Dinde güncelleme tartışmasına Diyanet de katıldı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Herkes İslam hakkında konuşurken hak ve hakikate karşı sorumluluğun gereği dikkatli olmak durumundadır.” dedi. Basın toplantısı düzenleyen Erbaş’ın açıklamasında kullandığı “Ehliyetsiz kardeşlerimiz ihtilaflı konularda konuşmasın” ifadesi ile hocaları mı yoksa Erdoğan’ı mı kastettiği anlaşılmadı.
İşte DİB Başkanı Ali Erbaş’ın açıklamalarından bazı bölümler: ”Bazı fıkıh hükümlerini yeniden gözden geçirmek dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Bir yenilenme esasen İslam ilim geleneğinin de ilkelerini beklediği bir görevdir. Herkes İslam hakkında konuşurken hak ve hakikate karşı sorumluluğun gereği dikkatli olmak durumundadır. Herkes, metodolojik olarak hesabı verilemeyecek kişisel, aceleci ve popülist söylem ve yaklaşımlardan kaçınmak zorundadır. İslam’ın temel kaynaklarını, doğru bilginin metot ve yöntemini dikkate almayan, birlik ve beraberliğimizi zedeleyen, hikmeti göz ardı eden, ayrıştırıcı ve ötekileştirici yaklaşımlar; itici, kırıcı, katı ve kaba bir dil; bulanık ve gizemli bir üslup ile sahte ve yapmacık tavırlar; öfke ve nefret üreten davranışlar her şeyden önce Müslümanlara zarar vermektedir. Toplumumuzun birlik ve kardeşlik harcını oluşturan İslam ve onun değerleri üzerinden, özensiz haber ve yorumlarla yanlış algılar oluşturarak, adeta İslam’ın kendini hedef almaya neden olan yaklaşımlar da kabul edilemez.
Başkanlığımız yasal sorumluluğu gereği, yanlış dini bilgilerle milletimizi yanıltan, birlik beraberliğimizi zedeleyen, ayrıştırıcı ve dinin hakikatlerinden uzak, istismarcı söylem, kişi ve gruplara karşı gerekli araştırma ve çalışmaları titizlikle yaparak sürekli milletimizi bilgilendirmeye devam edecektir. Tasvip edilir hiçbir yanı, yönü ve mazereti bulunmayan kadına dönük şiddet merkezli eylem ve söylemin, rahmet ve esenlik dini olan İslam’dan referans bulması asla mümkün değildir.
Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkıh hükümlerini, değişen şartlara göre gözden geçirmek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Aksine bu davranış, İslam’ın evrensel hakikatlerini, onların özüne dokunmadan her çağa ve topluma aktarmak ve hayata ilahi bildirimler doğrultusunda rehberlik etmek demektir.”
Dinde güncelleme tartışmasına Diyanet de katıldı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Herkes İslam hakkında konuşurken hak ve hakikate karşı sorumluluğun gereği dikkatli olmak durumundadır.” dedi. Basın toplantısı düzenleyen Erbaş’ın açıklamasında kullandığı “Ehliyetsiz kardeşlerimiz ihtilaflı konularda konuşmasın” ifadesi ile hocaları mı yoksa Erdoğan’ı mı kastettiği anlaşılmadı.
İşte DİB Başkanı Ali Erbaş’ın açıklamalarından bazı bölümler: ”Bazı fıkıh hükümlerini yeniden gözden geçirmek dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Bir yenilenme esasen İslam ilim geleneğinin de ilkelerini beklediği bir görevdir. Herkes İslam hakkında konuşurken hak ve hakikate karşı sorumluluğun gereği dikkatli olmak durumundadır. Herkes, metodolojik olarak hesabı verilemeyecek kişisel, aceleci ve popülist söylem ve yaklaşımlardan kaçınmak zorundadır. İslam’ın temel kaynaklarını, doğru bilginin metot ve yöntemini dikkate almayan, birlik ve beraberliğimizi zedeleyen, hikmeti göz ardı eden, ayrıştırıcı ve ötekileştirici yaklaşımlar; itici, kırıcı, katı ve kaba bir dil; bulanık ve gizemli bir üslup ile sahte ve yapmacık tavırlar; öfke ve nefret üreten davranışlar her şeyden önce Müslümanlara zarar vermektedir. Toplumumuzun birlik ve kardeşlik harcını oluşturan İslam ve onun değerleri üzerinden, özensiz haber ve yorumlarla yanlış algılar oluşturarak, adeta İslam’ın kendini hedef almaya neden olan yaklaşımlar da kabul edilemez.
Başkanlığımız yasal sorumluluğu gereği, yanlış dini bilgilerle milletimizi yanıltan, birlik beraberliğimizi zedeleyen, ayrıştırıcı ve dinin hakikatlerinden uzak, istismarcı söylem, kişi ve gruplara karşı gerekli araştırma ve çalışmaları titizlikle yaparak sürekli milletimizi bilgilendirmeye devam edecektir. Tasvip edilir hiçbir yanı, yönü ve mazereti bulunmayan kadına dönük şiddet merkezli eylem ve söylemin, rahmet ve esenlik dini olan İslam’dan referans bulması asla mümkün değildir.
Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkıh hükümlerini, değişen şartlara göre gözden geçirmek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Aksine bu davranış, İslam’ın evrensel hakikatlerini, onların özüne dokunmadan her çağa ve topluma aktarmak ve hayata ilahi bildirimler doğrultusunda rehberlik etmek demektir.”
