geçelim o soruyu” diyerek konuyu kapatıyor.

AKP’LİLER ARTIK DURUŞMALARA GİTMİYORLAR

15 Temmuz yargılamaları başladığında başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere tüm AKP’liler mahkemelerin ‘ne yönde karar alması gerektiğini’ hatta bu kararları ‘ne kadar sürede vermeleri gerektiğini’ açıkça ifade ediyordu.

Kitleler AKP teşkilatlarında hazırlanan otobüslerle mahkemelere götürülüyor, sanıklar bu kalabalıklar arasından geçiriliyor, hem fiziki hem psikolojik baskı yapılıyordu. Ancak duruşmalar ilerledikçe bu organizasyonlar son buldu.

Bunun iki nedeni var. Birincisi Erdoğan 15 Temmuz’a dair algı çalışmaları amacına ulaştı. Kamuoyu Erdoğan’ın senaryosunu satın aldı. Artık mahkeme önlerinde idam ipi atmaya gerek kalmadı.

İkincisi ve en önemlisi sanıklar çok sağlam savunmalar yapıyorlar.

Ortaya dökülen çelişkiler, şüpheli işlemler ve cevapsız sorular mahkemeye gelen AKP’lilerin bile duyarsız kalamayacağı kadar açık seçik olunca duruşmaları görmezden gelmeye başladılar.

DELİLLER GELİŞİGÜZEL TOPLANMIŞ

Bu aşamada Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden Jandarma Genel Komutanlığı yargılamasının detaylarına bakalım.

Öncelikle şunu vurgulamak lazım; Nihal Olçok’un dediği gibi ortada sağlıklı denebilecek delil yok.

Bırakın kimin hangi silahla vurulduğunun tespitini, kamera kayıtları bile delil niteliğini kaybetmiş halde. Parmak izlerinden kimyasal bulgulara kadar her şey karışmış. Hatta aynı kişiye ait iki farklı otopsi raporu bile var. Daha önce dosyada olan veriler sonraki duruşmalarda ‘buharlaşmış’.

Mesela; 15 Temmuz’un sembol olaylarından Emniyet Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan’ın yaralanması, koruması Hasan Gülhan’ın şehit edilmesinde kullanıldığı iddia edilen 11CO1248 seri numaralı MP-5 tabanca ortadan kaybolmuş. Artık silahın kaydı yok.

Delil mahiyeti taşıyan önemli bir silahın kaydı siliniyor ve mahkeme sanıkların talebine rağmen silahın akıbetini araştırmıyor.

Bir başka tuhaflık şöyle; olay yerinden 5.56 mm çapında 377 kovan toplanmış. Bu kovanların da 44 ayrı silahtan atıldığı kriminal raporla sabit. Ancak 26 rütbeli sanık var ve bu sanıkların dışında 18 silahın sahibinin olması gerekiyor. Ancak mahkeme bu 18 silahı araştırmıyor. Girişte alıntıladığım kaleşnikofla ateş eden din görevlisi olayında olduğu gibi çok sayıda kişide silah var ancak bunların izi sürülmüyor.

Böyle olunca da kimin kimi vurduğu tespit dahi edilemiyor.

TSK’DA OLMAYAN MERMİ İLE ÖLDÜRÜLMÜŞLER

Devam edelim.

Mahkeme dosyasında yer alan otopsi raporlarına göre Mustafa Avcu, Yakup Başıbüyük ve Ömer Takdemir’in vücudundan zırh delici çelik mermi çekirdeği çıkarılıyor. Aynı zamanda darbecilerin kullandığı zırhlı personel taşıyıcının üzerinde de zırh delici çelik mermi çekirdeği çıkarılıyor.

Bu çok önemli bir detay.

