Erdoğan rejimi bir anneyi daha 3 aylık bebeğiyle birlikte cezaevine gönderdi.
Özge Elif Hendekçi kendisine gelen tebligat üzerine aynı gün olan 27 Aralık 2017’de 3 aylık Bahar Bebek ile Tokat’a gitmişti. Burada Emniyet Kom Şubesi tarafından gözaltına alınan Hendekçi, mahkemece tutuklanarak Tokat Cezaevine gönderildi. Tutuklama tarihine kadar yasal ikametgahında kalan Hendekçi, savcılıkca yapılan çağrıya da uyup aynı gün Tokat’a gitmişti. Fakat kendi isteği ile gitmesine rağmen ‘kaçma süphesiyle’ tutuklandı.
3 aylık Bahar Bebeğin annesi annenin kanunlara göre tutuklanması da yasak.
Yasalar ve AİHM içtihatları: Hamile kadınlar ve doğum yapmış anneler tutuklanamaz; hakim ve savcılar suç işliyor’
15 Temmuz sonrası hukuksuz operasyonlar kapsamında doğum yapmış anneler tutuklanırken cezaevlerindeki hamile kadınlar da serbest bırakılmıyor. Cezaevlerinde 18 bin kadın ve 700’ün üzerinde bebek bulunuyor. Yasalar ve AİHM içtihatları ise hakim ve savcıların keyfi kararlarının tersini söylüyor.
Kaçma şüphesiyle 3 aylık kızı ile tutuklanan Özge Elif Hendekçi ifadeye kendi gitmişti
Herhangi bir sağlık sorunu olmasa bile 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 16/4 maddesine göre, “Hapis cezası, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş kadınlar hakkında geri bırakılır.” ifadesi kullanılıyor. Yine aynı Kanunun 16. maddesine göre, “yukarıdaki hüküm “tutuklular”hakkında da uygulanır.” deniyor.
Uzmanlar 5275 sayılı Kanun’un, 16/4 ve 116. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, hamile kadınların ve bebeği altı ayı geçmemiş olanların tutuklanması, iç hukuka göre mümkün olmadığını vurguluyor.
İç hukuktaki bağlayıcı kararlar kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) karar ve içtihatları da hamile kadın ve bebeği olan şüpheli ya da tutuklu anneleri koruma altına alıyor. AİHM kararları, ‘’Tutuklama sadece iç hukuka uygun olmakla kalmamalı, aynı zamanda keyfi de olmamalıdır. Kanunları kötü niyetli uygulama açık keyfiliktir.’’ diyor.
Erdoğan rejimi bir anneyi daha 3 aylık bebeğiyle birlikte cezaevine gönderdi.
Özge Elif Hendekçi kendisine gelen tebligat üzerine aynı gün olan 27 Aralık 2017’de 3 aylık Bahar Bebek ile Tokat’a gitmişti. Burada Emniyet Kom Şubesi tarafından gözaltına alınan Hendekçi, mahkemece tutuklanarak Tokat Cezaevine gönderildi. Tutuklama tarihine kadar yasal ikametgahında kalan Hendekçi, savcılıkca yapılan çağrıya da uyup aynı gün Tokat’a gitmişti. Fakat kendi isteği ile gitmesine rağmen ‘kaçma süphesiyle’ tutuklandı.
3 aylık Bahar Bebeğin annesi annenin kanunlara göre tutuklanması da yasak.
Yasalar ve AİHM içtihatları: Hamile kadınlar ve doğum yapmış anneler tutuklanamaz; hakim ve savcılar suç işliyor’
15 Temmuz sonrası hukuksuz operasyonlar kapsamında doğum yapmış anneler tutuklanırken cezaevlerindeki hamile kadınlar da serbest bırakılmıyor. Cezaevlerinde 18 bin kadın ve 700’ün üzerinde bebek bulunuyor. Yasalar ve AİHM içtihatları ise hakim ve savcıların keyfi kararlarının tersini söylüyor.
Kaçma şüphesiyle 3 aylık kızı ile tutuklanan Özge Elif Hendekçi ifadeye kendi gitmişti
Herhangi bir sağlık sorunu olmasa bile 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 16/4 maddesine göre, “Hapis cezası, gebe olan veya doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş kadınlar hakkında geri bırakılır.” ifadesi kullanılıyor. Yine aynı Kanunun 16. maddesine göre, “yukarıdaki hüküm “tutuklular”hakkında da uygulanır.” deniyor.
Uzmanlar 5275 sayılı Kanun’un, 16/4 ve 116. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, hamile kadınların ve bebeği altı ayı geçmemiş olanların tutuklanması, iç hukuka göre mümkün olmadığını vurguluyor.
İç hukuktaki bağlayıcı kararlar kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) karar ve içtihatları da hamile kadın ve bebeği olan şüpheli ya da tutuklu anneleri koruma altına alıyor. AİHM kararları, ‘’Tutuklama sadece iç hukuka uygun olmakla kalmamalı, aynı zamanda keyfi de olmamalıdır. Kanunları kötü niyetli uygulama açık keyfiliktir.’’ diyor.