Dinde güncelleme tartışmasına Diyanet de katıldı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Herkes İslam hakkında konuşurken hak ve hakikate karşı sorumluluğun gereği dikkatli olmak durumundadır.” dedi. Basın toplantısı düzenleyen Erbaş’ın açıklamasında kullandığı “Ehliyetsiz kardeşlerimiz ihtilaflı konularda konuşmasın” ifadesi ile hocaları mı yoksa Erdoğan’ı mı kastettiği anlaşılmadı.
İşte DİB Başkanı Ali Erbaş’ın açıklamalarından bazı bölümler: ”Bazı fıkıh hükümlerini yeniden gözden geçirmek dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Bir yenilenme esasen İslam ilim geleneğinin de ilkelerini beklediği bir görevdir. Herkes İslam hakkında konuşurken hak ve hakikate karşı sorumluluğun gereği dikkatli olmak durumundadır. Herkes, metodolojik olarak hesabı verilemeyecek kişisel, aceleci ve popülist söylem ve yaklaşımlardan kaçınmak zorundadır. İslam’ın temel kaynaklarını, doğru bilginin metot ve yöntemini dikkate almayan, birlik ve beraberliğimizi zedeleyen, hikmeti göz ardı eden, ayrıştırıcı ve ötekileştirici yaklaşımlar; itici, kırıcı, katı ve kaba bir dil; bulanık ve gizemli bir üslup ile sahte ve yapmacık tavırlar; öfke ve nefret üreten davranışlar her şeyden önce Müslümanlara zarar vermektedir. Toplumumuzun birlik ve kardeşlik harcını oluşturan İslam ve onun değerleri üzerinden, özensiz haber ve yorumlarla yanlış algılar oluşturarak, adeta İslam’ın kendini hedef almaya neden olan yaklaşımlar da kabul edilemez.
Başkanlığımız yasal sorumluluğu gereği, yanlış dini bilgilerle milletimizi yanıltan, birlik beraberliğimizi zedeleyen, ayrıştırıcı ve dinin hakikatlerinden uzak, istismarcı söylem, kişi ve gruplara karşı gerekli araştırma ve çalışmaları titizlikle yaparak sürekli milletimizi bilgilendirmeye devam edecektir. Tasvip edilir hiçbir yanı, yönü ve mazereti bulunmayan kadına dönük şiddet merkezli eylem ve söylemin, rahmet ve esenlik dini olan İslam’dan referans bulması asla mümkün değildir.
Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkıh hükümlerini, değişen şartlara göre gözden geçirmek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Aksine bu davranış, İslam’ın evrensel hakikatlerini, onların özüne dokunmadan her çağa ve topluma aktarmak ve hayata ilahi bildirimler doğrultusunda rehberlik etmek demektir.”
Dinde güncelleme tartışmasına Diyanet de katıldı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Herkes İslam hakkında konuşurken hak ve hakikate karşı sorumluluğun gereği dikkatli olmak durumundadır.” dedi. Basın toplantısı düzenleyen Erbaş’ın açıklamasında kullandığı “Ehliyetsiz kardeşlerimiz ihtilaflı konularda konuşmasın” ifadesi ile hocaları mı yoksa Erdoğan’ı mı kastettiği anlaşılmadı.
İşte DİB Başkanı Ali Erbaş’ın açıklamalarından bazı bölümler: ”Bazı fıkıh hükümlerini yeniden gözden geçirmek dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Bir yenilenme esasen İslam ilim geleneğinin de ilkelerini beklediği bir görevdir. Herkes İslam hakkında konuşurken hak ve hakikate karşı sorumluluğun gereği dikkatli olmak durumundadır. Herkes, metodolojik olarak hesabı verilemeyecek kişisel, aceleci ve popülist söylem ve yaklaşımlardan kaçınmak zorundadır. İslam’ın temel kaynaklarını, doğru bilginin metot ve yöntemini dikkate almayan, birlik ve beraberliğimizi zedeleyen, hikmeti göz ardı eden, ayrıştırıcı ve ötekileştirici yaklaşımlar; itici, kırıcı, katı ve kaba bir dil; bulanık ve gizemli bir üslup ile sahte ve yapmacık tavırlar; öfke ve nefret üreten davranışlar her şeyden önce Müslümanlara zarar vermektedir. Toplumumuzun birlik ve kardeşlik harcını oluşturan İslam ve onun değerleri üzerinden, özensiz haber ve yorumlarla yanlış algılar oluşturarak, adeta İslam’ın kendini hedef almaya neden olan yaklaşımlar da kabul edilemez.
Başkanlığımız yasal sorumluluğu gereği, yanlış dini bilgilerle milletimizi yanıltan, birlik beraberliğimizi zedeleyen, ayrıştırıcı ve dinin hakikatlerinden uzak, istismarcı söylem, kişi ve gruplara karşı gerekli araştırma ve çalışmaları titizlikle yaparak sürekli milletimizi bilgilendirmeye devam edecektir. Tasvip edilir hiçbir yanı, yönü ve mazereti bulunmayan kadına dönük şiddet merkezli eylem ve söylemin, rahmet ve esenlik dini olan İslam’dan referans bulması asla mümkün değildir.
Dinin değişmez sabiteleri dışında kalan ve içtihadın mümkün olduğu alana dahil olan bazı fıkıh hükümlerini, değişen şartlara göre gözden geçirmek, dinde reform yapmak anlamına gelmemektedir. Aksine bu davranış, İslam’ın evrensel hakikatlerini, onların özüne dokunmadan her çağa ve topluma aktarmak ve hayata ilahi bildirimler doğrultusunda rehberlik etmek demektir.”