Çünkü 9 mm zırh delici mermi TSK envanterinde yok. Sanıklardan teğmen Necip Erkul “ Bu mermiyi Sarsılmaz, Yavuz 16, Kılıç 2000, Zigzaver, Zigana T, Baretta 16, MP-5 ve suikast silahı Uzi tabancaları atabilir. Ancak 9 mm çelik çekirdeğin NATO kapsamındaki askeri personel tarafından kullanılması yasaktır ve birliklerde yoktur. O zaman nereden geldi bu 9 mm çelik çekirdekli mermi ve bu cinayetleri kim işledi?”

Bir başka soru işareti ise şu; Şehitler Ümit Çoban, Medet Ekizceli ve Rüstem Resul Perçin’in vücudundan çıkan mermilerin faillerini bulmak için yapılan çalışmanın raporuna göre (ANK-BLS-19-09077) bu mermiler sanıkların silahlarından çıkmamış. Tüm silahlar toplanmış ve baristik incelemesi yapılmış. Ancak maktüllerden çıkan mermiler bu silahlara ait değil. O zaman bu insanları kim şehit etti ? Neden araştırılmıyor ?

Son derece makul bir soru ve büyük bir şüphe. Ancak mahkeme bu konudaki şüpheler halen giderilebilmiş değil.

SARAY’IN BAHÇESİNDE TUHAF İŞLER

Bilindiği gibi 15 Temmuz’un en garip işlerinden birisi Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yaşandı.

Erdoğan’ın orada olmadığını bildiği halde bir avuç asker Beştepe’ye gitti ve anında etkisiz hale getirildiler. Darbe ‘bittikten’ saatler sonra bir F-16 Saray’ın dış avlusunun dışına bomba attı. Bu olay Erdoğan rejimi tarafından yıllardır en etkili propaganda malzemesi olarak kullanılıyor.

Yine mahkeme kayıtlarına bakalım.

Mesela 2 Mayıs 2018 tarihli bomba imha evrağı.

16 Temmuz saat 17.30’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı Botanik Parkı içinde bulunan sulama sondaj kuyusu binasının önünde toprak zemininde askeri malzemeler arasında bir çuval bulunuyor. Yapılan incelemeye göre çuvalda 2 kg ağırlığında patlayıcı, elektirik kapsülü, aydınlatma fişekleri ve 20 metre uzunluğunda saniyeli fitil bulunuyor.

Tarihe ve saate dikkat.

Bilindiği kadarıyla Cumhurbaşkanlığı Külliye’sine giren darbeci yoktu. O patlayıcıları Cumhurbaşkanlığı yerleşkesine kim soktu? Amacı neydi?

Gelelim daha büyük bir soru işaretine. 18 Temmuz 2016. Yani darbe girişiminden 3 gün sonrası. O tarihe kadar binlerce kişi gözaltına alınmış, darbeci olmakla suçlanan askerler çoktan toplanmış, işkence görmekteler.

Saat 11:45’te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi 3 nolu giriş kapısının yanındaki demir korkuluklara askeri mühimmat atıldığı bilgisi alınıyor. Mühimmatın etkisiyle demir korkuluklarda eğilme oluyor. Kriminal rapora göre “sevk motor yakıtının ABD yapımı, ana patlayıcı maddesi olarak TNT olan M41 serisi yerden havaya omuzdan atılan RDY füzesi mühimmatının gövde kısmına ait olabileceği…”

Bu roketi kimin attığı hala muamma.

Sanıklardan Necip Erkul “RDY roketi Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinden 15 yıl önce çıktı ve bu ekipman MİT’te devredildi” iddiasında bulunuyor. Saray’ın bombalanması, bombalanma şekli zaten şüpheliydi, bu veri doğruysa ortada büyük bir komplo var demektir. Bu kadar korumanın, polisin, kameranın ve vatandaşın arasında darbecilerin gelip oraya roketle saldırması, hemde 3 gün sonra pek akla yatkın değil.

