301 işçinin Soma’da iş cinayetine kurban gitmesinin üzerinden 4 yıl geçti.
Birgün’ün haberine göre, katliamın dördüncü yılında da acıların hâlâ taze olduğu Soma’da, madencilerin ölüme itildiği süreçte yaşanan ihmal ve umursamazlık zincirinin halkaları şöyleydi:
MASKELER ÇALIŞMADI
»Madende tehlike anında herkesin birbiriyle haberleşeceği sağlıklı bir sistem yok.
»Patlamanın ardından işçiler 8-9 saat birbirlerinden habersiz maden içinde beklemek zorunda bırakılmış. Gaz maskeleri çalışmamış. Maskelerin düzenli kontrolleri yapılmamış.
»Madende tahliye ekipleri kâğıt üzerinde yer almış. Tahliye ekibinde bulunanların tahliye ekibinde bile çalıştığını bilmediği mahkeme tutanaklarında yer aldı.
»Madende çalışan mühendislerin büyük bir çoğunluğu deneyimsiz ve meslekte birinci yılını bile doldurmamış.
»Madende patlama öncesi hiçbir tahliye tatbikatı yapılmamış. Tahliye yönlendirme levhaları da yok.
RAPORLARA KULAKLAR TIKANDI
»Maden sahasının yüksek yangın riski taşıdığı daha önce raporlarla ortaya serilmesine rağmen gerek Türkiye Kömür İşletmeleri gerekse Soma Kömür İşletmeleri AŞ raporlara kulaklarını tıkamış.
»Gaz sensörü yangını haber vermesine rağmen şirket yetkilileri uyarıları dikkate almamış.
»Maden içinde kurallara uygun olmayan bir şekilde yanıcı ahşap ve PVC borular kullanılmış.
»Tehlike anında iki acil çıkış galerisinin yapılması planlanmasına rağmen yapılmayarak kömür rezervleri içine dahil edilmiş.
KÂR HIRSIYLA ÜRETİMLER ARTTIRILDI
»Yılda bir buçuk milyon ton üretim ve 2226 çalışan öngörülse de kâr hırsı nedeniyle üretim 2012 ve 2013’te üç buçuk milyon tonun üzerine çıkarılmış ve çalışan sayısı 3367’ye yükseltilmiş.
»İşçi sağlığı ve iş güvenlik eğitimleri tam olarak verilmemesine rağmen verilmiş gibi gösterilmiş. Madende çalışan iş güvenliği uzmanları eğitimsiz ve tecrübesiz.
DAVA 3 YILDIR DEVAM EDİYOR
Soma Katliamı’nın ardından 11 ay sonra Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan dava 3 yıldır sonuçlanmadı. Dava sürecinde yaşananlar da, sorumluların cezalandırılması sürecinde siyasallaşmış yargının isteksizliğini ortaya koyuyor. Yetkililerin soruşturulmasına izin verilmemesi girişimleri aileler tarafından engellenirken, yargılama süreçlerine ailelerin katılımını sınırlandırmak için ikametgâhlarında ifade vermeleri istenmiş, aileler bu mahkeme kararını da geri aldırmışlardı. Tutukluların duruşmaya getirilmeyerek SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) yoluyla uzaktan ifade vermeleri kararından da ailelerin haklı talepleri sonucu vazgeçilmişti. Duruşmanın beşinci oturumuna kadar Soma Maden İşletmeleri Aş’nin tutuklu ve tutuksuz tüm sanıkların maaşlarını ve SGK primlerini ödemeye devam ettiği de ortaya çıkmıştı.
DURUŞMA 19 HAZİRAN’DA YAPILACAK
En son 26 Mart 2018’de görülen davada ise savcılık, sanıkların cezalandırılmalarını, tutuklulardan Ertan Ersoy’un tahliyesini, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını, tutuksuz sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin patronu Alp Gürkan’ın ise tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti ise talepleri reddetti. Bir sonraki duruşma 19 Haziran’da görülecek.
Davada 5’i tutuklu 8 kişi için ‘olası kastla öldürme’ suçundan 301 kez ve 20 ila 25 yıl, ‘neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçundan ise 162 kez 2 ila 6 yıl arası hapis cezası isteniyor. Tutuksuz yargılanan 43 kişinin ise, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 2 ila 15 yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor.