“Bir gün binlerce insan İncirlik’i de kuşatır”
ABD’nin Türkiye için güvenilir bir ülke olmadığını savunan Karagül, iddiasını bir adım daha öteye taşıyarak, “Bir ortak, müttefik hiç değildir, olamaz, olmayacaktır. Hiçbir sözünün, hiçbir taahhüdünün, hiçbir teklifinin bu ülkede bir karşılığı yoktur, olamaz, olmayacaktır” yorumunu yaptı.
ABD’yi Türkiye için “en büyük, en açık tehdit” olarak tanımlayan Karagül, “Düşman ülkedir.. Ülkemizin varlığı, birliği, bütünlüğü, bugünü ve yarını için en ciddi tehlikedir. Türkiye’ye karşı açık saldırı yürütmektedir, ilan edilmemiş bir savaş sürdürmektedir” diyerek el arttırdı.
ABD’yi ‘Türkiye ile savaşta’ ilan eden Karagül, yönelttiği suçlamalarda sınır tanımayarak ABD’yi ‘Türkiye’yi bölmek istemek’le suçladı. Paranoya sınırlarını zorlayan yazıda Karagül şu senaryoyu dillendirdi:
“ABD yönetimi, NATO ve “stratejik ortaklık” yaygaraları ile kamufleedilmiş bir plan uygulamaktadır. Bu plan; Irak ve Suriye’de olduğu gibi, Türkiye’yi bölme, parçalama planıdır. Bir harita çalışmasıdır. Akdeniz’den İran sınırına kadar ülkemizin bütün güney kapılarını kapatıp, kuşatıp bizi Anadolu’ya sıkıştırma, orada boğma ve Türkiye’yi küçültme projesi uygulamaktadır. PKK ve DEAŞ’ı üzerimize süren odur.”
ABD’yi ‘Haçlı’ da ilan eden Karagül, Kurtuluş Savaşı’na atıfta yapıp iki ülke arasındaki gerilimi, ‘Türkler’in milli mücadelesi’ olarak sundu.
İncirlik Üssü’nün kapatılması çağrısında bulunan Karagül, “Öyleyse, bir an önce, bu topraklarda ne kadar Amerikan üssü varsa, ne kadar ABD askeri birimi varsa, ne kadar istihbarat yapılanması varsa masaya yatırılmalıdır” diyerek ‘seferberlik’ çağrısı yaptı.
Halka İncirlik Üssü’ne yürüme çağrısı yapan Karagül şöyle devam etti:
“Binlerce insan İncirlik üssüne yürüyecektir.. Tehdit sadece Suriye topraklarında değil, içeride de vardır ve tehlike bir an önce ortadan kaldırılmalıdır. Eğer bu yapılmazsa, yapılamazsa öyle bir gün gelir ki, binlerce insan İncirlik üssünü sarar, kuşatır. O zaman bu milleti evindeki yabancı askeri birimlere müdahale etmekten kimse alıkoyamaz. Çünkü o öfke durdurulamaz, yönetilemez.”