Eğer saldırı gerçekten TSK envanterinden çıkan bir mühimmatla yapılmışsa 15 Temmuz’un aydınlatılması için bu mühimmatın izinin sürülmesi gerekiyor. Ancak bunu yapması gereken savcılar ve mahkemeler gerekli adımları geride kalan 3,5 yılda atmadı.

SİLAH VE MÜHİMMAT TSK’YA AİT DEĞİLSE?

Görüldüğü gibi 3,5 yıl geçmesine rağmen darbeye dair temel sorular cevapsız kaldı.

Düşünsenize, şehitlerden çıkan kurşunların bir kısmı TSK envanterinde olmayan silah ve mühimmata ait çıkıyor. Peki bu kişileri kim şehit etti ? Birileri o gece daha çok kişinin hayatını kaybetmesi için ‘sahaya mı indi’?

Bu aşamada dönüp açık kaynakları tarayalım.

30 Temmuz 2016’da Ankara’nın Çubuk ilçesinde işlenen bir cinayette kullanılan MP-5 otomatik silahın 15 Temmuz akşamı Ankara Emniyeti önünde dağıtlan silahlardan olduğu ortaya çıktı. Valilik skandalın ortaya çıkması üzerine o akşam zimmetsiz silah dağıtıldığını kabul etti. Ancak ne kadar silah dağıtıldığı ve ne kadarının geri toplanabildiğine dair sorular yine cevapsız kaldı.

Bir diğer önemli veri bugünlerde Libya tezkeresi ile yeniden gündem olan SADAT’ın psikolojik harp sorumlusu Prof. Dr Nevzat Tarhan’ın Habertürk televizyonuna yaptığı açıklama.

Nevzat Tarhan aynen şunları söyledi; “28 Şubat’ta YAŞ diye bir mekanizma vardı, yüzlerce, binlerce insanı tasfiye etti… Bu yaşanan süreçte -1000’in üzerinde subay astsubay- bu kişiler ne yaptılar? Bunlar tankın paletini takozlamayı biliyorlar. Bunlar periskopun üzerine çıkıp köreltmeyi biliyorlar. Bunlar tankın mazot hortumunu kesmeyi biliyorlar. Bunların hepsi o gece sahaya çıktı… Tankın üstüne çıktılar. Yaralananlar var aralarında.”

Yani o gece 1000’in üzerinde eski subay astsubay sahadaydı. Eski ya da yeni, ne kadar JİTEM’cinin sahada olduğuna dair bir veri ise yok.

MİT’in kendi 15 Temmuz raporuna göre sayısı belirtilmeyen MİT personeli de sahada ve silahlıydı. MİT kendi raporunda ‘etkili mücadele’ edildiğini ifade ediyor ama bu silahlarla kime ateş edildi, kim ‘etkisiz hale’ getirildi belli değil.

15 Temmuz akşamı muhtelif yerlerde sniper olduğuna dair sayısız kanıt mevcut.

Mesela AKP seçmeni olduğu profilinden rahatlıkla anlaşılabilen Mansur Işık isimli kullanıcı Twitter hesabından yaptığı yayında Sniper’in sivillere ateş ettiğini anlatıyordu. Bir başka görgü tanığı Harbiye Orduevi’nin çatısında sniper olduğunu iddia etmişti. Ayrıca o gece hayatını kaybeden gençlerden Mahir Ayabak’ın annesi, Ülke TV mikrofonlarına şunları söylemişti: “Hainler orada pusuda yatıyorlarmış. Siyah bir transit, keskin nişancılar varmış içinde. Halkın üzerine ateş açıyorlar ve maalesef sırtından girip oğlumun kalbini parçalayarak… Oğlum orda şahadet şerbetini içiyor.”

‘POLİSİ ÖLDÜREN MERMİ BİZİM SİLAHIMIZDAN DEĞİL!’

Erdoğan’a suikast davası sanıklarından Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görev yapan Üsteğmen Mehmet Demir’in mahkemede söyledikleri de aynı odakları işaret ediyor: “Bizden önce bir grup Marmaris’e gelmiş ve ölümler onların girdiği çatışmada olmuştur. Bizden önce gelenler Türk Silahlı Kuvvetleri personeli değildir. Paramiliter gruplar olduğuna inanıyorum. Biz çatışmaya girmemeye büyük özen gösterdik… Olaydan sonra toplanan 772 boş kovandan 192’si bize aittir. Ortalama kişi başı 10 mermi atılmadı. Üzerimizde 6 şarjör olan bizler ancak birisini kullanmıştır… 03.20’den önce farklı gruplar gelip çatışma çıkartmışlardır. İlk ateşi de polisler açmıştır. Şehit polisin göğsündeki ateş timin atışıyla olmaz. Timin atışının ters istikametindedir.”

Dosyaya Nihal Olçok ile başladık yine onunla bitirelim.

11 Temmuz 2017’de Teke Tek programında Fatih Altaylı’nın sorularını cevaplayan Olçok şöyle konuştu “ Eşimi ve oğlumu sniper vurdu, O kurşun öyle kurşun değildi biliyorsunuz. Deldi geçti, değil, yardı geçti. Erol Bey vuruluyor, Abdullah o gece sussa, ‘Baba’ diye bağırmasa vurulmayacak. Biliyor musunuz ben Emir ve Şamil’e (diğer oğulları), ‘Babanızı ve abinizi vuran kişiler vuruldu’ dedim. Tek nedeni vardı. İntikam hisleri olmasın diye… Ama sabah 06.30-07.00 gibi haber geldi ki gerçekten vurulmuşlar.”

Resmi söyleme göre Erol Olçok ‘askeri ikna’ya doğru giderken vurulmuştu.

Ancak otopsi raporuna göre sırtından ve eğimli bir açıyla vurulmuştu. Yani askeri iknaya giderken askerlerce sırtından vurulması imkansızdı. Karar Gazetesi bu çelişkiyi önce manşetine taşıdı sonra nedense haberi kaldırdı ama bu soru hala cevapsız.

Görüldüğü gibi 15 Temmuz akşamı yaşananlara dair cevaplanması gereken çok soru var.

Ne soruşturmalar doğru dürüst yapıldı ne da yargılamalar gerektiği gibi yapılıyor. Ancak ortada net bir durum var; bazı şehitlerin vücudundan TSK’ya ait olmayan mühimmat çıkıyor. Bazı mühimmatlar ise sanıkların silahlarından çıkmamış.

Peki o zaman bu şehitlerin katilleri kim ya da kimler?

ShareTweet
Previous Post

ABD Başkanı Trump: Her şey yolunda!

Next Post

Berat Albayrak’ın kadrosuna Erdoğan operasyonu

İLGİLİHABERLER

Akın Öztürk: Başta Hulusi Akar olmak üzere 15-20 kişi konuşmazsa bu iş açığa çıkmaz
15 TEMMUZ

Akın Öztürk: Başta Hulusi Akar olmak üzere 15-20 kişi konuşmazsa bu iş açığa çıkmaz

September 8, 2025
5.1k
Akın Öztürk: 15 Temmuz önlenirdi ama 2 buçuk saat refleks göstermediler
15 TEMMUZ

Akın Öztürk: 15 Temmuz önlenirdi ama 2 buçuk saat refleks göstermediler

August 7, 2025
5.1k
”15 Temmuz gazisi” nasıl yakalandı? Kabinden çıkmaya ikna edilmesi yaklaşık 20 dakika sürdü
15 TEMMUZ

”15 Temmuz gazisi” nasıl yakalandı? Kabinden çıkmaya ikna edilmesi yaklaşık 20 dakika sürdü

July 29, 2025
5.2k
Tel Aviv’de taciz şüphesiyle gözaltına alınan Türk görevli ”15 Temmuz gazisi” çıktı
15 TEMMUZ

Tel Aviv’de taciz şüphesiyle gözaltına alınan Türk görevli ”15 Temmuz gazisi” çıktı

July 28, 2025
5.2k
Ertesi gün ne yapacaklardı? Ben Serhat Telli, 15 Temmuz günü yaşadığım olayları anlatmak istiyorum
15 TEMMUZ

Ertesi gün ne yapacaklardı? Ben Serhat Telli, 15 Temmuz günü yaşadığım olayları anlatmak istiyorum

July 26, 2025
5.2k
15 Temmuz’u kimin yaptığı sonuçlarında gizli
15 TEMMUZ

15 Temmuz’u kimin yaptığı sonuçlarında gizli

July 21, 2025
5.1k
Daha Fazla Haber
6 ve 9 yaşındaki kardeşler arabadan inip kaçtı, caniler peşlerinden giderek öldürdü

6 ve 9 yaşındaki kardeşler arabadan inip kaçtı, caniler peşlerinden giderek öldürdü

September 17, 2025
5k
İstanbul Havalimanı’ndaki görüntülerle ilgili skandal iddia

İstanbul Havalimanı’ndaki görüntülerle ilgili skandal iddia

September 17, 2025
5k
Antetokounmpo özür diledi, Alperen Şengün’le ortak paylaşım yaptı

Antetokounmpo özür diledi, Alperen Şengün’le ortak paylaşım yaptı

September 17, 2025
5k
Türkiye Varlık Fonu, Vakıfbank hisselerini yabancılara sattı

Türkiye Varlık Fonu, Vakıfbank hisselerini yabancılara sattı

September 17, 2025
5k
Şişli Belediyesi’nde işten kaçınma eylemi: “Çöplerin nedeni kayyım yönetimi”

Şişli Belediyesi’nde işten kaçınma eylemi: “Çöplerin nedeni kayyım yönetimi”

September 17, 2025
5k
Hiranur Vakfı davasında yeni gelişme: Karar bozuldu, cezalar arttırıldı

Hiranur Vakfı davasında yeni gelişme: Karar bozuldu, cezalar arttırıldı

September 17, 2025
5k
Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatından yeni açıklama: ‘Bana bile söylemiyor’

Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatından yeni açıklama: ‘Bana bile söylemiyor’

September 17, 2025
5k
Netflix Reza Zarrab’ın hayatını çekecek

Netflix Reza Zarrab’ın hayatını çekecek

September 17, 2025
5k
10 yaşındaki çocuk balon yüzünden hayatını kaybetti

10 yaşındaki çocuk balon yüzünden hayatını kaybetti

September 17, 2025
5k
Çocukların önünde babalarına tokat atmıştı; saldırganın iş yeri kurşunlandı

Çocukların önünde babalarına tokat atmıştı; saldırganın iş yeri kurşunlandı

September 17, 2025
5k
Askeri sosyal tesislere girişi yasaklanan Ahmet Zeki Üçok’a sağlık ocağı engeli

Askeri sosyal tesislere girişi yasaklanan Ahmet Zeki Üçok’a sağlık ocağı engeli

September 17, 2025
5k
Karabağ’a yenilen Benfica’da Mourinho ile anlaşma sağlandı

Karabağ’a yenilen Benfica’da Mourinho ile anlaşma sağlandı

September 17, 2025
5k
Devlet Bahçeli’nin avukatının şikayetiyle gözaltına alındı

Devlet Bahçeli’nin avukatının şikayetiyle gözaltına alındı

September 17, 2025
5k
Çocuklarının yanında tokat yiyen mağdur baba konuştu

Çocuklarının yanında tokat yiyen mağdur baba konuştu

September 16, 2025
5.1k
Trump: TikTok konusunda Çin’le anlaştık

Trump: TikTok konusunda Çin’le anlaştık

September 16, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.